Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

mitajanı

Editor
  • Content Count

    457
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    15

Posts posted by mitajanı


  1. CHP Savanora yatını satın alsın yahut Anayasa Mahkemesi'ne başvursun da Savanora'yı ''kamusal alan'' ilan ettirsin. Başörtüsü takılmayan yerde zina yapılır mı?... zekasına gurban olduğumun laikusları! (by mitajanı)

     

    *düşündürücüsözlerahnegüzeldiosiyahgözlerbukalpteşkilatımahsusayıözler-


  2. Ceketi siyah bir zat-ı muhterem bildiriyor uzaktan, eski hatıralardan ve tılsımlı anlardan... Konuşmak istemiyor, konuşturuyor sanki. Gölgelere söyletiyor lafları. O kadar delik deşik olmuş ruhlar varki etrafta, ve o kadar aziz mesele... Onlardan bahsediyor. Belki istemezdi bu kadar fazla 'sezmek'. Belki istemezdi ayık bir ruh. Ölü toprağı serpilmişlerin arasında yaşamayı belki istemezdi.

     

    Ceketi siyah adam haber verdi maziden.


  3. Bismillahirahmanirahim. Nereden çıktı bu şimdi?

     

    -kendimianlayabilmişdeğilim-

     

    Azizim Hüdayim, Hüdayim Azizim... Benim en sevdiğim şiirlerimden biri olan 'Ajansam Günahım Ne?' başlığını tekrardan hortlattığın için sana teşekkür ederim. Yani o şiirdeki mana derinliği, o şiirdeki duygusallık... Ühü, ühü...

     

    Ajanların Piri-Mendil ver çömez. Çabuk olum beni deli etme.

    Çömezim-Tamam abi getirdim, celallenme. Usta sen ağlıyor musun?

    Ajanların Piri-Yok be, nereden çıkardın? Sadece gözüme sinek kaçtı. Sana defalarca dedim şu gizli dosyaların kayıt işleri biter bitmez çok gizli sinek öldürücü operasyon cihazını devreye sok diye. Ama nerde..

    Çömezim-Tamam usta kızma yahu.

    Ajanların Piri-Cevap verme bana. Somali'ye Londra üzerinden uçacağım ona göre, bilet işini hallet.

    Çömezim-Baş üstüne usta.

     

    Öhöm öhöm, ya abi nelere sebep oldu yazın görüyor musun? Çömezle beni yüz göz ettin. Ne diyordum? Ha şu şiir...

     

     

    -sonikiyemısrayaniçüntakıldın-

     

    Aklından neler geçiyor? Tahmin ediyorum az çok. Ama iş bildiğin gibi değil bilmediğin gibi... Zaten bilsen, problem kalmayacak. Bilmediğin için bilmek istiyorsun. Fakat bildiğimi bildirmek neden, nasıl yani?

     

    -evetitirafediyorumsimitlerbayattı-

     

    Fırıncının suçu ama kimse kızmasın.

     

    -big brother is watching us-

     

    Abi seni severim. Derdine derman olmakta isterim ama işte...


  4. "Mümkün olsa; ömrümüzü uzatmak

    için canımızı vereceğiz !"

     

    İbrahim Tenekeci

    ...

     

     

    Wowww! Ajansal hissiyatın hezeyan noktalarına alevden bir ok misali saplanan bu mısraları çıkarmak için kızgın şişlerin dağlamasını göze alıyorum. Ömrün hayrolsun .


  5. Bu fakirinde fakiri, hakirinde hakiri kardeşin hakkında en ufak bir aşinalık yahut en ufak bir alameti farika var ise bu alem-i berzah'da tanışmışlığımızdan ileri gelir zira burada hiç tanışmadık.

    Ancak ajansal sezilerin kuvvetli, çevreninde haddinden fazla geniş olması münasebeti ile birilerine benzetiyor olabilirsin.

    dua ile kardeşim..

     

    Bu ajanında ajanı, casusunda kralı kardeşiniz hakkınızda ufak dahi olsa bir aşinalık sezip size 'bir yerlerden tanıyorum gibiyim efem zat-ı alinizi' diyecek oldu, lakin aramızda daha evvelden bir tanışma olmadığını siz ikrar edince, bendeniz ajansal muhayyilemde sizinle ancak ve ancak alem-i berzahta tanışmış olabileceğimiz ihtimalini tasavvur ettim. Tabii ajansal sezilerimizin kuvveti ve çevremizin haddinden fazla geniş olması da sizi biriyle karıştırıyor olma ihtimali güçlendiriyor. Dua ile...


