Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

Kureyşi

Editor
  • Content Count

    700
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    11

Posts posted by Kureyşi


  1. Kapanmağın tesettürü teşkil ve temsil ettiğini düşünen et yığınları olduğu müddetçe ne bu tartışmalar son bulur, ne de İslam'a ve Müslüman'a getirilen laflar kesilir..

    İşin en iç yakıcı noktası ise; bu et yığınlarının ekalliyeti din düşmanları, ne yazık ki ekseriyet kardeşlerimizde..


  2. Hiç şüphe yok ki; İslam bir yükseliş yaşıyor. Lakin bu pek uzun sürmez ve çöküşe yüz tutar. Bu sefer şimdikinden daha büyük bir yükseliş yaşar. Ve o çöküşten sonra Mehdi aleyhisselam gelir..(Mahmud Efendi Hazretlerinin bir sıhbetinde geçirdiği sözler. Lafız aynı olmasa da, mana aynıdır..)

     

    Evvelki yükselişlerin aktörü kimlerdir, bilinmez.. Erdoğan mı? küçük bir ihtimal..


  3. Bakınız; laftan anlayan birisi olsanız sizinle münazara eder idim. Lakin siz münazara etmesini bilmiyorsunuz, polemiğe girmeye çalışıyorsunuz. Münazara da fikirler tartışır. Özelden size yazdığım sorudaki tutumunuz şahsıma saldırganlışmışlığınızı gösterdi...

     

    E şimdi size Ali Haydar EFendi Hazretlerini söylesem; oda böyle böyle adamdı geçiniz diyeceksiniz.. Sizin gibilerin tutumu bellidir. Beğenmediği hüküm oldu mu, kimden çıkarsa çıksın red edilmeye mahkumdur..

     

    Abdulhakim i Arvasi hazretlerinin mezhebini ve bu fetvasını gösteriniz.. Hüseyn Hilmi Efendiye tutumumu nereden biliyorsunuz. Tam İlmihal adlı açtığım başlığı okuyun...

     

    Biraz evvel, alimlere Mektubat dersi verecek kadar üstün ilim sahibi bir zat olan Salih Efendi ile görüştüm. İsterseniz özelden size telefonunu vereyim görüşün..

     

    İbni Nüceymi ben duymadım diyor. Hem fetvası gerçekten bu yönde bile olsa; Hanefi fıkhında hüküm ve uygulama budur. Açık Hanefi kaynaklarını okuyun...


  4. Tamam anladık, Abdulhakimi Arvasi hazretlerinin değerli sözlerinden birini biliyorsunuz, iki kere yazmanız lazım değil.

     

    Evvela Abdulhakim Arvasi hazretlerinin bu hükmü çıkardığını söyleyin, mezhebi ne idi sonrasında...

     

    Yalnız Ömer Nasuhi Bilmen hazretlerini sunmadık ki size. Müceddid dediniz Ali Haydar Ahıskevi dedik size..

     

    Hoş, verdiğiniz fetvann aslında sorun yoksa bile hükmün cumhur alime göre olduğunu da söyledik.

     

    E artık mezhepte cumhurun görüşü fetvaya esas alınır düsturunu da bilmeniz lazım gelir..


  5. Cumhuru yazmaya kalksak...

     

    Ömer Nasuhi Bİlmen hazretlerini kaynak gösterdik. Hoş daha geriye gider isek; Ali Haydar Ahıskevi hazretleri de müceddiddir. Kendisi böyle buyurmuştur.

    Abdulhakimi Arvasi hazretlerinin böyle buyurduğunu bilmiyorum, üstelik mezhebini de bilmiyorum..

     

    Lakin deminde belirttiğim gibi, Hanefi cumhuruna uymayan bu fetvayı araştıracağım. İktibaslarda, çevirilerde sıkıntı olmamış olsa bile cumhurun görüşüne göre amel edilir. Velev ki hüküm İmam ı Azam'dan çıksın..


  6. Ruh'ul Beyan Tefsirinden yaptığınız iktibas; sünnetleri kaza ile cem etmeyi savunamaz. Yalnızca; beş vakit naamzın sünnetlerinin; diğer nafilelerden olan üstünlüğünden bahsetmiştir ki; kaza namazı olarak kılınması sünneti de yerine getirir dememiştir.

     

    İlk yaptığınız iktibasta; Hanefi fıkhından bu husuta böyle bir fetvaya ilk kez İbni Nüceym hazretlerinde rastladım; bunu araştıracağım. Lakin Hanefi mezhebinde cumhurun görüşünü daha evvel yazdım..


  7. Sabredin, gelecektir sönmez, pörsümez yeni..

     

    Yahudi hep bozuk sülblerin toplanma kampı gibi oldu. Tarihte bütün sapkınlar bunlardan... Belam-ı Bura'da sizden çıktı, Zekeriya aleyhisselamı ikiye biçende bunlardı.. Dahası, bütün ümmetlerin şerrinden Allah'a sığındığı ahir zaman ümmetinin belası,Deccal, da bunlardan çıkacak...

