-
Content Count
303 -
Joined
-
Last visited
-
Days Won
25
Posts posted by vecd_
-
-
"Beni aşkın yağmur olup yağdığı , zamanın aşka kurulduğu , aşkın zekat olarak verildiği coğrafyalara götürsünler istiyordum.Aşk ile yoğrulmak , aşktan yorulmak istiyordum.Leylanın hasreti,hicranı,firkati içimi yaksın , yaksın ve ahımın kıvılcımından gökler tutuşsun istiyordum .İçimdeki aşk ateşini söndürmeye gözümden su serpeyim istiyordum , ama yangınım çok büyümüştü , gözyaşlarım söndürmeye yetmiyor , bilakis alevlerini çoğaltıyordu.Bir mum gibiydim .Başımda sevda ateşi , gözlerimde yaş bedenim durmadan eriyor , can ipliğim durmadan yanıyordu..."
İskender PALA -Babilde ölüm İstanbul'da aşk
- 1
-
Ayrılık nikahı
Seni bilmem ama ben kararliyim
Su garip sevdadan cayalim gitsin
Bu askta senden cok ben zararliyim
Bir kumar oynadik diyelim gitsin
Icimde bir his var benden pes diyor
Olmayan duadan ümit kes diyor
Madem ki bahtimiz böyle istiyor
Kaderin emrine uyalim gitsin
Seninle burcumuz tutsaydi keske
Aslanlar bir baska yengec bir baska
Yarini olmayan hayirsiz aska
Ayrilik nikahi kiyalim gitsin
Farzet ki bir rüya gördük ikimiz
Gercekte bu hissi tanimadik biz
Böyle bir masali yasamadik biz
Bir varmis bir yokmus sayalim gitsin
Marifet felegin elinden cikmis
Dünyada baska bir terzisi yokmus
Keremi Asliyi narina yakmis
Atesten gömlegi giyelim gitsin
Tiryaki gönlümde olmasin kuskun
Tek sana müptela tek sana düskün
Ardindan bir agit yakalim askin
Adini elveda koyalim gitsin
Cemal Safi
- 1
-
Aklım Almıyor
Unutmak sevmekten kolay demiştin;
Olmuyor sultanım, kolay olmuyor.
Hepsi bir mevsimlik olay demiştin;
Dolmuyor sultanım, zaman dolmuyor...
Sen gittin kaderim düşman kesildi;
Alnına simsiyah mührü basıldı.
Bütün aynaların yüzü asıldı;
Gülmüyor sultanım sensiz gülmüyor...
Ben Allah'tan sonra seni överim
Seninle var oldu benim değerim.
Senden başkasını nasıl severim!
Almıyor sultanım, aklım almıyor...
Cemal Safi
[/left]
-
Hayat Dedikleri Şeyi Merak Ederseniz Unutmayın ki Hayat ; Hayatınız Boyunca ''HAYATIM'' Diyebileceğiniz İnsanı Bulunca Başlar !
- 1
-
Ahu Gözlüm..
Ahu gözlüm böyle oyun
Duydum desem yalan olur.
Senden gayrı yare boyun
Eğdim desem yalan olur.
Erdim aşkın değerine,
Yandım derinden derine,
Seni bin leyla yerine,
Koydum desem yalan olur.
Akışlarda bu coşkuyu,
Nakışlarda bu dokuyu,
Çiçeklerde bu kokuyu,
Duydum desem yalan olur.
Vazgeç artık şu kuşkundan,
Ne umarsın bu şaşkından,
Ecel gelse yar aşkından,
Caydım desem yalan olur.
Aciz olmak ne beter şey,
Gene yoksun geldi hey hey,
Her bakışın bir kadeh mey,
Aydım desem yalan olur.
Dile kolay yedi sene,
Son diyorsun öl desene,
Yedi veren gül busene,
Doydum desem yalan olur.
Cemal Safi
- 1
-
-
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam" demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin o'nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim" diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, ya da pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden,
Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi hem de hep senin
kalacakmış
gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...
CAN YÜCEL
-
Hadi simit satanı anlıyorum,
Kestane satanıda;
Peki DOST satmak da ne oluyor!
O da mı ekmek parası?
-
SESSİZ GEMİ - YAHYA KEMAL BEYATLI
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer dömeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden
- 1
-
Sevgiliden bir parça sevgi alıp bana verenler,
Buna karşılık canımı alıp sevgiliye verdiler.
-
Güzele bakmak sevapmış... Deyin ki o namerde;
"Sevabı göreceksin sen huzuru mahşerde"
~ Mehmet Akif Ersoy
- 3
-
Ya zamanindan erken gelirim;
Dünyaya geldigim gibi,
Ya zamanindan çok geç;
Seni bu yasta sevdigim gibi.
