Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

Dervish

Editor
  • Content Count

    524
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    11

Posts posted by Dervish


  1. hafakan :) Vuslata hasretimiz devam ediyor; duam o ki şöyle 50-60 sene daha ait olmadığım bu mekanda bir şeyler yapmaya devam edeyim. O kadar güzel hayallerim var ki -her ne kadar alacakaranlığın içinde patinaj çekiyorsa da- yapamadan göçüp gidersem gözlerim bildiğin açık gider. Buralardayım yani, kalplerimizin mırıltılarını dinleyeceğim daha bu forumda. Hoş bulduk efendim.

     

    Ankara'nın doğusunda büyük bir medeniyet tasavvuru var trra. Bir tane değil, çok var ama bir tanesi dünyanın en güzel köyünden yayılıyor. Ankara'dan ve dahî batısından kopuk olmayarak hem de, sararak. Hatta öyle ki taa Semerkand'dan başlayıp Mostar'a dek. Sana açık bir davetim var, o köyde babamın çok güzel bir çiftliği var. Gel buluşalım orada, sana sabah namazından sonra içebileceğin en güzel sabah sütünü ikram edeyim. Hatta dur, bir parça ekmek ve enfes bir tas çorban da benden. Kalacak yeri de ayarlarım. Nasipliysek 333'e de tabi oluruz, uff be o çok iyi olur ha! Kaç gece istersen o kadar kalırız. Çekinme ha, sen de will not be published ayrıcalığından yararlanacaksın :)

     

    Davet etmesi benden, icabet etmesi biline. Bahaneler, işler, karmaşalar, vakit darlıkları gibi mevzular ileri sürülmeye! (Yol masraflarına karışmam, kebap ve eş değerlerini yerim ben diye tutturursan da karışmam, çayları sen ısmarlarsın. İşsizim ben.)

     

    Hafifmeşrep'in teknik kısımlarıyla kim ilgileniyor, bilmiyorum. Her kim ise kucak dolusu sevgilerim onunla.

     

    Nedense online dergi denilince aklıma flash tabanlı şöyle fare ile sayfayı bir parmak misali çevirebileceğim bir şey geliyor aklıma. Nedense diyorum ya, nedenini biliyorum. Yapmıştım, olmuştu; çok hoştu lâkin oldukça ağırdı 56k modemler için. Bu yüzden bilgisayarımda kurduğum localhostumda kendi kendimi tatmin ediyordum :D E tabi çok kullanışlı değildi hem, şimdiki durumlarını bilmiyorum, internet yazılımı teknolojisi ne kadar ilerlemiş olabilir ki? Hmm, çok ilerlemiştir. Ajax'la tanıştığımızda bir devrimdi, devrildim de bıraktım javayı bilmem neyi. Vay anasını diyerek ağzım açıkta kalmıştı o futbol takımı ile aynı isme sahip programlama dilini gördüğümde. Sayfayı f5 ile yenilemeden sayfadakileri değiştiriyorsun lan! Daha önce birisi böyle bir şeyin olacağını söyleseydi "saçma sapan konuşma ..." diye ağzımı bozardım.

     

    Hodri meydan demene lüzum yok, gözünü kestirdiğin adamları bir "pişt"lemeyi denemeliydin.


  2. Akp'yi sevmeme nedenlerinizi bilmem de ben seviyorum. Ha, zaman zaman kızdığım, karşı çıktığım noktaları yok muydu? Vardı. Kimi zaman haklıydım, kimi zaman yapımın müsaitliği nedeniyle erken gaza gelmem neticesinde haksızdım. Durup, düşünüp baktığımda genellikle haksız olduğumu söyleyebilirim.

     

    Misal, haklı olduğum bir noktayı arz edeyim: AB Eski Bakanı, şimdinin milletvekili Egemen Bağış.Tapelerde Bakara süresi ile dalga geçtiğini görüyoruz. Kendisi bu kayıtları ret ediyor. Bu kayıtlar ortaya çıktığı ilk gün twitter'da bu montajı yapanları mahkemeye vereceğini söyledi. 10 gündür herhangi bir mahkemeye verme olayı yok. Varsa lütfen beni bu konuda bilgilendirin. Vermişse mahkemeye "masumiyet karinesi"ne dayanacaktır ve mahkeme sonuçlanana kadar bu konuda kendisini hiç kimse suçlamamalı. Yok, mahkemeye vermiyorsa, suçluluğunu zımnen kabul etmiş demektir. Sükut ikrardan gelir zira.

     

    Bu mevzu var diye de ben "Ak Parti'yi sevmiyorum" diyemem. Sadece Egemen Bağış'a kızgın olurum. Elimden geldiği kadar karşısında dururum. Hem bu dünyada hem öbür dünyada. Kesinlikle hakkımı helal etmem. Babamın oğlu da olsa, babam da olsa bu böyledir. Gözümde on pare etmez bu Milletvekili. Yok aksini ispat edebiliyorsa başım üstüne. Hakkında olumsuz düşündüğüm için özür dilerim.

     

    --------------------------------------

     

    Cemaat şey yapsın ya, gezi eylemlerine başlasınlar. Hatta direniş esprileri de hazır. Onlardan bazıları:

     

    - taksim'de polisin cemaatçilere yoğun şekilde sıktığı gülsuyundan kafirler bile etkileniyor...

    - akm'ye pankartlar asıldı: "aziz vatanın bütün cemaatleri dağıtılmış, bütün dershanelerine girilmiş olabilir", "tayyip, sus be mübarek adam", "allahın ipine tutunanlar"

     

    - taksim meydanı üç gündür işgal altında. atatürk heykelinin yanındaki sovyet midir nedir o adamın yüzü günah diye örtüldü...

