mitajanı

Ağca, Ağca, Ağca... Bilemiyorum; kimdir, nedir, necidir?.. Hayat hikayesinin büyük bölümü parmaklıklar ardında geçmiş bir adam. İşlediği fiiller ortada. Şimdi ortaya koyduğu profilde bir enteresan. Yani, bu adamın tuhaf bir hayat hikayesi yaşadığı muhakkak olmakla birlikte benim için -ki bunu yılların ajan hassasiyet ve tecrübesine binaen söylüyorum- bir kıymet ifade etmiyor. Yalnız mavi kazağı güzel.

Zamanında TGRT'de Bizim Ev isimli bir dizi vardı. Başrollerini Cüneyt Arkın ve pek çok daha kaliteli oyuncunun paylaştığı, senaristliğini merhum Ömer Lütfi Mete'nin üstlendiği ve yönetmen koltuğunda da İsmail Güneş gibi kaliteli bir ismin olduğu çok güzel bir diziydi. Bu dizinin bende bıraktığı izler çok derindir. Nedenini hâlâ anlayabilmiş değilim. Fakat çözmek için senelerdir gayret sarfediyorum. O kocaman ev, evin birbirinden garip mizaçtaki ahalisi (Denizbey Ailesi), Salih Hoca'nı huzur veren karakteri, Doktor Kemal ile Ece arasındaki efsunlu aşk hikayesi, dizide çalan ve beni çok ama çok derin vadilere sürükleyen o tılsımlı müzik... Hepsi ama hepsi bir muamma.

Bu kadar dizi ismi zikredilmiş ama Bizim Ev'den kimse dem vurmamış. Hiç kimse seyretmedi mi bu diziyi kardeşim? :confused1:

Ali Fuad Başgil- Gençlerle Başbaşa

*Bu kitabı herkese tavsiye ederim. Merhum Ordunaryus Profesör Ali Fuad Bey tecrübelerini aktarmış. Bilhassa çalışma ve irade terbiyesi hakkında kısa, öz ve isabetli tespitleri mevcut. Okuyun derim hele birde okuduklarınızı tatbik ederseniz hayatınıza muvaffak olmamanız mümkün değil inşaâllah.

Bu kitap benim elime biraz daha erken geçseydi simit dünyası zinciri kurardım gibi geliyor bana. Ya da astronot olmama ramak kalabilirdi. İhtimaller dünyası, kelebek etkisi falan filan..

Mahmûd Efendi cemâatından Ehli Sünnet bir hoca efendidir.Cemâat dışınada çok sevdiğim HaberTürk kanalına çıkarak ulaşmıştır.Esprili, hoş sohbettir.M.İslamoğlu, Abduh, Efgani gibi Ehli Sünnet Ve'l Cemaat dışı kişilere reddiyeler yapmıştır.

Doğru söze ne denir.

Aman tartışmayı düzgün yolda tutun.Adminler doluşmuş konuya gene, kapatırlar falan.

Alakaya maydanoz vur beline kazmayı.

O dergiyi araştırdım.Bildiğimiz DHKP-C ile anlaşan İBDAcı zihniyet.Hem anti slefi yazılar yazıyorlar, hemde İslamın Aslanı Usame Bin Lâdin diye kapak basıyorlar.Kendilerini Mahmûd Efendi cemaatına yamamağa çalışıyorlarmış aldığım duyumlara göre.

Doğru söze nedir 2.0

Aman, aman...

 

Gibi şeklinde... Müthiş...

 

Sayın ajan, şimdi bana öyle bir şey yazacakki, bende pişman olacağım...

Bu arada yıllardır Gencebay dinlediğime pişmanım... İyi mi?

Ooo! Kimler burdaymış meğer. :confused1: Zalim Abi nerelerdesin? Zannedersem harıl harıl kpss çalışıyorsun; kolay gelsin.

Seni pişman edecek bişey yazar mıyım ben hiç? :)

Gencebay... Ya bide Müslüm dinleseydin? Beterin beteri var. :D

ne vehabisi kardeşim, siz insanları neye göre damgalıyorsunuz..elinizde yeni icat ettiğiniz bir makinemi var ona göre insanların inancını, ehlisünnete bağlılığını mı ölçüyorsunuz?