     

    Mescid-i Aksa'da bir sabah namazının imamlığını Mehdi aleyhisselamın yaptığı, cemaatte İsa aleyhisselamın olduğu o zaman sülbünden atılanın kahr olduğunu görebiliyor musun Yahudi?

     

    Allah Resulü, sevgilisinin mülkünden Kudüs'ü İslam'a vakfetti.. Elbette kendi nesebinden olan Büyük Fatih; Kudüs'ü alacaktır..

     

    Tasalanma Müslüman.. Mehdi aleyhisselamın kılıç bileyeceği anlar yakındır.. İsa aleyhisselamın mızrağını saplaycağı zaman kapıda..


  8. Yahudi, her daim fitne kazanın fokurdayan merkezi olmayı kendine bir şeref bildi..

     

    Lakin, öteden beridir beğendiğim bir yönleri var ki; kendimi bundan alamam... Yaşlısı - genci, amiri - memuru, öğrencisi - öğretim görevlisi ve daha nesi ve nesi ile birlikte; dinlerine olan bağlılıkları....

     

    Her ne kadar bunda, batıla şeytanın yardımı çok olur, düsturu da olsa; bir Yahudi dindarı kadar mütedeyyin insan var mıdır bilemem.... İslam aleminin velilerini görmeyecek olursak; en dindar insan olarak Yahudi (m)illetinin dindarını göstermek zorundayız...

     

    İslam düşmanlarını Allah kahretsin.. Mehdi (aleyhisselam)ı mı özlüyor bu Yahudiler? Zamanı yakındır.


  9. Şırnak'ın Cizre ilçesinde oturan 70 yaşında Halil Yavuz, 1960 darbesi yapıldığında İstanbul Yeşilköy'de asker olduğunu hatırlattı. Darbe ile birlikte cadde ve sokakların giriş çıkışlarını tuttuklarını, dükkan, fırın, lokanta gibi tüm iş yerlerinin açılmasına bir hafta boyunca izin vermediklerini söyledi. Adnan Menderes yandaşlarının tek tek tutuklandığını anlatan Halil Yavuz, darbenin üzerinden 15-20 gün geçtikten sonra 7 asker ile birlikte Yassıada'ya gönderildiğini, mahkeme bitene kadar orada nöbet tuttuğunu belirtti.

     

    Kapıdaki delikten Menderes ve Bayar'ı sürekli gözetleyerek üstlerine rapor ettiklerini kaydeden Halil Yavuz, şunları söyledi: "Sabah erkenden kahvaltı yapıyorduk. Saat 9.00'da mahkemeye götürüyorduk. Öğle saat 12.00'ye kadar duruşma yapılıyordu. Sonra gene kağuşa götürüyorduk. Bir oda sağda, bir oda soldaydı. Sağdaki oda Celal Bayar'ınki soldaki oda da Menderes'indi. Odaların ortasında bir tane salon vardı. Salona bir masa yerleştirilmişti. 2 tane subay orada oturuyordu. Biz de her birimiz bir oda kapısında bekliyorduk. Her kapıda bir tane asker duruyordu sabaha kadar. Subaylar bize sık sık ne yaptıklarını soruyordu. Biz de 'oturuyor', 'gazete okuyor', 'uzandı', 'kalktı' diye cevaplar veriyorduk. Kapıda bir tane küçük delik vardı, onları oradan görüyorduk."

     

    ÇOK İYİ BİR İNSANDI

     

    Menderes'in çok iyi bir insan olduğunu vurulayan Halil Yavuz, CHP'li olduğu için Menderes'i sevmediğini belirterek, "Biz birbirimizi sevmiyorduk ama ciğerimiz yanıyordu onun için. Çünkü ona hakaret ediyorlardı. Biz o zaman İsmet İnönü partisindendik. Tutuklanınca onun bekçisi olmuştum. Koruması gibi bir şey olmuştum. Biz ona göz kulak oluyor, mahkemeye götürüp getiriyorduk. Ama canımız yanıyordu onun için." dedi.

     

    MİLLETİ KORKUTARAK 'EVET' OYU TOPLADILAR

     

    Halil Yavuz, şöyle devam etti: "Yaklaşık bir ay 'evet', 'hayır' diye oylama yaptılar. Evet diyenler kanunu kabul ettiler. Hayır diyenler kabul etmedi. İnsanları 'evet' deyin diye korkuttular. Hepsi 'evet' dedi. Seçim bittikten sonra 'sizi biz değil halk idam ediyor' dediler. Böyle idam ettiler. Mahkemeye bir tane kadın geldi şahitlik etti. 'Siz benim tarlamdan yol götürmüşsünüz' dedi. Menderes de 'Sana para verdik' cevabını verdi. Kadın 'Para vermediniz' dedi. İşte böyle şeyler bahane ederek tutukladılar."

