Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

Cile54

Editor
  • Content Count

    381
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    1

Posts posted by Cile54


  1. Bu da sizin fikir çileniz olsa gerek... gerçekten çok muhteşem bir üslub ile yazmışsınız. Ama bu üslubu oluşturmak için çaba vermediğinize, tüm samimiyetiniz, doğallığınız ile bu duyguları yazıya döktüğünüze eminim.

     

    İnsan çoğu zaman içinde taşıdığı fikirlerin "canavar" olup dışına çıkmasını engeller. Halbuki, o canavar içinde durdukça insanı içeriden yiyen, kemiren bir kene gibi kemirir, kemirir, kemirir... Gittikçe hem kendini yer hem seni...O canavarın verdiği enerjiyi aksiyona değil de başka şeylere harcar.. Bir gün ne o enerji kalır, ne canavar ne de fikir içinde...İşte çoğumuzun "herkes duymalı, herkese anlatmalıyım" dediği zamanlar o canavarı çıkarma korkusunun baskınlığı ile içinden bir parça daha erozyona uğrar aksiyon topraklarından! Yeter artık, fikirleri serpelim, erozyona uğrayıp uçup gitmesin aksiyon toprakları...

     

    İşte bu sebeplerden;

    Bu dava hor, bu dava öksüz ama,

    bu dava BÜYÜK!

     

    Selametle...


  2. S.a

    Öncelikle böyle güzel bir konu açtığı için arkadaşımıza teşekkür ediyorum..

     

    1) Peygamber Efendimiz S.A.V zamanından uzaklaşıldıkça, hergünün bir önceki günden kötü olacağına dair hadis-i şerif mevcuttur. Bunu Peygamberimis s.a.v söylemiştir. O söylediyse elbette her geçen gün, bir öncekinden kötü olacaktır. Yarın bizim de çocuklarımız bizi beğenmeyecektir. Ceddini, tarihini, dinini beğenmeyecek nesiller daha da artacaktır...

     

    2) Durum üstad'ın beyitindekinden de kötü bence. Neden derseniz, evet onlar meydana hakimdi, hala da hakim. Ama fark, bizim camilere tutsak olup olmayışımızda!

     

    3. ve 4. kısımlara kelince...

    Üstad ne güzel anlatmış işte; insanlar namaz kılmıyor arkadaşlar yatıp kalkıyor! Adam iman etmemiş. İmanın gereklerini yerine getirmemiş.Namaz kılıyor. Bu afedersiniz Kendini Padişah zanneden delinin sokakta ferman vermesine benzer. Sen önce imanını düzelt.

     

    Selametle...


  3. Üstad şiirde sabretmenin sonunda ne gibi faideler olduğunu belirtmenin yanı sıra, sabretmenin ne güzel bir huy olduğunu, nice muradlara sabır ile kavuşulduğunu anlatmış.

     

    Sözün özü; "Sabır" ile ilgili bir şiir ancak bu kadar güzel yazılabilirdi...

     

    Selametle...


  4. Düşüncelerime gelince...

     

    Öncelikle şunu belirtmek isterim, tarihini bilmeyen,daha doğrusu bildiği halde çarpıtan adama ben Türk demem, kafirin kapısına it olmaktan daha aşağıda gezinen, onların atacağı iki parça kemiğe muhtaçlara ben ancak HAİN derim. Sen böyle bir riyakarlığı yapacaksın sonra da çıkıp "Nobel’i bir Türk’ün kazanması onur vericidir. Ben bu ödülü Türk Milleti adına alıyorum" gibi laflar söyleyerek insanları kandırmaya çalışacaksın! Riyakar herif, pis herif. :)

     

    Bazı aydınlarımızda Bir Türk'ün, Türkçe yazan bir yazarın böyle bir ödül almasının, ödülün ülkemize gelmesinin gurur verici olduğunu söylüyor. Ben onlar gibi düşünemiyorum kusura bakmasınlar. Böyle Türk olmaz olsun, böyle yazar olmaz olsun. Böyle ödül olmaz olsun. riyakar bir köpeğin, bir dönmenin getireceği ödül olmaz olsun.

