Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

The Spirit of Islam

Üye
  • Content Count

    428
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    4

Posts posted by The Spirit of Islam


  1. Admin kardeş beni mod yapar mısın ciddi diyorum ? Yapmazsan da canın sağolsun. Ama bir modun görevi nedir onu da söylersen iyi olur.Şimdi olup da hiçbirşey yapamamak da var.Sorumluluklarımızı anlat da yapıp yapamayacağımıza karar verelim. Direk yapma ha :)

    • Like 1

  2. Ben hep diyorum mezhep savaşı yapacağımıza,ayrılacağımıza,bölüneceğimize gidelim kafirlere yüklenelim ama sonra beni eleştiriyorlar.Tamam diğer mezhepdeki kardeşlerimiz sapıtmış olabilirler ama bu devirde gidip de onlarla uğraşacak olursak helak oluruz.Neden ? Ortalık fitneci dolu yahudiler bir sürü oyun uyguluyor ! Yok illüminatiymiş yok illüminati kartlarıymış yok ufolarmış daha bilmem neler... Böyle karışıklığiın içinde biz gidip de alevi-sünni kavgası yapmaya devam edeceksek ohooo yakında kafirler bize galip gelir de yaptıklarımıza pişman olursunuz.Açıkçası ben de aleviliği sevmiyorum ama biraz ileri görüşlü olmak gerek. NOT: Alevi kardeşlerimiz yanlış anlamasın...

     

    İlk kafirleri durduralım da ondan sonra içteki meseleleri çözelim. Merak etmeyin kafirlerle savaşmak müslüman kardeşlerinle savaşmaktan daha rahattır... Çünkü bu ayrımcılıklar bizim hayrımıza gitmiyor kesinlikle fitne ! Bazı arkadaşlarımız mezhep savaşlarını savunuyor. Ya tamam her zaman doğrunun yanında olmak gerekir onlar yanlış açıktır ama böyle de olmuyor kardeşler.Biraz gönlünüze sorun ! Ve birşey de değişmiyor. Emin olun mezhep savaşı çıksın bizim zayıf anımızı yakalasınlar kafirler direk saldırır. Onların amacı bizi birbirimize düşürmek. Bu yıl Adana'da yapılan kutlu doğum haftasında Bektaşı ve Mevlevi tarikatları yan yana zikir yaptılar.Ve kardeşlik mesajı verildi.Biriz, bir deniz , hepimiz kardeşiz ! Gerçekten de duygulandırıcıydı... Tarihler boyu birbirini düşman bellemiş iki Müslüman mezhebin birleşmesi...

     

    Ve kardeşler son olarak sizlerin diyeceğini tahmin ettiğim bir şeye daha cevap vermek isterim.Diyeceksiniz ki ama Hz.Ali(k.v) Efendimiz Bizans'a sefere çıkacağı zaman haricilerin isyan ettiğini öğrenince ilk gidip onlarla ilgilenmiştir.Tamam ne güzel yapmış. Eline koluna sağlık.Ama şunu ayırt edelim ki o zamanlar dinin temeli atılırken şimdi Allah korusun temelimiz sağlamdır ve şimdi Hz.Ali(k.v) gibi cesur,yiğit korkmadan gidip de savaşacak olanınız var mı ? Daha geçen uçağımızı düşürdüler ki bence İsrail düşürdü Suriye'ye iftira attı bizim ülke hiçbirşey yaptı mı ? Mavi Marmara'da kaç insan öldü hiç tık yok ! Yeter artık zülme dur diyemeyiz! Kafirlere ölüm! .O zamanlar bu fitnenin tehlike oranı ön plandayken şimdi ön planda olan fitne mezhep fitnesi değil de kafir fitnesidir.Ben düşüncelerimi İslami temel çerçevesinde sundum kardeşler.Yanlışsam düzeltiniz...

     

     

     

    Selam ve dua ile; Saygılarımla.

     

    Vesselam.


  3. Selamün aleyküm arkadaşlar.

     

    İnternette gezerken şöyle bir konuya rastladım acaba orada yazan bilgiler doğru mu ? Hangi hadisler uydurmadır hangileri sahihtir ?

     

    http://www.webhatti.com/islam-ve-din-kulturu/684737-hadis-uydurma-nedenleri-ve-mevzu-hadisleri-tanima-yollari.html

     

    Mesela birşey merak ettim : Arapları üç şey için seviniz: ben Arabım, kuran Arapçadır, cennet ehlinin birbiriyle konuşmaları Arapçadır.

     

    Böyle bir hadis-i şerif varmıdır ?


  4. Selamlar,

     

    Kusura bakmayın mesaj kutum dolmuş, mesajınızı görmemişim. 2-3 yıllık ufak bir işim var, duruma göre size dönüş yapacağız. :)

     

    Biz böyle durumlarda biraz daha politik davranıyoruz. :)

     

    Saygı ve selamlarımla

     

    Aha admin de geldi mümin kardeş. Aman dikkat ! :)


  5. Mehmet Fatih Kaya

     

    Aşağıdaki yazı bir hanım kardeşimizin elektronik posta adresime gönderdiği soruya yazdığım cevaptır.

