Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

Kureyşi

Editor
  • Content Count

    700
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    11

Posts posted by Kureyşi


  1. Zira şahsım adıma konuşmak gerekirse ben, Arif Pamuk'un kitaplarına iltifat etmem. Doğru olsa bile inanmam ama onu reddetmem de. Benim için kaynak Sahih-i Buhari, Kütübüssitte, Riyazüssalihin ... ve yine bunlardan alıntılandığı kesin olan kaynaklardır.

     

    Bahsi geçen zatın eserine iltifat etmem demek;

    Zira; Allah Resulü aleyhisselam müjdeleyici hadisler hakkında; ben öyle bir şey söylemesem bile söylemişimdir. Sİz o ameli yapın Allah o amelin ecrini size verir. buyurmuştur.
    böyle bir mükafatın kaybıdır...

     

    Yazılan yazıldı; herkes hissesine düşeni almıştır.


  2. Müşahede ettiğim kadarı ile; forum ahalisince hadislere iman hususunda zaafiyetimiz var. 

     

    Sanki müçtehidiz gibi; hadislerin ravisini, kütübü sitte de mi tisa da mı geçtiğini sorgulamaya pek meraklıyız. Oysaki bir ulemadan bir emir geldi mi kurcalamak; menşei ayet ve hadisleri sorgulamak Yahudi adetidir biz de de Vehabilere nasip olmuştur.

     

    Muhterem; senki Taftazani hazretlerinin müridi gibi tefsirden hadis kabul etmiyor. İlla Buhari-Müslüm yazacak altında...

     

    Ya hu biz ne anlarız Buhari'den Müslimden.. İmam Ahmed bin Hanbel'in müsnedinden.. Hangi ilimle milyonluk hadis hafızası varken müsnedine 30 bin hadisi alan Ahmed bin Hanbel'in hikmetini...

     

    Altı yüz bin hadisten sekiz binini Sahih-i Buhari'ye aldım diyen imam Buhari' nin bu amelini ne ile ölçebiliriz.. Sonra kim tüm kaynakların toplamında taş çatlasa üç yüz bin hadisin yazılı olduğunu anlayabilir..

     

     

     

     

    İmam Ebu Hanifi hazretleri bu hadis benim sahihlik şartıma göre mezhebime uygundur derken; İmam-ı Şafii'nin aynı hadis-i şerife mezhebimde amel edilmez demesine avamdan; hatta günümüz alimlerindne kim açıklık getirebilir...

     

    Muhaddisler; ahkamı içeren konularda sık inceleriz; ama müjdeleyeci hadislerde serbest bırakmışızdır demişlerdir. 

     

    Zira; Allah Resulü aleyhisselam müjdeleyici hadisler hakkında; ben öyle bir şey söylemesem bile söylemişimdir. Sİz o ameli yapın Allah o amelin ecrini size verir. buyurmuştur.

     

    Sonra; bu tarz müjdeleyici hadisleri mana aleminde muhaddisler Efendimiz aleyhisselama sormuşlardır ve "Evet ben söyledim." cevabını almışlardır...

     

     

     

     

    Şüphelerimizin izale olması için; Cübbeli Hocaefendinin "Hadislere İman" adlı eserini okuyalım inşaallah.

    • Like 1

  3. Cabir bin Abdillah anlatıyor. (radıyallahu anh)

     

     

     

     

    "Bİr adam efendimiz aleyhisselamın yanında 'Vay benim günahlarım.' dedi. Efendimiz aleyhisselam O'na

     

    'Allahümme mağfiratüke ev seu min zünübi ve rahmetüke er ci inde min ameli-Ey Allah! Senin mağfiretin benim günahlarımdan daha geniştir ve Senin rahmetin bence amelimden daha ümitlidir- demesini tavsiye etti.

     

    O adam bunları söyledi. Tekrar söyle buyurdu aleyhisselam. Üçe tamamlanınca 'Kalk Allah seni mağfiret etti.' buyurdu."

