-
Content Count
457 -
Joined
-
Last visited
-
Days Won
15
Posts posted by mitajanı
-
-
İşiniz,gücünüz gırgır...Daha ciddi görmek isteriz sizleri,daha olgun.Başıboş değil...Af buyurun da; Size ne? Siz sitenin ciddiyettten sorumlu yöneticisisi misiniz? Kimsiniz? Başıboş ya da değilim, sizi alakadar eder mi? Gelip burada hangi saiklere binaen ahkam kesiyorsunuz? Aslında aklımdan birşeyler geçiyor ama.. Malum, evvela hüsnü zan etmek lazım.
Gidin Yunus Abinizin başlıklarına döşenin siz. Ciddiyet, vakar, olgunluk nedir onun müzakeresini yapın. Paintball oynayın, melankolik takılın. Understand?
-
"hayat benim için iki eli cebinde uydurulan bir masaldı.." dedi Hayri. Usulca uzaklaştı oradan.
-
Çok orijinal bir başlık husule getirmişsiniz arkadaşlar, tebrik ederim. :) Bahsettiğiniz konulara yönelik hiçbir buhran yaşamasam da mesajları okuyunca içimi böyyyyyle kara kara bulutlar kapladı, kafamda şimşekler çaktı; tam gözlerimden çisil çisil yağmurlar boşanacakken aklıma dam üstüne çul seren leyli ve loylu yar geldi. Ağlayamadım... :DMitajanı gene döktürmüş valla. Söyledikleri her ne kadar mana verilemeyecek cinsten şeyler olsalar da durum vahim, şafak karanlık gibi. :D
Pazarda bal var ajanım pazarda bal var
Sende bir hal var ajanım sende bir hal var
Ağana yalvar ajanım paşana yalvar ajanım
SENDE BİR HAL VAR...
Husule getiren ben olunca normal. Orijinal insanlardan orijinal başlıklar husule gelir netekim. Ağlamak için insan da kalp olmalı efem, kalp.. Kalpsiz insan ağlamaz. Fakat ağlamak için illa gözden yaşın akması da gerekmez. Yani.. Hayat dediğimiz bu döngüde bir kuru yaprak misali savrulmanın dayanılmaz marjinal maliyeti ve insanın insanın kurdu olması bahsi... Hep iç içe görüyorsunuz ya.. Leyli de yar loylu da yar dersek mübalağa etmiş olmayız.
Durumun vahim ve şafağın karanlık olması... Belki sayılı günler sonra durum fevkalade, şafak da doğan güneş olacak. Tabii nasip meselesi..
-
-
''..ben şanslıyım çünkü dostlarım oldu, dost olmayı anladım. dost olabildim. çok az insana nasip olan bir şey bu. sen yaşadıkça kendimi yetim saymayacağım bu garip dünyada.'' Şanslısın abi, böyle bir adam olmayı başarabildiğin için..
-
Abi fıkrayı anladığına emin misin...Çünkü anlamsız olduğunu düşünen ve belirten arkadaşımız gecenin bir yarısı yeni anladığını itiraf etti :D Ayrıca oldukça da doğru bir fıkra ve de anlamlı:))Ben de ajan abi niye alındı ki diye düşünüyordum:D
Bir paradoks üzerine bina edildiği ortada.. İki bayan bir arada olacakta konuşmadan vakit geçirecekler.. Breh, breh, breh.. Bu da dünyanın en kısa fıkrası olacak. Akıllara zarar.
Yok, alınmadım kardeşim. Alınacak birşey yok zaten, sadece bir sımılay eksikliği...
-
Etme gümüşmühür, bari sen etme..Bu cümlenin sonunda bir sımılay olmalıydı. :) Unutmuşum.. Haliyle sen de ajan abi neye bozuldu diye aklından geçirmiş ve bunu kılavyede işlerek siteye nakletmişsin. İşin aslı, öyle bir fıkrayı senin espiri dünyandan beklemiyor olmamdı. O neydi öyle ya? Adamı intihara sürükler. Töbe töbe.. Neyse ben unuttuğum sımılayı bari şimdi ekleyeyim de cümle sonuna insanın nisyanla malul olması hakikatine bir istisna teşkil edeyim. Kaideyi bozan bir istisna... Buyur: \\=^)
Ne yaptım abi niye bu kadar üzüldün....Bknz: Bunun cevabı da yukarıda zaten..
