Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

Kureyşi

Editor
  • Content Count

    700
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    11

Posts posted by Kureyşi


  1. (Biz burada çok) inceleriz, çünkü (kabirde çok) inceleneceğiz.

     

    Söz bu fakirin değildir. Zaten; sözün zenginliğini bu sermayemin besleyemeyeceği malum..

     

    Dahası söz; Mahmud Sami hazretlerine aittir. 

     

    ..........................................................

     

     

     

     

    Ey insan! Sen ki menşei atılmış su olup; elbiseye bulaştığında Mirac'a engeldir, rahimde alaka iken hayız kanı ile dolup cisme gelensin. Ki ikinci ham madden de her ibadete engeldir.

     

    Sonra doğduğunda mübarek anneni lohusalıkla 40 gün ibadetten uzak tutarsın. Hiç düşünmez misin? İradesiz fiillerin dahi Allah'a ibadete engeldir. Ya sen niçin bu kadar mamursun?


  2. Ben örtünme bahsinde Sâmiha Hanım'ın konunun, emrin, meselenin vs. ruhunu yakaladığı düşüncesindeyim...

     

    Yapmayın efendim şimdi.. Sahabe döneminde hanımlar örtünmezdi demek mi ruhu anlamak. 

     

    Hanım efendinin yaşayış tarzını bilmem, hizmetlerini de. İstersen gündüz oruçlu, gece teheccüdlü olsun. Ehli sünnet bir alimin görüşlerini benimsemek yerine, şeytanın kalbine attığı tohumları besleyip büyütmüş ve bu noktaya gelmiş. 

     

    Bir ayeti öyle romandan cümle alır gibi incelemek kimin haddine düşebilir?

     

    Ayeti inkar eden; eğer tevbe edip kelime-i şehadet getirmezse imanını kurtarmamış olur. İsterse Belamu Bura gibi alim olsun. Ki onun da neticesini biliyoruz.


  3. Kardeş artık devam etmesin; kafi...

     

    Nakilsiz, desteksiz hanımefendi kafasına göre yazmış. Büyük müfessirler cilbab ayetinde kast edilenin çarşaf olduğunda neredeyse ittifak etmişlerdir. Bunu Ruh'ul Furkan tefsirinde okuduk.

     

     

     

     

    Yine efendimiz aleyhisselamın "Kara kargalar gibi bürünün." hadis i şerifi de çarşafı emretmektedir. Bir de ferace vardır ki çarşaftan sonraki en kapalı kıyafettir.

     

     

     

     

    Sakal, bıyık konusuna da değinmiş muhterem büyüğümüz. Malesef pek isabetsiz vuruşlar yapmış.. Yapmıyorsan, yapamadığını kabul edeceksin, ameli günahla kalacaksın..

     

    ötesi kılıf uydurmaktır; tehlikedir vesselam..

    • Like 3

  4. Öyle ümid ediyorum ki; Rabbim Mehdi aleyhisselama yardım için Konstantinyye'den çıkaracağı 300.000 kişilik  orduyu Ayasofya'da babaları namaz kılarken kendileri arkada oyun oynayan sonraki nesil çocuklardan oluşturacaktır.


  5. vitr namazı şafiide kazası gerekmeyen bir namazdır. Zira şafi cumhuru "Beş vakit namazdan sonra size (kılınması zorunlu) namaz yoktur." Hadis-i şerifine binaen vitri kuvvetli sünnet saymışlardır.

     

     

     

     

    Terkinde tehdit ve şefaatten mahrumiyet varsa da azap ve hesap yoktur.


  6. Şafi mezhebinde kazası olanın sünnet kılması haramdır.

     

    Gayri yapmanız gereken; kıldığınız namazın sünnetinde kazaya niyet etmek.

     

    Mesela öğlen namazının sünnetini kılarken; gamet getirerek öğlen namazının son kazasını kılabilirsiniz. lakin hem kaza hem sünnete niyet ederseniz namaz sakıt olur. Tek namaza tek niyet...