     

     

     

     

    (HAKİM, el Müstedrek)

    • Like 1

  4. Başlığı güncel tutabilirsek; inşaallah çok kişiler istifade edecek..

     

     

     

     

    İmam suyuti den naklediliyor. Her kim her cuma gecesi bir defa şu siğayı okumaya devam ederse; vefatında Rasulullah sallahu aleyhi ve sellem efendimiz hazır bulunur ve onu lahdine kendisi indirir..

     

     

     

     

    Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin nebiyyül ümmiyül habibil aliyyül kadri ve azimi cehi ve ala alihi ve sahbihi ve sellim.

    • Like 1

  5. Allahum mağfirli veli valideyye ve lil müminine vel müminat.

     

     

     

     

    Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri buyurdular ki; her gün yirmi yedi kere bu istiğfarı getiren kişi; gıybetin kefaretini ödemiştir.

     

    (el-Füyüzatül Halidiyye)

     

    ......

     

    Eğer gıybet edilen kişi; gıybeti duyupta incinmedi ise; şu istiğfar buna kefarettir. Eğer duydu ve incindi ise helallik gerekir.

     

    sübhaneke rabbena ve bi hamdike la ilahe illa ente estağfiruke ve etübü ileyke.

     

    (Beyhaki)


  6. Sofinin biri Menzil'i ziyeret ettiğinde; hazır gelmişken vird sayısını artırmak ister.. 

     

    Seyyid Abdulbaki hazretleri sayıyı artırdıktan sonra huzuru terk eden sofiye arkadan seslenerek "Kurban biraz da Allah de."

     

    Yanındakiler şaşırır. Zira vird; Allah zikrinden başkası değildir. Sofiye gelerek; " Sen nasıl zikrediyorsun ki; Gavs hazretleri böyle buyurdu?" derler..

     

    "Kurban ben vird, vird.. çekiyorum"....

    • Like 1

  7. Bir çocuk saflığıyla yokluğu yoklasam

    O saflığı ne olurdu ömür boyu saklasam

     

     

     

     

     

    ................

     

    kat kat zırhlarla zamanı sarıyorum

    nafile! zaman her zırhı delen bir ok.. sanıyorum

     

    elimde çomakla kurcalarken zamanı, sınanıyorum

    zaman, yağmurda rahmet, rahmet de letafet inanıyorum

     

    anımsamak varken, anlamaya ne hacet; bırakıyorum

    zamana hükm için, zamana kapıları kapatıyorum

     

     

    ........

     

    Kaybettim

    Vazgeçtim

    Terk ettim

    Kahrettim

     

    Bıraktım hevesleri

    Kovdum ümitleri

    Hüzne kapım duvar

    Bir şey içimde, içimde bir şey var

     

    Mahvettim

    Yok ettim

    Sabrettim

    Cenk ettim

     

    Yokluk barınak

    Varlık sağanak

    Benlik sığınak

    Ölüm kaçamak

     

    Var… yok.. garip

    Gariplikte gariplik

    Gönül ipekten ip

    Altı derin serinlik

     

    Bilmem ki ne ettim

    Sıfırı yoka tükettim

    Kendimi hiçe ürettim

    Yok ettim de yok ettim

     

     

    ............

     

     

     

     

    Sövüyorsa ahir, tahire

    Selamsızsa zahid, abide

    Hınzır doğurmuşsa halis mümine

    Ey sükutu beşer! Sökülün çığlık çığlık

    Toprak altı, hayra koşan topluluk

     

    Uyuyamazsa aç iken komşusu

    Hesaba çekmişse cepteki bolluğu

    Tercih ederse, varlığa yokluğu

    Dirilin Ey kabri Ehil, dirilin şenliğe

    Toprak bezenmiş süsünü, hayır onun üstünde

     

     

    .....

     

     

     

     

    Hayatın kuytusu an…(ladım)

    Kuytuya baktım yok...(ladım)

     

     

     

    ...

     

    Kafa kağıdında ibare İslam

    İslam yaşadığın mıdır Ey insan!

    Cesedden cesede hatırlar niçin?

    Gelmedi İslam ölü gömmek için.