    - meydanda dini yayınlar kitaplığı açıldı. bütün yurttan kargoyla gelen ilmihaller, risaleler arasına kaynamış olan birkaç tane das kapital, abilere "tövbestağafurullah" çektirdi.

     

    - cemaatçilere 600 maklube siparişi getirildi. ödemenin suudi arabistan'dan yapıldığı iddiası var.

     

    ----------------------------------------

     

    Son olarak şu iki şeyi alıntılayayım: "İn görmek istiyoruz in in" ve "Hamdolsun bağzı şeyler"

     

    hi hi hi

     

    Öyle mutluyum ki, isteyene Hürrem sultan hamam otu yağı yollayabilirim :D Ak Partiyi çok çok seviyorum. Hiç bir sevmeme nedenim de yok üstelik. İnşallah olmaz.

    Ak Partimizin başarılarını çekemeyenler milletin iradesine saygı gösterecekler. Başka bir yolu yok bunun.

    Bu milleti 150 yılı aşkın bir süredir eğdirdiniz batının karşısında. Batıya mahkûm ettiniz. Düşürdünüz yerlere. Düştüğümüz yerden kalkmak için kımıldadığımızda, yüzümüzü o iğrenç batınızdan olması yöne doğru çevirdiğimizde, dibe batmış sarkaçın tekrar yükselişe geçtiğini gördüğünüzde kudurdunuz, kudurdunuz! Durdurmaya çalıştınız, iftiralar attınız, durdurmaya, yok etmeye çabalamaya da devam edeceksiniz.

     

    Hodri meydan!

     

    Bundan böyle tam bir parti disiplini ile hareket edeceğiz.

     

    Artık Ak Parti'ye kızmak, darılmak bile yok! Ne demekmiş sevmemek. Kimin ne haddine.

     

    Cendere ulan cendere!!!!

     

    Allah Yar!

     

    • Like 1

  3. Tövbe :D ahahaha

     

     

    Ben neymişim öyle ya? Çok gizliyim demek ki tahmin bile edememişsiniz. B)

     

    İyi güldüm hihi :D

     

    (Yanlış anlayanlar olabilir, Hâcegân ile şakalaştık azıcık, vehhabi filan değilim. Allah korusun)


  4. Hâcegân demek ki kabulünüz ehl-i sünnet bu konuda : ) Benimki zaten vehabbilerinkiydi hi hi

    Yazdıklarınızın bir kısmını okudum, bir kısmını okuyanlardan dinledim. Fethullah Hocaefendi'nin ilgili kitabını okumadım. Yalnız kaza ve kader konularıyla alakalı sohbetlerini izlediğimi hatırlıyorum. O da farklı konuşmadı diğerlerinden. Başta da dediğim gibi aklımı bazan kurcalayan bir soru oluyor. Tabi ermişlerin, erenlerin, velilerin, şıhların akıllarına takılabilecek bir soru değildir bu, avamaltı tabakasına özgüdür, sizi tenzih ederim.

    Bizim bildiklerimiz çünki çok sınırlıdır. Cüz-i İrade, Külli İrade, Kazayı Muallak, Kazayı mübrem, Levh-i Mahfuz gibi kaza ve kaderle ilişkili konuları anladığımı tahmin ediyorum müsadenizle.

    Fihi Ma-fih eserinde bir hikâyeyi birazcık anımsadım tam şu anda. Bilirsiniz hikayeyi, hatırlatmak amacıyla aklıma gelen kısmını yazacağım:

    Bir Sultan avlanmaya gider. Bir ceylanın peşine düşer atıyla ve etrafındakilerden uzaklaşır. Tam avını avlayacakken ceylan dile gelir: "Sen avlanmak için yaradılmadın, Allah seni bu sebeple yaratmadı". Sultan bu sözleri duyunca büyük bir pişmanlık duyar, yaradılış amacını anlar. Orada bulduğu bir çobana elinde ne varsa yoksa verir ve sufilik yolunu tutar. Ava giden avlanır tarzında ceylan avlamaya giderken Allah tarafından avlanır.

    Bu hikayeden anlayabildiğim: Allah, iradesiyle kuluna tesir etmiş, onu dilediği yola dizginlemiştir.


  5. Merhabalar. Kafanıza hemen hemen herkesin takıldığı bir soru var ve bu çok normal bir durum. Hatta bu sorunun daha farklı çeşitleri ve yanıtlanması-anlaşılması çok daha zor sorular da var. Örneğin kader inancı. Yıllarca kafamı zonklatmış bir sorudur bu. Çok çeşitli açıklamaları, sohbetleri dinledim, okudum fakat zaman zaman yine de aklıma takılmıyor değil. Tam olarak cevap alabilmiş değilim, aldığım cevaplar itikadi ve inanç yönünden oldu hep. Sanırım böyle olması lazım geliyor. Tabi bu konu sizin konunuzla alakalı değil.

     

    Sorunuza gelirsek ayet veya hadis bilgilerim çok yetersiz olduğu için o konularda bir yorum yapamayacağım. Ancak kişisel düşüncelerim doğrultusunda birkaç ufak yorum yapabilirim.

     

    Öncelikle yaratma konusuna gelirsek bu vasıf sadece bir şeye, Allah'a mahsus olmalıdır. Neden dersen yaratılan bir şey nasıl olur da başka bir şey yaratabilir? Elindeki bilgisayara bak bir, ona yazılım yüklenmeden, komut vermeden nasıl çalışabilir ki o bilgisayar? Sen çalış komutunu veriyorsun ve o çalışmaya başlıyor ama yetenekleri yapılışı kadardır. Elinin altındaki bilgisayar yeni bir bilgisayar yaratabilir mi? Yaratabiliyorsa ona iman etmemiz gerekir çünkü o bir yaratıcı olur lakin böyle bir durum asla söz konusu olamaz. Çüknü o da bir nesnedir, icattır, Yaratıcının yarattıklarının değiştirilmesiyle oluşturulmuştur.