 

ben sivillerin öldürülmesi gerektiğini mi söyledim, ama burda cia ajanları yok edildi onlarda sivil insanlar değildi.

 

siteye geldiğimden beri ülkü ocaklarına karşı birçok kişi kinini kustu ben gibi birkaç kardeşimde elinden geldiği kadar anlattı daha öncede anlatmış neyin ne olduğunu, sonra ibda ile ilgili haber çıktı baran dergisi dendi yine herkes kinini kusuyor, bu insanlar kötüyse yaptıkları ve kullandıkları yöntemler yanlış ise sizce ne yapmalılar? ve sizler kimsiniz söyleyin, bizde sizin tarafınıza geçelim...büyük doğu başyücelik devletimi yoksa sadece sakarya türküsü,kaldırımlar yeter mi !!!!!!!!

Ah keşke öyle bir makina olsaydı! Olsaydı da kendini İslam'a hizmete adadığını söyleyen insanların nasıl bidatlerin, bozuk mezheplerin (for example: Vehhabilik), yanlış fikirlerin içinde yüzdüğünü tüm müslümanlar görse ve buna göre amel etseydi. Ne yazık ki yok böyle bir makina azizan. Ama, bir insanın Ehl-i Sünnet'e bağlılığını yaptığı işlere bakarak anlayabiliriz. Misalen, bir intihar bombacısı hakkıda hüküm veririken, bombacının Vehhabi kaynaklardan beslendiğini tahmin etmek zor olmasa gerek.

Sivillerin öldürülmesini elbette ki söylemediniz. Aklı başında hiç kimse de bu tip bir ifade kullanmaz. Yok olan CIA ajanlarınınsa canı cehenneme adamım; müminlere tuzak kuranlara söyleyeceğimiz tek cümle budur!

Ben bu sitede her fikrin belli bir mantığa oturtulmak kaydıyla ifade edilmesine karşı en ufak bir karşı duruş görmedim. Bu site ahvali, Üstadın çizdiği milliyetçi gençlik profilinin arkasındadır ve gayesi, bu profile en uygun hale gelmektir. Misalen, Seyyid Ahmed Arvasi gibi bir halis mukaddesatçının bu sitede nice kez hayırla yâd edildiğini az buçuk herkes bilir. Ülkücülere kin kusmak diye bir şey ancak şahısların kendi görüşlerinden ibarettir, bunu sitenin tamamına mal etmek çok ama çok büyük bir yanlıştır.

İbda ve Baran dergisi mevzusunda ise site çizgilerini çizmiştir. İsmini zikrettiğim derginin referans gösterilmesi şahsen beni rahatsız ediyor. Bizim yöntemlerimizin ne olduğu bir kenara bırakın. Ben kendi halinde bir simitçiyim. Ama o dediğiniz büyük mefkure olan Başyüceliğe sağa sola sövüp sayan baran dergisinin ilke ve prensipleriyle varılmaz, varılamaz! Hiç yoktan bunu bilmek bile, bir adım önde olmaktır.

Ha bide; dejenere gençlik.. Sarılmadığı Ehl-i Sünnet eserlerin boşluğunu dolduran Vehhabi patentli esercikler yoluyla, sözümona İslam'a hizmet ettiği vehmine kapılıyor. Farkında değil fitnenin fitilini ateşlediğinden..

Birtakım zevatta sitede nice zamandır kendinden zuhur deyu deyu, kendini Üstadın varisi olarak gören birinin Ehl-i Sünnet kisveli halbuki Ehl-i Sünnet'ten kalın hatlarla ayrılan fikirlerinin propagandasını yapmakla meşgul. Baran dergisinin o ağzı salyalı edebiyatını buraya bulaştırmayın da ne haliniz varsa görün!

Havada vehhabi kokusu var..

A aa, ben de müsaidim sayın ve sevgili liderimiz, adminimiz. Eğer ki ekstradan bir ajanlık faaliyeti çıkmazsa geleceğim inşaâllah.

İnanın sırf merak size ne kadar zamanda bir beyin yıkama yapıyorlar?

