Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

ibrikçi

Üye
  • Content Count

    542
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    17

Posts posted by ibrikçi


  1. Sohbetinize arada bir haybeden yere katılıyorum umarım rahatsız olmuyorsunuzdur. İlgincime giden şeyler var mesela ; bir millet vekili bir öneride bulunmuş . öneride bulunan millet vekilinin adını bilmemek ayıpmış...

    Şahsen ben memleketimin millet vekilinin bile adını bilmiyorum. Göçettiğim yerin millet vekilinin de adını bilmiyorum. Ne yapıp ettiklerini hiç bilmiyorum. İlgilenmiyorum çünkü acı bazı tecrübelerim oldu. Hayatımda iki defa Ankarada tbmm ye gittim. Birinde , akrabamın komşusu sekretermiş gelsin demiş iş bulurum. Kalktık gittik kız isteme edasıyla , aramalar beklemeler davet edildik neyse girdik. Bizde sanıyoruz m.v. ile görüşecez. Sekreter bize iş kurdan bir kadının ismini verdi gittik işkura kadını bulduk. Sıra alma makinası vardı sıra aldık kadın bizi ön sıraya aldı. Neyse iriyle görüştük bir afres verdi iş başvurusu yapmamız için gittik adresteki adam kaçmış... Paravan şirket... Sırasını aldıklarımızdan yediğimiz küfür ve pabuç eskitmekten başka bişe olmadı. Diğer gidişimizde de kpss' yi kazan gel dedi bir adam ama kim bilmiyorum. Kamyon şöförüne benziyordu... Ondan da avucumuzu ysladık yani...

    Hayatımdaki en boş görüşmeler diye bilirim. Ondan sonra bıraktım peşini...


  2. Kusuruma bakmayın benim, dostlar,

    bağışlayın beni.

    Ben davullara, bayraklara aldırmayan

    bir padişahın yoluna düşmüşüm,

    deli divane olmuşum.

    Çok uzaklardan yürüyen bir adam gibiyim ben,

    çok uzaklardan geçen bir hayal gibi.

    Ama yok da sayılmam hani,

    var olan bir şeyim ben.

     

    Haydi ben bensiz geleyim,

    sen sensiz gel.

    Ne varsa şu ırmağın içinde var,

    soyunalım iki can,

    dalalım şu ırmağa, hadi.

    Bu kupkuru yerde yakınmadan gayri ne gördük,

    bu kupkuru yerde ne gördük zulümden gayri.

     

    Bu ırmakta ne ölmek var bize,

    bu ırmakta ne gam var, ne keder var, ne dert.

    Bu ırmak alabildiğine yaşamaktan,

    bu ırmak iyilikten, cömertlikten ibaret.

     

    Durma, çabuk gel, gelmem deme.

    Ne evet demek yaraşır sana, ne hayır, dostum,

    senin şânına sadece gelmek yaraşır.

     

    Mevlana Celaleddin Rumi


  3. Azizi kardeşlerim metafizik konularına bakıldığında insanlarda hayret uyandırdığı görülüyor. Mesela kerametler hayretle izlenir. Hepimiz içten içe keramet göstermek isteriz, insanları hayret ile ne bileyim ikna etmek isteriz , kendi tarafımıza çekmek isteriz. Çeşitli hevesler olur. Bu iş , yani metafizik hokus pokusculuk değildir. Bunu reklam sektörü çok iyi kullanır pırıltılı hayatlar gösterir tvde amaçları satış ve pazarlamadır. Para için yaparlar bu hokuspokus içi boştur.

    Allah için yapılan keramet , marifet...

     

    Keramet mi göstermek istiyorsun ? İnsanların hayran hayran bakacağı , dikkat edececeği vs... Buyrun efendim...

     

    Gittğin yeri pak eyle, lokmanı hak eyle...