.....///\\\
....///llll\\\
...///llllllll\\\
..///.llllllll.\\\
.///..llllllll..\\\
///...llllllll...\\\
......llllllll
......llllllll
......llllllll
☻/
/▌ ßak ßak Yukarıda
-
Dünyanın en kısa fıkrasıİki bayan sessizce oturuyormuş....(Bitti) :)
Etme gümüşmühür, bari sen etme..
-
Hep düz yazı. Olsun abi böyle de güzel. Şiirlerine daha ulaşamadım. Onlar da güzeldir muhtemelen. Gijliğinden susuyorsun öyle mi?
-
Ortada şiir yok halbusa..
-
Abi sitenin melankolik yazarı olarak seni ilan etsek süper olur.Bu ne böyle gece gece efkar çöktü üstüme.Bir iki satır da ben karalayım dedim yazıyorum....Gurbet elde kimsesizem kalmışam
He mi susuz hemi de aç yatmışam
Karnım yaniy ekmek ister aş ister
Guruldayan midemle orkestra çalmışam
Yağmurlu sokaklarda kedilere sarılmışam
Köhne izbe parklarda banklarda uyumuşam
Gurbet eller bu para ister pul ister
Kuşları yakalayıp tüylerini yolmuşam
Suyuna tirit yapıp ekmeğimi banmışam....
Tam gijce bir şiir olmuş ay kişi.. Ciğerden söyleyifsin.. Eline sağlık.. :)
Yalnız, şiirler benim değil. Benim gibi adamın biri yazmış bir şeyler. Hâlâ yazıyorlar.. Şu sıralar ajansal içe dönük ruhsal burkuntularımı hafif hafif ortaya döküyorum. Olmadı, yapamadım. Mani olamadım. Dolmuşuz demek ki.. Suç sende abi..
-
''ben diyorum ki bu adam ciğerden çığırıyor diyor ki, yok ki nota bilgisi...uygun adım say desem bendeki bu ritim bozukluğu yaşamaktan...yaşayamamaktan demek için çok yaşlıyım...yok abim ben yaşadım buna şahit başaklar...başıma geldi ne geldiyse...garip dedim...yetim dedim...koştum da yarışın sonunda ayaklarım dolandı...güldüm...hüseyin dediydiler sonun kötü...sonum varsa ne iyi...sonumu merak ettim bu yüzden...''
-
''Gij, merkeze saldırandır. Merkeze saldırdığı için merkez dışı kalandır. Hakkın yanında sabit kadem durandır, durmaya çalışandır. Durdukça savrulandır. Savrulduğu yerde yalnız kalıp bundan yararlanandır. Kendisini toparlayıp tekrar saldırandır. Her seferinde güzel yumruklar yiyen, yüzü gözü kan ve toprakla yoğrulandır. Gij buna rağmen özüne yığılmayandır. 'Ola hele buna bah' diyerek küçümsenen, özüne göre olmayandır.'' demiş başgij.. Öyle abi, anlattığı gibiyiz. Özüme yığılmadım. Özüme göre olmadım hiç. Çok yumruk yedik, kanla yoğrulduk. Üzerimizdeki yara berenin haddi hesabı yok abi..
-
''gönlündekini açığa çıkar, susma; yoksa bölünür gönlün, parçalanır..'' bu yüzden yazıyorum abi. Gönlüm paramparça.. Oysa ellerim cebimde az yürümedim bu şehrin sokaklarında..
-
''bırakma tut elimden sen ey gecem yoksa düşerim kendi kabusumunda içine...'' demişsin abi. Ben de diyorum ama duyan var mı? Kaybettiysek gijliğimizden.. Yoksa satör olmadık abi inan ki..
