Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

NFK-Fan

Admin
  • Content Count

    2,361
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    67

Posts posted by NFK-Fan


  1. Selamlar,

     

    ...Büyük Doğu Yayınları bu sene de Tüyap Kitap Fuarı'nda stand açarsa eğer oradan da indirimli bir şekilde kitap temini yapılabilir. Hem site yönetiminin, hem de site ahalisininin aklında bulunsun.

     

    ...İleriki safhalarda başka okul ya da kuruluşlara da ihtiyacımız olacaktır sanırım, yani bu adım başarıyla atlatılabildikten sonra inşallah. Bu konuda ihtiyaç dahilinde girişimde bulunabilirim, bu noktada da yardım edebilmeyi diliyorum.

     

    Hayırlısı olsun.

     

    Büyük Doğu Yayınları'nın kendi ofisinden yapılan alışverişlerde de indirim uygulanıyor. Bu sebeple kitapları piyasa fiyatının altında temin etme şansımız her halukarda olacak inşallah. Okul veya kültürel faaliyet gösteren daha başka bir kuruluşun ilk buluşmamız için de tespitine ihtiyacımız var, çünkü ilk günlerdeki desteğe bakılırsa katılım sevindirici bir boyutta gerçekleşecek ve aynı kitaptan birkaç adet edinmek gibi bir "şans" ortaya çıkacak. Bizim şu aşamadaki hedefimiz kitapları bazı kurumlara göndermek ve buralarda da gönderilen kitapların okunması için girişimlerde bulunmak. Hedefimizin hem ilk, hem de ikinci aşaması için desteğinize ihtiyacımız var. İmkanınız varsa, kitapların okunacağını düşündüğünüz ve bu hususta teşvikte bulunulmasını sağlayabileceğiniz yerleri ayarlarsanız memnun oluruz.

     

    hayırlara vesıle olur ınsallah pasam her an goreve hazırım katarda da olsam fızanda da olsam goreve hazırım emret pasam.... ustadı ogretmek ıcın emırlerınızı beklıyorum pasam....

     

    Estağfurullah efendim :) Ben sizden kitapları göndereceğimiz okul ve temas kurduğunuz kişinin kitapların okunmasını sağlamak için ne gibi çalışmalar yapabileceği hususlarında kullanıcılarımızı biraz bilgilendirmenizi rica edeceğim. Köylere dağılım meselesine gelirsek, evvela farklı kurumları tespit etmek için çalışalım, eğer tatmin edici bir netice elde edemezsek kitapların köylere dağılması için de onay veririz. Fakat önceliğimiz kitaplardan istifade edileceğine kanaat getirdiğimiz bir kurum belirlemek olsun.

     

    öğretmenlerden öğrenciyi teşvik etmelerini istemek güzel fikir.ancak öğrenciler o kadar yüzsüzleşmiş durumdaki en düzgün hocaları bile alaya almaktan çekinmiyor.onun için öğretmenlerden kitaba hakettiği değeri verecek öğrencileri seçmeleri, ve onlara zamanımızda gençliğin durumunu farketmeleri için yardımcı olmaları istenmeli.özellikle gençliğin durumu anlatılmalı, ve içinde bulunduğu bataklığı farketmesi sağlanmalı.

     

    yoksa verdiğimiz kitaplar ne kadar teşvik olursa olsun, ne kadar okunursa okunsun bu eşek hürriyetine talip hayvan sıhhatine sahip gençlik için basit bir romandan öteye geçmeyecektir.