    (Hacı Bektaşı Veli kuddise sirru)

     

    ( Allah dil sürçme ve eksik anlatımlarımızı çok iyi bilir . Böyle türlü türlü hatalar bizden geçse Allah affeylesin)


  4. Üstad ne demiş;

    "Bizim eksikliğini gördüğümüz ve hasretini çektiğimiz hareket, herhangi bir rejimi kanun dışı yollarla devirmeyi hedef tutan bir iş ve aksiyon dehası değil, ona her an, her şeye muktedir bir (efkar-ı umumiye) yaşadığını hissettiren, asla nöbet yerini bırakmayan içtimai dayanışma ruhudur." (N-F-K)


  5. Aziz kardeşlerim! Biz ,"biz bulduk "demeyelim ; "o bizi buldu" dersek daha doğru olur bizim için. Yunus Emre ata babamıza sözümüz yok haşa.

    Bu buluşa çok sevindim. Artık birşey var elimizde... Az da olsa bir şey bu. Heycan verici... Şimdi bu cân penceresinden baka biliriz konulara.

    Üstadın dediği gibi ;

    "Garip pencerecik, küçük, daracık;

    Dünya ya kapalı, Allaha açık."


  6. Aziz kardeşlerim hocamın eski yazılarını karıştırırken bişe buldum ; ”Zâhir gözüken ten, bâtın gaib cân" Bu çok önemli. Çok önemli çünkü metafizik konusuna vakıf olduğuna inandığım bir Allah dostu , " daha "cân" ne demek bilmiyorsan benim kitabımı okuma " diyor. (Allah tüm hocalarımızdan razı olsun)

    Bu arada Ali Melikşah kardeşime de katkılarından dolayı teşekkür ederim. Yazdıklarını ciddiye alıyorum, hepsi bizim için çok değerli.

    cân' ı bulduk . Bu önemli bir başlangıç noktası.

    Bizim bulduğumuz ufacık bir sızıntı Yunus Emre atababamız diyor ya" cânlar cânını buldum bu cânım yağma olsun"

    Acaba ne buldu???

    • Like 1

  7. Fizikte de ayna konusu baya yer tutuyor. Konu başlıklarından biraz örnek verecek olursak;

     

    1 Işığın Bir Ortamda Yayılması

    1.1. Geometrik Optikte Işın Yaklaşımı

    1.2. Işığın Yansıması

    1.3. Tam Yansıma

    1.4. Işığın Soğurulması

    1.5. Işığın Dispersiyonu

    1.6. Renk

    1.6.1. Cisimlerin Işığı Yansıtması

    1.6.2. Işığın Filtrelerden Geçişi

    2. Aynalar

    2.1. Düzlem Aynalar (düzlem aynada görüş alanı)

    2.2. Küresel Aynalar


  8. Aziz kardeşlerim tasavvufta sürekli karşımıza çıkan bir konuyu düşündüm . " Ayna"

    Aynanın hakikati neydi ki , onca Allah dostunu düşündürdü ...

    Aklen bakıldığında bir yakınlık söz konusu. Bize bizim gördüğümüzden daha detaylı gösteriyor zahiri görünüşümüzü.

    Aynadaki doğruluk yakınlık oluyor. Aklın aradığı doğru bilgiye ulaşmak. Bazı büyük giyim mağazalarında aynalar var insanı daha güzel gösteren. Işık oyunuyla mat bir görüntü sağlanıyor. Satış pazarlama stratejisi olarak kullanılıyor. Daha iri gösteren ayna var. Kırışıkları göstermeyen aynalar... Bizim banyoda vardı bir ayna tepesindeydi ışık çok severdim o aynayı . çok güzel gösterirdi ama dışarıda gölgelerle bambaşka bir görüntü çıkıyor. Geceleri aynaya bakmak yasaktır... Aynalarda görmemiz gereken aslında nedir? Yaşlanıyoruz... Ayna kullanımını öğrenmek çok önemli bence. Yakınlık tamam ama neye yakınlık... Hayal dünyasından olana çekip getirmeli aynaya bakışımız. Olsun olmasın diye bakıyoruz olanı görmek gerek...

    Aynaya bakarken olanı görmeyi unutmamalıyız. Sevgili hocamın sözü geldi , " olsun olmasını bırak, olan da hoş aşık isen"

    Çemil meriçin de bir sözü vardi. Yanlış hatırlamıyorsam şöyleydi ; " kelimeler ....( felanca kişinin) kendini seyrettiği bir su ,dere ; fazla bakma içine düşersin..."