     

    J14'E KOYUP GÖTÜRDÜLER

     

    Yavuz, mahkeme bittikten sonra yaşanan süreci şöyle anlattı: "Celal Bayar ve 23 kişiyi İmralı adasına götürdüler. Birinci gün akşama doğru onları götürdüler. 8 tane askerimiz onlarla beraber oraya gitti. Ondan sonraki akşam Adnan Menderes kağuşta hastalandı. Sonraki gün hepimiz onun Menderes'in odasının kapısına geçtik. Yarbayımız geldi, ayağa kaldırdı. Hastaydı, onu dışarı getirdi. Omuzlarını tuttuk vapura gittik. J14 idi. Menderes yarbaya 'subayların ve merasimlerin (askerlerin) buraya gelsin onlarla helalleşelim' dedi. Yarbay 'seni doktora göndereceğim' dedi. Menderes 'beni nereye gönderirsen gönder ama subay ve askerler gelsin birbirimizi affedelim' diye ısrar etti. Helalleştik, onu J14'e koyup götürdüler. Sonra biz 9 katlı bir binaya çıktık. Denizde götürürlerken arkasından baktık. Denizin tam ortasına gittiler, biz artık göremedik. Ondan sonraki akşam arkadaşlarımız geldiler 'Menderes'i idam ettiler, Fatin Rüştü Zorlu'yu idam ettiler, Hasan Polatkan'ı idam ettiler. Bu üçünü idam ettiler diğerlerini zindana attılar. Yerin altında zindan vardı o zindana attılar' dediler"

     

    CİHAN


  10. Sanırım, Mehmed Zaid Kotku hazretleri (kaddesalalhu sirruhuma) idi;

    "Başvekilin tek bir icraati; bizim bütün ömrümüzdeki ibadetlerimizden üstündür." demişti. Vahideddin Han hazretlerinden sonra milletin başına geçen ilk bizden insan...


  11. Derin itikat sahibi bir insanın günahkar olmasını bekler
    Bahsini yaptığınız itikat sahibi; bîgünah sayılamaz ki. Bîgünah yalnızca peygamberlerdir. Ki şeytanın onlardan elini çektiğinden bahsettik.

     

    Size sorunuzdan ötürü, hadi canım kurcalama buraları, ithamı doğrultmadık. En azından şahsım bunu yapmadı. Lakin şimdi siz; bunlar beni tatmin etmedi. İtikat sahibi insanı daha çok bekler, gibi mantıklarla; hala daha şiirin hatalı basıldığını öne sürerseniz; size artık bu noktayı çiğnemeyin demek hakkına sahip oluruz.

     

    Yineliyorum; şeytan fasığı beklemez elbette. Onun nefsi zaten şeytana ihtiyaç duymamaktadır haramlar hususunda. Alimler, arifler, abidler; şeytanın ağzının suyunu akıttığı zümrelerdir. Lakin; bu kişiler asla ve asla bîgünah değildir. Nebilerden sonraki en üstün insan olan Sıddık-ı Ekber bile bîgünah sıfatına malik değildir....


  12. Bu ümmeti yalnız! Mehdi aleyhissselam kurtarır. Ki O'nunda çıkış yeri Medine'ir. Kayseri, atomunu çatlatırsa yalnızca, Mehdi aleyhisselama asker çıkartabilir. Yahut; O'na hazırlıkçı...

     

    İstanbul'a düşen pay ise; büyük kurtarıcının ayak izlerini taşıyacak olması...


  13. Rüya nübüvvetten bir cûzdur, buyurdu nebiler serveri.

     

    Orada gösterilen Rahmanî ise alınmalı; şeytani ise onun şerrinden Allah'a sığınılmalı.

     

    Kişi, rüyada iken rüyada olduğunu elbette anlayabilir. Uyanması her zaman elzem değildir. Hatta kişi, bazı kereler rüyanın şiddetinden kurtulmak için kendini uyanmaya şartlar.

    Psikolojide, felsefede bütün bunları düşünene kadar; Allah resulünün tavsiyesine sığındıktan sonra; her şeyin olduğu gibi rüyanında sırrı kişinin avuçlarına bırakılır. İş teslimiyette.


  14. "Kahraman ünvanı olan ve madalyalı tek şehir" övüntüleri Maraş'ta,çocuğa yaramazlık yapmadığı ve uslu durduğu için verilmiş pamuk şeker ödülü gibi duruyor sanki...Bacısının başörtüsüne uzanan ele tahammülsüzlüğünden dolayı ilk kurşunu sıkan ve kahramanlık serüvenini başlatan Sütçü İmam'ın, kahraman(!) torunları, şimdi onun adını taşıyan üniversitesinde başörtüleri nazikçe(!) açtırtıyorsa; burda Sütçü İmam kahramanlığından eser kalmış mıdır acaba???