     

    Bir açıdan haklısınız, bu sebeple öğrencilerin en uygun şekilde teşvik edilmesini istiyoruz. Bunu da en iyi isabetle takdir edecek olan, irtibat kurulacak öğretmenlerdir sanırım. Zira bir duruma uyan bir strateji, farklı bir duruma iyi gitmeyebilir. Burada önemli olan kitapların kütüphanelerde bekletilmemesini sağlamak. Kütüphanelere gidip de okuyacağı tek bir kitapla Üstad'ı tanıyacak bir genç arkadaşımızın kazanılması da elbette tatmin edicidir, yalnız kitaplardan mümkün olan en iyi şekilde, olabileceğinin en fazlasıyla istifade edilmesini istiyoruz. Bunun için birkaç metod tavsiyesi sunacağız ve temas kurduğumuz kimse, bunların arasından kendisine uyanı uygulamakta serbest olacak. Sizin tavsiyeniz de önerilerimizin içerisinde bulunuyor. Fakat kitapların herkese sunulması da bizim için oldukça iyi, bakarsınız bir kişi dahi olsa Üstad'ı fark eder. Bunun vesileliği hepimiz adına bir muzafferiyettir.

     

     

    Projemize kitap veya fikirleriyle katkı sağlayan tüm arkadaşlara çok teşekkür ediyorum.

     

    Saygı ve selamlarımla


  2. Selamlar,

     

    Tartışma çıkarmayacak konu bulmak pek zor olduğuna ve ilk bakışta tartışma çıkması imkansız gibi görünen konularda dahi kullanıcılarımız ceza alacak derecede kavga edebildiklerine göre, forumu kapatmakla neredeyse eşdeğer olan bu harekettense, meseleyi önemli gördüğü için bir kimseyi tekfir edenin de, müdafa edenin de belli bir üslup hududuna riayet göstermesini beklemenin ve bunu temin etme uğrunda çaba sarfetmenin daha yerinde olacağını düşünüyorum. Bu çapta gereğinden fazla uzayan konuların sitemizde yasaklanması sözkonusu olabiliyor, fakat iki istisnası bulunan bu meselede zaman zaman nasıl insafsızca eleştirildiğimizi muhtemelen bilemezsiniz. En son çare olan bir konunun tartışılmasını yasaklamaya mecbur kalana kadar, sabırlarımızın esnemeye başlamasına rağmen üyelerimizden bir süre daha itidal bekleyeceğiz.

     

    Saygı ve selamlarımla


  3. Selamlar,

     

    Değerli arkadaşlar, lütfen bir süreliğine taarruz ve tariz dehanızı tatile çıkarınız. Sitenin seyri ve selameti açısından bunu daha evla görüyorum. Her başlıkta kavga çıkması sanki mecburi imiş gibi bir seyre kayıyoruz ki bu gerçekten hoş değil. Tüm tarafları sükunete davet ediyorum. Forum moderasyonundaki seçenekleri kullanmak beni çok mutlu etmiyor.

     

    Saygı ve selamlarımla


  4. Selamlar,

     

    Üstad'ı olabildiğince doğru bir şekilde ve teşvik edici yönleriyle tanıtmayı amaçlayan slayt ve videolar hazırlama düşüncemiz vardı aslında, hatta ramazan ayı içerisinde birkaç çalışmayı tamamlamayı umuyorduk. Fakat farklı meşgaleler de başımıza üşüşünce bu işi mâlesef tamamlayamadık. Biz, ilk toplantıya kadar yardımcı tanıtım materyali hazırlama meselesine biraz daha eğilelim şu halde. Çalışmaları tamamlamaya, okulların açılmasına rağmen gayret edelim.

     

    Destek ve takdirleriniz için Allah razı olsun.

     

    Saygı ve selamlarımla


  5. Selamlar,

     

    Değerli kullanıcılarımız, 5 eylül 2009 tarihinde düzenlemiş olduğumuz iftar buluşmasına iştirak eden arkadaşlarımızla beraber, sohbet esnasında ortak bir proje fikri üzerinde mutabakata varmıştık. Bu projeyi tüm site kullanıcılarımıza ilan etmek ve resmen başlatmak için nasip bugüneymiş... Proje, toplantıdaki herkesin katkısıyla oluşturulan ortak bir ürün olduğundan, bu projeyi herkese mal etmek gerekiyor. Ayrıca, projeyi işler kılabilmek için, yine bu başlık altında, farklı hususlarda bilfiil iştirakınıza ve doğrudan tesir sahibi olacak fikirlerinize ihtiyaç duyacağız. Eksikleri inşallah hep beraber tamamlayacak, daha iyi neticeler elde etmek için hep beraber fikir beyanında bulunacağız.

