-
Content Count
162 -
Joined
-
Last visited
Posts posted by gece güneşi
-
-
bu yazdıklarım size konuyla ne alakası var dedirtebilir ama sadece bu konunun tartışılmasına bile gerek olmadığını anlatmaya çalışıcam.
şimdi ilk olarak beynin oluşumundan bahsetmek istiyorum.genetik olarak ister kız olsun ister erkek olsun her iki fetüsün de beyin yapısı aynı oluyor.zamanla beyne gelen iletiler(hormonlar vs.) sayesinde beyinde bir takım değişiklikler oluyor.daha doğrusu şayet erkekse bebek değişiklikler oluyor .ama kız ise beyin aynı kalıyor.yani erkeklerin beyni de ilk zamanlar bizimle aynıymış :) tamam devam ediyorum.bizlerle aralarında olan en büyük fark iki beyin yarım kümesi arasında yer alan en önemli ileti bölgesinin (yani corpus callosumun) kadınlara göre daha az gelişmiş olması.bunun anlamı şu.şimdi uzun uzun beyin yarım kümelerinin işlevlerinden bahsetmeyeceğim ama özetle bir taraf düşünür bir taraf dile getirir.o yüzden erkeklerin düşündüklerini ifade etmeleri daha zordur (ki kadınlar bundan şikayet ederler ya hep.niye sevdiğini hediyelerle belli ediyorsun anlatsana gibi mesela) bunun dışında işleyiş farkları da vardır beyinlerin.
velhasıl 1-beyinlerin yaradılışları farklı
2-bu olayı genellemenin hiç bir anlamı yok bence.çok karşılaştırmak isteniyorsa bireyler karşılaştırılmalı.
dipnot:birinci sınıftaki dersten bu kadar hatırlayabildim.inşallah yanlış yazmamıştım.şayet yazmışsam uyarırsanız sevinirim.ben de notlarıma bakarım :)
-
bu duruma her hangi bir müdahalede bulunmak mümkün mü?
-
bu başlığı görünce aklıma Nüvit Osmay'ın Düşünce Atlası adlı kitabı geldi.sonra birden bir ampül yandı başımın üzerinde.eğer burda yazanları bir araya getirirsek o kitaba çok güzel bir rakip olabilir :)
Ben de Mecnun'dan füzun aşıklık isti'dadı var
Aşık-ı Sadık menem Mecnun'un ancak adı var
-Fuzuli-
Kays'a eydün ben bela destinde sergerden iken
Uğramasın yanıma Billahi ol sersem yanar
( Kays'a -Mecnun'a- söyleyin ben bela çöllerinde aşk ile başı dönmüş dolaşırken yanıma uğramasın.kazara karşılaşıcak olursak billahi benim ateşimden o sersem de yanar kül olur)
-Hayal'i_
-
-
Bu biraz kazık soru olmuş gibi geldi sanki :)
-
12.cüze talibim efendim :)
-
Okan Bayülgen in bulunduğu bütün programları,bundan sonra gelecek nesillerinde ulaşamayacağı bir şekilde yok ederdim :)
- 1
-
Sen ki Aybala, hayatı ve saadeti pahalı elbiselerde, loş ışıklı mekanlarda arayanlar gibi vurdumduymaz, nemelazımcı olamazsın. Senin için en güzel moda, senin asaletine en çok yakışan şekildir.
keşke hepimiz bu yazanların hakkını verebilip
"Sırma renginde pislik,dünyanın süsü püsü
Ben de tek aziz eşya annemin baş örtüsü" kelamını bütün yüreğimizle haykırabilsek
Sen öyle bir şahsiyete sahip olmalısın ki; insanlar seni imrenerek örnek diye gösterebilsin..
Yüce Rabbim bizlere; temsil etmeye çalıştığımız bütün değerleri hakkıyla taşımayı nasip etsin inşallah...
-
Selamlar,Ben de daha önceden kastedileni anlamadığım için sormuştum, fakat şunu söyleyebilirim ki bölüme ulaşabilmek ve yazabilmek, kısacası bölümü kullanabilmek için ayrı bir üyelik gerekmiyor. Yalnız forum aboneliği kastedilmiş olabilir gibi geliyor bana, malum abone olduğunuz forumda yeni bir konu açıldığı zaman mail adresiniz vasıtasıyla size bu bildiriliyor.