-
''...baaaa...bir gijist listesi çıkarsam...gidip bütün gijistleri görsem...afilli bir mısradan geçip...hani kanım iliğim...hani sevmiştim abi hem de çok....hani abi çoktular ama salladığım yumruklar devirdi...hani abi buraları eskiden çok insan demekti...hani abi erken çıksam yollara abi nereye diye sormadan...hani toprağı eşelerken eşelenenin ben...hani abi kötüler de var iyiler de...evsizler de be abi...hani abi çıkardık da evlerden yürürdük bir sigara içimlik varlığımız...hani abi oturup kaldırımlara türkü çığırırdık da...hani abi konuşurken ellerini nereye saklasın bu adam...hani abi kara kuru adamlar şiirin merkezinde...hadi gidip bir çay içelim yüzü karış kırış toprak kokan adamlarla...yok mu abi...''
-
Eski üyelerden bir arkadaş Panturk. Şair yönüyle ön plana çıkmıştı hatırlıyorum da.. Sonraları nesire de döndü. Melankolik şiirleri de mevcut. Oku derim..
Gerçi sen şu dakikalar itibariyle Tirabzonsipor maçını izliyorsundur. Ne adamsınız beaa, bizim önümüzü tıkadınız. Bunun hesabını bir vakit sorarız ligde.. Bari Ziraat Türkiye Kupası'nı alın. Sizin alamnız her açıdan güzel olur. Yoksa ufukta tehlike var.. Aman ne diyorsam.. Panturk efem, okuyun, sinir stres kalmaz. Tarçından daha isabetli...
-
Ortak, vakti olmayanlar acele ederler. Benim işim aceledir. Haydi kal sağlıcakla, dönünce görüşürüz. Gurbetler bitmez ortağım.
-
Panturk üstadı tavsiye ederim. Sitemizin eski üyelerindendir kendisi. Her şiiri bambaşka manalar taşır. Mevzu melankoliyse buyrun okuyun şu şiirini:
Sevdiğime
iciyorum sebebi var
sambiyelin subabi var
adananin kebabi var
benim neyim var sevdigim
sevdigimin saclari samur gibi
apak elleri beyaz hamur gibi
yapismisim bir nevi camur gibi
cikmam fircalayip silkselerde
selvi boyu uzun bir omur gibi
kasi kara gozleri komur gibi
baglanip ispanakta demir gibi
kopmam miknatisinan cekselerde
yarin kaslari keman yayi gibi
dudaklari kusburnu cayi gibi
durup yoluna kabadayi gibi
vermem kolum kivirip bukselerde
yanagi kizilla gullenmis gibi
kirpigi ortunup tullenmis gibi
gonlum tovbe etse kirlenmis gibi
yunmam kirk tasinan su dokselerde
askindan yanarim bir cira gibi
tuz basilmayi bekler yara gibi
baygin dustum yatarim sara gibi
aymam burnuma sogan ekselerde
sevdigim deri kemik etim gibi
sirtima giydigim ceketim gibi
alismisim ona nikotin gibi
caymam cigerlerimi sokselerde
fakir pan sevdaya tutulmus gibi
ortadan ikiye yirtilmis gibi
yaman yar hirkaya vurulmus gibi
tinmam cuvaldizinan dikselerde
-
Yürüyordum abi.. Aklıma sen geldin. Kara kuru bir adam gördüm. Dedim acaba o mu? Ne işin var halbuki senin buralarda? Kimbilir nerdesin? Ama abi efkarlanınca hep sen geliyorsun aklıma nedense... Aynı model adamlarız belki de ondan böyle oluyor. Ne dersin abi haksız mıyım?
Abi metroda ağır aksak yürüyordum biliyor musun.. Baktım iki tane eleman türkü söylüyor. Hani var ya:
Dam üstünde çul serer
(Loylu da yar leyli de yar loy loy loy)
Bilmem bu kimi sever
(Halelim nenni de gınalım nenni de)
(Belalım nenni de nenni)
...
Abi tabii bünyeyi zorladı türkü.. Vitesi 4'ten 2'ye attım.. Ağır ağır yürümeye devam ettim. İçim burkuldu abi. Hatırladım. Kimi mi? Abi her şeyi bilip de bilmemezlikten gelme huyun yok mu.. Ayar oluyorum sana. Ne adamsın.. Diyorum ya abi.. Gençliği verdik, hayalleri verdik, ruhumuzu verdik... Üzerimdeki yara bereyi saymıyorum bile. Değdi mi abi? Bence değmedi.. Bak sonra elemanlar hangi damardan girdi..