     

    Sizlerin geliştirdiği ve yine sizlerin katılımına muhtaç olan bu proje hakkında bilgi verelim:

     

    Biliyorsunuz ki sitemizin varlık sebebi, Üstad Necip Fazıl'ı olduğu gibi tanıtmak ve her biri ayrı birer umman olan eserlerinin daha sık okunmasını sağlamak, insanları bu hazineye yönlendirmek, kısacası üstad'ı gerektiği gibi tanıyan bir Üstadsever kitle oluşturmak... Bu amaç doğrultusunda, fikir altyapısını oluşturduğumuz projemiz ile bazı kurumlarla, bazı şahsiyetler aracılığıyla temas sağlayıp, Üstad'ın kitaplarını 3-4 ay aralarla düzenleyeceğimiz buluşmalarda bir araya getirdikten sonra tespit edilen yerlere göndereceğiz. Bunu yaparken tanıdıklarımızın çalıştığı, gidip bizzat görüştüğümüz veya İmam-Hatip statüsünde hizmet veren okulları yahut diğer kuruluşları tercih edeceğiz. Bu şekilde, yaptığımız hareketin isabetini tesis etmiş olacağız. Farklı bir ifadeyle, tamamen gönüllülük esasına dayanan bu projeye katılmak isteyen üyelerimiz, ister ellerindeki, isterse yeni satın alacakları Üstad kitaplarını belirtilen zamanlarda düzenlenecek olan toplantılara ulaştıracak, bu toplantılarda bir araya getirilen Üstad kitapları da, tespit edilen okul veya benzeri kurumlara bu merkezden gönderilecek. Toplantı İstanbul'da yapılacak olduğundan, il dışındaki arkadaşlar, toplantının düzenleneceği vakte yakın olan bir zamanda, kitaplarını özel mesaj ile temin edecekleri adrese gönderecek, yahut 50 lirayı geçmemek kaydıyla talep gelirse açıklanacak hesap numarasına kitaplar için harcanacak bedeli yatırabilecek. Katılım tamamen şahsi gönüllülük ve güvene dayanacağı, Yatırılan miktar yatıran tarafından bu başlıkta ilan edildikten sonra tarafımızca yine bu başlıkta onaylanacağı; kitapları gerek Büyük Doğu'dan, gerekse Kurşunkalem vasıtasıyla ulaşacağımız Sahaflarda bulunan bir kitapçıdan indirimli olarak temin etme imkanına sahip olduğumuz ve yapılan her işlem olabildiğince açık bir şekilde gerçekleştirileceği için, bu sistemi uygulamakta, ilk etapta pek tercih şayan kabul etmemekle beraber herhangi bir sakınca görmedik.

     

    Projemizin esası Üstad kitaplarının dağıtımını hedefliyor da olsa, farklı kişilerin kaleminden çıkan kitaplara da nadir olmak şartıyla arzu ederseniz projede yer verilebilir.

     

    İlk ve pilot uygulama, üyelerimizden yunuscoskun tarafından belirlenen, Trabzon'da bulunan bir okula Üstad kitaplarıyla yardımda bulunmak şeklinde olacak. Yunuscoskun, okulla ve irtibata geçtiği kişiyle ilgili bilgiyi başlıkta sağlarsa sevinirim. Bu ilk buluşmada tatmin edici bir katılıma ulaşırsak, toplantılarımızı her 3-4 ayda bir devam ettireceğiz. İlk buluşmamızı, Ocak ayının ikinci haftasında İstanbul'da tertiplemeyi düşünüyoruz. Kitapların bir araya getirileceği bu toplantıdan önce, herkes göndereceği kitapları bir kenara ayırıp aynı kitabın paylaşımını mümkün olduğunca önlemek için kitabın ismini bu başlıkta ilan etmeli, bu kitabı da toplantı esnasında beraberinde getirmeli, toplantı vakti yaklaştığında kargo ile bize ulaştırmalı veya forumda hesap numaramızı talep etmeli. İlk paketi göndermek için, 3.5 aylık bir vakte sahibiz. Bu esnada da, pilot uygulama için geliştirici fikirleriniz projenin içeriğini doğrudan etkileyeceğinden katkınızı bekliyoruz.