'Mesela James Bond la tartışmanız yanlış bir iş değildi belki ama beyin yıkama ve hipnoz sayesinde öyle görmeye başlamış olamaz mısınız '

Beyin yıkama mı? Yok bacı, ne yıkaması, ne hipnozu... Hem gözlerim çok iyi görür.

-Bu kaç ajan?

-11..

gibi şeklinde..

Ne diyelim; Son pişmanlık faide etmez! Buda böyle biline.

Bayılırım böyle logo, arma tarzı şeylere. Elime kağıt kalem geçince hemencecik bişeyler çizerim. Amma munir kardeş olayı bitirmiş, süper çalışmalar doğrusu. Ellerine sağlık..

Bugün gene aklıma geldi. Bir kızdım, bir celallendim ki sormayın! Bu, Hatırla Sevgili'nin halefi, Show TV'nin yeni yetme dizisinde bir sahne var ki, bakın o sahneyi asla unutamam. Malumunuz bu dizide de, yamağı ve devamı oldukları Hatırla Sevgili dizisinde olduğu gibi, dizi sol tandanslı, romantik ve idealist ve hepsi de aslında dört dörtlük olan solcu gençler üzerinden işleniyor. Araya tuz biber olsun deyu iki-üç tane Ülkücü genç tayfası serpiştiriliyor. Onlar da işte az çok bildiğiniz karakterler. Paltolu, raconlu, solcu gençler kadar okumayan, romantik olmayan tipler.. Neyse konunun ucunu kaçırmadan bağlayayım mevzuyu: Şimdi bu, bu kalp seni hiç unutur mu ayol? dizisinde bi tane Ülkücü genç varya, neydi adı, hah: Kürşat! He bu Kürşat bir tane öğretmen kıza sevdalanıyor. Tabii bunların bu sevdalanma sürecinden evvel öğretmen kıza bi tane dallama muhafazakar genç dadanıyor. İşte beni zihnimden vuran sahne bu dallama muhafazakar görünümlü genç ile öğretmen kız arasında geçiyor. İşte bu öğretmen kızla o dallama muhafazakar görünümlü genç bir yerde oturuyorlar. Neyse artık kafe miydi, baka bi yer miydi şu an hatırlayamadım. Eleman, öğretmen kıza soruyor; 'Edebiyatı seven mi, hangi şairleri okuyorsun, falan filan..' Kız da dedi ki orada, Necip Fazıl okuyorum. Yani cümle tam böyle değil di, buna benzer, anlayın işte kuzum. İşte kendisinden sürekli dallama diye bahsettiğim genç de cevaben dedi ki: 'Hımm.. Necip Fazıl.. O da iyidir ama Sezai Karakoç'u okumanı tavsiye derim. İşte Mona Roza olayına filan girdi. Şimdi buradan dizinin senaristi kimse ona seslenmek istiyorum. Ki kendisi gözümde dallama muhafazakar genç tipiyle aynı eksende vücud buluyor. Çünkü o dallamayı 'hımm, Necip Fazıl.. O da iyidir' tarzı abuk sabuk konuşturan bizzat o senaristin, edebiyattan ve Necip Fazıl hakikatinden bihaber, Sezai Karakoç'u Mona Roza şiirinden ibaret sayan, üslupsuz, beceriksiz kalemidir. Oh be!

1) Yanlış meslek seçimi ( Ajanlık bana göre değilmiş anladım)

2) Yanlış fırın tercihi ( Simitler yarı yanık, yarı gevrek değil; satışlar da düşüş var)

3) Yanlış adamla tartışmam ( James Bond iyi adamdı aslında)

Şimdilik bu kadar, pişman oldukça yazarım.

Olmaz olmaz. Bu moda işlerine mütedeyyin kesimden merak saranlar varya kıl oluyorum. Tamam, bediî idraki hayatın her şubesinde müşahhas planda uygulamaya koyalım. Şık olalım, zarif takılalım imkanlar ölçüsünde. Fakat böyle tesettür modasıydı, zarttı zurttu, bu işlere ne vakit ne de nakit harcamayalım. Allah aşkına, üstümüze vazife işleri bi halledelim hele, bu malayanilere vakit dahi kalmaz, hı, yanılıyor muyum?