     

    Şafi mezhebinde kerahat vakitleri farklı olduğundan ve akşam namazının farzından evvelde hatırladığım kadarı ile sünnet kılındığından şafii fetvalarına vakıf olan bir kardeşimiz yazarsa daha iyi olur.

     

    Tavsiye edebileceğim şafii fıkhına dair bir kitapta malesef yok


  7. "Mezhep İmamları Kur’anın başka bir dille okunabileceği ve bununla ibadet edilebileceği hakkında görüş belirtmişlerdir..."

     

    İmam ı Azam Ebu Hanife, yeni islam olanlar için kolaylık olması üzere ve en kısa zamanda Arapçasını öğrenmek şartıyla insanların namazı kendi dilleriyle eda etmelerine cevaz vermiş kendi fıkıh sistemi içinde, hatta sonra bu içtihadını değiştirmiş.

     

    Küfür yobazlarının yöntemi..

     

    Kim dini "kullanıyor" belli oluyor...

    Aslında bu fetva sizin bahsettiğiniz kadar geniş değil.

     

     

    Mecusilerden birisi İslam'la şereflendiği anda namaz vakti çıktı çıkacak.. O an itibari ile farzı terk etmemesi için İmam-ı Azam abdesti öğretip Farsça Allah'ı zikretmesine izin vermiştir.. Tabi en azından FAtihayı hemen öğrenmesi kaydı ile..


  8. Osmanlı'nın Gözyaşları   Salih Gülen

     

     

     

     

    Risale-i Ledünniyye      Hüccet'ül İslam İmam-ı Gazali

     

     

     

     

    İlahi Nizam                                       "

     

     

     

     

    Cemaatle Namaz        Cübbeli Ahmed Hoca

     

     

     

     

    Mehdi aleyhisselam                   "

    • Like 1

  9. Kadının edebiyle er makamına yükselmesi, ama bu esnada da toplumdan soyutlanmayıp hizmet edenlerden olması için mücadele verdiler.

    Şu tabiri anlayamaıyorum. Hicab eayeti indiğinde sahabe annelerimiz sokaklarda hep duvar kenarlarını seçerlerdi yürümek için. o kadar yaklaşırlardı ki omuzları incinenler olurdu..

     

    Allah resulü; kadına sokak hizmetinde bulunun dedi de biz mi haber alamadık. kadının en güzel hizmeti evinde değil midir. Kadınlar arasında sohbet halkasında bulunmasından daha güzel hizmeti kadınlara kim sunabilir?

     

    Kamu kuruluşlarında güya "hizmet" veren hanım kardeşlerimiz çok mu iyi bir iş yapıyorlar? Bir hanım kardeşimiz;

    "Nefsime yenik düştüm tesettüre giremedim derse anlarız, amel günahıdır. Lakin, hizmet böyle yapılır. Hizmet edebilmek için baş açmak gerekiyor diyenler günahlarına örtü bulmaktan öteye geçemiyorlar...

    • Like 1

  10. Hanefi mezhebinde kabul gören görüş ve fetva şöyledir. Bir kişi; namazını kazaya bırakır ise büyük günahkarlardandır.. Hadis-i şerifte "Tek vakit namazı kılmayan kişi, Allah katında kendini bıçaksız boğazlamış gibidir. 4 vakit kılmayan annesi ile zina yapmış kadar günah kazanır. 5 vakit kılmayana ise; sanki semadan bir sada yükselier.-Arzımdam ve kulluğumdan defol-."

     

    İmam-ı Azam hazretleri; böyle bir kişinin diğer mezheplerdeki uygulamanın aksine nafile namaz kılabileceğini hatta kılması gerektiğini söylemiştir.

    Hatta; Allah resulü aleyhisselamın günlük kıldığı kuşluk, işrak, evvabin, teheccüd gbi nafileleri dahi terk etmemesi gerektiğini; lakin bunların iki rekatını nafile olarak; sonrasını kaza namazı olarak kılmasının evla olacağını bildirmiştir..

