Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
serdengeçti

Bu Şiirin Şairi Kim?

Recommended Posts

Selam Değerli Sitemizin Değerli Sakinleri!

 

Bu bölümde Türk Edebiyat Dünyamızdaki isimleri ve eserlerini tanımaktayız.Bu amaca yönelik bu başlık altında şöyle bir çalışma başlatmak istiyorum:

 

bir şiirin tamamını ya da kısa bir bölümünü vereceğiz.Bu şiirin şairini alttaki arkadaş bilecek ve yeni bir soru soracak.Hem soru hem cevap ararken yaptığımız araştırmalarda diğer şair ve eserlerini üstadımız ile karşılaştırma fırsatı bulacak ve ona neden"SULTANÜL ŞUARA"denilmesinin sebebini daha iyi anlayacağımızı umut ediyorum

 

 

 

 

HAN DUVARLARI

 

 

Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,

 

Bir dakika araba yerinde durakladı.

 

Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,

 

Gözlerimin öünden geçti kervansaraylar

 

Gidiyorum, gurbeti gölümle duya duya,

 

Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.

 

 

 

ilk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık!

 

Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık,

 

Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı

 

Arkada zincirlenen yüksek Toros Dağları,

 

öde uzun bir kışın soldurduğu etekler,

 

Sonra döen, döerken inleyen tekerlekler

 

Ellerim takılırken rüzgÃ?¢rların saçına

 

Asıldı arabamız bir dağın yamacına.

 

Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık,

 

Yalnız arabacının dudağında bir ıslık!

 

Bu ıslıkla uzayan, döen kıvrılan yollar,

 

Uykuya varmış gibi görünen yılan yollar

 

Başını kaldırarak boşluğu dinliyordu.

 

Gökler bulutlanıyor, rüzgÃ?¢r serinliyordu.

 

Serpilmeye başladı bir yağmur ince ince.

 

Son yokuş noktasından düzlüğe çevrilince

 

Nihayetsiz bir ova ağarttı benzimizi.

 

Yollar bir şerit gibi ufka bağladı bizi.

 

 

İLK SORU:Yukarıdaki -Han Duvarları-şiirin şairi kimdir?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Faruk Nafiz Çamlıbel'dir.

 

 

2) Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in "gel sen benim şiirimi kendin gibi oku, ben de senin şiirini kendim gibi okuyayım!.. O çıktı, benim çocukluğumda yazdığım, «Ölünün Odasında» diye bir şiirimi kendine göre: «Birr odaaa, yerrrde birrr mum» diye, okudu. Şiirim alkışlandı buna rağmen bir şey kaybetmedi. Ben de çıktım onun bağırmak lâzım gelen şiirini: «İniyor kayık, çıkıyor kayık, iniyor kayık, çıkıyor kayık, in, çık, in, çık» diye okudum. Aptallaştı ve yüzüme baktı. Hokkabazlık hikâyesi..." diye bahsettiği olayında okuduğu

BAHRİ HAZER şiirinin şairi kimdir?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Nazımdır.

 

1958 de Derya gazetesini çıkarmış olan, 6 ocak 2000 de vefat eden Üstadımızın arkadaşı şairimiz kimdir ?

 

 

 

Burak dolanırdı yörelerimde

Mi’raca yol veren hız üssü idim

Bellidir kutsallığım şehir ismimden

Her yana nur saçan bir kürsü idim

 

Hani o günler ki binlerce mü’min

Tek yürek halinde bana koşardı

Hemşehrim nebi’ler yüzü hürmetine

Cevaba erişen dualar vardı

 

Bir şiirinden bir bölüm.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mescid-i Aksa

 

Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde

Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu

Varıp eşiğine alnımı koydum

Sanki bir yer altı nehr çağlıyordu

 

Gözlerim yollarda bekler dururum

Nerde kardeşlerim diyordu bir ses

İlk kıblesi benim ulu Nebi'nin

Unuttu mu bunu acaba herkes

 

Burak dolanırdı yörelerimde

Miraca yol veren hız üssü idim

Bellidir kutsallığım şehir ismimden

Her yana nur saçan bir kürsü idim

 

Hani o günler ki binlerce mü'min

Tek yürek halinde bana koşardı

Hemşehrim nebiler yüzü hürmetine

Cevaba erişen dualar vardı

 

Şimdi kimsecikler varmaz yanıma

Mü'minden yoksunum tek ve tenhayım

Rüzgarlar silemez gözyaşlarımı

Çöllerde kayıp bir yetim vâhayım

 

Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde

Götür Müslümana selam diyordu

Dayanamıyorum bu ayrılığa

Kucaklasın beni İslâm diyordu

 

 

Mehmet Akif İnan

--------------------------------------------

Üstadımızla Malatya suikastinden dolayı aynı hapishanede yatan ve aynı davaya omuz vermiş olan, zamanın milli eğitim bakanına hakkı yenildiği için "yüksek makamın alçak vekiline" diye başlayan dilekçe gönderen, dönemine damgasını vurmuş olan bir dergiyi çıkaran ve sonrasında çıkardığı dergi adıyla anılmaya başlayan ve "BİR KAHRAMAN BEKLİYORUZ" adlı şiirin şairi olan dava adamımızın (kendi deyimiyle: Ben şair değil şair ruhluyum.) adı nedir?

