sevdayolcusu 6 Report post Posted June 21, 2006 Edit // Arkadaşlar forumun düzenli kullanılması açısından yeni konu açılması fuzuli olan şiirleri bu başlık altında toplayalım. Daha önce açılmış bu vasıftaki konular bu başlık altında birleştirilmiş, daha sonra açılacak olanlar da birleştirilecektir, bilginize.../Cihat YETERKI SEN SEV BENI Rahman,Rahim,Gaffar olan Sen Kapında bıkmadan,ümitle bekleyen Ben Tüm dertlere,acılara dermansın Sen Dertliyim,derman dilenenim Ben En âli ,en aziz,canansın Sen Varlığı sana muhtaç canım Ben Ezelin ,ebedin sultanısın Sen Kulun ,kölen olmaya talibim Ben Nur kaynağı;nur üstüne nursun Sen Nurunda yanmaya koşan pervaneyim Ben Karşılıksız bin bir nimet verensin Sen Şükürde aciz,mahcup,af dilenen Ben Affı,mağfireti sonsuz olan Sen Secdeye kapanınca huzur bulan Ben Settarsın,günahları, örtersin Sen Günahını, gözyaşıyla yıkayanım Ben Herşeyi yoktan,muhabbetle var edensin Sen Aşkıma kıblesin,tek sevdamsın diyenim Ben Dostların en yücesi,tek velisin Sen Dostluğuna muhtaç,isteklisi Ben Her şeyi bilen,gören,bâsirsin Sen Huzurundayım ,ne olur gör beni, Boynu bükük kulunum Ben Var olan, tek gerçek,haksın Sen Zindanım olan yalan dünyada, Garibim,sana hasret,mahpusum Ben Varlığı apaçık delillerle zahir olansın Sen Ruhu varlığını,yüreği sevgini haykıranım Ben İlim ve kudretiyle,her şeye şahitsin Sen Aşkıma şahit ol,yolunda şehit olsam Ben Her şeye hükmeden, hakimsin Sen Ne olur hükmet kalbime; Yüreğimdeki aşkının düşmanı olan Şeytan ve onun yoldaşlarından Sana sığınırım, acizim Ben Zengin olan, zengin edensin Sen Sevginin,aşkının zengini olayım Ben Vedûdsün, çok seven,en sevgili Sen Sevginden beslenip,nefes alan,meftununum Ben Ne çıkar? Hiç kimse sevmesin Beni Yeter ki Sen sev Beni, YETER Kİ SEN SEV BENİ.... __________________________________________________ Quote Share this post Link to post Share on other sites
gardenya 11 Report post Posted June 26, 2006 Allah razı olsun,çok hoş şiir ama yazarını da biliyorsanız eğer yazsanız bizahmet.:lol: Quote Share this post Link to post Share on other sites
isyanlı sükut 4 Report post Posted June 26, 2006 gerçekten güzel bir şiir yazarı galiba yusuf can.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
sumisali 2 Report post Posted June 26, 2006 ÖZLEM Ummanlar kurudu hep,hayat çöl ortasında Dert varsa derman da var,dert; Sen,dermanımız da. Gönüller üzerine yıkıldı koca dağlar Bu derde sultan dahi düşse onu da dağlar! Hayat;peşin alınmış ücrettir Yaradan’dan En kutsal hediyedir Mekke’de yetim doğan. Sevgili diye yılan atıldı koynumuza! Taş kesildi kalpler,vebali boynumuza. Asır; sinede ateş,iman; elde kor gibi! Seni görmeyen gözse noktasız… kör gibi! Quote Share this post Link to post Share on other sites
isyanlı sükut 4 Report post Posted June 26, 2006 çok güzel bir şiir paylaştığınız için tşk.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
SusQuN 14 Report post Posted June 27, 2006 Ozlemek kirizine girdigim su donemlerde bu siir boyle siirler :lol: tskler yorumsuz kalsin benim bu msj im Quote Share this post Link to post Share on other sites
serdengeçti 10 Report post Posted June 27, 2006 Gerçekten çok etkileyici bir eser... ona hasreti çok güzel dile getirmiş Quote Share this post Link to post Share on other sites