     

    Yaşarken insan İslamdan kaçsa da

    Ölüsü yine gelir musallaya

    Ruh yaptığı amelle geri döner

    İslam’ı, yaşayanı İslam gömer

     

     

    ..........

     

     

     

     

    Elleri kuruyacak Ebu Leheb’in

    Zira düşmanıydı Allah habibinin

    Hayırsızdı ona malı ve evladı

    Çünkü yoktu Hakka imanı

     

    Alevli bir ateşti kazancı

    Karısı da ona odun hamalı

    Boynunda bükülmüş bir iple

    İzler kocasını ateşler içinde

    .........

     

     

     

     

     

    Arşivden bir kaç senelikler... bende yeni buldum


  8. Efendi hazretlerinin riyasetinde yazılan; Ruh'ul Furkan tefsirinde; çalgı aletlerini çalmanın dinlemin ve evde bulundurmanın dahi caiz olmadığı yazar. Evlerde bulunan mizmarlar bereketsizliğe yol açar, diye devam eder bu konu.

     

    "Mizmar bulunan kafileye melek yaklaşmaz." hadis-i şerifi yukarıdaki fetvaya kaynaktır. 

     

     

     

     

     


  9. Mevlana Dinle Neyden diye başlamamış mı 

     

    Mevlana Hazretleri'nin neyden kastının beşer olduğunu biliyoruz. Şu nükte giderecektir şüphelerinizi.. Bİr gün birisi Mevlana hazretlerine gelerek "Bana musiki (kastı şu an konuştuğumuz çalgılarla yapılan müzik) cennet kapısının gıcırtısı gibi geliyor." der. Hazret "Cennet kapısının gıcırtısı olduğu doğru; fakat bu kapanırken çıkanı." der..

     

    yahut Osmanlı'da musiki ile birçok rahatsızlık tedavi edilmemiş mi.

     

    Evet haklısınız. Akıl hastaları; at bakımı üstlenerek ve müzikle tedavi edildiler. Lakin; akli dengesi olmayan dinimizde mükellef değildir. İkincisi Osmanlı'nın her yaptığı şeriata uygundur denemez. Zira aleyhisselamın; tabei tabiinden sonra ümmetin şeriattan sapacağını bildirdiğini biliyoruz. 

     

     

     

     

    Bu fakirin düşüncesine göre müziğin haram olanı ; -içinde şirk barındıran, -insanda dinimizce uygunsuz duygular uyandıran , -ve Allah'tan uzaklaştıran absürt müziklerdir...

     

    Bu sözleriniz büyük tehlikedir. Bizler aklımıza yatanı değil; bizlere nakille gelenlere tabiiyiz.

     

    Fakat içinde dini telkin bulunan ve bizlere dini duyguları aşılayan müzikler neden haram olsun

     

    Hüccet'ül İslam İmam-ı Gazali hazretleri; bahsini yaptığınız müzikte çalgı yoksa cevaz verildiğini bildirmiştir. Küfür içeren sözler çalgısızda haramken; sözlerinde sakınca bulunmayan müzikler; çalgı aletleri olunca haramdır.

     

     

     

     

    Osmanlı savaşa giderken mehter takımları ve askerleri iman aşkıyla dolduran o marşlarda müziktir.

     

    Düğünlerde cariye kadınların def çalmasına ve harp zamanı davul çalınmasına cevaz vermiştir fahri kainat..

     

    Mesela; hazarda bıyık uzatmak nehy edilmişken; harp zamanında düşmana korku salmak niyeti sabit olursa serbesttir. Saçı sakalı siyaha boyamak da haramken; harpte aynı maksatla ruhsatlıdır...

     

    ...................................

     

     

     

     

    Dini meselelerde aklımızı kullanmaktan; ateşten kaçar gibi kaçmalıyız.. Alalh ondan razı olsun hocamız; "sence"si varsa "bence"de var.. der sürekli

     

    Bende kıt aklıma uydursam nefsimi.... neleri helal kılmam ki kendime... 

     

    Allah ve Rasulü daha iyi bilir...