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Osman Yüksel Serdengeçti

 

Binmediğim hiçbir otobüs,

Beklemediğim hiçbir durak kalmadı bu şehirde.

Gittikçe azalıyor hayat.

Neyi erken yaşadıysam,

Hep ona geç kalıyorum.

 

Sana göçüyorum her sonbahar.

Yolların çıkmıyor aşkıma.

Unuttuğun yağmurların adı saklımda.

Seni içimden terk ediyorum...

 

Günümüz şairlerinden.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Aşkolsun nevbahar ! bu soruya benim cevap vermem gerekiyordu. :)

 

cevap için ip ucu verir misin?

 

Hiç olmazsa şiirin adı verilirse çok makbule geçecek :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

:) :D Olsun canım bir itirazım yok benim :) Sen ben demek değil yani hmm :)

 

Adını verirsem hemen bulursunuz yav

 

 

 

Tamam serdengeçti nin manevi baskılarından dolayı (!) :D başlığını söylüyorum.'Seni içimden terk ediyorum' :D

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Kahraman Tazeoğlu imiş, google'a sordum, hile yaptım, özür diliyorum. Ama sormasaydım Attila İlhan deyip rezil olacakmışım. Tarzına benzettim biraz. Bir de bu tarzdan, şahsen pek beğenmediğim başlıklar ona ait oluyor genelde. Bu iki nokta birleşince beni yanıltmış. Allah Google'dan razı olsun. :)

 

Fahriye Abla isimli şiirinden başka pek de bilindik, dişe dokunur bir şiiri olmayan kişi?

 

Saygı ve selamlarımla

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yaşasın bildiğim yerden çıktı :)

 

Cevep veriyorum .Son kararım:AHMET MUHİP DRANAS

 

 

SORU:

 

Körfez (1959), Şahdamar (1962), Hızır'la Kırk Saat (1967), Sesler (1968), Taha'nın Kitabı (1968), Kıyamet Asisi (1968), Mağara ve Işık (düzyazı şiirler, 1969), Gül Muştusu (1969), Zamana Adanmış Sözler (1970), Ayinler (1977), Leyla ile Mecnun (1981), Ateş Dansı (1987)...gibi şir kitapları ile bilinen en çok "MONA ROZA" şiiriyle bilinen şairimiz kimdir ?

Share this post


Link to post
Share on other sites

yağmurlardan sonra büyürmüş başak

meyvalar sabırla olgunlaşırmış

bir gün gözlerimin ta içine bak

anlarsın ölüler niçin yaşarmış

yağmurlardan sonra büyürmüş başak

 

sezai karakoç

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Kendi kendine ettiğinde âdem,

Bir araya gelse edemez âlem.

 

Şeklindeyse Ziya Paşa diyor ve arka kapıdan sıvışmadan önce bir beyit de ben yazıyorum:

 

İşbu mânâ-yı bedîhî görünen gün gibidir;

Ömür bin yıl dahi olsa yine bir gün gibidir.

 

Kimin? :)

 

Saygı ve selamlarımla

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

"Kendi kendinde ettiğin âdem,

Bir araya gelse edemez âlem."

 

Adminim, ben bu beyitin sahibini Sultan II.Bayezid-i Veli Han diye biliyorum, acaba ben mi yanlışım?

 

"İşbu mânâ-yı bedîhî görünen gün gibidir;

Ömür bin yıl dahi olsa yine bir gün gibidir."

 

Bu beyiti de Arif diye biliyorum, yanlışımız varsa, affola.

 

 

"Mehtaba sorarken seni, gurbette her akşam,

Hasret dökülür ruhuma, yıldızlara baksam."

 

Yakın zamanda kaybettiğimiz bu büyük şairimiz kimdir?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Haklısınızdır, kaynağım internetti benim, bir yerde görüp bellemiştim bu şekliyle. Siz eminseniz haklısınızdır.

 

Arif, doğru.

 

Bu alıntıladığınız şiirin şairini bilme şerefini benden sonra yazacak olan talihli kişiye bırakıyorum. :)

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

Arkadaşlar ! Katılımınız için gerçekten teşekkürler :) ama bana oyun bozanlık ediyorsunuz gibi geldi ! Sorularda çok az bilgi veriyorsunuz. :)

Bu kadar bilgiyle cevebın bilinmesi oldukça güçleşiyor.Yukarıda belirtildiği üzere şiirin ismi ve şiirin bir kısmı verilirse formata o zaman uygun olur. :)

 

Anlaştık değil mi?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Şiirlerinden birini tam olarak veriyorum. Merhum, yanılmıyorsam 2002'de Hakk'ın rahmetine kavuştu.