  6. Mesele ne oydu ne bu... Mesele bir karın ağrısı değildi ki. Mesele hep derdim ya sana, ama hayır sana diyemedim ki ben hiçbir zaman, hep derdim ya kendime mesele bir var oluş meselesi. Mesele sadece karların yağması değildi, karın altında ezilen bir yürekti aynı zamanda. Mesele ''Karın yağdığını görünce, Kar tutan toprağı anlayacaksın, Toprakta bir karış karı görünce, Kar içinde yanan karı anlayacaksın'' diyen Karakoç'un feryadıydı belki. Ben karın yağdığını çok gördüm. Her seferinde kainatı gözlerimin önünde çok vazıh bir halde dururken gördüm. Söyle bakalım bunlar basit şeyler mi? Değil, asla. Her şeyi kabul ederim ama bunu asla. Tamam tutarsızlık, tamam bir bıkkınlık, tamam belki göreceli bir korkaklık... Ama hiçbir şey az önce bahsettiğim şeyi basite indirgeyemez. Hiçbir mantık.

     

    Sustum. Uzun süre sustum. Sonra bir gurbet daha tebelleş oldu başıma. Dedim neresi bu sefer? Dediler maziye dönüyorsun. Olmaz dedim. Kaderin cilvesi dediler. Levhil mahfuz dedim. Anlamadılar. Bir künye astım boynuma. Birde seni... Belki de bütün bir kainatı, anlatılan masalları, ölümleri-kalımları... Bilirsin hep yarım keserim konuşmaları. Yine yarı da kesiyorum.


  7. Sen yorma kafanı usta. Onlar anlaşır bir şekilde. :)

     

    Değil mi kardeşim. Anlayan anlıyor, biliyor, hissediyor. Hem Cihandar sen bilirmisin ki kardeşlik sadece kan bağıyla olan bir şey değil. Hem sen bilirmisin ki bazı kardeşlikler, ahbaplıklar, dostluklar bazan kardeşliğin bile ötesine geçiyor, kan bağıyla meydana gelen kardeşliği fersah fersah geride bırakıyor. Hem sen bilirmisin ki bir insan daha önce ne kadar çok gurbete gitmiş olursa olsun gurbet her seferinde insana ağır geliyor, yaralıyor, parçalıyor. Hele ilk saatleri, ilk günleri, ilk haftaları... Istıraptan geçer insan. Katıksız bir ıstıraptan...Hem sen bilirmisin ki böyle anlarda insanı o ıstıraptan, ümitsizlikten çekip çıkaran bir dost elidir. Sen bilir misin? Bence bilirsin. Bence senin kumaşında herkeste bulunmayan bir alicenaplık, bir eli açıklık, bir cömertlik var. Sen bilirsin değil mi aziz dostum. Bilirsin, bilirsin. Ben de bunu biliyorum işte.

     

    Ajan kardeşin üslubu enteresan ve güzeldir aslında belkide sorunuzun cevabı yazının devamında ortaya çıkacaktır, Çelebi Mehmet kardeşim. :)

     

    Kalemdâr tanıdık geliyorsun. Tanıdık geliyorsun Kalemdâr.


  8. trradomir'in yine enfes üslubuyla önümüze sunduğu, bize sadece ama sadece okumanın kaldığı hoş, güzel bir çalışma. Bu adam hangi ara okuyor onca kaynağı, hangi ara kafasında terkip ediyor ve hangi ara yazıyor, işin burası muamma. Huddamlı olduğuna dair bir kanaat oluşmaya başladı bende. Diğer türlü bunca şeyi yapmak etmek muhal bir şey sanki. Aman diyelim maşallah.


  9. Aman da aman, yahu ben seni pek iyi tanıyorumda, sen beni tanıdın mı? E hadi...

     

    ''ben bile kim olduğumu şaşırmış vaziyetteyken'' mi?.. Ajan kim olduğu şaşırmaz, Hani simit satarken gerçek kimliğini unutur; işine o kadar kendini kaptırır yani... Bu unutma işi de gerçek unutma değildir, sadece işine kendisini kaptırmadır ha... Hem ajansın hem de isim mitajan'ı... Hani kimse hiç şüphelenmez...

     

    Neyse, seni iyi tanıyorum ve şu uslubun var ya, mükemmel...

     

    Azizim Hüdayim, Hüdayim Azizim... Beni tanıyanı ben her türlü tanırım. Kaçmaz yani. Bu üslup, bu edebi örgü, kelimelerin akışı, manalarının yakışı... Sonra meselelerdeki tespiti, bilumum teşhisi... Zalim nizama karşı bir Hâce nazarıyla bakış... Doğu Karadeniz hırçınlığıyla yapılan bir serenad. Galiba seni tanıyorum.

     

    Her şeye rağmen yaptığın kontr espiyonaj çalışmalırı gözümden kaçmıyor. Yoksa sen de mi ... ? Tezgahın nerede bu arada? :)


  10. Sayın, saygıdeğer ve sevgili ortağıma hoş geldin diyebilme fırsatını veren Allah'a şükürler olsun. Sanki göz açıp kapayıncaya kadar... Gerçi yaşayan, bizzat içinde bulunan için daha farklı bir şey... Ne diyorduk. Hoş geldin ortak! :)

     

    *I will come back for you.