Estet ol; canımı ye.

Bediî idrak, bediî idrak...

Tesettür modası da ne?

Kel başa şimşir tarak.

(anonim değil ben yazdım)

Allah bu müşteri temsilcilerinin yardımcısı olsun. En çetin ve stresli işlerin başında geliyor diye biliyorum. Haliyle bu işi yapan insanların haleti ruhiyesi de pek sıhhatli olmuyor. Vakti zamanında, ajan olmadan evvel, bir bankanın müşteri temsilciliği pozisyonu için açılan sınava başvurmuştum. Mülakatta beni şutlamışlardı. Bi ara üzüldüm, sonra halime şükrettim; hatta bu işle uğraşanların yakınmalarını duydukça bu iş olmadığı için müthiş bir sevinç duydum diyebilirim. Şükür, ajanlıktan, aman pardon, simitçilikten ekmeğimi çıkarıyorum. Ne öyle; bir sürü abidik gubidik adamla uğraş, onca sıkıntı stres.. Aman ben de ne diyorsam? Yazıyla çok alakalı olmasada, işte ucundan kıyısından köşesinden alaka kurulabilir.

İki iftar arası ne çok şey oluyor. Hayret etmemek elde değil. Üsküdar'dan Helsinki'ye... Vay be :) Allahü Teala yardımcın olsun, hayırlı eylesin bu gidişi hakkında.

İlçeke Abi belli mi olur, belki sende önümüzdeki Ramazan kendini Mozambik'te yahut Cibuti'de ya da ne bileyim dünyanın bi başka ucunda bulabilirsin. İki iftar arası çok şey olabilir abi. Mantık of the İlçeke :) Senin perspektiften konuşuyorum, dikkat ediyorsan... :) Senin her mevzuyu mazi denen o illete bağlama istidadına hastayım abi :) Gel, bugünü yaşa! Mazi, geride kalandır. Sen istikbali ıskalıyorsun, bilmem farkından mısın? Naçizane ajan tavsiyesi İlçeke Abime :)

Ajanım elbette birtakım hususlarda insan tıkanabiliyor. Donup kalabiliyor. Fakat zaten bu tıkanmalar, donup kalmalar değil midir bizi hakikate ulaştıran? Zahmetsiz rahmetin olamayacağı hakikati her olayda ve tecrübede sabittir, bilirsin. Yalnız çok fazla da yüklenme mevzulara derim naçizane. İçinden çıkamayınca zorluklar baş gösteriyor. Anlattıklarınsa bu manada biraz tuhaf, biraz zahmetli fikirler gibi geldi bana. Bu arada rumuzumu da katletme :) İlçeke değil, halis muhlis İlcege! :)

Abi gene psikanalizmin gözüne vurmuş, felasifeye hafiften temas etmiş, edebiyata selam çakmış bi vaziyettesin. Bırak bu işleri abi :) Anlamak yok, biliyorsun! Anlar gibi olmak var ! Ha sen saçlarını yolma, sonra bioxcine para yetiştiremezsin, aman ha...

Rumuz mevzuunda kabahat bende değil abi. Sen biliyorsun esas suçluyu :) İlçeke daha bi kazrimatik abi, inan bana :)

Bu ne hassasiyet mitajanı? :) Senin gibi profesyonel birinde bu kadar duygusallık fazla değil mi? :) Tamam, tamam... Latife yapıyorum, fişleme beni de :)

Yapma be ilçeke abi, bari sen yapma :) Şurada galeyana gelmişiz, mevzu da abd-i acizin kanaatine göre girift ayrıca. İçinden çıkamıyor zahir. Zaten şu sıralar işler yoğun, hayat yoğun, duygular yoğun... Neylesin gariban ajan? İlçeke Abi, mevzu ne biliyor musun? Bütün bir mazi bizimle beraber yaşıyor. Üstadın annesiyle kurduğu bağı işte bu girift hesaplaşmada kilit bir nokta olarak görüyorum. O bağ benim nazarımda, evet, bi kilometre taşı... Bu bana çok esrarlı birşey gibi gözüküyor, bilmem anlatabiliyor muyum? Hani senin Hamdi diyorya bi yerde : 'Her ninnide milyonlarca çocuk başı ve rüyası vardır.' Hah, işte mesele burada! O bağ, o eskimeyen ve her şeye karşı sapasağlam kalabilen bağ varya, o bambaşka bişey... Kelimeler kifayetsiz İlçeke Abi. Söyletme beni :)