     

    Kişi; kaza namazlarını kılmadan onun nafileleri kabul olmaz görüşünü(hazreti Ebu Bekr-ı Sıddık, hazreti Ömer.... bu silsile devam eder) Hanefi alimleri (ondan gelecek olan üstün sevaba kavuşamaz.Mesela hazreti ömer'in tavsiye ettiği, yapıldığında rüyada Efendimiz aleyhisselamın görüleceğine garanti verdiği nafile namazı kılan böyle bir kişi bu rüyayı göremez. Fakat sünnete ittiba ettiği için kazandığı devlet herkese nasip olmaz.)

     

    Kaza hesabını kişinin kendinden başka bilen yoktur. Aşağı yukarı hesaplamalarda şüpheye düşerse; en az kıldığı hesabı alır.

     

    Mesela bir kişi kaza namazına başladığında; öğlen namazının son sünnetini kıldıktan sonra(hatta bu son sünneti dört rekat kılmak müstehaptır; yapanın cehennemden azad olacağına dair müjdeler vardır.) gamet getirerek -niyet ettim allah rızası için öğlen namazının üzerimde olan son(ilkte denebilir) kazasını kılmaya- diye niyet ederek kılabilir.

     

    Yahut günün boş bir vaktinde; kerahet vaktine dikkat edilerek; ezan okuduktan sonra gamet getirerek sabah namazının kazasını; sonra tekrar gametle öğlen namazını, sonra gametle ikindiyi... kılabilir.. Gün içinde ne kadar kaza kılınırsa o kadar evladır..

     

    Böyle kıldığı kazalarda mesela gamet getirdikten sonra seccadeden ayrılırsa döndüğünde tekrar gamet getirmesi gerekir...


  11. Bir gün Sultanahmet Camii baş imam hatibi Gönenli Mehmed Efendi Hazretleri-kaddasallahu sırruhuma-, acele ile İsmailağa Camii'ne geldi. Henüz camiide imamette bulunan Mahmud Efendi Hazretleri -kaddasallahu sırruhuma-; şimdi kendi işareti ile camiide imamlıkta bulunan Selahaddin Hoca ile beraberlerdi. 

     

    Gönenli Efendi Hazretleri-kaddasallahu sırruhuma- içeri girince; Mahmud Efendi Hazretleri-kaddasallahu sırruhuma- ayağa kalkarak yerini bırakmak istedi. Lakin Gönenlli Mehmed EFendi-kaddasallahu sırruhuma- oturmayarak hemen söze girdi.

     

    "Bugün rüyamda mahşeri gördüm. Herkes oradaydı. İçimden acaba Mahmud Efendi Hazretleri -kaddasallahu sırruhuma- neredeler diye geçirdim. Bir ses; yukarı bakmamı söyledi. Bİr baktım ki siz orada tek başınasınız. Yine içimden; niye acaba tek başına yukarıda dedim. Yİne aynı ses; herkes fetvaya göre hareket ederdi, oysaki Efendi hazretleri şüpheliden çok korkardı ve kaçardı. buyurdu."

     

    Şüpheliden kaçmanın herkese nasip olmayacağını büyüklerden öğrendik. Bir müridi de; Süfyan-ı Servi Hazretlerini -kaddasallahu sırruhuma- rüyasında uçarken gördü. Bu makama nasıl çıktığını sorduğunda, Rabbimin her emrinden sakındım. Bunda cevaz vardır denen hususlarda bile kaçtım. buyurdu..

    • Like 1

  12. Bu başlığı "Sızıntı Dergisi"nde ilk gördüğümde hoşlanmıştım. Lakin mütebessim dudaklarım bir anda buruştu ve ne imanı? Üstad kafir mi idi ki, imanla dönüşüm yaşasın? deyiverdi.

     

    Başlığın aslı "Mürşidle-tarikatla- Gelen Dönüşüm" olsa idi herhalde daha isabetli olurdu. 

     

     

     

     

    Sizden fikri olan var ise yazdığında sevinirim..