     

    Bu noktadan hareketle bilgisayarın var oluşu başka nesnelerin, kabloların, devrelerin, plastiklerin, camların vs.varlığı ile ve bu varlıkların bir araya getirilmesiyle mümkündür. Var olabilmesi için ihtiyaçları vardır yani. Ama ya Yaradan'ın? O'nun var olabilmesi için hiç bir şeye ihtiyacı yoktur. Mesela karbonhidrata, glikoza, demire, kana filan ihtiyacı yoktur. Bunlara ihtiyacı olsaydı, bu maddelerin bir araya toplanmasıyla var olsaydı eğer varlıklardan meydana gelen bir varlık yaratmaktan uzak olurdu. O zaman başka bir yaratıcıya ihtiyacımız olurdu. Bu ise bizi yeniden Allah'a yani Yaradıcı'ya götürürdü. Çünkü onun varlığı maddeden bağımsızdır.

     

    Allah yaratılmamıştır, yaratılışa konu olamaz. Yine aynı noktaya geliyoruz. Eğer yaratılmış olsaydı Allah yaratıcı olamazdı.

     

    Benim söyleyebileceklerim bu kadar bu konuda. Bu sorunun asıl muhattapları âlimlerdir, ilim sahipleridir. Ancak yorum yapabilirim, hatalı konuşmuşsam Allah affetsin.


  6. İsmail Göktürk. Kendini gizlemeyi tercih edenlerdendir. Şiir kitabını çıkartmaya ikna edilemedi henüz.

     

    Aslında şairlik kısmı bir tarafa, tam bir medeniyet "adam"ıdır. Tanıma, yakınında bulunma onuruna eriştiğim için bahtiyarım, berhudarım.

     

    Hocam'ın bir medeniyet tasavvurunu kısaca kendinden dinlemek isterseniz

    lütfen. (Buraya tıklayın'ı, click here'ı filan eskiye nazaran daha da az görüyorum. Linki yazıya gizlemekten bile acizleştik mi nedir?)

     

     

    GİDELİM MÜSAADE GEREKMEZ / İsmail GÖKTÜRK

    Yürek rutubet aldı, feleğin mühleti doldu

    Geçti şarap mevsimi, parklar tenha değil.

    Ben dağlara yanmıştım, Musa ırmaklara vuruldu

    Bu şarkılara içilir mi Musa, bu çalan bizim hava değil.

     

    Şimdi kentler, kamusal alanlarında üşüyor

    Musa, dünyanın çözülen büyüsüne dipnot düşüyor.

     

    Biz çarpıp çıkalım kentin kapılarını

    Gemileri limanlarında bu şehrin, kim yakarsa yaksın.

    Sen ıslık çalmayı bilirsin, söyle artık şarkılarını

    Gir koluma Musa, hayaletlere çarpacaksın.

     

    Bütün kaleler düşüyor Musa, sıyrılıyor erdeminden

    Hüzün karlı dağlar ardında, çıktı insanın gündeminden.

     

    Alnımıza meczup, sadrımıza mefluç yazıldıysa

    Bize mey lazım bu çağda, irade gerekmez.

    Yazımız silindi, hükmümüz bozulduysa

    Kimlik yüreğin aynası, makbul değilse maske gerekmez.

     

     

    Ehramların gölgesinden kovulduk, taşra düştük uygarlıktan

    Musa gel denizleri seyredelim, tenha bir mezarlıktan

     

     

     

     

    Ciğerim, yüreğimi de ardına katıp ağzımdan çıkıyor kor halinde bu şiiri her okuduğumda. Tam şu anda sigara yakmama babam bile engel olamaz. İçerim, müsade gerekmez!

    • Like 2

  7. Fethullah Gülen ve Cemaatine Sorular!

     

    Üstteki başlık içerisinde ilginç bir konu dönüyor ortalıkta şu günlerde. Aklı başında ve ilgililerin cevaplaması gereken sorular sorulmuş. Sorular şu şekilde:

     

     

    28 şubat cuntası ile Erbakan hocanın istifasını istediniz.

     

    – Merve Kavakçı’nın şahsında başörtülülere açılan savaşta, iki yüz yıllık öfkelerini kustuklarında ağzınızı açmaya tenezzül dahi etmediniz. Açıkça söylemek gerekirse başörtüsü sınavını da siz kaybettiniz. Bu sınav Müslümanların vicdanlarında kaybedilmiş bir sınavdı. Cemaate mensup kimselerin başörtüsü konusunda yaptığı açıklamalarda ve medya organları yoluyla yaptığınız beyanatlarla bu sınavı kaybettiniz. Ancak bunu da çok gündeme getirmedik, sorulduğunda da geçiştirmeyi yeğledik.

     

    - Ecevit’in vefatı akabinde, ‘Hocaefendinin’; ‘‘Hakka yürüdü. Eğer Allah bana şefaat hakkı verirse ilk şefaat edeceğim kişi, Ecevit’tir.’’ taziye mesajını hala hazmedebilmiş değiliz.

     

    – İçimizi en çok yakan şudur ki; muhtelif vesilelerle Müslüman topraklarına işgal girmişken, kadınlarımız tecavüze uğratılıp erkeklerimiz ve çocuklarımız öldürülürken, ne sizden, ne medyanız ve ne gazetenizden içimizi ferahlatacak bir öfke emaresi sızmadı. Kardeşlerinize yardım edin de demiyoruz, tepki göstermenizi beklemekle hata mı ediyoruz?