    Yerinde tespitler...

    Bir yanda; tesettür ayetine el uzanmasın diye can veren Genç Şahin Beyler. Diğer yanda; dünya makamı için elinin tersi ile ahiretini iten genç hanım kardeşler.. Bu tezattan, bu her şeyin tersine inkılabından; bu ödediğimiz ve ödeyeceğimiz ve sonrasında bizim hatalarımızın bedelini bilmem kaçıncı nesil evladımızın çekeceği meçhulünden bizleri kurtar Ya Rabbi!


  15. Cübbeli Hocamız Hazreti Adem'den bu yana insan oğlunun ömrü 7 000 yıldır demiştir. Lakin; benim keşfim budur mu dedi acaba?

    Nakilsiz ağzını açamz hocamız. Bütün ehli sünnet alimlerinin ittifak ettiği bir meseledir insan ömrünün 7.000 yıl olduğu.

     

    İkincisi; Kur'an'da geçen cilbab ayeti; bir çok tefsirde ilk çeviri olarak çarşaf olarak geçmiştir. Hem hiç kimse çarşafın üstünde bir örtü gösteremez. En güzel örtünme biçimi çaraşftır. Ki hadis i şerifte; Kara kargalar gibi bürünün, denmiştir.

     

    Fitne çıkacak korkusu ile; vacip olan sakal kesilmez; çarşaf çıkarılmaz.

    Haramdan kaçmak evladır diyerek İslam'ın bu şiarlarından taviz verilirse; bu iş namazı terke kadar dayanır mazaallah.


  16. İbn-i Teymiye; İbn-i Kayyım El Cezvi.... Bu tarafta ilmi dahi olmamasına rağmen kahramanlaştırılan Seyid Kutup; Mevdudî (Efendi hazretleri Merdudi -red olunmuş- derdi)... Bu liste uzar da uzar...

     

    Bizim onlarca Ehli sünnet alimimiz varken; sakıncalı olanlardan beri durmak gerekmez mi? 5 kilo süte 1 gram idrar karışsa kime bu sütten içirebilirsin. Yahu sen temiz tarafını al be kardeşim, diyerek kimi çekebilirsin. Sanırım; dünya gözümüz ahiret gözümüzden daha keskin ki;ruhumuz 1 gram idrardan sakınıyor; ebedi azaptan sakınamıyor.

     

    Bu insanların okunmaması için harcadığım çabaların neticesinde; en azından iyi yanlarını okuyalıma kadar insafından pay verenler çıktı. Ki bunlara da cevabımız şudur ki; hangi ilminle neyi ayırt edeceksin? Bİr görüşün ehli sünnete uygun olup olmadığını ancak ehli sünnet alimlerinden öğrenebilirsin...


  17. Evet zaten sokak ağzı ile konuşmak haram)))

    İilminizi hilim ile süsleyiniz. hadis i şerifine binaen bu yaklaşımı çok hoş. Efendi hazretli de zaten sünnete uyarak; sohbetler arasında "Uykunuz geldi; size bir fıkra anlatayım da dağılsın." diyerek dinleyicileri sohbet halkasında tutmayı başarmıştır.

     

    Bahsettik; tarikat ahlakı alamayanlar; O'nu anlamaktan münezzehtir. Siz ilminden faydalanın; idraki malînizi zorlamayın. Kayışı attırırsınız..


  18. Allah Cübbelimizden razı olsun.. Son zamanların turnusolu oldu yahu.. Tut şüphe ettiğin bir adamın üzerine; hemen densizliğini çıkarsın ortaya..

     

    Cübbeli Hocamızı anlamak idrak ister. Tarikat ahlakı almayanlar; ne yazık ki O'na haset etmekten öteye geçemez. Kendisinden bir söz yazayım:

    "Sevmesinler canım. Bizi sevmek iman şartı mı?"....

     

    Her tipten insanın sohbet halkasında oluşu; bazı hocaları rahatsız ediyor. Bunun dışında O'na kötü haslet yükleyenlerde sanırım düşünemeyenler sınıfını geçemiyor..


  19. "Ey cemaat! Bugün ölseniz, yarınki namazın hesabını Allah sizden sorar mı? dedi.Hayır, dediler. Ha işte öyleyse sizde O'ndan yarınki rızkınızı bugünden istemeyin"

    (Ebu Ali Şakik Belhi K.S.)

     

    Teslimiyet.. Tam teslimiyet... Yalnız teslimiyeti yakalasak, dünya tasasını kalbimizden atarız.. Tek lazımım Allah diyemeden; kişi kendini Mümin deme hakkına sahip midir?

×
×
  • Create New...