     

    Ve son olarak; Senin Türklüğüne de, Sana da, Nobeline de,...

    :)


  5. 13 Ekim 2006 Cuma

     

    ‘Çok mutluyum’

    Ödülü kazandığını Amerika’da öğrenen Orhan Pamuk, “Çok mutluyum. Ödülü kazanmaktan büyük onur duydum. Ödülü almak için Stockholm’e gideceğim” dedi. Ödül töreni 10 Aralıkta Stockholm’de düzenlenecek.

    STOCKHOLM- 2006 Nobel Edebiyat Ödülü, dünyaca ünlü birçok yazar ve şairin arasından sıyrılan Orhan Pamuk’a verildi. Şans tanınan isimler arasında Suriyeli şair Adonis, Çek yazar Milan Kundera ile ABD’li Philip Roth’un da bulunduğu ödül, Türk edebiyatçı Pamuk’a değer bulundu. Böylece Orhan Pamuk, Nobel kazanan ilk Türk olma başarısını da göstermiş oldu. İsveç Akademisi yaptığı açıklamada, “Pamuk’un, yaşadığı şehrin melankolik ruhunu arayışında, kültürlerin çatışması ve birleşmesinde yeni semboller bulduğu” belirtildi.

    Açıklamada, Pamuk’un uluslararası başarısının üçüncü romanı “Beyaz Kale” ile geldiği kaydedildi. Orhan Pamuk, bu başarısının karşılığı olarak 1.4 milyon dolar para ödülü ile altın madalya alacak. Pamuk daha önce de Nobel’e aday gösterilmiş ancak ödülü alamamıştı. Orhan Pamuk hakkında, bir İsviçre gazetesi ile yaptığı görüşmede “Bu topraklarda 1 milyon Ermeni, 30 bin de Kürt öldürüldü, ancak benden başka kimse bu konuda konuşmaya cesaret edemiyor” dediği iddiasıyla “Türklüğe hakaret” davası açılmıştı. Pamuk daha sonra CNN Türk’e yaptığı açıklamada ise, “Ben soykırım var demedim” ifadeleriyle iddiaları yalanlamıştı...

     

    Alıntırdır.


  6. daha önce üstad'ın bu şiirini hiç duymadım, okumadım ve de görmedim. Üslüb bakımından ise, üstad'ın bırakın ikinci dönem şiirlerini, ilk dönemdeki şiirleriyle bile bir tutamıyorum. Daha çok, ümit yaşar oğuzcan vari bir şiir gibi duruyor. İnternetten biraz araştırma yaptım. Bir kaç sitede de geçiyor bu şiir Necip Fazıl imzası ile. Ne kadar doğru bilemeyeceğim ama görüşlerimi yazdım; hiç benzemiyor üstad'ın üslubuna.

     

    Hep beraber araştıralım derim.Tanıdığınız edebiyatçılara, Üstad'ı tanıyan ve seven insanlara soralım derim.


  7. Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge.

    Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı.

     

    Fuzuli

     

     

    Ne gönül ateşinden gayrı bir yananım, de sabah yelinden başka kapımı bir açanım var!

     

    Gönlündeki aşk ateşinden başka, onun için kimsenin yanmadığını yani yanan kişinin gene kendisi olduğunu, sabahleyin kapısını açan tek şeyin sabah rüzğarı olduğunu anlatmış Fuzuli. Arkadaşlar, beyitteki yalnızlığa bir bakın. Yalnızlık ancak bu kadar "yanlız" anlatılabilirdi bence.