     

    Soru şöyle:

     

    Selamun aleykum hocam,

     

    “Kadınlarla istişare edin fakat dediklerinin tersini yapın” şeklinde bir hadisin sıhhati nedir? Arkadaşlarla aramızda geçen bir tartışma neticesinde ileri sürülen bu hadis-i şerif hakkında bir arkadaşımızın “Peygamber böyle bir şey diyebilir mi?” şeklindeki reformist, materyalist tutumu neticesinde, hadisin sıhhatini araştırmak istedik. İnternetten uydurma olduğu bilgileri mevcut. Fakat güvenilirliği meçhul. İşin aslı nedir? Hocam, bizler aklımızla çelişen, daha dürüst olmak gerekirse, işimize gelmeyen bir hadis duyduğumuzda, neden “Peygamber böyle bir şey diyebilir mi?” şeklinde küstah bir soru ile mukabele ediyoruz? Bu işin adaba uygun olan yolu nedir?

     

    Cevap:

     

    Ve aleykumusselam ve rahmetullah…

     

    Sormuş olduğunuz “Kadınlarla istişare edin fakat (rivayetin orijinalinde: “ve”) dediklerinin tersini yapın” şeklindeki rivayetin Allah Rasûlü’ne (s.a.v.) aidiyeti kesinlikle söz konusu değildir; olamaz da. Zira istişare edilecek insanda aranan vasıf “istişareye ehil olmak”tır. Kendisine danışılan konuda bilgi ve tecrübe sahibi, akıllı, samimi, hikmet ve firaset sahibi insan istişareye ehil insandır. Bu insanın erkek veya kadın olması fark etmez.

     

    Aynı konudaki benzer rivayetler olan; ”Kadına itaat pişmanlıktır”, “Sizden biriniz istişare etmeden kesinlikle bir şey yapmasın. İstişare edecek kimse bulamazsa bir kadına danışsın. Sonra da onun söylediğinin tersini yapsın. Çünkü onlara muhalefette bereket vardır”, “Erkekler kadınlara itaat ettiklerinde helak olurlar” rivayetleri ile Hz. Ömer’e nisbet edilen “Kadınlara aykırı davranın. Zira onların söylediklerinin hilafına davranmakta bereket vardır”, Hz. Muaviye’den nakledilen “Kadınları “Hayır!”a alıştırın (Sizden, “Hayır” cevabı almaya alışsınlar) …” sözleri de rivayet açısından sahih olmaktan uzaktır.

     

    Akıl sahibi, bilgili ve tecrübeli dindar bir hanıma danışılmayı yasaklayan bir rivayet olması düşünülemez. Çünkü istişare erkek olmak kadın olmak gibi yaradılışla ilgili değil vasıfla ilgili bir şeydir. Nitekim Hz. Peygamber’in (s.a.v.) Hudeybiye’de müminlerin annelerinden Ümmü Seleme’nin tavsiyesine uygun davrandığı hepimizin malumudur. Yine Müsned, Ebu Davud gibi kaynaklarda -benzer ve yakın rivayetler hep bir arada değerlendirildiğinde anlaşıldığına göre- kabul edilebilir bir senedle yer alan (özellikle evlilik hususunda) “Kızlarıyla ilgili annelerine danışın” rivayeti de, Kur’an-ı Kerim’de kıssası anlatılan, babasına Hz. Musa’yı işçi olarak tutmasını tavsiye eden kızının sözünü tutarak Hz. Musa ile anlaşma imzalayan Hz. Şuayb’ın hikayesi de anlayış ve dirayet sahibi güvenilir bir kadının görüşü istikametinde davranmanın yalnız bir izin değil bir tavsiye, yerine göre bir emir olduğunu göstermektedir.

     

    Ancak tarihî-edebî kaynaklarda veya bazı irfan ve hikmet ehlinin dilinde görülen “Kadının sözünü tutan pişman olur”, “Kadına uyan iflah olmaz” şeklindeki sözler, yaradılış itibariyle kavvam, söz sahibi, metbû durumda olması gereken erkeğin bu vasıflarından tamamen sıyrılarak ipini bir kadının eline vermesi, yani tamamıyla ona teslim olması durumunu ifade ettiği için dinî alana değil, kadının yaradılışına, imkânlarına, sosyal gerçeklik ve tarihî tecrübeye atıf yapan sözlerdir. Uzun tarihî tecrübe sonucu söylenmiş olduğu anlaşılan bu sözlerde haklılık payının büyük olduğu inkâr edilemez. Ayrıca, kadını başlarına geçiren, yönetici yapan bir toplumun iflah olmayacağı bizzat Allah Rasûlü’nün (s.a.v.) dilinden ifade edilmiştir: “Yönetimini kadına tevdi etmiş bir topluluk asla iflah olmaz”. Kadın vilayet veya hilafet-i uzmâ gibi büyük sorumluluk, dirayet, donanım, kuvvet ve dış dünyada olmayı gerektiren siyasî yöneticiliğe uygun yaratılmamıştır. Nitekim aynı sebeple kadınlardan peygamber gönderilmemiştir. Ancak kadının ev içinde reis, ev dışında yönetici olamamasıyla, bilgisi, tecrübesi olan bir alanda kendisine danışılamayacak olması birbirinden tamamen farklı iki husustur.