     

    - Irak, ABD işgaline uğradığında sesiniz çıkmadı. Ancak ABD, İran’ı vurmakla tehdit ederken, ‘Hocaefendi’ de İran’a karşı eleştiri füzelerini yöneltti ve İran’ın İslam’a çok ciddi bir zarar verdiğini dile getirdi. Tesadüf olduğunu düşünenlerimiz oldu, yeniden susmayı tercih ettik. Garipsedik. İran’a sevgi duyulmamasını elbet anlayabilirdik ancak zihinlerimizi ne kadar baskı altına alıp susturmaya gayret etsek de ABD’nin İran’ı vurmaktan bahsettiği günlerde İran’ı İslam dairesinin dışına iten açıklamalara bir mazeret bulamadık.

     

    – Şeyh Ahmed Yasin tekerlekli sandalyesinde şehit edildiğinde çıkıp göğsünüzü gere gere sahiplenmeniz, ümmetsel bir mesajı dünyaya haykırmanızdı İSLAM adına sizden beklenen, bizim gördüğümüzse; cemaati temsilen Ortadoğu yazılarını ele alan yazarınız Kerim Balcı’nın Şehid Şeyh Ahmed Yasin için, “İsrail ile savaşıyorsa öldürülmeye hazır olacak tabi…” “Hem HAMAS da intihar saldırıları yapıyordu zaten. İki taraf da ahlaksız savaş veriyor…”, “Ahmed Yasin de intihar saldırılarına fetva vermişti, Allah taksiratını affetsin.” Beyanatını nasıl unutabiliriz? Unutmak da istemiyoruz…

     

    – Açıktan söyleyemediniz belki ancak aynı ABD ve İsrail gibi direnen Müslümanları terörist olarak görüyordunuz. ‘Hocaefendiden’ mülhem anlayışınıza göre teröre bulaşan Müslüman kalmaz, kalamazdı. 1991 yılında sırf Tel Aviv’e bir iki füze düştüğü için gözyaşlarını esirgememişti. Aynı ‘Hocaefendi’, Filistin’li Müslümanların maruz kaldığı zulme karşılık bir çıkış, bir isyan, Müslümanın izzetini gösteren bir tavır sergilemedi. Beklediğimizle kaldık bunca yıldır. Kendisi; 2004 yılında da, 1991 yılında bıraktığımız yerde duruyordu. Düşen füzelerin sesinden korkup ağlayan Yahudi çocukları için ağlamaktadır halâ…

     

    - Gazze sekiz gün boyunca İsrail jetleri tarafından vuruldu, siz ise o günlerde zerre utanç duymaksızın dershanelerin neden kapatılmaması gerektiğini anlatıp duruyordunuz. Gördük ki dershanelerinizin mevcudiyetini koruması Müslüman çocukların kanından daha azizdi nazarınızda. Artık üzülmeye bile içimiz el vermedi. Ne söyleyeceğimizi bilememenin ızdırabını hissediyorduk.

     

    – Ahmed Yasin’in katilini değil maktulünü suçlayan bakışlarınızdan biz nefret ettik.

     

    Niye böyle yaptığınızı anlamıyoruz. Anlamak da istemiyoruz. Zaman geçiyorsa da tavrınız değişmiyor. Eğer düşman olarak karşımızda iseniz, çıkın ve bunu açıkça söyleyin. Yok eğer dost olarak yanımızda iseniz, düşmanlarımızla aynı safta yer almayın ki bizde tavrımızı ona göre belirleyelim.

     

     


  8. Dil ve Edebiyat Dergisi'nin eskü bir nüshasında görmüştüm ilk defa bu ismi. Sonraki dönemlerde bazı sohbetlerde ismi ile birlikte söyledikleri zikredildiği oluyordu. Muhafazakâr mütefekkirlerden birisiydi hocalarımın naklettiği kadarıyla. Sağlığında yakından tanımak nasip olmadı.

     

     

    Duamız odur ki Rabb'im sadık kulları gibi ağırlasın.

     


  9. Haberciler :) Onlara logolarından dolayı hep gülümsemişimdir. Bir zamanlar sivile alınan bir eleman istihparata girdiğini sanıpta nasıl sevinmişti, hatırlarsın :D hihi

     

    Tez konusunda da Allah seninle olsun. Çok sıkıntılı bir süreçtir muhtemelen, hele yüksek filan olunca. Ben, benim tezim için çektiğim sıkıntıları düşündüm de bir an. Üff seninkini hayal bile etmek istemiyorum.

     

    iphohe filan boşversene ya. sürekli birileri ölüyor o katil telefonlar yüzünden. Elektrik çarpmaları, yüzde patlamalar filan. Bunların dışında kazara elinden yere düşürmeyiver. Kendini parçalamak için bahane arıyor zaten dişlek elma. Zaten o elmanın hikâyesi de çok ilginç ya.


  10. İkinci Abdülhamid Han hakkındaki sitede aktif olmanın zamanı geldi tabi. Yetkililere sesleniyorum, bana şifremi bu sefer unutmamak üzere tekrar verin :) Trra abim dosyaları, evrakları, bilgi, belge ve bulguları yollayabilirsen hoş olur tabiki. Ne hoşu? Muntazam olur.