  8. O günkü rus, kominist, materyalist ruhu şimdi bu Vatan toprakları üzerinde yaşayan sözde Müslüman Türk'ün içinde yaşıyor. Artık moskof korkusuna gerek yok, gerek yok çünki artık moskof bizimle uğraşmıyor. biliyor ki, onların bize vereceği zarardan çok, biz kendi kendi kendimize zarar veriyoruz. Kanserli hasta misali, içten içten yiyoruz kendi kendimizi, tüketiyoruz benliğimizi...

     

    Bir de şimdiki israil ve amerika belası var karşı karşıya olduğumuz. O günkü moskof, şimdi bunlar. Her ne kadar açıkça belirtmeseler de asıl istediklerini, çoğu akıllı insan görebiliyor bu bir kaç hamle sonraki "şah" çekişleri...! Rabbim bu milletin gözünü ve gönlünü açsın. Amin.

     

    Üstad'ın yazdıklarına gelince;

    "Timurlenk, koyu zalimliğine rağmen daima müslüman kalmış ve İslâm dâvasını gütmüş olan yüce imparator, en büyük tarihî suçunu, Yıldırım Bayezid'in şahsında genç Osmanlı devletini tökezletmekte değil,Moskof'a hayat sahası açmakta ve onun bir gün İslâmlığa nasıl musallat olacağını kestiremeden bütünleşmesini kolaylaştırmakta göstermiştir."

     

    Elbette Osmanlı'yı tökezletmiş, moskofun ekmeğine yağ sürmüş olabilir.Amma, üstad'ın Timur hakkında "zalim" tabiri bence yersiz ve yanlış. Daima müslüman kalmış ve islam davası güttüğünü belirtiyor üstad, doğru ama zalim -asla- değil.


  9. "Önceleri, sigaranın zararları günümüzde bilindiği kadar bilinmiyordu. Yni eskiden yaşamış İslam otoriteleri haram fetvası verememişlerdir bu yüzden. Eminim, bu kadar çok zararlı olduğunu bilseydiler haram fetvasını verirlerdi bence."

    Demiş Dictator kardeşim.

     

    Çok tehlikeli bir cümle kurmuşsun. Bilerek veya bilmeyerek küfre sebep olabilecek bir cümledir kardeşim. Biraz daha dikkat et..!


  10. Şu anda 3 Kitap okumaktayım;birincisi manevi olarak bereketlenmek içindir. İkincisi mesleki gelişim için, üçüncüsü ise hem mesleki hemde genel kültür gelişimi için güzel kitaplardır.

    1. Müjdeci Mektublar - İmam-ı Rabbani -müceddid-i elf-i sani- (ikinci binin müceddidi, birinci binin Peygamber Efendimiz S.A.V)

     

    2.Öğretimde 333 Etkili Yol - Yrd.Doç.Dr.Oğuz Kutlu

     

    3. Kayı -1 ve 2 Prof.Dr. Ahmet Şimşirgil

     

    Tavsiye ederim...


  11. Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerine, bu zamanda evliya yok mu diye sorulduğunda buyurdu ki:

     

    (Bu zamanda, beş vakit namazını kılan, haramlardan sakınan umumi evliya sınıfına dahil olur. Bir de hususi evliyalık vardır. Bu, tasavvuf yolunda ilerleyenlere Rabbimizin ihsan ettiği derecelerdir. İşte, bu zamanda böyle evliya yok gibidir.)

     

     

    Peki arkadaşlar, artık evliya yok mudur diye sorarsanız;

     

    Dünyada elbette evliya bulunur. Din kitaplarında birler, üçler yediler, kırklar, beş yüzler gibi adlandırılan evliya vardır. Üç hadis-i şerif meali şöyledir:

     

    (Ebdal kırk kişidir. Bunların bereketi ile düşmana galip gelirsiniz ve belâdan kurtulursunuz.) [İbni Asakir]

     

    (Her asırda iyiler bulunur. Bunlar beş yüz kişi olup kırkı ebdaldir. Her ülkede bulunur.) [Ebu Nuaym]

     