  10. Bunlar benim görüşüm değildir... 

     

    "Mizmar bulunan kafileye melekler yaklaşmaz." hadis-i şerifindeki mizmarı; ehli sünnet alimleri; çalgı aletleri olarak nakletmişlerdir.... Tam hatırımda değil lakin; bir hadis-i şerifte de aleyhisselam lanetle tehdit etmiştir, çalanı ve dinleyeni..

     

     

     

     

    İmam-ı Gazali hazretleri Kimyayı Saadet adlı eserinde; musuki çalgı aletleri ile olursa muhakkak haramdır buyurmuşlardır..

     

     

     

     

    İlahi meselesine gelince... Alimlerimiz çalgısız olanuna bid'at demişlerdir. Pek çok tefsirde bulabilirsiniz... Çalgı olmadığı taktirde kadın sesi de yoksa haram denemez. Ama tek bir çalgı aleti girdiğinde haram sayılmıştır.


  11. şahsi fikrim, yani en azından benim bunu dinlerken nefsimin hoşlanmadığıdır.bilakis ruhum acıyor ve acizliğime kahrediyorum.  

     

     

     

     

    İşte efendim kendiniz söylediniz.. Araya münferit mülahazalar dahil olunca; zaten ademoğlu masumdur. Lakin bizler; aklı değil; nakli esas almakla mükellefiz..

     

     

     

     

    Ehli sünnet alimleri de; ne hissettirirse hissettirsin; dinleyince hüzünlenip ağlasanız ve duaya da sarılsanız da müziğin her türlüsünü haram saymışlardır.. 

     

    "Allah, haramda hayır yaratmamıştır." hadisine binaen de; cumhur alim böyle bir hüznü ve ardından gelecek ahvali; pisliği idrarla temizlemeye benzetmiştir. 

     

    Yani; bir kimsenin ben içince duygasallaşıp sadaka veriyor ve acizlere dua ediyorum demesi ile; sizin bu sözleriniz aynı minvalde seyrediyor


  12. Efendi hazretleri bir gün namaza duracakları sırada cübbe istediler. Lakin üzerinde zaten cübbesi vardı. Getirilen cübbeyi de üstlerine giyip namazlarını eda ettiler. Namaz bitiminde meraklı gözlere bakarak:

     

     

     

     

    "Namaza duracağım sırada; nefsim sıcaktan bunaldı ve cübbemi çıkarmamı istedi. Bende bu muameleyi yaptım." buyurdular..

     

     

     

     

    Allah dostları o kişilerdir ki; nefslerinin istedikleri tavizleri ona eziyet ederek Rabblerine sığınırlar..

     

     

     

     

    Rabbim şefaatlerinden mahrum eylemesin...amin.

    • Like 2

  13. Efendi hazretlerimizin beyanında öğrendiğimiz kadarı ile; müezzinin yalnızca "subhanallah" diyerek komuta etmesinde sakınca yoktur. Fakat bir takım mevlidhanların cemaate bulaştırdığı "ve hüvel aliyyil azim ül .... subhanellah...." demesi bidattır.

     

     

     

     

    Bir de farzı hemen arkasından bir takım tesbihatlar yapmağın bidat olduğunu biliyoruz. Yalnız farzdan hemen sonra "estağfirullahillezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyum" zikrini 3 kere yapmanın sünnette yeri olan güzel bir amel olduğunu da biliyoruz. 

     

    En güzelini Allah bilir..


  14. .. Sanki pek yazdığıma cevap niteliğinde olmadı ya da ben anlayamadım, af buyurun.. fakat sonundaki ünlemden korktum(!)

    Bu başlık; insanı derinden etkileyebilecek sözlerin mevkiidir. Neden Kalemdar adlı üyenin iletisini üzerinize alındınız ki?

     

     

    Gözlemlediğim kadarı ile; sandığınız gibi bu forum çekişmelerin ve birilerine karşı egolarımızı tatmin etme makamı da değil.

     

     

     

     

    Biraz daha orta halli olalım lütfen. Fil dişi kulesinden bakanların yanında derme çatma kulübeden bize seslenenler; bana öyle geliyor ki daha makbulümüzdür..

×
×
  • Create New...