sumisali 2 Report post Posted June 29, 2006 Dün Gece Tomurcuklar açıyorken,başaklar bağlanmışken Titredim efendim seni andım dün gece Bu bahçeler O'nundu bazen uğrar dediler Bir gülün kokusunda seni duydum dün gece Biz hiç yazı görmedik,kışta doğdun dediler Nevbaharda geleni sensin sandım dün gece O'nun geçtiği sokaklar güller kokar dediler Ötelerden kokularla geldin sandım dün gece NOT : 13 ya$inda bir kiz bu ilahiyi duydugunda çok ho$una gidiyor ve gece gunduz dinlemeye ba$liyor... derken bir gece Efendimizi (SAV) ruyasinda goruyor, ve o kadar heyecanlaniyor ki diyecek bir $ey bulamiyor. Ben "titredim" ilahisini çok seviyorum diyebiliyor ancak. Efendimiz de "Evet o ilahiyi ben de çok seviyorum, ne zaman dinlense ben de orda dinlemeye gelirim" diye cevap vermi$ ruyasinda... Quote Share this post Link to post Share on other sites
isyanlı sükut 4 Report post Posted June 29, 2006 bu ilahiyi ertuğrul erkişi okuyor gerçekten çok güzel... Quote Share this post Link to post Share on other sites
sevdayolcusu 6 Report post Posted July 1, 2006 o kız ne kadar şanslıymış... bende bir kaç ay önce gece gündüz bu ilahiyi dinliyordum... ama ne yazık ki o kız kadar şanslı olamadım .. Allah cümlemize rüyamızda peygamberimizi görebilme şerefini bahşetsin... benim en çok sevdiğim ilahilerden olan bu ilahiyi bizimle paylaştığınız için teşekkürler... Quote Share this post Link to post Share on other sites
cihat 28 Report post Posted May 6, 2007 Ben Sana Mecburum ben sana mecburum bilemezsin adını mıh gibi aklımda tutuyorum büyüdükçe büyüyor gözlerin ben sana mecburum bilemezsin içimi seninle ısıtıyorum ağaçlar sonbahara hazırlanıyor bu şehir o eski istanbul mudur? karanlıkta bulutlar parçalanıyor sokak lambaları birden yanıyor kaldırımlarda yağmur kokusu ben sana mecburum sen yoksun sevmek kimi zaman rezilce korkuludur insan bir akşam üstü ansızın yorulur tutsak ustura ağzında yaşamaktan kimi zaman ellerini kırar tutkusu birkaç hayat çıkarır yaşamasından hangi kapıyı çalsa kimi zaman arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu fatih'te yoksul bir gramafon çalıyor eski zamanlardan bir cuma çalıyor durup köşe başında deliksiz dinlesem sana kullanılmamış bir gök getirsem haftalar ellerimde ufalanıyor ne yapsam ne tutsam nereye gitsem ben sana mecburum sen yoksun belki haziranda mavi benekli çocuksun ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden belki yeşilköy'de uçağa biniyorsun bütün ıslanmışşın tüylerin ürperiyor belki körsün kırılmışsın telâş içindesin kötü rüzgâr saçlarını götürüyor ne vakit bir yaşamak düşünsem bu kurtlar sofrasında belki zor ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden ne vakit bir yaşamak düşünsem sus deyip adınla başlıyorum içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin hayır başka türlü olmayacak ben sana mecburum bilemezsin.. . Attila İlhan Quote Share this post Link to post Share on other sites
nedamet.. 14 Report post Posted May 6, 2007 ah be attila! sen de delisin demek! ne güzel demişsin 'sus deyip adınla başlıyorum.' öyle olsun bakalım '..' Quote Share this post Link to post Share on other sites