    (Yeryüzünde her zaman [ebdallerden] kırk kişi bulunur. Her biri İbrahim aleyhisselam gibi bereketlidir. Bunların bereketi ile yağmur yağar. Biri ölünce, Allahü teâlâ, onun yerine başkasını getirir.) [Taberani]

     

    Bu evliya zatları herkesin tanıması elbette zordur. Zaten ben evliyayım diyen veli değildir. Evliya, kendini gizler. Bunun için evliyayı tanımak zordur. Bugün açıkça ben evliyayım diyen sahtekârlar çoktur. Hatta çok kimse, (Bizim hocamız hatemül evliyadır, son velidir. Artık başka veli gelmez) diyorlar. Bunlarınki de yanlıştır.

     

    Eshâb-ı kiram ve Tâbiini izam zamanlarında, Evliya çoktu. Herkes bunları ziyaret ederek bereketlenir, dualarını alırlardı. Ahir zaman yaklaştıkça, küfür alametleri, bidatler çoğaldı. Ulema ve evliya azaldı.


  12. Yukarıdaki ankette, Sakaryaspor seçeneğini koymayan anket sahibine teessüflerimi sunuyorum. :D

     

    Sakaryalıyım, Sakaryasporluyum :) Aynı zamanda Boşnağım :P (( :P ))

     

    Geçenlerde, sakarya benim için önemli iki maç üst üste oynadı. Sivas sonra Fenerbahçe. Üniversiteden Ev arkadaşım Sivaslı ve aynı zamanda koyu fenerbahçe taraftarı. Hatta siteye de üye. nicki e-buyur :D Kendisini baya bir sinirlendirmiştim telefon ile :P O aklıma gelince, konuyu aktif edeyim dedim.

     

    Hazır konuyu da aktif etmişken, bizim sitedeki fenerbahçe taraftarlarına da sakarya'lı ve sakaryaspor taraftarı olarak sevgilerimi saygılarımı iletiyorum.

     

    Son olarak; bugün çok güldüm, siz de gülün diye yazıyorum...Geçen bir cd satan dükkanda görmüşler, a4 kağıdına asılmış mesaj aynı şu şekildeymiş(Tamamen doğrudur) ;

     

    G.SARAY’IN AVRUPA’DAKİ BAŞARILARINI ANLATAN DVD VE F.BAHÇE’NİN AVRUPA BAŞARILARINI ANLATAN 1,44 MB’LIK DİSKET MÜZİK MARKETİMİZDE

     

    Hahahah :P

     

    Selametle


  13. Ben biraz dar görüşlü insanım arkadaşlar. Az buçuk aranızda tanıyanlar vardır. Kolay kolay bir görüşe, fikre inanmam ya da bazı şeyleri çabuk benimsemem. Ama inandım mı, benimsedim mi de kolay kolay geri dönmem. Tabi, yanlışda da ısrar eden bir cahil de değilim..

     

    İlk olarak profesörümüzü iyi tanımak gerekir diye düşünüyorum. 1950'lerde başlayan yurt dışı yaşamına 1995'e doğru yavaş yavaş nokta koydu. Bu yıllardan sonra Türkiye'de çalışmaya başladı. Yanlışsın diyen varsa yazsın ben de düzelteyim kendimi. Yani arada yaklaşık olarak kocaman 40 sene var, hatta daha fazla...

     

    Şimdi gardenya'nın dediklerine gelelim.Dikkat ediniz, ben yazımda, sevgili profesörümüzün görüşlerini, fikri bakımdan söylediklerini, yazdıklarını, savunduklarını, başardıklarını eleştirmiyorum, kötüdür demiyorum; bilakis benimsiyor ve savunuyorum, takdir ediyorum. Amma, ben farklı bir bakış açısı ile yaklaşıyorum olaya. Hani şöyle diyeyim ; "Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz" ne demektir biliyorsunuz. Ve benim yukarıdaki yazdıklarıma bir daha bakıp bu söz çerçevesinde neyi eleştirdiğime dikkat ediniz. Kısaca şunu diyorum; şimdilerde savunduğu ülke ve millet çıkarlarını neden o 40 yıl içinde gözetmediğini merak eden bir insanım sadece... Ha bana "manyak mısın kardeşim, de get işine" de diyebilirsiniz, ama bunlar benim görüşlerim.