    Ahhh CW ahh. "Cehennem'in Cenneti"ydi :) Yok abi efsaneye bir şey olmasın aman. Hani bir tarayıcı olsam, oraya aşık olurdum. Güzel insan çoktu, tabi şimdi de çoktur muhakkak ama sen yoksun işte. Olsun, buradasın ya :)

    6630 polifonik olanlardan mı :D ? Gülene bak, benimki zoraki polifonik. Hiç unutmam, 2009'da dokunmatikler daha yeni yeni çıkarken bir tane Samsung F480i almıştım. Dokunmatiği 5 yıldız, wifi hariç özellikleri de çok hoştu da şu maddiyat işte. Valide Sultan'ıma sattım :D Şimdi Avea'da bir tarife var, 27 TL Emniyetçilere özel. Bir sürü dakika, bir sürü sms (ikisi de 1000'lerle ifade ediliyor) ve 4 GB internet kampanyası var da telefonum müsait olmadığı için geçemiyorum o tarifeye. Telefon yenilemek mevzusu derin mevzu benim için de. Sen yenilersin ama abi. 4S mini için canavar diyorlar da HTC'den şaşmamak lazım kanımca ve otoritelerce.

    146'dan bağlandım 1 ay. Hafızam yanıltmıyorsa 500 küsür milyon telefon faturası ödemişti babam. 3300 Mark'a aldığı bilgisayarı elinden zor aldım. İlk bilgisayarımdı. Ayıptır söylemesi IBM markaydı hehe B) Ben değil de babam ağır travmaya giriyordu az daha :D Adam ne çekti benim elimden yaa. Arabası ile Maraş'lara kaçmalar filan. Doğmamış oğlumdan korkuyorum.

    Geyikleyelim abiciğim, konuşalım, dertleşelim. Başım üstüne. Skype veya Facebook farketmez. Publish etmeyeyim adresi diye PM ile yollayacağım birazdan hesapları. Yönetime açık çağrıyı yapalım o zaman: Toplantı talep ediyoruz. E-dergi fikri hoşuma gitti, blog da olur tabi. Zaten vakit sıkıntım yok artık benim genellikle. 1 yıl kpss çalışacağım evde günde birkaç saat. Uygunum yani hep. Fan ile Kalemdar'ı yüzbaşı yapalım be, biz de yüzbaşıyız ya hani ondan :D

    Bu arada @sailornur hocam başlıktaki konu bayağı bir kaydı. Affeyle :)

     


  11. ikinciAbdulhamid konusunda çok utanıyorum zaten. Achar iki defa yeni şifre verdi bana, ikisini de unuttum. Yoksa üç defa mıydı? En son 1 hafta olmadı girmeyi deneyeli. Giremedim maalesef. Çok komik ya gülüyorum kendime :D

     

    CW da bir üyeliğimi hatırladım da girdim sen hatırlatınca Trra abi :) Stockholm filan diyor ya, hayırdır inşallah. Doktoray abi Sweden'a mı yerleşmiş nedir, mevzuyu bilmiyorum.

     

    Ergenekon abi ne yapıyordur acaba? İnşallah iyidir, hoştur.

     

    Ahahaha Android istekleriniz -3 diye bir konu gördüm. Bayağıdır girmiyormuşum oraya da. Android filan çıkmış ta istek başlıkları açılmış.

    demeden edemedim. Ne kadar da uzak kalmışım öyle ben. Hem oralara hem de mobil teknolojiye. Ben hiç vatsap neyim kullanmadım. (Tam bu anda şu müzik arka fonda duyulur ve bir müddet forumda suskunluk olur)

     

    Dial-up bağlantı sesi kulaklarımızı şenlendirdi tekrardan. İnsanoğlu ne garip değil mi? Adsl yeni yeni gelmiş, olum diyom heyecanlı heyecanlı "lan olum artık enter'a basmadan siteye girecek makina" sesim çatallı ve heyecanlı. Şimdi 1000 mbit diye birşey çıkartmışlar. Herhalde düşünce bile yetiyordur o hızla sitelere girme işi.

     

    Gidişatın farkında olan Türklerin görüşlerini inceledim bir süre boyunca. Akla uygun tespitler var ama çözüm önerileri yok gibi. Yeni üye çekme konusunda haklılar. Ama nasıl? işte bu noktada bir çözüm yok.

     

    Dervish her görevi yapar. Uygundur, vakti vardır, internet bağlantısı adsl 8mbit'tir. Vuuu, hareketlenme oldu bende :D

     


  12. E gecikmiş de olsak hoş geldiniz diyelim beyfendi :)

     

    Maalesef forumlar can çekişiyor. Bu duruma çok üzülüyorum. Forum sitelerinin ne olduğunu öğrendiğim ilk forumlar bile eskiye göre çok çok gerilediler maalesef.

     

    "Facebook çıktı netlik bozuldu" diye boşuna demiyorlar. n-f-k.com/nfkforum için bir şeyler yapabilir miyiz diye kafa patlatmıyor da değilim ama görünen o ki yapabileceğimiz pek bir şey yok.

     

    Ahhh Yobazforum'um ahhh...

     

    Ne çok dertliymişim ben de böyle. Bir de üniversite de bitti ki. 1 yıl evde boş boş duracak bir işsiz olduğumdan dolayı boşum işte :D

     

    Mevzu bu değil ki hem. Tekrardan hoş geldiniz.


  13. Bir üstteki mesajım hariç, bu konudaki diğer mesajlarımı ret ediyorum. Yeni Anayasa konusundaki kırgınlığım, kandırılmışlık duygum ve kızgınlığımın da içimdeki anarşiste verdiği gazla devrimci duygularımda bir kısım kabarmalar meydana gelmişti.

     

    İpe sapa gelmez sözlerimi okumak zorunda kalanlardan özür dilerim.

     

    Ama aslına bakarsanız Taksim'e inmesi gerekenler bizleriz. Hazır boşalmışken fırsat bu fırsat yapılmayacak olan Anayasa için biz de... Ehem, pardon. :)

     

    (Bu salaklar, çapulcular adamı zorla Akp'li ederler ya.)

    • Like 1

  14. “Mü’minin feraseti karşısında titreyin; zira o bakarken Allah’ın nuruyla bakar." buyurmuş Efendimiz (s.a.v.)