     

    Sorunuzun ikinci kısmına gelince… Bir arkadaşınızın ”Peygamber böyle bir şey diyebilir mi? şeklindeki reformist, materyalist tutumu” hakkında -ilgili arkadaşı tanımadığım için- bir değerlendirme yapamayacağım. Ama böyle her tepkinin arkasında muhakkak ”reformist, materyalist” bir tutum ve tavır olması gerekmez. İnsanlar kendi bildiklerine çok aykırı gördükleri, kendilerine saçma, kabul edilemez gelen bir durum veya bilgi karşısında benzer tepkiler verebilirler. Ancak sizin yansıttığınız şekilde, yani “aklımızla çelişen, işimize gelmeyen” bir hadis duyduğumuzda Peygamber böyle bir şey diyebilir mi diyerek bilmeksizin ve aceleyle tepki göstermek bir mümin için caiz olmaz. Burada, böyle bir durum söz konusu olduğunda bir müminin tavrının nasıl olması gerektiği sorusunu cevaplayalım.

     

    Eğer yeterli derecede İslamî ilimlere, Hz. Peygamber’in Sünnet’ine vâkıf bir insan karşılaştığı böyle aykırı bir rivayet için “Bu, olmaz. Böyle bir söz veya davranış Peygamber’e ait olamaz” diyorsa bu tepki -öncesinde İslamî bilgi ve vukuf söz konusu olduğu için- mümkün ve makul görülebilir. Ama böyle bir tepki İslamî tahsili olmayan, hele İslamî bağlılık ve değerleri zedeleyen, selim fıtratı bozan, insanı bir aidiyet ve kimlik krizine sokarak kendi kendine yabancılaştıran ve daha geniş çerçevede toplumsal çözülme ve yozlaşmaya sebep olan modern eğitim ve terbiye almış birisi tarafından geliyorsa kabul edilemez. Çünkü İslamî bir ön bilgi olmaksızın modern kafa yapısına sahip, algı ve değerlendirmelerinde batılı normlara teslim olmuş birinin hakka isabet etme ihtimali azdır.

     

    Bu gibi durumlarda belki de her zaman için en doğru olan davranış, böyle bize aykırı/yanlış/kabul edilemez gözüken bir rivayet söz konusu olduğu zaman -Kur’an ve Sünnet’in çok açık naslarına yahut saf aklın temel yasalarına aykırı değilse- hemen olumlu veya olumsuz bir tepki vermekten uzak durmak, tesebbüt etmek, etraflıca araştırıp, sahanın uzmanlarına sorduktan sonra aykırı gözüken bilginin sahih ve sabit olduğu anlaşılırsa hemen bir mümin teslimiyetiyle “sem’an ve tâaten” deyip o bilgiyi baş göz üstüne koymak, sonra onu anlamaya çalışmak, değilse onu dinî alanın dışına taşımak ve bu alanın dışında doğruluk veya yanlışlığını konuşmaktır.

     

    Vallahu a’lem en doğru olan yol budur.

     

    Selam ve dua ile.

     

    darulhikme.org.tr

     

    Güzel bir konuya değinmişsin kardeşlik. Toplumumuz kadınları her alanda ezmeyi kendine huy edinmiş maalesef...

     

    Selam ve dua ile...

    • Like 1

  6. Yav spirit dur meselenin köküne dinamit koyma. Benim dediğim çok farklı birşey bir, İslami devrim kötü mü dedim bu iki, bunun hallolması için devirmeye filan gerek yok üç ve ayrıca İslam devirmek için değil; yapmak, onarmak, düzene sokmak, birleştirmek için vardır buda dört...

     

    Ve elbette İslami olan birşey kötü değildir, olamaz...

     

    Anladım. Tamam bir daha dinamit koymam :)

    • Like 2

  7. Batı'da İslam Devrimi mi oldu sanki? Bilimadamı, polis, kamu görevlisi olupta sakallı pek insan var orada. Tek tip insan modelinin bir numunesidir bu saçmalık. Saçın, sakalın, giyimin, kuşamın yasalarla yasaklandığı bir ülkede oh ! elhamdülillah müslümanız deyip avunuyoruz ya !...

     

    Neyse, Tayyip Reis inceden inceden bu sorunuda halleder inşallah..

     

     

    İslam Devrimi kötü bir şey mi ?

×
×
  • Create New...