  13. Anadolu Gençlik Dergisi, temmuz ayında çıkacak sayısında adı kaset skandalına karışarak siyasi hayatı sona eren CHP'nin eski genel başkanı Deniz Baykal'a bazı iş tekliflerinde bulundu. AGD'den Mustafa Ünser imzalı haberin ayrıntıları şöyle:

    Malumunuz olduğu üzere adı kaset skandalına karışarak siyasi hayatı sona eren CHP'nin eski genel başkanı Deniz Baykal işsiz kaldı. Baykal'ın şimdi ne iş yapacağı merak konusu oldu. Baykal'ın işsiz kalmasına gönlü elvermeyen bizler de Anadolu Gençlik Dergisi olarak hem işsiz rakamlarının daha fazla büyümesini engellemek hem de ekonomimize katkı sağlamak adına Baykal'a uygun birkaç iş bulalım istedik.

     

    İşte sorumlu yayıncılık ve sorumlu vatandaşlık gereği derlediğimiz Baykal'a uygun işler:

     

    Baykal, Anayasa Mahkemesini Sevenler Derneği kurabilir. Merak etmesin, derneğin tüzüğü Önder Sav tarafından hazırlanır. Genel Başkan Yardımcılığına ise Ahmet Necdet Sezer'i getirebilir. Derneğin genel merkezi Anayasa Mahkemesi'nin karşısına kurulursa yol masrafı vermekten kurtulabilir.

     

    Bu görevi beğenmezse darbeseviciliğini dikkate alarak Harp Akademileri'ne kaydını yaptırabilir. Bu sayede eğer ömrü vefa ederse kısa sürede terfi alıp darbe bile yapabilir. Her şeyi ordudan bekleme tembelliğini de üzerinden atmış olur.

     

    Baykal askerlik görevini zor bulursa Aydın Doğan'ın kapısını çalabilir, burada ya bir müdürlük yapabilir ya da politikadaki anılarını yayınlar.

     

    Daha da olmadı Pensilvanya'dan alacağı destek ve icazetle Orta Asya'da Türk Okulları'nın birine müdür olarak tayin edilebilir.

     

    Mevsimin de uygun olması nedeniyle yüzme kursuna gidebilir. Belki bu vesileyle yüzmesini iyice geliştirir de seçimlerden önce verdiği “Rodos'a kadar yüzme” sözünü yerine getirebilir.

     

    Baykal eğer bütün bunları beğenmezse ticarete de atılabilir. Gizli kamera, ses kayıt cihazı, telefon dinleme cihazı gibi elektronik aletlerin pazarlamasını yapabilir. Bu sayede Sherlock Holmes'e özenip kasetini ortaya çıkaranlardan intikam alabilir.

     

    Veya Fatih Çarşamba'da çarşaf, cüppe ve sarık satışı yapabilir. Belki bu sayede CHP'nin yarıda kalmış açılımlarını tamamlayabilir.

     

    Bütün bunlar da mı olmadı memleketi Antalya'da seracılık yapabilir. Domates, salatalık üretebilir. Ürettiği ürünleri yoksul halka dağıtıp fakirlik edebiyatı yapan Kılıçdaroğlu'na somut projeleriyle rakip olabilir.

     

    Baykal'ın bütün bu girişimleri eğer sonuçsuz kalırsa dergimizin kapısını çalıp cv'sini bize bırakabilir. Biz kendisine döneriz.


  14. Ah O'nlar...

    Vahyin inişinin canlı şahitleri..

    Cebrail aleyhisselamın sohbet halkasındaki inciler..

    Efendimize, ilahi ihtar olarak yanlarında bulunmanın tavsiye edildiği zevat...

    Allah dedikleri için, dövülen işkence gören...

    Kopan kolunu görünce, Resulün kolu kurtuldu diye bayram eden..

    Akan gözü, Resule gelen oka siper olduğu için hamd edebilen..

    O'nu incitmemek için, gizli gizli direk arkasından O'nu seyreden..

    Yıllarca dizi dibinde oturdukları halde; "Bana O'nu anlat" dendiğinde, bocalayıp, yüzüne bakamadığından tarifte zorlanan..

    Ah O'nlar...

     

    Allah'ın O'nların elleri ile dinini üstün kıldığı zatlar...

    ....

×
×
  • Create New...