     

    Elimizde aynı kitaptan birden çok sayıda bulunmasını, bağışlayacağımız kitabı başlıkta ilan ederek elden geldiğince engelleyeceğiz fakat, gerek ilan edilmeyen kitapların da projeye sonradan dahil edilmesi, gerekse de herhangi bir sebeple şartların bizi aynı kitabın birden çok nüshasını göndermek durumunda bırakması gibi haller gerçekleşirse, bu kitapları farklı mekanlara göndermenin daha doğru olacağını düşünüyoruz. Bu sebeple de, Yunuscoskun'un temas kurduğu okuldan başka birkaç okul veya farklı kurum daha belirlemekte fayda var. Ayrıca gelecek toplantılardaki gönderimler için de yine kuracağınız temaslara ihtiyaç duyuyoruz. Kitap elbette elimizde kalmaz; fakat en doğru yere göndermek ve ihtiyaç belirtenlere, bu işe aç olanlara kitapları ulaştırmak çok daha doğru olacaktır.

     

    Fikir ve şahsi çabalarınıza ihtiyaç duyduğumuz bir başka husus ise, gönderilen kitapların okunmasını nasıl sağlayabileceğimizle alakalı... Doğru bir mekan seçmek ve kitapları göndermekle iş bitmemeli. Öncelikle mevzubahis kuruluştaki irtibat kurulan kimseyi, kitapların okunmasını temin hususunda bilfiil işin içine dahil etmemiz gerekecek. Örneğin kitapları bir okula gönderdiysek ve bu okulu da tanıdığımız bir öğretmen vasıtasıyla tespit ettiysek, bu öğretmenle konuşup kitapları okutmak amacıyla öğrencileri şevklendirmesini istemek durumundayız. Kendisi kitaplarla sınıfa girip öğrencileri teşvik edici konuşmalar yapabilir, okulda bir program düzenlemek için girişimde bulunabilir, kitapları yakından temasta olduğu öğrencilere okunmak üzere verebilir, sitemizin arşivini barındıran DVD'yi kendisine ileteceğimiz için bu DVD'den bazı gösterimlerde bulunabilir ya da DVD'yi öğrencilerine verebilir, kitapların okunmasını sağlamak amacıyla küçük organizasyonlar düzenleyebilir, hatta bu esnada sitemizden de kısaca bahsedebilir. Göndereceğimiz yüz kitap, bir kişiyi dahi Üstad'a bağlayacak olsa bu bizim için muvaffakiyettir, yalnız yine de kitapların daha fazla ele ulaşmasını sağlamak için de birtakım çabalar harcamamız yerinde olur. Bu meselede sizin tavsiyeleriniz neler olabilir? İlk adım için, Yunuscoskun bu okuldaki tanıdığını nasıl aktif kılmayı düşünüyor, yine yazarsa isabet olacaktır. Bu meselenin genel yükü, teması kuran şahsın omuzlarında kalıyor. Çünkü bir kurum veya kişi için geçerli olabilecek bir yöntem, bir başkası için geçerli olmayabilir. Yalnız, hep beraber bir fikir havuzu oluşturmamız, teklif yelpazemizi genişletecektir.

     

    Özellikle projeyi büyük bir iştahla oluşturan iftar buluşması ekibinden hem projenin fikir ve saptama merhalesinde, hem de kitap adedi meselesinde büyük katkılar beklediğimizi hatırlatmak istiyorum. Buluşmadaki heyecanı bu noktada da görmek bizleri sevindirecektir :) Aynı şekilde proje için ne yapılırsa bunun başlıkta mutlaka ilan edileceğini; gerektiği yerlerde fotoğraflarla ve katkı sahiplerinin açık isimlerinin ilan edilmesiyle, başlığın hem bir bilgi akışı, hem de teşvik odağı haline getirileceğini; neticede de soru işaretlerinin ortadan kalkacağını da tekrar vurgulamam yerinde olacaktır. Artık sitenin altyapısını kurduğumuz ve sıranın gerçek hayatı ilgilendiren projelere geldiğini düşünmeye başladığımız şu dönemde, bu projemizden bağımsız olarak, fon temin edebildiğimiz takdirde bizim de yönetim olarak Üstad'ın tiyatro eserlerinin dağıtımı ile ilgili bir çalışmamızın mevcudiyetini de yeri gelmişken kısaca belirteyim.