  14. Gerek yok diyorsun Çile ama gerek yoksa neden her mcdonalds'ın önünde dondurma kuyruğu görüyorum,üstelik iğrenç bir şey o dondurma da değil,ona rağmen kuyruğa girip onu yemek istiyor uyanık olması gereken müslümanlar.

    Madem düşman diyoruz herkes senin kadar ince düşünemez,-zaten düşünebilseydi sorun klamazdı- biz de bu kalın kafalara böyle haberlerle anlatmaya çalışıyoruz işte.Neden gerek olmasın,hayet gerekli yazılıp çizilmesi bahis konusu edilmesi gerekn haberler bunlar,müslümanların düşmanlarını sevmiyorum diyorsun ama cocacola ve pepsinin senin düşmanın olduğunu doğuştan mı biliyordun,yoksa bu tür haberleri okuyarak mı öğrendin?

    Bu haberleri küçümsemeyelim arkadaşalar,asılsız olanları olmuyor mu evet oluyor,ama bu hepsinin asılsız olduğu anlamına gelemez.Bizim gündemimizin birer parçası bu markalar,olmalı da..

    Selametle

     

    :) Ya, gazetelerin sayfalarında onlarca bebek ölüsü gören şerefsiz, adi, köpek, soysuz, sözde müslüman (!), atalarının kemiklerini sızlatan bu aciz, zavallı ve lain topluluklar vicdan azabı duymuyor, israile amerikaya kin duymuyor da, bu resim ile mi onların vicdanları sızlayacak sanıyorsun? :P

     

    Benim "düşmanlarımı" nerden öğrendiğimi merak ediyorsan söyleyeyim; ben böyle haberleri okuyarak öğrenmedim, ben Allah'ın emirlerini okuduğum zaman öğrendim.

     

    Maide Suresi 57. Ayetinde Mealen; “Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden dininizi alaya alıp oyuncak edinenleri ve öteki kafirleri dost edinmeyin. Eğer mü’minler iseniz Allah’a karşı gelmekten sakının.”

     

    Maide Suresi 51 Ayetinde Mealen; “Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez.”

     

    konuyu daha fazla uzatmayacağım, beni anlayamazsın, senden önce anlattıklarım da anlamadı..!


  15. Yardımcı olabildimse ne mutlu bana !

     

    bu forumda seçilmiş insanlar yer almış.(Allah bozmasın.Çok şükür.)Diğerleri ile karşılaştırma yaptığımda bu gerçeği daha kuvvetli idrak ediyorum.

     

    selam ve dua ile...

     

    Kesinlikle öyle..! :)

     

    Çilekeş kardeşim, hakkında her zaman hayırlı olanı iste, unutma, niyet hayr, akibet hayr.

    Rabbim hepimize hakkımızda hayırlı olanı nasib etsin. Çünkü bizim hak bildiğimizde şer, şer bildiğimizde hak olabilir. Bazen, bir iş için plan yaparız, o iş olmayınca söveriz,sayarız. Ama bilmeyiz ki, belki o işin sonu bizim için hayırsız olacaktı. Rabbimiz bize acıdı ve o işi bize nasip etmedi. Bu yüzden her zaman şükretmek ve hakkımızda hayırlısını istemek lazım.

     

    Hoşlanmadığınız bir şey, belki de sizin için hayırlıdır.(Bekara 216)

     

    Selametle..