Belgeselin son kısmında Üstadın annesinin görüntüleri varya, ciğerimi dağladı. Üstadın annesine hayatının son deminde yazdığı şiir aslında bütün maceramızı anlatmıyor mu? O nasıl bir hasrettir öyle... Defalarca seyrettim. Anlamaya çalıştım. Sezmek istedim. Fakat vadeleri tamam ettiren şeyi tam kavrayamadım. İnsanoğlunun peşine düşen o dehşetli şeyi bilemedim. Neydi abi, Üstadın çilesi neydi? Bir insana ölümüne yakın 'anlamam, anlatamam, düşen düştü peşime, artık vadeler tamam' diye mısralar yazdıran hissiyat nemenem bişeydir? Vallahi anlayamıyorum. Anne, kilit nokta. Anne, kilometre taşı. Anne, ızdıraba karşı giyilen tek zırh. Ya peki zihinlerdeki binlerce sual?

Bu ne ya? Damdan düşer gibi İbn-i Teymiyye başlığına döşenmişsin himyata. Hani dönüşün muhteşem oldu diyeceğim de diyemiyorum, dedirtmiyorsun daha doğrusu. Seni önceden bi kaç başlığa yazdığın nevi şahsına münhasır yorumlarından tanıyorum. Fakat bu son çıkışın hayretlere gark etti beni.

Teymiyye'yi okuyup tam bi selefi ağzıyla 'cihadi ve tevhidi' bi iman elde ettiğini söylemişsin. Tam belli oluyor Teymiyye okuduğun haa.. Hemen yapıştırmışsın tevhid ve cihad kelimelerini... Selefilerde moda ya... Fakat akabinde saçmalamaya başlamışsın. Necip Fazıl'ı defalarca okuduğunu söyleyip, Üstad için, 'İslami mevzularda cahil' diye bir niteleme yapmışsın ki, ne derece cahil olduğun buradan belli oluyor. Üstadı defalarca okumak, onu tam manasıyle kavramak manasına gelmez bu bir. İkincisi İbn-i Teymiyye hakkında hüküm vermek için alleme-i cihan olmak şart değildir. Silsile-i Aliyye'nin son halkası, 14. asrın irşad kutbu seyyid Abdülhakim Arvasi Hazretleri, “İbni Teymiye dini içinden zedeleyen mülhiddir” buyurmuş. Bu, Teymiyye hakkında yorum yapmak için yeter de artar bile Ehl-i Sünnet bi müslüman için. Fakat senin selefi mantığın bunu kabul etmiyor o ayrı dava.

'

CİHAD ve TEVHİD fikrinden korkan huffaşların RUVEYBİDA lıklarından başka bir şey değildir bu saldırılar', demişsin. Bre cahil herif, Teymiyye hakkında Fetava-yı hadisiyye kitabında: 'Allahü teâlânın, sapıtmasına ilmini sebep ettiği kimsedir.' buyuran İbni Hacer-i Mekki Hazretleri senin tabirine uyuyor mu, haa? Ya peki Nebras haşiyesinde, 'Kitab-ül Arş onun en çirkin kitaplarındandır. Ona Şeyh-ül-İslam diyenin kâfir olacağını söyleyen âlimler vardır.' diye buyuran İmam-ı Sübki Hazretleri de mi -haşa- CİHAD ve TEVHİD fikrinden korkan biri? Tabakat-ül-kübra isimli eserinde: 'İbni Teymiye, tasavvufu inkâr eder, evliyaya, ariflere dil uzatırdı. Kitaplarını okumaktan, yırtıcı hayvandan kaçar gibi kaçmalıdır.' diye buyuran İmam-ı Şarani Hazretleri'ne ne demeli? Fakat sen bu selefi mantığınla, mezhepsiz Teymiyye'nin fikirleriyle bunlarada çizik atabilirsin.