     

    Ferasetli bakanlar Mü'minlerdir. Sanatçılar, sosyologlar, felsefeciler, aydınlar, siyasetçiler vs. bunlar Mü'min değillerse öyle bakamazlar.

     

    Bugün dış dünya ve özellikle batı, bizi Suriye ile, Arap Baharı ile bir görmekte. Buna az ya da çok katkısı olan herkese sonsuz teşekkürler, tebrikler.


  15. Cemaatte kalanların, kalmış olanların dosyaları en ayrıntılı şekilde tutulur. Onların içinde muhalif olanlarınki ise daha bir ayrıntılı olur. İzinli mi tutuluyor bunlar? Ne vasfa dayanarak yapılıyor bunlar? Devletin işi değil midir bu? (Hoş fişleyeni fişlerizden anlayacağımız devletin de yapmaması gerektiğidir) Hiç bir yerdeki yazıyı uyarlama gayreti içinde olmayınız.

    Eski ordu b.ktu, rezildi. Gerçi ordunun başındaki adamı değiştirmekle ordu da değişmiş olmuyor bu kadar kısa bir zaman içinde. Temennim odur ki asker, askerliğini yapacak. Göstergeler de bu yönde. Eski ordu olsaydı şimdiye en azından bildiri yayınlanmıştı.

    Hani Erdoğan bir programda yargının içine sızmışlar diyeceğine dili sürçtü de bir gerçekliği dile getirdi ya, sızmışlar kelimesindeki z yerine ç yi kullanmıştı. Bugün polislerin de içine olan aynen budur. Bunu yapanlar da Mavi Marmara olayında İsrail'in yanında olanlarla, 28 Şubat sürecinde askere, Tüsiada vs. tam destek verenlerdir. O süreçte öğrenciydiniz ya, hatırlatmakta fayda görüyorum: http://www.n-f-k.com/nfkforum/index.php?/topic/14327-fethullah-gulen-hareketi-ve-darbeler/

    Hakkınız var, Fenerbahçe dışındaki spor klüplerini kimlerin yönettiğini görüyoruz. Eee, devlet kurmak kolay değil, pardon medeniyet(!) kurmak. Her alanda söz sahibi, hatta tek sahip olmak gerekiyor.

    Siz güzel bir sanrı içerisindesiniz. Fethullah Gülen'in dediği olmadan cemaatinde hiçbir iş olmuyor sanıyorsunuz. Fakat her ilde, bırakın her ili bir il içerisinde bile Hocaefendilerinden geldiğini iddia ettikleri bir biriyle çelişen, alakasız gündemlerle boğuşmadığınız nasıl da ortada.

    Elimde olsa, imkânım olsa alternatif bir cuma namazı kıldıran yere gider, orada namazımı kılarım. Kemal'in kurduğu pozitivist ideallere hâiz Diyanet'in resmî, genel, o çok edebi dille yazdıkları ve imamlarına zorla okuttukları hutbelerini dinlemekten gına geldi. İnsnaların hatalı namaz kılışlarından sorumlu olanların en tepesinde de yine bu Diyanet İşleri ve eğitim sistemleri belli olan İlahiyat Fakülteleri (iyi örneklerini tenzih ederim) vardır.

    Ne yapsalardı yani oradaki eylemciler? Namaz kılanları darp etselerdi ağzınız kulaklarınıza mı varacaktı? Belki de...

    Tam olarak bu noktada da şunu belirteyim: Gezi eylemcilerini kesinlikle savunmuyorum. Yaptıkları yanlıştır, gördükleri de yanlıştır. Tıpkı dünyanın her tarafında alternatif enerji kaynaklarına yönelinilmişken, güneş ve rüzgâr kaynakları bol olan ülkemizde ısrarla termik santral kurup ta ben çevreciyim diye göğsünü germek te yanlıştır. Bu çevrecilik filan değildir. Şimdi bana o ağızdan konuşmayın yine. Yeni nesil termik santral filan demeyin. O santraller havayı, suyu, toprağı direkt olarak geri döndürülmesi çok zor bir şekilde kirletiyor.

    Başbakanın değişmesini istiyorum, burasını gayet iyi anlamışsınız. Değişmekten de bu kadar korkmank gelişmekten de korkmaktır.

    Muhafazakarlardan bir kesim kızgın diye bıkkın oldukları anlamını çıkarman da tuhaf.

    İstediğim değişim var, ama farklı bir parti ile değil, Ak Parti'nin iç tüzüğü değiştirilmesin, bir dönem dinlensin, kafasını toparlasın, olayları daha iyi tahlil etsin, çevresindeki bazı pislikleri temizleme fırsatı olsun diye istiyorum. Bunlar olmazsa da gidip başka bir partiye oy vereceğimiz filan da yok. Rahmetli Muhsin Başkanımız da yok ki ne yapalım?

    8 ay sonra olacak seçim, yerel seçim diye hatırlıyorum bu arada?

    Yazdıklarınıza tek tek cevap vermeye çalıştım son defa. Artık bu konu hakkında tüm söyleyeceklerim kısır bir döngüden ibaret olacağı için müsadenizle bırakıyorum burada. Bir önceki mesajımın bir kısmına saldırı mahiyetinin dışında, klasik söylemlerin ötesine geçmeyen cevaplar aldım. Allah razı olsun. Hiç sorgulamadan, her şeyini kabul ederek desteklemezseniz bizim gibiler ham ederler :)

     

    • Like 1

  16. Pekâlâ yazayım bana göre doğru noktaları: 2. sınıf vatandaş meselesinde az da olsa haklılık payı yok değil. Cemaat'in -Başbakan'dan haberli veya habersiz- fişleme yaptıkları açık ve net. Kendi dosyamı görme imkânı elde ettim de, neler neler yazmışlar. Yazıcı meleklerle yarışmaya niyetliler diye düşündüm.