Mutluluga hep geç kalirim;
Hep erken giderim mutsuzluga.
Ya hersey bitmistir çoktan,
Ya hiçbir sey baslamamis.
Öyle bir zamanina geldimki yaşamin
Ölüme erken sevgiye geç.
Yine gecikmisim bagisla sevgilim;
Sevgiye on kala, ölüme bes...
Aziz NESİN
- 1
-
Sen benim onyedi yaşımsın,
Deli çağımsın...
Sen benim ayakkabılarımın arkasına İlk basışımsın .
İlk cigaram, İlk ıslığım, İlk kızgınlığım, İlk aldanışımsın.
Sen benim İlk ütülü beyaz gömleğim ,
İlk şiirim, İlk kavgam ,
Yaşamı İlk farkedişimsin .
Sen benim onyedi yaşımsın...
Yazlık sinemanın kapısında saçları taralı bir oğlan.
Cebinde iki gazoz parası
Gönlüne tarifsiz rüzgarlar dolan .
Iki film bu akşam,
Birinde Yılmaz Güney oynuyor, birinde Fikret Hakan.
Bak Suat Sayın söylüyor cızırtılı plaktan:
'...Rüyadır gördüğün bütün düşler ,
Gözlerin aklımı perişan eyler ,
Aşk masalından şarkılar söyler ,
Beni hülyalara salan gözlerin ...'
Yazlık sinemanın kapısında saçları taralı bir oğlan ,
Bir külah çekirdeği, mangal gibi yüreği var, bilesin...
Sen benim onyedi yaşımsın,
Deli çağımsın...
Aynaya İlk bakışım ,
Babamla İlk kavgam,
Evden İlk kaçışımsın.
Serçeleri sevdimse senden,
Minibüslerde muavinlik ettiysem.
'Bir Teselli Ver'i dinlediysem Orhan Gencebay'dan,
Emirgan'da çay içtiysem,
Tophane'de sabahçı kahvelerini öğrendiysem ,
Nerden bildiysem şiirlerini Ümit Yaşar'ın,
Pazar sabahları kapının önünden geçtiysem,
İçimdeki kıpır kıpır bu soluk nereden ...
Sen benim onyedi yaşımsın,
Deli çağımsın...
Okulu İlk asışım,
İlk kez birine gümüş kolye alışımsın.
Sen benim İlk sakarlığım, İlk tuhaflığım, İlk yakalanışımsın.
Sen benim onyedi yaşımsın...
Mahallenin delikanlısı,
Elleri ceplerinde, dudağında ıslığı,
Başında kavak yelleri.
şarkılar mırıldanıyor.
'Zalimin zulmü varsa sevenin Allah'ı var' yeni çalıyor 45lik plaklardan.
Hayri şahin ortalığı kavuruyor.
Mahallenin delikanlısı,
Cebinde iki gazoz parası.
Yüreğinde garip bir pıtırtı
Alışmaya çalışıyor sana alışmaya.
Akşamları işportaya çıkıyor,
Bir defter, bir kalem, bir de çakı alana aynayı bedava veriyor.
Yani günler geçiyor onyedi yaşının bütün tadıyla ...
Sen benim onyedi yaşımsın,
Deli çağımsın...
İlk maça gidişim, Cemil Turan'ı İlk seyredişim, İlk sevincimsin.
Ben anamın muskasını nasıl astıysam göğsüme öyle güvendiğimsin.
Sabahları eskici geçiyor kapıdan
Karşı komşu Nafile Teyze bakkaldan ekmek istiyor
Çocuklar top kovalıyor mahallenin arsasında
Bir bakıyorum cama da iki güvercin konuyor iyi mi,
Herşey güzel oluyor.
Bu hengame nasıl yakışıyorsa İstanbul'a bana da aşk öyle yakışıyor.
Anam koş kapa diyor muslukları,üç gündür akmayan sular geliyor.
Ben onyedi yaşındayım, hayat benden yana duruyor ...
Sen benim onyedi yaşımsın,
Deli çağımsın...
Sen benim ayakkabılarımın arkasına İlk basışımsın.
İlk cigaram, İlk ıslığım, İlk kızgınlığım, İlk aldanışımsın.
Sen benim İlk ütülü beyaz gömleğim,
İlk şiirim, İlk kavgam, yaşamı ilk farkedişimsin...
Sen benim onyedi yaşımsın,
Sen benim, sen benim, sen benimsin.
Sen benim her şeyimsin.
Hiçbir şeyimsin, hiçbir şeyimsin .