Saygı ve selamlarımla
bende böyle tahmin ettim ama böyle olsa üyemisiniz denmez diye düşünmüştüm.demek yanlış düşünmüşüm:)bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim
-
foruma üye olanlar zaten ideolocya örgüsü bölümüne üye oluyorlar mı yoksa buranın ayrı bir üyeliği mi var :)
-
kar şiiri olmadan olmaz galiba :)
KAR ŞİİRİ
Karın yağdığını görünce
Kar tutan toprağı anlayacaksın
Toprakta bir karış karı görünce
Kar içinde yanan karı anlayacaksın
Allah kar gibi gökten yağınca
Karlar sıcak sıcak saçlarına değince
Başını önüne eğince
Benim bu şiirimi anlayacaksın
Bu adam o adam gelip gider
Senin ellerinde rüyam gelip gider
Her affın içinde bir intikam gelip gider
Bu şiirimi anlayınca beni anlayacaksın
Ben bu şiiri yazdım aşkın çeşidi
Öyle kar yağdı ki elim üşüdü
Ruhum seni düşününce ışıdı
Her şeyi beni anlayınca anlayacaksın
bugün Sezai Karakoç için günümüzün Necip Fazıl'ı dendiğini duydum-tabi ki ben böyle bir cümlenin anlam olarak doğru olup olamayacağını sormayacağım- sadece gerçekten böyle söyleyenler var mı merak ettim aydınlatırsanız sevinirim
-
ben de üstadın tiyatro eserlerinin oynandığı bir tiyatro var mı diye soracaktım.bu konuda bilgisi olanlar paylaşırsa çok mutlu olurum.bunu soruyorum çünkü benim en büyük hayallerimden birisi üstadın tiyatrolarından birine gitmek(hepsinin ayrı ayrı değeri var ama özellikle mukaddes emanet, reis bey ya da ahşap konağı izlemenin keyfi hiçbirşeyde yoktur herhalde) tabi bu hayalin dahada büyüğü ve benim için ütopya olanı: bir gün üstadın tiyatrolarının birinde oynamak.eğer bir gün çok param olursa ve böyle bir tiyatro yoksa o tiyatroyu ben kuracağım :)
-
en çok bu durumlarda İstanbulda olamadığım için üzülüyorum :) programın görüntülerini fotoğraflarını bizimle paylaşırsanız en azından hayal etmemiz daha kolay olur.bu arada Bursa da hiç böyle birşey yapımıcak mı :)
-
daha yeni üye oldum ama ben de bu konunun burdan temizlenmesini talep ediyorum.kendisini şucu ya da bucu değilim ŞAHSİYETÇİ VE KİŞİLİKÇİYİM diye tanımlayan müstesna şahsiyetin sitesinde,daha söylediklerini hazmedememiş bir kişinin basmakalıp sözlerine cevap verilmesi ve dikkatin buraya toplanmış olması çok üzücü.ayrıca gençkurt birsürü site var bu kafanda ki kopyala yapıştır düşünceleri paylaşıp yandaş bulabileceğin.sana bir abla tavsiyesi oralara takıl.ama bunların yeri burası değil.
-
türklüğün islamdan çnce yazılması falan gibi teferruatlara takılmanın yanlış olacağı kanısındayım..arkadaşında bunu aksıtlı olarak yazdığını zannetmiyorum..zaten baktığımız zaman şu an türk arı gibi ırkın adı değildir..türk Allah yolunda savaşan müslümana denir..dört halife dönemini saymazsak Allah yolunda hep türkler savaşmıştır bu bakımdan kuru ırkçılık yapmak çok manasızben türlüküğün ya da islamın önce yazılması derken tahmin edersiniz ki sadece yazıda olan öncelikten bahsetmiyorum.benim bahsettiğim insanın bilinç altında ki sıralama.yani kasıtlı olarak yapılmamış olabilir ama bu bilinç altını gösterir.aslında işin aslı şu: şimdiye kadar karşılaştığım kendisini gençkurt gibi milliyetçi olarak tanıtan kişilerin sohbetlerinin çok büyük bir kısmını türklüğün oluşturması.genelde islam laf arasında kaynıyor onların konuşmalarında. işte beni rahatsız eden de bu.yani sadece önce yazılmış olmasına değil,hayatta öncelik sırasında islamdan önce yeralmasına karşıyım.inşallah açıklayabilmişimdir.
bu arada bu konuşmanın daha fazla sürmesi gençkurtun düşüncelerinde küçücük bir değişiklik yapmıcak,zaten diğer yazılanların değimesi gerekmiyor o yüzden devam etmesi sedece yıllardır süre gelen bir konunun burda tekrar konuşulmuş olmasına yarıcak.yani bence boşa enerji sarfiyatı.tabi siz ne düşünürsünüz bilemem...