     

    Ve bir diğer nokta, başörtülülere yapılan zulmü bugün (marjinal gruplar dâhi olsa) bazı öğrencilere uyguluyorlar. Ya onu geçtim Eskişehir'de Cemaat'in rektörünün emriyle yemekhaneyi protesto eden öğrencilere güvenlikçilerin nasıl jopla darp ettiklerini, kelepçe taktıklarını gördük. Artık en ufak bir sesi bile duymak istemeyen bir yönetim anlayışı hâkim olmuştu. Tamam muhalefet edecek bir parti yok anladık, ama ortada her görüşten insanların yığıldığı bir park mevcut. Salı günü açıklayacağız camii'deki görüntüleri dediler, Cuma günü bile geride kaldı. Hani nerede o görüntüler? Soruyorum! Gözden mi kaçırdım yoksa ben?

     

    Polislerin çok fazla güç kazandığı, âdeta eski ordunun yerini aldığını görüyoruz. Olayların ilk başladığı güne geri dönelim; o eylemcilere nereden emir aldıkları belli olmayan polisler çok sert davranandılar. Ortak bir kanaat var ki o da emiri cemaatten aldıkları yönde. Delili, ispatı yok. En azından halkta yok.

     

    Hatırlarsınız. Mit Müsteşarını almaya çalışanlar da bellidir. Başbakanımız o olayda oldukça dik durdu, vermedi ama olayların bu noktaya gelmesinde, bu cemaatin bu kadar güçlenmesinde önemli bir etki de kendisidir.

     

    Yazıdaki şu kısmı aynen kopyalıyorum: "bugün ben ve ben gibiler namaz kılarken yanımızda sizin “marjinal grup” dedikleriniz başımda nöbet bekleyip bana zarar gelmesin diye bekliyorsa, daha şundan birkaç hafta öncesinde taraftarı öldürülen fb ile gs takımlarının grupları bir araya geliyorsa solcusu, sağcısı, dindarı, laik’i bir araya gelmişse…"
    Bunlar güzel şeyler, birliktelik duygusu yani. Ötekileştirmeye gerek yok. Madem ki güçlenmeye çabalıyoruz, bir olmalıyız. Her türlü fikri ve siyasi ayrılıklarımıza saygı duymalı, ortak paydamızın farkına varmalıyız. O da büyük çoğunluğun sahip olduğu Müslümanlık kimliğidir. Boşnakları Türk diye öldürdüler, aynı soydan gelen Sırplar. Neden? Bu üst kimlik yüzünden.
    Muhafazakarların lideriyim diyen Erdoğan, muhafazakarları bile kızdıracak işleri yapmaktan geri durmuyor. Tamam, elbetteki herkesi memnun edemezsin fakat hassasiyetlere dikkat etmek zorunda olduğunun farkına varmak gerekir.

     

    Hani yeni anayasa? Bu meclisin seçilmesinin ana sebebi yeni anayasa değil miydi? Yetmez ama evetçiler de o meydanda şimdi. Bu meclis yeni anayasa filan yapamaz. Yine kandırıldık.

     

    Koltuk farklı bir mevzu, güç bambaşka bir arzu. Davutoğlu gibi vizyon sahibi yeni birinin liderimiz olması gerekiyor artık. Erdoğan gerçekten de müthiş hizmetler yaptı, ellerini saygıyla öperim. Ama değişim gerekiyor, maalesef

     


  17. "Devrimci Müslümanlar" diye bir oluşum mevcut, bilirsiniz. Onları da takip etmeye çalışıyorum. İçlerinden biri şu yazıyı yazmış. Ön yargısız olarak, saldırgan bir bakışla değil de, Kendini Müslüman olarak tanımlayan ve bu tanımlama ile üstüne düşen vazifeleri yerine getirmeye çalıştığına inanan bir kimsenin yazısı olarak bakın. Yanıldığı veya haklı olduğu noktalar mevcut.

     

    O yazı:

     

     

    başbakan!

    sayın veya başbakanım diyerek başlayamıyorum yazacaklarıma, fark etmezsiniz diye belirtmek istedim zira ne sayılacak bir yanınız kaldı artık ne de elde tutulur bir tarafınız.

    ben taaa refah partisi dönemlerinden beri sizi bilen, ailesinin bir çok üyesi o zamanlarda mgv içinde aktif olan, ardından ak parti süreci ile size destek sağlayan, vizyonunuzu ve misyonunuzu ifade etmeye çalışan bir temelden gelmekteyim. sizin tabirinizle ak gençlik… yesinler o gençliği!..

    ama gelinen şu noktada sizinle aynı adı taşımaktan bile utanç duyma noktasına geldim. hatta ne tesadüftür ki daha gezi parkı olayları başlamadan 1-2 gün önce resmi hesabınıza “adını değiştir tayyip, orada recep olmasın” gibi bir tweet bile atmıştım.

    son olarak 2 gündür sizi televizyondan izlemeye çalışıyorum ama inanın 5 dakika bile sabredemiyorum size. siz bu açıklamarı bırakın da bu topluluk 11 yıl nasıl sabretti de böyle patlamadı siz onu düşünün bence.