cihat 28 Report post Posted May 6, 2007 Attila İlhan (1925 - 2005) Attila İlhan 15 Haziran 1925’te Menemen’de doğdu. İlk ve orta eğitiminin büyük bir bölümünü İzmir ve babasının işi dolayısıyla gittikleri farklı kentlerde tamamladı. İzmir Atatürk Lisesi birinci sınıfındayken mektuplaştığı bir kıza Nazım Hikmet şiiri göndermesi nedeniyle 1941’de tutuklandı ve okuldan uzaklaştırıldı. Üç hafta gözetim altında kaldı. İki ay hapiste yattı. CHP ŞİİR ARMAĞANI’NDA İKİNCİLİK ÖDÜLÜNÜ KAZANDI Türkiye’nin hiçbir yerinde okuyamayacağına dair bir belge verilince, eğitim hayatına ara vermek zorunda kaldı. Danıştay kararıyla, 1944 yılında okuma hakkını tekrar kazandı ve İstanbul Işık Lisesi’ne yazıldı. Lise son sınıftayken amcasının kendisinden habersiz katıldığı CHP Şiir Armağanı’nda Cebbaroğlu Mehemmed şiiriyle ikincilik ödülünü kazandı. 1946’ta mezun oldu. İstanbul Hukuk Fakültesi’ne kaydoldu. Üniversite yıllarında Yığın ve Gün gibi dergilerde ilk şiirleri yayınlanmaya başladı. 1948’de ilk şiir kitabı Duvar’ı yayınladı. 1949 yılında, üniversite ikinci sınıftayken Paris’e gitti. Fransız toplumu ve orada bulunduğu çevreye ilişkin gözlemleri daha sonraki eserlerinde yer alan bir çok karakter ve olaya temel oluşturmuştur. Türkiye’ye geri dönüşünde sıklıkla başı polisle derde girdi. Bir kaç kez gözaltına alındı. 1950’Lİ YILLARDA ADINI DUYURDU 1951 yılında Gerçek gazetesinde bir yazısından dolayı kovuşturmaya uğrayınca tekrar Paris’e gitti. Fransa’daki bu dönem Attilâ İlhan’ın Fransızca’yı ve Marksizmi öğrendiği yıllardır. 1950’li yılları İstanbul - İzmir - Paris üçgeni içerisinde geçiren Attilâ İlhan, bu dönemde ismini Türkiye çapında duyurmaya başladı. Yurda döndükten sonra, Hukuk Fakültesi’ne devam etti. Ancak son sınıfta gazeteciliğe başlamasıyla beraber öğrenimini yarıda bıraktı. Sinemayla olan ilişkisi, yine bu dönemde, 1953’te Vatan gazetesinde sinema eleştirileri yazmasıyla başlar. 1957’de askerliğini yaptıktan sonra sinema çalışmalarına ağırlık verdi. Ali Kaptanoğlu adıyla onbeşe yakın senaryo yazdı. ’YASAK SEVİŞMEK’ VE ‘AYNANIN İÇİNDEKİLER’ 1960’ta Paris’e geri döndü. Babasının ölmesiyle birlikte İzmir’e döndü. Sekiz yıl İzmir’de kaldığı dönemde, Demokrat İzmir gazetesinin başyazarlığını ve genel yayın yönetmenliğini yürüttü. Aynı yıllarda, şiir kitabı olarak Yasak Sevişmek ve Aynanın İçindekiler serisinden Bıçağın Ucu yayınlandı. 1968’te evlendi, 15 yıl evli kaldı. 1973’te Bilgi Yayınevi’nin danışmanlığını üstlenerek Ankara’ya taşındı. Sırtlan Payı ve Yaraya Tuz Basmak’ı Ankara’da yazdı. 81’e kadar Ankara’da kalan yazar Fena Halde Leman adlı romanını tamamladıktan sonra İstanbul’a yerleşti. ‘SEKİZ SÜTUNA MANŞET’, ‘KARTALLAR YÜKSEK UÇAR’ VE ‘YARIN ARTIK BUGÜNDÜR’ İstanbul’da gazetecilik serüveni Milliyet ve Gelişim Yayınları ile devam etti. Bir süre Güneş gazetesinde yazan Attilâ İlhan, 1993-1996 yılları arasında Meydan gazetesinde yazmaya devam etti. 1996 yılından beri köşe yazılarını Cumhuriyet gazetesi’nde sürdürmekteydi. 