'İlim ehli kişilerden bir çoğu bu zatı tenkit bile etmezler'.. Hadi ordan, bozacının şahidi şıracı misali burada martaval atma millete. Sonrada kalkıp, 'alıntıya boğarım burayı' diye millete caka satma. Boğ da görelim! Sanki sen yaparsın da burada bu kadar insan durur, öyle mi? Çok beklersin, çok..

'Büyük bir MÜCTEHİDİN aleyhinde böyle KURU laf ebeliğiyle hucum etmek MÜSLÜMANA YAKIŞMAZ.LÜTFEN GİDİN BU ZATI ESERLERİNDEN OKUYUN.' Sana yazıklar olsun. Teymiyye denen mülhide laf söyleyenleri 'CİHAD ve TEVHİD fikrinden korkan huffaş ilan et, sonrada kalk Üstad için hazırlanmış bi sitede Üstadı cahillekle itham et. Senin aklına şaşayım ben... İlk önce adam gibi Üstadı oku, sonra gel burada konuş. Mülhid Teymiyye'yi herkes tanıyor. Kendini fazla zorlamana gerek yok selefi ağızlı cahil.

Bu başlığa ve bu başlıktaki ilk mesaja ve ilk mesajda yazılanların sahibi Trradomir Han'a itirazı olan yok mu?

 

Ahd etmiş veliler filan.

 

Olmuyor böylesi başlıkların bu kadar sessiz sedasız kalmaları.

 

:D

Yahu olmaz mı, dur bi polemikte biz çıkaralım. Ahd etmiş bi ajanım bugüne bugün. Ha, neymiş efendim 'ferman-ı trradomiriyye'! Fesüpanallah... Bu ne ya? O zaman herkes bi ferman yayınlasın, olacak iş mi beyim? :D Ne bu despotizm? Şimdi eften püften bi müessir yüzünden polemik çıkacak, kan gövdeyi götürecek? :D

bende size sadece gülüyorum.sizce çekinmiyorlar mı zannediyorsunuz yani.

şahsın söylediği laflar yenilir yutulur cinsten değil fikrimi beyan ediyorum aynı şekilde nedense tepki bana geliyor anlayamıyorum.

hayır bendeki olayda aynıydı.boş yazılıyormuş falan.eleştirilebilirim sorun değil fakat o kadar ağır itamlarda bulunuluyor şahsa hakaret ediliyor.ve yazdıklarım silindi nedense.bana gelen cevap:formda gerginlik olmasınmış..

hadi onun yazdıklarınıda silin.bakın ortam gerildi.

madem form kuralları var ozamna bi gözden geçirin bide yazılanları gözden geçirin öyle konuşun ozaman.

fikirlerime ne zırvalıyorsun demek hoş bişey dimi?aynı sözleri bende sarfetsem ki etmem,çünkü benim kendime saygım var öncelikle;uyarır,silersiniz yada.

bundan sonra silsenizde silmesenizde sorun değil....!!!

baki, baki hele kuru lakırdıyı bırakta buraya kulak ver. Sen ne laftan anlamaz bi insansın yahu. Senin söylediklerine zırvalamak tabiri hafif kalır, biliyor musun? İlcege Abi az bile demiş anlayacağın. Trradomir'in mevzuyla hiç bi alakası yokken, veliAhd diye biri çıkıp, hayal mahsulü şeyler söylüyor, trradomir'de en tabii hakkını kullanıp ona cevap veriyor. Cevabı sertmişte, üslubu sivriymişte... Breh, breh, breh..Sana mı soracak nasıl yazacağını ey baki? Sen forumun üslup zabıtası mısın? Kalkıp ilcege Abî'nin de beyan ettiği üzere akla hayale gelmedik iftiralarla forumu geriyorsun, ondan sonra senin zırvalarına biri cevap verince de, 'aha ben size demedim mi, bakın bunlar böyle' geyiği yapıyorsun. Amacın ne senin? Evvelden bi kuyruk acın mı var, hayırdır? Trradomir'e karşı bu radikal çıkışının arka planında ne var, hele bi söyle de bilelim. Ortalığı karıştırıp, sonra kenara çekilip, oradan da 'ay efendim gerekirse mesajlarımı silin' tarzı küçük emrah moduna da girme. Haa bi ara sen yine siteyi terk edeceğim diye ağlayıp sızlamıştın değil mi? Bu ilk değil yani. O zaman sözünün arkasında durmamandan belliydi zaten ruh haritan.