  9. Allah dostu odur ki, nefsine tek pay biçmez;

    Kırk yıl bir ekşi ayran özler de onu içmez.

     

    (1983)

    Üstad Necip Fazıl Kısakürek

     

    Aziz kardeşlerim ,annem süt almaya yolladı 10 tl verdi . sütün litresi 2.25 tl gittik 3 litre aldım. Paranın üstüylede orda kalbura bastı vardı iftarlık alayım dedim 2 tane kalbura bastı tarttı 4 küsür para yazdı. Neymiş efendim içi ceviz doluymuş ... Almıyorum dedim 2 tl olur mu ya kalbura bastının tanesi. 2 liraya pide alırım gerçi pide 3 tl ...


  10. Aldı aşık halim;

     

     

    HiÇ KiMSe aLLaH’ (cc) tan aZaDe DeĞiL,

    aLLaH’ ı (cc) SeVeNLeR eZa’ da DeĞiL,

    O aLLaH (cc) uZaY’ da FeZa' da DeĞiL,

    YüReK’ te YâR VaR’ dır aŞK’ tan ZiYaDe…

    aksiseda (Halim)

    28.05.2014 – 10:55

     

    BiR aK’ tır aSL’ ında YeŞiL’ i aL’ ı,

    aŞıK’ a aYN’ ıdır ZeHiR’ i BaL’ ı,

    YâR ile aranda NeFS KaRa ÇaLı,

    NeFS’ ini BiLeN’ ler aŞK’ tan ZiYaDe…

    aksiseda (Halim)

    28.05.2014 – 11:02

     

    aNa’ dan BaBa’ dan eVLâ’ dır GüL’ ü,

    RauF-uRRaHiM’ dir MeVLâ’ dır GüL’ ü,

    SeVeN’ i DiRi’ dir, SeVMeYeN öL’ ü,

    SıRRıDıR SîN’ ede aŞK’ tan ZiYaDe…

    aksiseda (Halim)

    28.05.2014 - 11:20

     

    “LeVLâKe LeVLâK” HeR oL-aN’ a NeDeN,

    “Esmâe kullehâ” ToPRaK’ tan BeDeN,

    KuL’ u-ReSûLü’ ne ŞaHiD’ lik eDeN,

    aYN’ adır ASL’ ına aŞK’ tan ZiYaDe…

    aksiseda (Halim)

    28.05.2014 - 11:43


  11. Bana sormayın ne bilem kimim

    Binbir dertle türlü inleyen dilim

    Aşkıma aşkımdan aşkımdır dinim

    Nerden bilim nedir aşktan ziyade

    08.54 30.05.2014

     

    Ayavaz gel deme yardan bir bakış

    Gönül gözlerinin sürmesi nakış

    Sevenden sevilene devreden akış

    Bir aşk var içerde aşktan ziyade

    08.41 30.05.2014 (ozamanlar Ayvaz mahlasıyla yazardık)

     

    Yar nice olmuş böyle bizimle

    Gel bizi seyreyle gönül gözünle

    Kördüğümü gel çöz biraz çözümle

    Zahide aşk zikri aşktan ziyade

    18.37

    23.05.2014


  12. Aziz kardeşlerim metafizik araştırmalarımda not defteri olarak kullandığım bu sayfayı bazı eserleri okumaktan sıkılıp kendi kendime mırıldanmalar olarak sürdürmekteyim müsadenizle.

    Anlayana sivrisinek saz , anlamayana davulzurna az babından Bir türkü söyleyelim şimdi ;

     

    Ben Feleği Gördüm Taştan İnerken

    Gırıldı Ganadım Celvan Ederken, Pervan Dönerken

     

    Neynim Felek Neynim Ben Sana Neynim

    Gırıldı Ganadım Celvan Ederken, Pervan Dönerken

     

    Yüce Dağ Başında Kurdum Aşhane

    Vefasız Yar İçin Düştüm Daşhane Düştüm Daşhane

     

    Neynim Felek Neynim Ben Sana Neynim

    Gırıldı Ganadım Celvan Ederken, Pervan Dönerken

     

    Yanarım Yanarım Tütünüm Tütmez

    Yarem İçerdendir Derman Kar Etmez, Lokman Kar Etmez

     