     

    Ben şu an için sözü daha fazla uzatmak istemiyorum. Projenin içeriğiyle ilgili yönetici arkadaşlarımızın da kaydedebilecekleri bazı fikirleri var. Ben topu size bırakıyorum, kim alırsa buyursun efendim.

     

    Allah halis niyetle, hep beraber çıktığımız bu yolda bizleri muvaffak ve hayırlara vesile kılsın.

     

    Saygı ve selamlarımla


  6. FEDAKARLIK

     

    • Büyük dâvanın evvelâ vecd ve divaneliğine, sonra da cesaret ve hamlesine malik bulunmamak yüzünden, onun başlıca ahlâkî esaslarından biri olan fedakârlığa tamamiyle yabancı, ömür tüketip duruyoruz.

     

    • Bekliyoruz ki, doğmıyacak bir günün, tahakkuk etmiyecek şafağında, gökten zenbille düşecek hazineler vasıtasiyle gayemiz gerçekleşsin; ve biz bu gerçekleşecek dâvanın, varını yoğunu ona sarfetmiş hissedarları sıfatıyle değil de, "Armut piş ağzıma düş!" tarzında lüpçüleri ve sanki baba hakkına dayanan mirasçıları olarak ondan faydalanalım!

     

    • Dâva tahakkuk ettikten sonra, onun sebil musluklarına maşrapasını sürmeyecek tek fert yoktur. Fakat dâvanın tahakkuk etmesi ve sebil hazinelerinin dolması için peşinen bir yüksük dolusu su sarfetmeye kandırılabilecek bilemeyiz, kaç fert vardır?

     

    • Fedakârlık mefhumu, devrimizde, hiç kimsenin kapısından geri çevirmeyeceği ve her ân yolunu kolladığı efsanevî bir tevzi memurudur; yoksa her defa kapısından döndürdüğü ve mütemadiyen yolundan kaçtığı gibi, bir tahsil memuru değil... Fedakârlığı yalnız almaya mahsus ve nefsimizi tatmine mecbur bir fiil ismi makamında lügatimizde muhafaza ediyoruz; tamamiyle aksi olarak vermenin ve nefsi sıkmanın işi nerede, bu iş nerede?

     

    • Hazret-i Ali "Hasis mü'minlerdense, cömert kâfiri tercih ederim!" buyurmuşlardı. Sadece Allah rızası için mukabilsiz vermenin ifadesi olan ulvî ve hasbî cömertlik noksanının bile küfre yaklaşmasına mukabil, kendi öz kurtuluşu için meteliğe kıyamayan sözde mü'minlerin halini acaba nasıl yorumlarsınız?

     

    • Sadece mal ve para bahsinde değil, her hususta hasislik bütün ciğerimizi kavurmuştur. İtimatta hasis, anlayışta hasis, ümitte hasis, hayalde hasis, temennide hasis, gayrette hasis ve nihayet malda hasis...

     

    • Sadece vermek, boyuna vermek, hep vermek, her türlü vermek, her sahada ve her işde vermek şeklinde anlaşılması ve ancak bu suretle fedakârlığa tekabül ettirilmesi lâzım gelen umumî cömertliğin, biz, ne acınacak mahrumları haline gelmişiz ki, aşkta hasis, akılda hasis, emekte hasis, teşebbüste hasis posalara dönmüşüz!..