Bu forumda şahsen, yüz yüze tanışmış insanlar var, baki. seni sadece yazdıklarından tanıdıkları için herhangi bir kişilik ifade etmiyorsun gözlerinde. o yüzden yüzüne söyleyemeyeceği cümleleri burda yazmaktan çekinmemek, internet tarihinin klasiklerindendir. Düşünsene, sen o ithamları bi şekilde bir dost meclisinde yapsan (ki sonuçta sadece eleştiridir, ortam gerilse de saygısızlık sayılmaz) sana tutup "neler zırvalıyorsun, ...kafana sok vs" diyebilir mi bi insan? ya da seni yüz yüze tanıdıktan sonra burda aynı şeyi söylemeye çekinir.

 

Benzer bir mantıkla, burda trradomir nickli arkadaşı savunanlar onu bi şekilde yakînen tanımış olan insanlar çoğunlukla. Ama şunu unutmayınız ki siz bu arkadaşın yazılarını okurken aslında cümleleri kadar kötü niyetli biri olmadığını düşünerek hoşgörebiliyorsunuz belki de. Fakat bize yansıyan tarafı sadece şahsa hedef alınmış, zalimce ve seviyesizce eleştiriler. insanlar hakaret işitmemek için trradomir'e cevap yazamıyorsa, forumda zaten despotik bi durum oluşmuş bile sayın achartave.

 

Ağır eleştirileri, mevzubahis arkadaşın mizahi kabiliyetine yoran hacegan'a da şunu demek isterim. Mesele kabiliyet değil burda bence, hedef kitlesi. Tutup bi müslümanı bu şekilde (aynen tekrarlamak istiyorum) "zalimce ve seviyesizce" eleştirirken sen tutup bundan mizahi bir zevk alıyorsan, daha ne diyebilirim ki!

 

Tekrar ediyorum, tartışmanın gelişimini okudum. Evet yanlış anlaşılma sonucu karşı taraf da en acelesinden edepsiz bir yorum yapmış ve bir cevabı haketmiş. ama böylesini değil. Burda birini yakalayıp evire çevire dövmek, hatta birinin bunu yapmasını zevkle izlemek, sanmıyorum ki size yönetici olmanızın kazandırdığı bir hak olsun.

Oooo sitemizin yeni psikanalisti zirconium beyfendi yorumlarınızdan mütevellit mesrur olduk. Sağolun azizim. Siz varya çok kaçak dövüşüyorsunuz. Farkındasınız değil mi? Sizin derdiniz trradomir'in cevabı filan değil bizzat trradomir'in kendisi. O zalim ve seviyesiz nitelemelerinizin üstünde esasında ne zalim ve seviyesiz bir kisve var, siz daha iyi bilirsiniz. Bide bunu kalkıpta yok işte bi müslümana böyle yorum yapılmaz boyutuna çekişiniz, işi farklı mecralara götürüşünüz var ki akıllara ziyan. Zihninizde ne varsa yazın, sinsi işler yapmayın lütfen. Bu arada trradomir'e cevap yazmak kapasite ister, tamam mı? Bu bedihi hakikati de unutmayın. Varsa sözünüz söyleyin, o despot dediğiniz yönetim sizin gibilerden bin kat daha demokrattır! Sahte demokrat zirconium seni...

Tövbe... Nereden bilirdi ki ajan, çok vakit sonra trra paşanın imzasının hikmetini anlayacağını... Hayret makamındayım.

Hırsızın hiç mi suçu yok be! Trradomir'in üslubunu sert bulan güruh evvela mevzuyu baştan sona bi okuyun. El insaf, el insaf!.. Hayret bişey! Kaç oldu? Haa, 248 !

Erkek olursa Hafi, kız olursa Hafiye... :)