    Neynim Felek Neynim Ben Sana Neynim

    Gırıldı Ganadım Celvan Ederken, Pervan Dönerken


  13. Bir örnek aklıma geldi;

     

    Ben gözyaşı gördüm nehri Fırat'da

    Kul sevdası Hak aşkıdır , sıratta

    Güzellik Gülnarda , sabrı Muratta

    Çileyi umutta buldu bu dere

    Aşık Nasuhi

     

    Burada " sıbğatullah " Allahın boyası; " güzellik Gülnarda , sabrı Muratta" mısrasında var . Murat , Gülnar'da güzelliği görüyor ve Allah'ın boyası sabıra boyanıp çıkıyor karşısına. Acizane bunun örnek olabileceğini düşünüyorum. Bu taklikten değilde etkileşim ile daha alakalı değil mi? Yani etkileşimde bürünülen hal Allahın rızasına uygun olunca oluyor.

    Neyse uzatmıyayım Yunus Emre Atababamız kısaca anlatıyor.

     

    "Dost eşruğu deliliğim,

    aşıklar bilir neliğim;

    Devşuruben ikiliğim,

    birliğe bitmeye geldim:" (Yunus Emremiz)


  14. Aziz kardeşlerim buraya yazdığım yaz 10. Yazıda bir yanlış düşüncem olmuş ;"insanlar da ikilik şeytanı yani bir bakıma "taklit" vardır. " bunu sile bilir misiniz?

    Taklit öğrenmenin ilk adımıdır. Uymanın ilk adımını nasıl olduysa yanlış yorumlamışım.

    Aslında orada anlatmak istediğim riya, münafıklık . riya ve münafıklık kötü taklit . taklittir ama içe doğru değil dışa doğru taklit. Allah dostu taklit edilir ama başkasının üzerinde etki için değil kişinin kendi içinde kendini etkilemek için, kendi bakışını düzeltmek için olursa olur. Allah dostuna sevimli görünmek için de ola bilir taklit. Tabi bu hocanın ağzını yamsulayarak değil. Ona uyduğunu gösterme kıvamında olmalı. Allahın boyasıyla boyanmak, doğru şekilde Allah dostunu taklitle olur. Yanlış bir boyanma ile çok çirkin görüntü olabilir. kişisel gelişim...

    Geçen bir resim gördüm hocası öğrenciye demiş "en sevdiğiniz arkadaşınızı çizin" o da gitmiş arkadaşının elini yüzünü hep boyamış... İnsanın karakteri bir beyaz sayfa gibi ona bir sevdiğimizi çiziyoruz. Hedef tabiki sallallahu aleyhi ve sellemi çizmek. Tabi ne kadar çizersek çizelim aslı gibi olmayacak. Ama ondan bir iz edinmiş oluyoruz. Bazı insanlar bu fıtratında olan izi edinmeyi edinmek isterken şeytana uyup dövme yaptırır. Halbuki dövme bahsettiğimiz iz için yeterli değil , sanıldığı gibi kalıcı değildir, karakteri yansıtmaz. Marifet gönle nakşetmektir... Nakşibendilik.... Neyse mesele uzuyor konu konuyu açıyor. Kaş yapalım derken göz çıkarmayalım

    Allah dil sürçmelerimizi bağışlasın. Allah ,Bizleri doğru yoluna ; sevdiklerinin , razı olduklarının , nimet verdiklerinin yoluna iletsin amin...


  15. Taştın yine deli gönül

    Sular gibi çağlar mısın

    Aktın yine kanlı yaşım

    Yollarımı bağlar mısın

     

    Nidem elim ermez yâre

    Bulunmaz derdime çare

    Oldum ilimden avare

    Beni bunda eğler misin

     

    Yavı kıldım ben yoldaşı

    Onulmaz bağrımın başı

    Gözlerimin kanlı yaşı

    Irmağ olup çağlar mısın

     

    Ben toprak oldum yolunda

    Sen aşırı gözetirsin

    Şu karşıma göğüs geren

    Taş bağırlı dağlar mısın

     

    Harami gibi yoluma

    Aykırı inen karlı dağ

    Ben yârimden ayrı düştüm

    Sen yolumu bağlar mısın

     