-
RİNDLERİN ÖLÜMÜ
Hâfız'ın kabri olan bahçede bir gül varmış;
Yeniden hergün açarmış kanayan rengiyle,
Gece, bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış
Eski Şiraz'ı hayâl ettiren âhengiyle.
Ölüm âsûde bahar ülkesidir bir rinde;
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter,
Ve serin serviler altında kalan kabrinde
Her seher bir gül açar; her gece bir bülbül öter.
-
türklük guru ve şuurunu islam ahlak ve faziletiyle yaşamak isteyen bu yolda çalışan bi kulum.
şiirinle ilgili yorum yapmamızı istemişsin tamam yapalım ama son yazında yazdığın üst taraftaki cümle çok gözüme takıldı.bu cümlede ki miheng taşı iki kelime; türklük ve islam.bu iki kelimenin aynı cümlede yer alması elbette ki çok güzel birşey.ama tabi ki doğru sırayla.senin cümlende türklük islamdan önce geliyor(sadece sıra olarak değil anlam olarakta böyle) işte bu bence çok yanlış.bence doğru cümle:islam ahlak ve faziletini türklük gurur ve şuuruyla yaşamak isteyen bu yolda çalışan bir kulum olmalıydı.
bir noktaya daha deyindikten sonra şiirine geçicem:yazdığın hadislerin gerçek olmama gibi yüksek bir ihtimali var(böyle söylüyorum çünkü kesin belgem yok elimde) işte bu tür olaylar islam tarihi boyunca peygamber Efendimiz zamanında da varmış.islamda bunun sakıncasını ve sonuçlarını iyi öğrenmek ona göre hareket etmek lazım.bu konuda sana yardımcı olabilecek bir kitap yazıyorum.aradıklarını orda bulabilirsin. MEVZU HADİSLER-M.YAŞAR KANDEMİR (diyanet işleri başkanlığı yayınları)
şimdi gelelim şiirine:ben şiirini okurken sanki düz yazı okuyor gibi hissettim kendimi.çünkü kafiye uyum sadece mısra sonlarında var.mısralar içinde bir uyum yakalayamadım.şiir okurken insanın hiç dikkati dağılmamalı kaptırmalı bir bütün olarak görmeli şiiri.ama ben senin şiirini okurken çok koptum.şiir içinde uyum derken ne demek istediğimi anlamak istersen üstad ın takvimdeki deniz şiirini okumanı tavsiye ederim.tabi mısralar arasında ki bu uyumu sağlayabilmek için çooook fırın ekmek yemek lazım.son olarak takvimdeki denizin bir kısmını yazıyorum
Hasreti denizlerin,
Denizler kadar derin
Ve o kada bucaksız...
Ta karşımda,yapraksız,
Kullanılmış bir takvim...
Üzerinde bir resim:
Azgın,sonsuz bir deniz;
Kaygısız,düşüncesiz,
çalkanıyor boşlukta.
Resimdeyse bir nokta:
Yana yatmış bir gemi...
Kaybettiği alemi
Arıyor deryalarda.
.....
gerisini sen okursun artık:)
-
yanlışlıkla mesajı iki kere yollamışım ben de boş kalmasında diye aşşağıda adını verdiğim kitaptan küçük bir alıntı yapmak istedim:
"hangi maksatlarla uydurulmuş olursa olsun,mevzu hadislerin,gerek dinin bünyesinde gerekse müslümanlaın yaşayışında birçok tahribat yaptığık muhakkaktır.islam alimlerinin,mevzu hadisleri tanıtmak suretiyle onların verdiği zararları büyük çapta azaltmış olmalarına rağmen bu sözleri kitaplarına alam veya va'z kürsülerinde hadis diye nakleden şahısların icra ettikleri menfi tesirleri tamamen yok etmek mümkün olmamıştır (syf:187)
"Benim adıma yalan uydurmayınız.Her kim benim adıma yalan uydurursa,derhal Cehenneme girsin" (Müslim , a.g.e.,c. I,s.35)
-
“Hz. Peygamber’den rivayet edildiğine göre; aziz ve celil olan Allah buyurur ki, benim bir ordum vardır, adını Türk koydum ve onları doğu ülkelerine yerleştirdim. Herhangi bir kavme öfkelendiğim zaman Türkleri onların başına musallat ederim.”Hz. Peygamber kıyamet alametlerinin ve ahir zaman kargaşalıklarını ve Oğuz Türklerinin ortaya çıkışlarını anlattıktan sonra demiştir ki, Türk dilini (mutlaka) öğreniniz. Zira mülk ve saltanat uzun zaman onların elinde kalacaktır.”