1970’lerde Türkiye’de televizyon yayınlarının başlaması ve geniş kitlelere ulaşmasıyla beraber Attilâ İlhan da senaryo yazmaya geri dönüş yaptı. Sekiz Sütuna Manşet, Kartallar Yüksek Uçar ve Yarın Artık Bugündür senaryosunu yazdığı dizilerdi. Türk edebiyatının usta kalemi Attila İlhan, 80 yaşında hayatını kaybetti. () AN GELİR an gelir paldır küldür yıkılır bulutlar gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet o eski heyecan ölür an gelir biter muhabbet çalgılar susar heves kalmaz şatârâbân ölür şarabın gazabından kork çünkü fena kırmızıdır kan tutar / tutan ölür sokaklar kuşatılmış karakollar taranır yağmurda bir militan ölür an gelir ömrünün hırsızıdır her ölen pişman ölür hep yanlış anlaşılmıştır hayalleri yasaklanmış an gelir şimşek yalar masmavi dehşetiyle siyaset meydanını direkler çatırdar yalnızlıktan sehpada pir sultan ölür son umut kırılmıştır kaf dağı’nın ardındaki ne selam artık ne sabah kimseler bilmez nerdeler namlı masal sevdalıları evvel zaman içinde kalbur saman ölür kubbelerde uğuldar bâkî çeşmelerden akar sinan an gelir -lâ ilâhe illallah- kanunî süleyman ölür görünmez bir mezarlıktır zaman şairler dolaşır saf saf tenhalarında şiir söyleyerek kim duysa / korkudan ölür -tahrip gücü yüksek- saatlı bir bombadır patlar an gelir Attila İlhan ölür Quote Share this post Link to post Share on other sites
hafakan 195 Report post Posted May 6, 2007 siyasi görüşünden dolayı kendisini çok fazla sevemediğim şiirine saygı duyduğum bir kişilik Attila ilhan... onun hep sağcı olmasını istemişimdir. Quote Share this post Link to post Share on other sites
ebrinisan 0 Report post Posted May 7, 2007 ŞİİR OKUMAYI ÇOOOK SEVİYORUM .. SAĞOLUN ARKADAŞLAR... Quote Share this post Link to post Share on other sites
Ü.Y 9 Report post Posted May 7, 2007 evet görüş meselesi konusunda haklısın :) sevgi , aşk zaten ortak konu, ayrıldığı nokta ise onun kalbinde beşeri aşk olması bizim de ilahi aşk olması.. :) ama sanatçı kimliği adını güzel yerlere getirdi.. gayet hoş.. teşekkürler Quote Share this post Link to post Share on other sites
Ü.Y 9 Report post Posted May 12, 2007 Mehmet Akif Ersoy - Çanakkale Şehitlerine Bedirhan Gökçe - Sol yanım Bedirhan Gökçe - İstanbul Quote Share this post Link to post Share on other sites
Ü.Y 9 Report post Posted June 21, 2007 Hasret... Bu akşam çok efkarlıyım kalbim neden kan ağlıyor bunu bir bilsen sevgilim.. güneş solgun.. gündüz gece içimde sen bir bilmece ısdırabı heceliyor. sensiz yalnız sensiz için gözyaşlarım yağmur gibi yanağımı ıslatıyor kollarım bekliyor seni öpsem öpsem ellerini.. yine de sana hasretim. dudaklarımda bir ateş avuçlarımda alevsin. sensiz yalnız sensiz için canımsın, sevgilimsin sen benim her şeyimsin. hayatım anlamsız şimdi. sendin bana neşe veren seviyorum, sevdim diyen sen benim sıcak güneşim, güzel tatlı tek eşimdin, kara sedam sevgilimdin.. unutamam asla seni her gün arıyorum yasla seni ne olursun dön bana.. ! kollarım bekliyor seni öpsem, öpsem ellerini yine de sana hasretim.. Tanju Okan bu şarkıyı ağlayarak okuyor.. valla çok kötü bir durum.. Allah rahmet eylesin. Quote Share this post Link to post Share on other sites
almila 0 Report post Posted July 8, 2007 sahip olduğumuz hiç bir şey bizim değil.. bir canımız o da emanet Allah'tan... Quote Share this post Link to post Share on other sites
ebrinisan 0 Report post Posted July 31, 2007 evet hayatta sahıp olduğumuz çok az şey var.. Ama biz herşey bize aitmiş gibi davranıyoruz. dua ve sevgi ile... Quote Share this post Link to post Share on other sites
