Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

Kureyşi

Editor
  • Content Count

    700
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    11

Posts posted by Kureyşi


  1. Efendimiz aleyhisselamın hadisidir (Dönemini ilgilendirir) "Abdullah'ı duyunca yemeği kesin; Bilal'i duyunca namaza gelin." Medine'nin ikinci müezzini olan bu zatı muhterem; Ramazanlarda İmsakın girdiğini bildiren ezanı okurdu.

     

    Seferlerde de Medine Valisi ve İmamı olurdu. 

     

    .......

     

     

     

     

    Osmanlı ecdadın güzel amellerinden biridir. Selatin camiilerinde iki müezzin bulunurdu ve ikincisi  ama(kör)olurdu.

     

    Allah yollarından ayırmasın.


  2. Allah razı olsun selmanbey kardeşim mevzu sayende açıklığa kavuşturulmuş ve neticeye bağlanmştır...

     

    Durun efendim; mevzu zaten neticeye sıkı sıkıya bağlı idi.

     

    Bakın biz Rapor serisinden bihaber değiliz. Mahut mektubu rapor serilerini de defalarca okuyup; tartıştık çevremizle. Ve vardığımız kanaat; demek ki Erbakan adam değilmiş... Fakat içimde bir boşluk vardı ve bu adamın bu kadar basit olması şaşırtmıştı beni.

     

    Aylar sonra; bir alışveriş merkezinin mescidinde vakit namazını beklerken telefon saatine baktığımda erkandaki üstad resimini görüpte tanışmak için yanımıza yaklaşan ağabeyimize kanımız ısındı ve makamında ziyaret ettik yine aylar sonra.

     

    Kendisi Saadet Partisi'nin İl Kongresi üyesi imiş. Muhabbet konumuz Üstad ve Erbakan idi. Bir çok başka kişilerle olan sohbetilerimizde vardığımız kanı; acaba Üstad yanıldı mı oldu?

     

    Bakın bu büyüklerin fikirlerinin sağlam kaynaklardan geldiğini öğrenince dedik ki Üstad yanılabilir. Üstadın arkalarından topal köpek gibi seke seke gitmeyi şeref bildiği kutsal kafilenin günümüz öncülerini yabana atamadık ama bağrımıza taş basarak üstadın yanıldığını kabullendik. Ve bu büyüklere sevgimiz artınca da inanımız şu noktaya kadar vardı..

     

    Üstad bu büyüklerin ahirete intikal edenlerinin ruhaniyetleri huzurunda hicap terleri dökmektedir. Ve ErbakanHoca kendilerine kavuşunca kol kola cennete gireceklerdir inşaallah.

     

    Hadi sizlere hak vereyim; bü büyükler MSP'yi kurdurduklarında keşifleri kapandı; böyle hilebaz bir adama güvendiler ve ümit bağladılar. Ve sizlerin deyimi ile din bezirganı bir adamı millete övdükleri için hicap içinde can verdiler.

     

    E Mahmud Efendi Hazretlerinin huzurlarında Hoca'yı kabul edişi, Üstad'ın vefatından yıllar sonra yani bir iki sene öncesindedir. Şimdi burada Efendi Hazretlerimizin Belam-ı Bura'ya benzetecek bir haddini bilmez yoktur değil mi?

     

    Yani sayın kardeşim; biz diyoruz ki Üstad bu konuda yanılmıştır. Erbakan Hoca asrın Abdülhamid'i ve evliyalarındandır. Makamı da yücedir. Allah bizleri bu büyüklerin hakkı için affeder inşaallah.

     

    Şimdi burada Efendi Hazretlerimizin Belam-ı Bura'ya benzetecek bir haddini bilmez yoktur değil mi?
    !?

  3. Allahu Ekber!!

     

    İsmailağa Camii'ne gidiniz; vakit namazından sonra mihrabdan çekilen aslana sorunuz. Kendisi Selahaddin Hocaefendi'dir şahittir. Vakarından huzurunda ağzınızı açabilirseniz eğer Kemal Efendi'ye sorunuz; şahittir. Yahut gidin Efendi Hazretlerine sorunuz.....

     

    Erbakanı velilerden sayan Emrullah Hocaefendi; kendisi Arap olup sık sık DOST TV gibi kanallara da konuk olmuştur. Bu açıklamasını da TV5'te yapmıştır. Araştırın izleyin..

     

    E madem zamanla fikirler değişiyor; Üstadın fikirleri ilk haline kazık mı çaktı? 

     

    Tamam; bu velilerden birisi çıktı yoldan; e hepsi de mi helak oldu? 

     

    Mehmed Zaid Kotku hazretleri; kendi şeyhidir hocanın. Güvenmediği; keşfetmediği müridine mi parti kurduracak. Milli Selamet Partisi evliya inşasıdır.

     

    Üstad'ın sitesinde üstadı da yakinen ilgilendiren bir mesele konuşuyor-paylaşıyoruz. Ne var bunda?