    biz size oy verirken “2. sınıf muamelesi gören vatandaş olmaktan” sıkıldığımız için oy vermiştik! bugün siz bize yapılan zülmu size muhalif olanlara uyguluyorsunuz. bacılarımız baş örtüleriyle rahatça okusunlar ve çalışsınlar diye oy verdik bugün siz siyasi düşünce farkı olan gençleri okullarında bile rahat bırakmıyorsunuz. biz namaz kıldığımız için fişlenmeyelim, ibadet özgürlüğümüz olsun diye size oy verdik bugün siz sivil polisleriniz ve cemaatçi kadrolarınız ile size oy veren ailelerin gençlerini bile fişleyecek kadar ileri gittiniz. biz zulme maruz kalmamak için size oy vermiştik, siz bugün zulmü uygulayan oldunuz. biz askerden eziyet çektik, analarımız bacılarımız yemin törenlerimize giremiyordu diye size oy verdik, bugün siz ülkeyi polis egemenliğinde bir devlete çevirdiniz sokakta yürümeye korkar hale geldik.

    biz kendi hayatımızı özgürce yaşamak için size oy verdik. siz sizden olmayan herkesin özgürlüğünü hiçe saydınız!..

    başbakan! siz diyorsunuz ki ben de meydanlara halkı indiririm! kimi indireceksiniz? yaşı itibariyle bilgisayar ve internet kullanamayan ve dolayısıyla reyhanlı’da yaşananları bilmeyen, gezi parkı’nda sergilediğiniz faşizan tavrı görmemiş olan evladına ekmek yetiştirmek için didinen 40-50 yaş ve üzerindeki insanları mı? farkında olmadığınız şeyi söyleyeyim. o ana babaların evlatları da sokaktaydı. hatta size oy veren insanlar bile sokaktaydı tayyip efendi… ha ileri gidip çıkartmış oldunuz diyelim. büyük hata ederdiniz. zira açık söyleyim sizin goril polisinize, biber gazlarına, plasik mermilerinize, toma’larınıza direnen bu topluluk sizin o içi geçmiş seçmenlerinizi çiğ çiğ yerdi.

    bugün ben ve ben gibiler namaz kılarken yanımızda sizin “marjinal grup” dedikleriniz başımda nöbet bekleyip bana zarar gelmesin diye bekliyorsa, daha şundan birkaç hafta öncesinde taraftarı öldürülen fb ile gs takımlarının grupları bir araya geliyorsa solcusu, sağcısı, dindarı, laik’i bir araya gelmişse…

    siz bugün siyasi kariyerinizi sona erdirdiniz tayyip erdoğan. siz bugün siyasi olarak intihar ettiğinizin farkında dahi değilsiniz. sizin gençten yana yanınızda sadece paraya, güce ve verdiğiniz emirlere tapan bir avuç putperestten başkası yok. ve tayyip bey… putperestin imanı nasıl mekke fethedilene kadar ise, sizin yanınızdakilerin son kullanma tarihi’de sizin gücünüzün bittiği yerde bitecek. ve tayyip bey, merak etmeyin… sizin gücünüz bugünden itibaren düşüşe geçerek bitecek. anap örneğindeki gibi.

    ben inançlı olmaktan da tayyip istifa diye bağırmaktan da vazgeçmeyeceğim! neden mi? sizin gibi kendisini “dindar” diye tanıtıp kendini en büyük put haline getirmişlerin varlığıyla özgürlüklerimi elde etmektense zulme uğramayı hatta zulüm altında işkence görmeyi dahi yeğlerim. gördüğüm her zulmün karşılığını allah(cc) ahirette verir lakin sizin lanetli gücünüze güç katmaya devam edersek ahirette ne cevap verebileceğimizi hiç bilmiyorum.

    siz gitseniz, o dün yaşadığımız zulüm günlerine dönsek bile yine bir gün gelir, bir direniş ve devrim daha yaşar bu ülke, biz kendi zincirlerimizi yine kırar özgürlüğümüzü kazanırız; ama sizin gibi mücahid görünümlü müteahhitler yüzünden bu vatanın düşüncesi ne olursa olsun hiçbir evladının zulme uğramasına seyirci kalamayız. bir müslüman olarak ben seyirci kalamıyorum en azından… zira ben allah(cc)'a tapıyorum ve peygamber efendimiz'in hadisinde buyurduğu gibi "zulme uğrasam dahi zulmedemem" hz. ali (ra)'nın dediği gibi " zulmetmek, zalimliktir. bin zulme uğrasanda bir zulüm yapma. zaten sende maruz kaldığın zulümlere zulümle karşılık verirsen zalimlerden ne farkın kalır ki."ve ben "zulmetmekten ve zulme uğramaktan allah(cc)'a sığınıyorum"

    gezi parkı’nda ne olduğunuzu ve halk olarak bizim ne olduğumuzu bizlere iyice gösterdiğiniz için teşekkür ederiz tayyip bey. biliyorum bu mektup ile karşılaştığınızda “provakatörlerin işi” diyeceksinizdir. kendinizi kandıracaksınızdır. şakşakçılarınızın size kattığı kibir sizin kişiliğinizin bile üzerinize çıkmışken başkası beklenemez! lakin mezara sizi alkışlayanlarla değil yalnız gireceksiniz ve aldığınız kul haklarının hiç birinin hesabını veremeyeceksiniz…

    biz artık alevisi, sünnisi, sağcısı, solcusu, dindarı, laik'i bir araya gelebildik. toplum mühendislerinizin yıllarca çabaladığı nefret tohumlarıyla ördüğünüz dikensi duvarları tek hamleyle yıktık. biz kenetlendik. siz ve sizin gibi koltuğuna yapışmış, gezi parkı direnişi sırasında "halkını ve seçmenini satan" meclisteki diğer kodamanlaradır sözüm. artık nefret siyasetiniz işe yaramayacak efendiler... biliniz.

    recep kaya

    neûzü billâhi minel-fakrı ve minel-kılleti ve minez-zilleti ve en ezlime ev uzleme... (gönülce)fakirlikten,(iyi amelce)azlıktan,zilletten,zulmetmekten ve zulme uğramaktan allah’a sığınırız."

     

    • Like 1
×
×
  • Create New...