  16. Dosyayı indirmekte problem yaşayan arkadaşlar için word dosyasındaki metin şu şekildedir;

     

    VE COCA COLA FİRMASININ REKLAM RESMİ

    COCA COLA'NIN DEĞİŞİK YAHUDİ BÖLGELERİNDEKİ REKLAMI:

    Üstteki yazının tercümesi: (Were moving to a new location !!! = Artik yeni yerimize tasiniyoruz !!!)

    Alttaki yazının tercümesi:"COCA COLA İÇ, ISRAEL'E DESTEK OL !!!!!"""

     

    Biliyormuydunuz ?

    Firma karının % 50 sini İsrail Ordusuna aktarıldığını...

    Dünyada en çok coca cola sevenlerin müslümanlar olduğunu

    Belçika da Sağlık Bakanı Luc Van Den Bossche'nin Coca-cola 'nın

    şişe veya kutulardaki tüm ürünlerinin piyasadan çekilmesini emrettiğini...

    Ve Bakanlığın, Coca-Cola ürünlerini içen kişilerde ciddi zehirlenmeler görüldüğünü belirterek, Coca-Cola' nın

    içinde kandaki alyuvarların erimesine neden ve kansızlığa yol açan 'hemolyse' maddesinin bulunduğunu açıkladığını...

     

    görüşüme gelince, bunlara gerek olduğunu sanmıyorum. Daha önce gene coca cola ile ilgili bir konuda yazdım. Bu tip şeylere gerek yok..! Müslümanım diyen insanların böyle şeyler yapmalarını ben çok yadırgıyorum. Ne gerek var? Yahu ben bunların hiç birini görmesemde zaten hepsine düşmanım. Hubb-u Fillah, Buğd-u Fillah.. Farzdır yahu. Ben Allah'ın, Peygamberimizin, Peygamberlerin (aleyhimüsselavat), Müslümanların düşmanlarını sevmiyorum, onlara düşmanlık besliyorum kardeşim. Ne gerek var bunlara. Bununla düşmanlık mı yapacaksınız yoksa Allah'ın emri olduğu için mi düşmanlık yapacaksınız? Biraz ince düşünüyor olabilirim, ama kusura bakmayın..!

     

    Ha derseniz ki, bilmeyenler bilsin, o zaman şöyle derim;

    Müslüman uyanık olmalı, akıllı olmalı. Aldanmamalı, aldatmamalı. Cahil, saf olmamalı,okumalı, bilmeli..! Rabbim böyle bildiriyor! Okusun Yaratıcısının kurallarını, ona göre düşman olsun, ona göre sevsin..!


  17. Temel, Fransız ve İtalyan bir gezi sırasında Afrika’da bir kabileye esir düşmüşler...

    Yamyamların şefi, her birine bir teklif götürmüş;

    “-Öyle bir şey isteyin ki; ben ve kabilem bunu yerine getiremesin... O zaman kurtulursunuz... Yoksa derinizi yüzüp kano yapacağız...”

    Önce Fransız’a sormuşlar, Fransız sadece kendi memleketine özgü bir yemek istemiş...

    Hemen Fransa’ya gidip yemeği alıp gelmişler ve Fransız’ın derisini yüzüp kano yapmışlar...

    Sonra İtalyan’a sıra gelmiş... O da bir İtalyan arabası yapmalarını istemiş... Hemen İtalya’ya gidip bir araba satın alıp geri dönmüşler ve tabii İtalyan’ı da yüzüp kano yapmışlar...

    Sıra Temel’e gelmiş... Temel kendi memleketinden bir çatal istemiş... Hemen bir kişi gidip Trabzon’a bir çatal almış gelmiş... Ama hepsi merak içinde...

    Şef sormuş:

    “-Diğerleri daha zor şeyler söylediler... Sen niye sadece çatal istedin?...”

    Temel çatalı kapmış ve baslamış orasına burasına batırmaya ve söylenmiş:

    “-Başlarım kanonuza... Alın size kano hadi bakalım nasıl yapacaksanız?...

×
×
  • Create New...