Amr b. Tağlib’den rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber buyurmuştur ki; Kıyamet kopmasının şartlarından (biri de, sizlerin kıldan çarıklar giyen bir kavim olan (Türkler)le harbetmemizdir. Yine kıyamet kopmasının şartlarından bir (diğeri de) sizlerin yuvarlak yüzlü öyle ki, yüzleri (örs üstünde döğülmüş ve) üzeri derilerle kaplanmış (sağlam) kalkanlar gibi bir kavim (olan Türklerle) çarpışmanızdır.”
Ebu Hüreyre’den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber buyurmuştur ki, müslümanlar kıldan elbiseler giyen ve kıldan çoraplar çarıklarla yürüyen çehreleri (sanki örs üstünde döğülmüş ve) üzeri derilerle kaplanmış kalkanlar gibi kuvvetli bir kavim olan Türklerle çarpışmadıkça kıyamet kopmayacaktır.”(35)
sevgili gençkurt iyi hoş yazmışsın,bizlerle paylaşmışsın ama bir de bunları aldığın kaynakları da altına iliştirirsen çok daha kaliteli bir tartışma olur.tartışma dedim çünkü en uygun kelimenin bu olduğunu düşündüm.yoksa bu konunun benim açımdan tartışma olabilecek bir tarafı da yoktur.çünkü
üstadın dediği gibi
vatan diye bir sürü aldanan aldatan
aynaya hayalin geldiği yerdir vatan
-
orhan veliyi hiç sevmem ama onun dediği gibi:gerçekten yaptıklarınız karşısın da kelimeler kifayetsiz kalıyor.ellerinize yüreğinize sağlık.kesinlikle yaptıklarınız da ne seçilen şiirler,ne fonda kullandığınız resimler,ne de kullandığınız tekniklerle ilgili bir eksiklik söyleyemem hepsi oldukça güzel.yalnız şu konu gözüme takıldı:resimlerin çoğunda nfk imzası yok.tabi ki bu forum da imza olmasına gerek yok burda ki herkes nerde görse tanır ve bilir bu kelamların kime ait olduğunu.ama eminim ki benden başkaları da bu resimleri bilgisayarlarına kaydetmiştir ve arkadaşlarıyla paylaşmıştır.bu sebepten dolayı şiirlerin altına nfk imzasının olması sanki olayı daha da mükemmelleştirir gibi geldi bana.tabi ki takdir sizin :D
-
ne kadar doğru düşündüğümü daha kendi içimde sorgulamadım ama, gelen maillerde - tüm tanıdıklarınıza gönderin vs-görünce bu mailler benim için inandırıcılıklarını kaybediyorlar.ne işlerine yarıyor bizim bir sürü kişiye göndermemiz bunu da anlamadım ama vardır bir bildikleri :D
-
çok güzelmiş ya hepsi.bu kadar kaliteli fıkrayı bir araya getiren herkese teşekkürler :D
ilgiliz,fransız ve türklerin oluşturduğu üç ayrı polis grupu arasından dünyanın en iyi polis grubu seçilecek.bu üç grup ormana götürülür.en çok aslanı yakalayıp getiren en iyisi seçilecektir.ingilizler gider bir saat sonra bir aslanla döner.fransızlar gider iki saat sonra iki aslanla döner.türler gider bir saat iki saat bir hafta iki hafta bir ay...geçtikten sonra yanlarında bir fille dönerler.filin ağzı burnu darmadağınıktır.gözetmenler türklere fil değil aslan istediklerini söylerler. bunun üzerine fil "abi Allah belamı versin aslanım"der :P
-
bu şiirle ilk lise 2.sınıfta yine bir gün kütüphanede çileyi karıştırırken tanışmıştım.işin en ilginç kısmı sanki o en alt kısımda yazan "son şiiiri"yazısını sadece ben görebiliyormuşum da,ben keşfetmişim bu şiirin son şiir olduğunu gibi sevinmiştim :D .her okuduğum da o sahne gelir aklıma.Ve şunu farkettim insan zaman geçtikçe üstadın ne demek istediğini çok daha ii anlıyor.
- 1
Canınız Sıkıldığında Ne Yaparsınız?
in Serbest Kürsü
Posted · Report reply
yurtta olduğum zaman çamaşırhaneye çıkar o küçücük pencereden yurda giren çıkanları ve kaleyi izlerdim :) ama şimdi kale yok o yüzden sıkıldığmda günlüğümü alıp kütüphaneme gidip uzuuuuuuun uzuuuuuuun yazıyorum :) yakın zamanda da yapmam lazım :)