    Karlı dağların başında

    Salkım salkım olan bulut

    Saçın çözüp benim içün

    Yaşın yaşın ağlar mısın

     

    Esridi Yunus'un canı

    Yoldayım illerim kanı

    Yunus düşte gördü seni

    Sayru musun sağlar mısın


  16. İlerilerin ilerisine bakmayla alakalı bir not;

     

    "Mutlak nihâyet, ötelerin ötesidir demişdik. Bunu açıklıyalım. Bu huzûr hâsıl oldukdan sonra, ilerlenirse, hayret girdâbına düşülür. Bu huzûr da, başka mertebeler gibi, arkada kalır. Bu hayrete, (Hayret-i kübrâ) denir. Büyüklerin büyükleri içindir ?kaddesallahü teâlâ esrârehüm". Böyle olduğu, kitâblarında bildirilmekdedir. Büyüklerden biri, bu makâmda şöyle bildiriyor. Fârisî beyt tercemesi:

     

    Güzelliğin beni alt üst etdi.

    Birşey bilmiyorum, aklım gitdi.

     

    Bir başkası buyuruyor ki, fârisî beyt tercemesi:

     

    Hiç yok, yalnız O var dediler, yükseldiler.

    yüce serâydan, hepsi eli boş döndüler.

     

    Mektubatı Rabbani 290. mektub"


  17. Bu saatte kırlangıç ötmezdi ne duydıysa ötüyor

    Gözlerim bir deniz kıyısı olsaymış da ,bir aşk ovası gezseymişiz

    bu saatte ....İlginç...

    Al gözüm seyreyle;

     

     

    Allah dostu odur ki, nefsine tek pay biçmez;

    Kırk yıl bir ekşi ayran özler de onu içmez.

     

    (1983)

    Üstad Necip Fazıl Kısakürek

     

    «Kolaylığı gösterin, zorlukla korkutmayın!

    Müjdeleyin, şevk verin, zevk verin, soğutmayın!»

    Necip Fazıl Kısakürek


  18. Dayanamayacam ,şimdiden Ramazan için bir ; "Hoş Geldin Ya Şehri Ramazan"

    Yine geldi aşk elçisi yine doldu meydanımız
    Yine teferrüc-gah sağlı sollu dört yanımız
    Yine mahfiller düzüldü yine badyalar kuruldu
    Yine kadehler sunuldu esrik oldu bu canımız
    Ev içi aşk ile doldu ulu kişi aşık oldu
    Canlarımız hayran oldu aşk tahtına binenimiz
    Bir nicemiz Leyli oldu bir nicemiz Mecnun oldu
    Bir nicemiz Ferhad oldu aşktan haber duyanımız
    Meydanımız meydan oldu canlarımız hayran oldu
    Her dem arş seyran-gah oldu hazret oldu revanımız
    Düşmüş idik ol kaldırdı birliğin bize bildirdi
    İçimize aşk doldurdu dürüst oldu imanımız
    Sorar isen aşk nerdedir nerde istersen ordadır
    Hem gönülde hem candadır hiç kalmadı günahımız
    Yunus aşkın vasfın söyler gerçeklere haber eyler
    Mahrumların canı göyner aşker'oldu pinhanımız

  19. Ne olayım derviş olsam

    Hoş yürüsem dervişane

    Terk eylesem kibr ü kini

    Yüz sürüsem irişene

     

    Kande baksam Dost'u görsem

    Daim Dost'tan haber versem

    Dost Dost deyu Dost'a ersem

    Gelip Dost'u soruşane

     

    Döksem gözlerin yaşını

    Artırsam bağrım başını

    Bıraksam dünya işini

    Azm etsem ol binişane

     

    Kosam nefsin çirkin huyun

    Hiç vermesem nefse boyun

    Aşk içinde erkan ayın

    Budur Dost'a gidişene

     

    Şeyh elinden giysem kisvet

    Nefs elinden kılsam feryat

    Aşk elinden versem şerbet

    Yanubanı tutuşane

     

    Eşrefoğlu Rumi söyler

    İle şara haber eyler

    Kim ki dost'u görmek diler

    Varsın Dost'a bilişene

     

    ( Yanıbanı tutuşane....)

×
×
  • Create New...