  4. "Zaten islamda bakıştaki haramlığın ölçüsü, şehvetle bakış haram.Kötü nazarla bakacaksan duvarada baksan aynı kadınada baksan aynı."

     

     

     

     

    Selmanbey abimizin sözlerine eklenecek bir söz yok; Allah razı olsun. Alıntıladığım şu söz hakkında bir iki kelime yazmak istiyorum.

     

    Sahiden cemaat işine geleni alırmış. Bu sohbetin devamında da yabancı kadının/erkeğin yüzüne(haram olmayan yerlerine) şehvetsiz bakmakta zaruret olmadan mekruhtur.

     

    Mekruha devam edildiğinde buda büyük günah yani haram olur. Devamlılık süresi ihtilaflıdır. Üç yahut yedi keredir.


  5. Bahsettiğiniz yazarı tanımıyorum. İddialarının da doğruluk niteliğini bilmiyorum. Böyle bir olay gerçekse bile; o vakit teşkilatın tutumunu da bilmiyorum. 

     

    İnşaallah bu konuya vakıf olursam hatırımdasınız sizinle görüşüceğim.


  6. Evet; saydığınız isimlerden Hasan el Benna hariç hepsi ehli sünnet dışıdır. Her ehli sünnet gibi bizlerde bu zevatdan uzak duruyor ve durduruyoruz.

     

    Erbakan Hocamız ehli sünnettir. Fakat şunu söylemeliyim ki; Milli Görüş gibi 40 yılı aşkın büyük bir teşkilatta dahi bazı çatlaklar mevcuttur. Velev ki; yüksek mevkii de insanlar olsun.

     

    Böyle dünya çapında bir camiaya tam manası ile olsun hükmetmek ve sahip çıkmak zoruluğunu yaşamakta büyüklerimiz. Saydığınız ehli sünnet dışı akımlara kapılan insanlar da; bu insanlara karşı olan kesimler de mevcut. Lakin benim incelediğim kadarı ile inşaallah ve elhamdulillah ehli sünnet sağlamdır. Bunu benim gibi bir fakirin; Kartal İlçesi'nde ehli sünnetin müdafasını yaparak; ilçede teşkilatlanan çatlakları kapatmam örnek olabilir. Yaptığım tek şey; büyüklerimizi uyarmak ve hassasiyetlerini bu noktaya çekmek idi..

     

    Yani sayın kardeşim; biz diyoruz ki; bu kadar büyük velinin ve alimin Hoca hakkında aynı anda yanlış fikre kapılamsı muhtemel değildir...


  7. Soru sorabilecek miyim sizin gibi bilgin birisine?

     

     

     

     

    Evvela üslubumuzu bozmadan konuşmaya gayret göstermemiz gerektiğini hatırlatmalıyım sayın abicim.

     

    Çengelli iğne ile boynunuza astığınız künyenizi; gönlünüze de yerleştirebilirseniz; birilerine sataşma hadsizliği sizden sadır olmayacak inşaallah.

     

    paylaşıma gelince;

     

    Şahsi mülahazalarımızı en son belirttik; uymayabilirsiniz. Ama beş büyük velinin ittifak ettiği bir hususa; tüylerinizi dikenleştirecek kadar hayret etmenize; hayret ettiğimi belirtmeliyim.

     

    Biz bu beş büyük velinin keşiflerini -Sezar'in hakkını Sezar'a veriniz düsturu ile- Üstadımızın Erbakan Hoca hakkındaki düşüncesinden üstün tutuyoruz vesselam.

     

    Şeyh Ahmed Yasin vardı; Hamas'ın kurucu lideri. Allah O'na rahmet etsin. Felçliydi çocukluğundan beridir. Sadece gözlerini oynatırdı büyük mücahid. O'na da derlermiydi acaba; gözlerin toprağa bakıyor; abdestini dahi kendin alamıyorsun bırak bu işleri diye...

     

    Siyasetten anlamam. Hiç bir yerde de lafını etmem. Lakin; efendi hazretlerimizin yaptığını yapmak şuuru ile; her seçimde Hocamız'a biadımızı tazeler döneriz. Başka bir şeyine de karışmam...

     

    Bizim davamız o kadar yücedir ki; siyaset ayaklarımızın altında kalır. (efendi hazretlerimiz.)


  8. 12 Eylül'ü Hızır aleyhisselam'a benzetip; izzetlerini cuntacıların çizmesi altına verenler; acaba 30 sene sonra aynı günde hangi yüzle 30 sene evvelin hesabını sorabilme cürretini göstermekteler?