- 2
-
Aşk Belasına At Beni Tanrım
Yâ Rab bela-yı aşk ile kıl âşîna beni
Bir dem bela-yı aşktan kılma cüdâ beni
(Ya Rab aşk belasıyla içli dışlı kıl beni,
bir an bile ayırma aşk belasından beni)
Az eyleme inayetini ehl-i dertten
Yani ki çoh belâlara kıl müptelâ beni
(Az eyleme yardımını dertlilerden,
Yani çok aşk belaları ver bana)
Gittikçe hüsnün eyle ziyâde nigârımın
Geldikçe derdine beter et müptelâ beni
(Gittikçe artır sevgilimin güzelliğini,
Bana gelince onun derdine daha çok müptela et beni)
Öyle zaîf kıl tenimi firkatinde kim
Vaslına mümkün ola yetürmek sabâ beni
(Onun ayrılığında öyle zayıflat beni ki
Saba yeli beni ona ulaştırabilsin)
Nahvet kılıp nasîb Fuzuli gibi bana
Yâ Rab mukayyed eyleme mutlak bana beni
(Ya Rabbi bana Fuzuli gibi gurur verme
beni bana asla bırakma)
Şair Fuzuli
-
Senden başka yar bilmem ömür boyu gözüme
Bak de yeter bakarım başım gözüm üstüne
İster aşk denizine ister hicran gölüne
Ak de yeter akarım başım gözüm üstüne
Yılda bir olsa bile seviyorum de hele
Senden gelmişse eğer sefadır bana çile
Yalnız kalbimi değil koca dünyayı bile
Yak de yeter yakarım başım gözüm üstüne
Yeter ki sen bekle de hiç kalır sabır taşı
Küçük bir umut bile olur gönül yoldaşı
Razıyım ömür boyu gece gündüz gözyaşı
Dök de yeter dökerim başım gözüm üstüne
Biliyorum bu aşkın yalnız sensin galibi
Her derdine razıyım çıkmasın tek talibi
Varsın yağmur yağmasın sen iste şimşek gibi
Çak de yeter çakarım başım gözüm üstüne
Tek söz etmem bu sevda vursa beni her yandan
Tanrım beni korusun benden bıktığın andan
Ne kadar sevsem bile bir gün olur dünyandan
Çık de yeter çıkarım başım gözüm üstüne
Biliyorum sevgili gönlünde yerim gurbet
İster sılaya çağır ister hergün sürgün et
Sen mutlu ol bir tanem ben ömür boyu hasret
Çek de yeter çekerim başım gözüm üstüne
Seni bu kadar sevmek yalnız benim günahım
Hiç şikayet ettim mi bir gün çıktı mı ahım
Bir elimde yüreğim bir elimde silahım
Sık de yeter sıkarım başım gözüm üstüne
-
ADIN BATSIN
yüreğime bir gül çizdim kanlı yaş ile
yaktın beni küle döndüm dumana döndüm
nasıl edem nere gidem dertli baş ile
bilemedim teli kırık kemana döndüm
canım aldın, can evimden vurdun ya sende
küstüm sana, faydası yok, geri dönsen de
sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın
sen de vicdansız çıktın adın batsın
zaman ola devran döne sen de çekesin
yitiresin umudunu heder olasın
aşka düşe kahrolasın candan bıkasın
ömrün boyu bir kez olsun gülmeyesin
sen ki beni rezil ettin yedi cihanda
yalan oldum talan oldum senin sayende
sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın
sen de vicdansız çıktın adın batsın
beni özleyince bir nehir yatağını bulsun
kor düşsün dağlarına, ceylanlar suya insin
sesime bakıpta ağlıyorum sanma
seni özleyince böyle olsun birazda
ayrılıversin yaprak dalından
insan sevdiğinden ayrılıversin
kan damarımdan can pazarından
adam baharından ayrılıversin
dağda dört mevsim erimeyen kar varya
yokluğum öyle erimesin
sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın
sen de vicdansız çıktın adın batsın
- 2
-
Sen namazda idesin kıyam
Elif olursun eyâ mah-ı tamam
Lâedri
-
Külahın sat yine lakin yokuncul olma nâmerde,
Yeter ki kelle sağ olsun, külah lazım değil merde
Necîp (Sultan III: Ahmed)
-
Deve kuşuna "uç" demişler. "Ben deveyim" demiş.
"O zaman koş" demişler. "Ben kuşum" demiş.
Herkes işine geldiği gibi...
-
Ağlasam sesimi duyar misiniz,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
ORHAN VELİ KANIK
-
Kadrüni seng-i musallâda bilüp ey Bâkî
Durup el bağlayalar karşına yâran saf saf.
Bâkî
Ey Baki dostların senin kadrini musalla taşında bilip, o gün senin karşına gelip saf saf dizilip el bağlasınlar.