Bunun bir sevdiği var
(Loylu da yar leyli de yar loy loy loy)
Günde on çeşit giyer
(Halelim nenni de gınalım nenni de)
(Belalım nenni de nenni)
Ya abi.. Kolay değil öyle. Artık saat takmıyorum abi. Zamanı akışına bıraktım. Eriyorum. Hatta Tanpınar'a göre 'su gibi akıyorum.' Kolay değil abi..
Bir merhem hokkasına batmamızın lüzumu var abi. Değer verdiğim insanlar böyle diyor. Oysa abi kalu beladan beri gurbetteyim. İyisi mi abi, bir de buna kulak ver..
Onu (şunu) bana verseler
(Loylu da yar leyli de yar loy loy loy)
Cihana bildirseler
(Halelim nenni de gınalım nenni de)
(Belalım nenni de nenni)
Gitsem yarin yanına
(Loylu da yar leyli de yar loy loy loy)
Sabahtan öldürseler
(Halelim nenni de gınalım nenni de)
(Belalım nenni de nenni)
...
Demeli belki de.. Ne dersin? Ne zaman biter bu gurbetler? Daha ne kadar bu dünya denen cehenneme bir kartpostala bakar gibi bakmaya devam edeceğim abi? Uzatma dünya sürgünümü diye diye...
Abi biliyorum karışıyor her şey. Haklısın abi.. Ben de karışığım zaten. Bak ne demiş zamanında Kleist: “Şimdi, hepten benimsin ey ölümsüzlük.”
Onu bunu bırakalım abi..
-
Amma kuruntulusun ha. Aklından şimdi buda neydi gibi '?' geçmesin anladın, anladın. Ajansal kıvrak zekanı çalıştır. :)Daha hayat uzun zaman çok, elbet yersin bir sopa. :)
Şarkıyı açmamla, kapatmam bir oldu. Kuzum, nerden bulursun bu tür müzikleri?
-kuzukuzumeekuzukuzumeekuzukuzumeee-
Ajansal kıvrak zekam her zamanki gibi cayır cayır çalışıyor. Merak etme sen kardeşim.
Şarkı sana özel, bu kıyağımı unutma.
-
Araya nevruz girince, aşkın tavan yaptı dimi. Ahahaha. :)-kemkümlünot-
Kapsama alanı dışında cümleler kur. Aslan Bey'i hatırla. İki kişinin bildiği sır değildir diyordu hani. Aşk bizde her daim mevcut. Nevruz mevruz hikaye; ceplerimde annemin duasını taşıyorum. Kral'ı gelse dövemezler bizi.
Herkese yapmam bu kıyağı, al sana mesaj dolu bir şarkı:
-
-kaşınmakadimdosteskisigibiolmakmuhalartık-
-
-sitenisevonlineol-
Dam Üstüne Çul Sererken Metroda..
in Kendi Yazdıklarınız
Posted · Report reply
Kaç hayata tanık oldum? Kaç insanın gölgesini takip ettim? Kaç insanın sesine aşina oldum? Bilemiyorum.. Oysa ben yoktum. Ben dediğim sadece bir tecessüsten ibaretti. Kendine yeni bir efsun, kendine yeni bir sır arayan tecessüsüm.. Ondan başka birşeyim yoktu. Hep merak ettim insanları. Onları düşündüm. Belki an oldu, onlara ruhlarından daha yakın oldum. Elime ne geçti? Ne kazandım? Galiba bir yığın muamma.. Şimdiyse kendimle yüzleşiyorum. Kendi zaaflarımı, var olan istidatlarımı görüyorum. Potansiyelimin farkına varıyorum. Oysa daha önce de yapabilirdim bunu. Geç mi kaldım? Ağlamanın lüzumu yok. Yola devam etmek lazım. Kısa bir süre inkıtaya uğrayacak hayatım belki de muhteşem bir istikbale gebe. Allah bilir. Bilen.. O'na niyazlar..