     

    Her dönüş yine sevilenlere oluyor. Hoş giderken de aynı cümleyi sarf etmiştim. Demek ki cemi zıddeyn muhaldir sözü yalan değil.


  11. Sevdiklerim camın ötesinden el sallarken ruhumun derinliklerinden gözlerime hücum eden, oradan da kucağıma doğru tortum şelalesi gibi akan yaşları siliyordum demeyi eski tüfek teşkilatcılığına yakıştıramadığından olsa gerek aynı şekilde mukabele ettim demek sureti ile meseleyi gümbürtüye götürmüşsün. Hadi öyle olsun bakalım... :) Yoksa ağlamadın mı?

     

     

    Satmak yok, biz yiyiciyiz amirim. Asla! Ne, bir daha söyle, işitmedim efem... Ağlamak mı? Ağlamak ha... Ben ve ağlamak. Ben ağlamadım, yok öyle bir şey... Ühü ühü ühüüüü, ıngaaaa, ıngaaaaaaaaaaaaaaa.....


  12. Alakaya maydonoz lafını çok severim. Aslında çok anlamlı bir sözdür kendileri. Fakat bazı lugat züppeleri, bazı edebiyat guruları hak ettiği kıymeti vermezler bu söze. Hatta yeri gelir haksızlık eder, küçümserler. Oysa ben severim. Benim sevdiğimi beğenmemek kimin haddine! Ha ben kim miyim? Sual bu mu yani? Geçen onlarca, yüzlerce gün sonra ben bile kim olduğumu şaşırmış vaziyetteyken, bu sualin, bu çetrefil sualin yanıtını kim, nasıl verebilir? Ha söyleyin...

     

    Neydi o öyle Allah aşkına. Otobüs seyahatlerinin bünyemde meydana getirdiği tahribatların belki de en fecilerinden birini yaşamıştım o gün. Ulan bu ne be... Sevdiklerim bir camın ötesinden el sallıyorlardı bana, bense hiçte adetim olmadığı bir şekilde onlara mukabele ediyordum. Oysa teşkilat beni bu günler için mi yetiştirmişti? Elbette ki hayır.

     

    *DevamıİllakiVarLakinBirazKafaİstirahati


  13. Matematiğinizin iiyi olması beni bağlamaz. Kurduğum mantıkta sizi tabii.. 687.500 kişi il başına düşüyosa hesaba göre, mesela Şırnak il nüfusu resmi datalara göre 96.690 kişi. İl başına düşen sayıdan Şırnak resmi nüfusunu çıkarınca da ortaya 590.810 sayısı çıkıyor. Bu insanlar nerede o zaman?

     

    Sizi bağladığını iddia etmediğim mantığımın sizi bağlamasını zaten beklemediğim gibi, kurduğunuz mantığınızın da beni bağlamasını zaten hiç ama hiç istemem. :D İmdi belirtmem icap eder ki, ufak bir aritmetik ortalama hesabını realiteye uydurmaya çalışmak istatistik biliminin ilgi alanında değil henüz. :) Bu arada 590.810 kişinin akıbetini merak ediyorum doğrusu, noldular ki acaba? :D


  14. İstanbul'da oturmak kafi gelirse İstanbul'lu olmak için İstanbulluyum.. :)

     

     

    Bu mantığa göre Türkiye'de 15.000.000 insan İstanbul'ludur. Geriye kalan nüfusu (Takribi 55.000.000 insan) Türkiye'deki il sayısına (İstanbul'u çıkarsak 80 il kalır) böldüğümüz vakit, il başına 687.500 kişi düşer. Ne yani Türkiye'de 687.500 tane Ankara'lı mı var? Yazık lan..


  15. mitajanı kardeş kusura bakma. Tekrar cevap yazdım ama kırkgeçit yazınca yazmak durumunda kaldım. Başlığını mahvettik biraz. Kendi adıma özür dilerim. Kırkgeçit'tenn bunun bekleme ama; kendisinde daha yazdığı başlığın ne idüğünü anlayacak idrak ve başlık sahinin haline değer verecek çap olmadığından özür dilemenin yakınından geçemez. Dualarla kardeş..

     

    Opus132 evvela size teşekkür ederim. Lakin keşke benim için sıkıntıya girmeseydiniz. Adamın biri aklınca bir cümle yazmış, aklınca laf sokmak için ıkınmış, bir yerlere mesaj göndermek için yırtınmış... Bunlar kim azizim? Bunların hepsinin fikriyatını üst üste koysan; bir toplu iğnenin ucu kadar yer kaplamaz şu alemde. İkinizin arasında tam olarak ne geçti bilemiyorum; lakin birtakım yazşmalarınıza baktım da, adam senin eleştirilerine cevap vermek şöyle dursun yakınından dahi geçmemiş. Kendisine söylenecek az çok her şeyi söylemişsin. Bana birşey kalmamış. Özür dilemene gerek yok kardeşim, başlığı sen mahvetmedin zaten. Hem ne olur ki; yeni bir başlık açarız. Mesele değil.