     

     

     

     

    12 Eylül'de Evet; sonrasında ve evvelinde Hayır.


  9. Nebi aleyhisselam, Mescid-i Nebevi'de

     

    Hutbe irad ederdi; bir kütük üzerinde

     

     

     

     

    O mübarek kütük; kurumuş hurma idi

     

    Alemlerin fahrine; pek  sevimli idi

     

     

     

     

    Bir vakit sahabesi; bir minber yaptırdılar

     

    Üç basamaklı minberi; peygambere sundular

     

     

     

     

    Rasulullah pek bir sevindi; bu hediyeye

     

    Hemen kütüğü bırakıp; yöneldiler minbere

     

     

     

     

    Ashab pek şaşırdı; etraflarına baktılar

     

    Mescide girmiş; bir deve aradılar

     

     

     

     

    Zira öyle ses vardı ki; mescidin içinde

     

    Annesini çağıran bir deve nispetinde

     

     

     

     

    Resule emir geldi; git kütüğü sıvazla

     

    Hasretlendi ardından; susmaz yoksa bu nazla

     

     

     

     

    Değdi ona elini; Kutlu Nebi gülerek

     

    Teklif götürdü ona; iki seçenek vererek

     

     

     

     

    Dilersen Rabbim seni; eski haline soksun

     

    Yahut cennetine alıp; Ümmetime sunsun

     

     

     

     

    İstedi o kütük; cennete girebilsin

     

    Orada bile nebiyi; hep görebilsin

     

     

     

     

    Resul dua buyurdu; kütüğün isteğince

     

    O an toprak açıldı ve kapandı gömülünce

     

     

     

     

    Sonra bu minberde; çok olay vaki oldu

     

    Bunlardan bir tanesi; şöyle vuku buldu

     

     

     

     

    Yaklaşın buyurdu Nebi; minberin etrafına

     

    Resul "Amin" buyurdu; ashab şaştı  duruma

     

     

     

     

    Zira ilk kez böyle bir olay işittiler

     

    Duasız "Amin"e; garabet atfettiler

     

     

     

     

    Nebi ikinci basamakta "Amin"i tekrarladı

     

    Üçüncü "Amin"den sonra durumu açıkladı

     

     

     

     

    Merak mı ediyorsunuz; duasız "Amin"imi

     

    Garib mi sayıyorsunuz; üç basamak; üç amini

     

     

     

     

    Sahabe buyurdu; Ya Rasulullah vallahi de

     

    Şahit olmadık bu işe senden; daha öncelerde

     

     

     

     

    Nebi buyurdu; o vakit ilk basamaktayken 

     

    Cibril gelip dua etti; Amin dedim ben

     

     

     

     

    Dedi Ya Rasulullah; uzak olsun rahmetten

     

    Tembellik duyanlar; sana salat etmekten

     

     

     

     

    Sonra devam ile dedi; rahmetten uzak dursun

     

    Ramazan girdiği halde; kendini uzak tutsun

     

     

     

     

    Sonra şöyle dedi ki; veyl O'na olsun 

     

    Ana babası yaşlı iken; duaya uzak kalsın.

     

     

     

     

    Ben de hepsine tek tek "Amin" buyurdum

     

    Mescid-i Nebevi'den ümmetime duyurdum


  10. İmamı Suyuti'den naklediyor Cübbeli hocaefendi;

     

     

     

     

    Kim bir yeri ağrıdığında; sağ avuç içini vücuduna(alnına koymak daha uygun; kadına uygulanacaksa örtü olması gereklidir) koyduktan sonra 136 kere "es selam" ismi şerifini okursa şifa bulur inşaallah..

     

    ......

     

     

     

     

    Baş ağrısına aynı anda şifa olduğu pek çok kişi tarafından tecrübe edilmiştir.


  11. Fatih Han Hazretleri bir gece sarayın penceresinden bakarken; gökten İstanbul'un bir yerine nur sütunu indiğini görmüş. Arkası kesilmeyen bu nur hüzmesinin olduğu yere atıyla gittiğinde; orasının sübyan mektebini olduğunu ve içeride hafız ve hafız olmaya azimli çocukların köpekçilik oynadığını görmüş.

     

    Koca Sultan dizlerinin ve ellerinin üstüne çökerek; çocuklarla köpekçilik oynamış..

     

     

     

     

    Katıldığım bir icazette anlatılmıştı. 


  12. * Sübhanellahi vebi hamdihi sübhanellahil azim estağfirullah.

     

    Manası: Cenabı Ecelli Alayı noksan sıfatlardan tenzih ile O'na hamd ederim ve yine yücelerin yücesi Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih eder ve ondan mağfiret talep ederim.

     

    Kim bu tesbihi okursa, okuduğu gibi yazılır ve arşa asılır.Bu tesbihi okuyan kimsenin, kıyamet günü rabbine kavuşana kadar yapmış olduğu günah bu tesbihi arştan gidermez.

     

    Kaynak; İmamı Bezzar, İbni Abbas (r.a) dan.

    Bir adam Resulullaha gelerek; "Ey Allah'ın Resulü; dünya beni terk etti. Hİç malım yok." dedi. Efendimiz aleyhisselam "Neden meleklerin zikrini terk ettin ki sen?" buyurdu. O nedir ya Rasullullah? buyurdu da aleyhisselam bu istiğfarı öğretti. 

     

    İbrahim Hakkı Efendi Hazretleri de; Marifetnamesinde sabah namazının sünnetinden sonra 100 kere bu istiğfarı okumak zenginliğe sebeptir, buyurdular.

×
×
  • Create New...