 

Sen

 

Ey ömrünü bir gayeye vakfeyleyen insan,

Göğsündeki imanına mazi bile hayran! ..

 

Tebrik ediyor, bak seni, mabedler ezanlar,

Ey Hak yolunun yolcusu: Kurban sana canlar! ..

 

Oldukça o yüksek idealler sana hakim,

Sarsılmayan imanına zincir vuracak kim!

 

Alkışlıyor iclalini göklerde melekler,

Atide nesiller, senin irşadını bekler! ..

 

İnsanlığa örnek ideal ufkuna yüksel;

Kopsun seni artık, canevinden vuracak el! ..

 

Dünyalara hükmettiğimiz günleri yad et...

Mabedleri, kürsileri, minberleri şad et...

 

Ey şanlı emel kaynağı, Nur çehreli yıldız! ..

Ruhumdan kopan fırtınalar senden alır hız! ..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bildiğim kadarı ile mukaddes topraklarda hayatını tamamlayan merhum Ali Ulvi Kurucu hocadır.

 

 

 

--------------------------------------------------------------------------

 

 

Naat

 

Seccaden kumlardı..

................................

................................

Devirlerden, diyarlardan

Gelip, göklerde buluşan

Ezanların vardı!.

 

Mescit mümin, minber mümin...

Taşardı kubbelerden tekbir,

Dolardı kubbelere “amin”..

 

Ve mübarek geceler dualarımız;

Geri gelmeyen dualardı...

Geceler ki pırıl pırıl

Kandillerin yanardı..

 

Kapına gelenler ya muhammed,

- uzaktan, yakından –

Mümin döndüler kapından...

 

Besmele, ekmeğimizin bereketiydi;

İki dünyada aziz ümmet,

Muhammed ümmetiydi...

 

Konsun – yine - pervazlara

Güvercinler,

“hu hu” lara karışsın

Aminler,

Mübarek akşamdır;

Gelin ey fatihalar, yasinler...

 

Şimdi seni ananlar,

Anıyor ağlar gibi...

Ey yetimler yetimi,

Ey garipler garibi;

Düşkünlerin kanadıydın

Yoksulların sahibi..

Nerde kaldın ey resul,

Nerde kaldın ey nebi!..

 

 

 

Şiirin bir kısmı yukarıda ismi de yukarıda peki şairi kim :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir tane de fakir bilsin bari. A. Nihat Asya...

 

Koyup kaldırmada ikide birde,

Kazan devrildi söndürdü ocağı

 

diye meşhur bir ikilik vardır. Yeniçerilerin akibetini nefis anlatır. Bu kimindir?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Keçecizade İzzet Molla?yanlış değil inşAllah..

 

 

Edeb bir tac imiş nur-i hüda dan

Giy ol tacı emin ol her beladan :)

 

biraz kolay oldu ama ilk aklıma bu mısralar geldi :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Hz. Mevlana olsa gerek... (Bundan sonra araştırma fırsatı bulamadığım cevapları verirken temkinli davranacağım :))

 

Önemli doğu klasiklerinden birinin yazarıdır, insanı aşağıdaki ifadeyle tanımlar ki, bu ifade hayran kalınasıdır, çerçevelenip duvarlara asılasıdır, forum imzası yapılasıdır:

 

"Yek katre-i hunest, hezâr endişe..." // Bir damla kan ve bin endişe...

 

Kim? :)

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir tanede ben sormak istedim=

 

Alçaklığın envaına susmak; bu ne zillet

Kanser gibi, ruhlarda yayıldıkça bu illet,

Bir dağ gibi birden çökecek koca bir millet...

 

Yol vermeyen engelleri birden aşalım gel,

Seller gibi dâvâda beraber taşalım gel!

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ali Ulvi Kurucu imiş :)

 

 

Var mı beni içinizde tanıyan?

Yaşanmadan çözülmeyen sır benim.

Kalmasa da şöhretimi duymayan,

Kimliğimi tarif etmek zor benim...

 

Bülbül benim lisanımla ötüştü.

Bir gül için can evinden tutuştu.

Yüreğine Toroslar'dan çığ düştü.

Yangınımı söndürmedi kar benim...

 

Niceler sultandı, kraldı, şahtı.

Benimle değişti talihi bahtı,

Yerle bir eylerim tac ile tahtı,

Akıl almaz hünerlerim var benim...

 

Kamil iken cahil ettim alimi,

Vahşi iken yahşi ettim zalimi,

Yavuz iken zebun ettim Selim'i,

Her oyunu bozan gizli zor benim...

 

 

Şiirinden bir bölüm. Biraz basite kaçtım galiba :)

Kim ki bu?

Share this post


Link to post
Share on other sites

×
×
  • Create New...