-
Tam Göğsünüzün Ortasında Bir Yeriniz Acıyacak…
Evinizin sizi içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksiniz…
Sokağa fırlayacaksınız…
Sokaklar da dar gelecek…
Tıpkı vücudunuzun yüreğinize dar geldiği gibi…
Ne denizin mavisi açacak içinizi, ne pırıl pırıl gökyüzü…
Kendinizi taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksiniz…
Birileri size bir şeyler anlatacak durmadan…
‘‘Önemli olan sağlık.”
‘‘Yaşamak güzel.”
‘‘Boşver, her şey unutulur.”
Siz hiçbirini duymayacaksınız…
Gözyaşlarınızdan etrafı göremez hale geleceksiniz.
O’ndan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksiniz…
Hep ondan bahsetmek isteyeceksiniz…
‘‘Ölüme çare bulundu” ya da ‘‘Yarın kıyamet kopacakmış” deseler başınızı kaldırıp ‘‘Ne dedin?” diye sormayacaksınız…
Yalnız kalmak isteyeceksiniz…
Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak…
İkisi de yetmeyecek.
Geçmişi düşüneceksiniz… Neredeyse dakika dakika… Ama kötüleri atlayarak…
Onunla geçtiğiniz yerlerden geçmek isteyeceksiniz… Gittiğiniz yerlere gitmek…
Bu size hiç iyi gelmeyecek… Ama bile bile yapacaksınız.
Biri size içinizdeki acıyı söküp atabileceğini söylese, kaçacaksınız… Aslında kurtulmak istediğiniz halde, o acıyı yaşamak için direneceksiniz.
Hayatınızın geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksiniz…
Aksini iddia edenlerden nefret edeceksiniz…
Herkesi ona benzetip…
Kimseyi onun yerine koyamayacaksınız…
Hiçbir şey oyalamayacak sizi…
İlaçlara sığınacaksınız… Birkaç saat kafanızı bulandıran ama asla onu unutturmayan… Sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren…
Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek… Boğazınız düğümlenecek, dinleyemeyeceksiniz…
Uyumak zor, uyanmak kolay olacak…
Sabahı iple çekeceksiniz… Bazen de ‘‘Hiç güneş doğmasa” diyeceksiniz.
Ne geceler rahatlatacak sizi ne gündüzler…
Ölmeyi isteyip, ölemeyeceksiniz…
Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önünüze çıkana sarılmak isteyeceksiniz… Nafile… Düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek…
Rüyalar göreceksiniz, gerçek olmasını istediğiniz… Her sıçrayarak uyandığınızda onun adını söylediğinizi fark edeceksiniz…
Telefonun çalmasını bekleyeceksiniz… Aramayacağını bile bile… Her çaldığında yüreğiniz ağzınıza gelecek… Ağlamaklı konuşacaksınız arayanlarla…
Yüreğiniz burkulacak…
Canınız yanacak…
Bir daha sevmemeye yemin edeceksiniz.
Hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinizden…
Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksınız… Defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğiniz için kendinizden nefret edeceksiniz…
Yaşadığınız şehri terk etmek isteyeceksiniz… Onunla hiçbir anınızın olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek…
Ama bir umut… Onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu… Bu umut sizi gitmekten alıkoyacak…
Gel gitler içinde yaşayacaksınız…
Buna yaşamak denirse…
-
Filmi izledim söylediklerinin bazılarına katılıyorum haklılık payı var.Film de genel olarak baya ilgi gördu bence buda milletimizin tarihe olan açlığını gösteriyor tarihimizle ilgili daha gerçekçi daha güzel filmler çekilmeside güzel olacaktır.
-
Aşka Sevdalanma
Can verme sakın aşka aşk afeti candır
Aşk afeti can olduğu meşhuru cihandır
Sakın isteme sevdayı gam aşkta her an
Kim istedi sevdayı gamlı aşk ziyandır
Her ebrulu güzel elinde bir hançeri honriz
Her zülfü siyah yanında bir zehirli yılandır
Yahşi görünür yüzleri güzellerin emma
Yahşi nazar ettikte sevdaları yamandır
Aşk içre azap olduğu bilirem kim
Her kimseki aşıktır işi ahü figandır
Yadetme güzel gözlülerin merdümi çeşmin
Merdüm deyip aldanma kim içtikleri kandır
Gel derse Fuzuli ki güzellerde vefa var
Aldanmaki şair sözü elbette yalandır.
Şair Fuzuli
[/left]
Düşündürücü Sözler
in Serbest Kürsü
Posted · Report reply
İki can bir olunca, benlik aradan çıkarmış,
Gönül sevgiliyi bulmuşsa, kuru dal bile Çiçek
açarmış!... (Hz.Mevlana)