cihat 28 Report post Posted August 25, 2007 YAĞMUR KAÇAĞI elimden tut yoksa düşeceğim yoksa bir bir yıldızlar düşecek eğer şairsem beni tanırsan yağmurdan korktuğumu bilirsen gözlerim aklına gelirse elimden tut yoksa düşeceğim yağmur beni götürecek yoksa beni geceleri bir çarpıntı duyarsan telâş telâş yağmurdan kaçıyorum sarayburnu'ndan geçiyorum akşamsa eylül'se ıslanmışsam beni görsen belki anlayamazsın içlenir gizli gizli ağlarsın eğer ben yalnızsam yanılmışsam elimden tut yoksa düşeceğim yağmur beni götürecek yoksa beni A.İlhan Quote Share this post Link to post Share on other sites
tutsak 4 Report post Posted August 27, 2007 DUVAR - bu şiir ikinci dünya savaşı içinde kahredilen bütün dünya duvarları için yazılmıştır.- ben bir duvarım hiç güneş görmedim sen hiç güneş görmemiş bir başka duvar yüzümüz benek benek tahta kurusundan ve sinemiz baştan başa ak üstünde karalar - kelepçeden kahroldu kahroldu bileklerim - sıyrılıp çıktım artık ölüm korkusundan - dilim dilim sırtımdaki yaralar ben demirbaşım sığır siniriyle dayak yedim biz de duvarız dinliyen duyan düşünen duvarlar bizim kucağımız terkedilmiş bir yatak gibi kirli soğuk ve bizim kucağımızda kasırgalı insanlar yüzündeki deniz parlaklığıyla durur hatıramızda o çocuk yumruklu dev o dev yumruklu çocuk o zaman mayıs'tı yağmurlar başımızda bir cumartesi akşamı girdi kapımızdan gözlerinde kıpkızıl diken diken öfkesi adeta birden bire aydınlandı zindan onu böyle görünce nasıl da korkmuştuk sapından fırlamış bir balta gibi çehresi ve omuzlarında delikanlı gölgesi o zaman mayıs'tı yağmurlar başımızda o sırt üstü yatağında yatardı sımsıcak gözleri şimdi bile aklımdadır bir sana bakardı bir bana bakardı dışarda tabiat mevsimin en çıngıraklı ayındadır toprak ana bütün zincirlerinden çözülmüş sabahlar akşam üstleri manolya gibi parlak tarlaların yüzü gülmüş işte her akşam geçtiği denize çıkan sokak ah işte annesi annesi sevgilisi işte biz dinliyen duyan düşünen duvarlar işte o çocuk yumruklu dev o dev yumruklu çocuk dışarda tabiat mevsimin en çıngıraklı ayındadır bizim kucağımız terkedilmiş bir yatak gibi kirli soğuk o bir kaç defa kartal gibi gitti kartal gibi döndü çığlıklarını değil kırbaç sesini duyduk biz duvarız neyleyim gözlerimiz ağlamayı bilmez onu bir gece sabaha karşı büsbütün götürdüler kendi gitti ismi kaldı yadigâr bağrımızda o zaman mayıs'tı yağmurlar başımızda ya biz idam duvarıyız karşımızda çok insan öldürdüler onlar hep döküldü biz hep ayakta kaldık temelimiz kanla beslendi ama nedense uzamadık öyle bakmayın bu yaralar şerefli yara değil getirirler vururlar biz öyle dururuz yağmurlar gözyaşı bulutlar mendil elimizden ne geldi de yapmadık ah öyle bakmayın utanırız kahroluruz onlar hep döküldü biz hep ayakta kaldık bir mayıs sabahı toprak rezil gök rezil yıldızlar küfür gibi yüzümüze tükürür gibi şafak sancılarıyla iki büklümdü ufuk ve simsiyah çamur gibi bir manga ortasında siyaset meydanına geldi dev yumruklu çocuk bulutlar eğilip alnının terini sildiler ve mermiler birdenbire ölümü getirdiler o düştü biz yine ayakta kaldık halbuki ne kadar yorgunuz öyle bakmayın bu yaralar şerefli yaralar değil ah öyle bakmayın utanırız kahroluruz Attila İLHAN Quote Share this post Link to post Share on other sites
goksal 3 Report post Posted August 27, 2007 Her ne kadar Atilla İlhan'ı sevmesem de siyasi gorüşleri adına, sevgı gibi şiir de evrensel.. Quote Share this post Link to post Share on other sites