     

     

    MİTAJANI'NADIR

     

    Ben başı zonk zonklayan birilerinin iman safındayım.Ne yönetici olmaya ne de ahkam kesmeye hükmüm var.Daha bir ciddiyet içinde sizleri,bu başıboş sözlerle dolu anlayış içinde uzak tutmaya çalışmak istedim.Madem bu sitede bir amaç bir ideal uğrunda beraberiz,birbirimize karşı biraz daha anlayışlı olmalıyız kanaatindeyim.

     

    Bu arada Yunus abiyi de işin içine sokup onunüstünden bana birtakım laflar söylemeniz,sizin ne denli hayasız olduğunuzu da göstermektedir.

     

    Olur da tenezzül eder şu yazıma bir şey yazmak isterseniz de,sözleriniz ne olursa olsun,sizlerle münakaşa etme küçüklüğünü kendimde görmeyerek,kendi kabuğumda sizleri hayret ve dehşetle takip edeceğim,bunu da bilmenizi isterim.

     

    En güzel anlayışlar ve en olgun tavırlar,hakiki iman çevresinde,sizlerle olması duasıyla inşaALLAH.

     

     

    Hiç belli olmuyor. Beylik cümleler kurmaktan başka birşeye yaramayan çeneni sıkı tut o zaman da fazla kaportanı çizmesinler.. Sen zaten bu çapla (!) değil yönetici olmak sitede durduğuna şükretmelisin. Sanki yönetici olmak istese yapacaklar da.. Peh, peh, peh!.. Yöneticiliğe yetmeyen çapın aslında ahkam kesmeye de yetmiyor. Doğru düzgün ahkam bile kesemiyorsun. Tükürmeye azmettin bari bunu adam gibi yap! Kendi tükürüğünde boğulma.

     

    Sahtekarlığın, demagogluğun kralını yapmaya çalışan sahte üslubundan hemen seziliyor niyetin. Neymiş efendim 'Madem bu sitede bir amaç bir ideal uğrunda beraberiz,birbirimize karşı biraz daha anlayışlı olmalıyız kanaatindeyim.' E peki bu mantığı neden kendine yontuyorsun? Birbirimize anlayışlı olmamız iktiza ediyorsa sen neden benim başlığıma aynı anlayışı göstermiyorsun? Yoksa sende her şey laftan ibaret mi? Neden benim başlığıma gelip ahkam kesmeye çalışıyorsun. Sus pus ol ve konuşma o zaman. Yok eğer sürurun genişse, anlayışın feza çapındaysa neden insanların başlıklarına girip saçma sapan yorumlar yapıyorsun; neden?

     

    Hayasızlık ha... Senin o Yunus Ağbiiiii, Yunus Ağbiiiii diye höykürdüğün adamın yaptıkları ve yazdıkları üzerinden giderek ürettiğim eleştirileri hayasızlık boyuta çekmen, aslında senin cici bici görünmek adına ne derece küçüldüğünün ispatıdır. Hayasızlık yapsaydım eğer.. Bu sitede yer yerinden oynardı. Şimdilik susuyorum. Ama zamanı gelince höykürerek sevdiğin adamların ne mal olduğunu görünce ne demek istediğim anlayacaksın. Bekle biraz, sabret..

     

    ''Olur da tenezzül eder şu yazıma bir şey yazmak isterseniz de,sözleriniz ne olursa olsun,sizlerle münakaşa etme küçüklüğünü kendimde görmeyerek,kendi kabuğumda sizleri hayret ve dehşetle takip edeceğim,bunu da bilmenizi isterim.'' Ya sevgili bücür sen ne sahtekar bir adamsın ya.. :) Ulan demezler mi adama bu ne perhiz be nu lahana turşusu diye? Yoksa senin yazdıkların tenezzül edilemeyecek şeyler midir? Aslında öyle.. Ne diye yazıyorsam sana.. Kıymet bil sahtekar şirin. Beni takip etmeye devam et, sakın aksatma. Hem de hayret ve dehşetle..

     

    Onca laf ettikten sonra dua ile bitirmenizi anlamak muhal bir hadise. Söv, say sonra dua et. Hımm, güzelmiş. Öyleyse eğer, Allah herkese aldandığı insanların hakikatini öğrenmeyi nasip etsin. Başka bişey demiyorum. Samimiyetsiz dualara ihtiyacı yok kimsenin..

×
×
  • Create New...