     

    • Biricik özrümüz, terlemek ve sıkıntıya girmek istemiyen ham ve kaba nefsimizin biricik ham ve kaba tesellisi olan itimatsızlıktır. Denilir ki: "Şöyle veya böyle olacağını bilsem ve neticesinden emin olsam her fedakârlığı ederdim!" Bu teselli yalandır, şeytanîdir, günahtır! Sen itimat et de, isterse vazifeye davet eden seni kandırsın! Ecri sana ve hüsranı onadır! Sen boyuna itaat et ve icap ederse her defa aldatılmaya razı ol ki, böylece bir gün aldatılmamak imkânın da tahakkuk etsin, aldatmayacak olan da zuhur etsin? Ve o bir kere zuhur ve tahakkuk edince, onunla beraber muazzam zafer de gerçekleşsin!.. Emin olsaydın kendinden bir vâhid vereceğin işe, her defa da kandıramayacağın ihtimaliyle bin kere neye birer vahit veremiyorsun?

     

    • 1870 tarihinde Almanlar Paris'i alıp Fransız milletine altından kalkılmaz bir harp tazminatı biçtikleri zaman, Fransız kızları saçlarını kesip Avrupa pazarında satmışlar ve milletlerinin borcunu en kısa zamanda ödemişlerdi. İtimat ve aşk o kadar büyüktü ki, hiç kimsenin gönlüne şüphenin gölgesi bile düşmemişti. Ya bütün Türk mazi ve istikbalinin en köklü kurtuluş zeminine oturtulması dâvasında, bize sağ elinin baş parmağından bir milimetrelik tırnağını kesip verecek olan kaç kişidir? Bu tırnakların nefs terazisiyle tartılıp nefs pazarında satılacağından ve mukabilinde nefs apartmanları kurulacağından şüphe edenler varsa, bunlar bizden değil, kendi kendilerinden şüphe ediyorlar demektir. Zira onlar vermeye hazır olsun da, dediğimiz gibi, alan bugün bir hain bile olsa, elbette yarın başka bir sadık zuhur eder ve gaye hâsıl olur. Bu işin tecrübesi de, bir değil, bin kere bile aldanmaya değer. Ya kimse vermeye hazır olmaz ve böyle şeytanî tesellinin kabuğunda rahata çekilirse tek bir hain ihtimaline karşılık, acaba kaç bin veya kaç milyon gerçek hain türeyecektir?

     

    • Fedakârlık eden aldanmaz ve ilahî adalet tecellisiyle mutlaka verdiğini misilleriyle alır. "Cesur, merzuktur!"

     

    • Hasis aslında mahrumdur: ve biz mâlik olduğumuz için değil, mahrum olduğumuz için fedakâr değiliz! Allah uğrunda vermek... Dâva ahlâkımızın baş kaidelerinden biri budur!

     

    İdeolocya Örgüsü, Büyük Doğu Yayınları, 16. Baskı / s. 528-529

    • Like 2

  7. Selamlar,

     

    İlk ürünler yavaş yavaş ortaya çıkıyor arkadaşlar, emek sarfeden herkese teşekkür ederken kendine az-çok güvenen herkesi bu projeye dahil olmaları hususunda bir kez daha teşvik etmek istiyorum. Orijinal bir çalışma ortaya koymak için çaba harcayan ekibimize siz de elinizden geldiği kadarıyla, tek bir çizim ile dahi olsa katkı sağlayabilirseniz bu proje için büyük bir kazanç olacaktır. Bu işe şahsen girmek mecburiyetinde de değilsiniz, çevrenizde çizim yeteneği olan arkadaşlarınızı da tek bir karikatürle de olsa bu emeğe dahil edebilirsiniz.

     

    Velhasıl, katılımınızı bekliyoruz. Hem yorum zenginliği, hem de zamanın kısalması sağlanacağı için, katılımınız bizleri oldukça mutlu edecektir. Arkadaşlarına karikatür çizdirebilecek olan üyelerimiz başlığa yazabilir veya çizim tarzı hakkında bilgi edinmek için, operasyon yöneticisiyle iletişime geçebilir.

     

    Saygı ve selamlarımla


  8. Selamlar,

     

    Yer yer gereğinden fazla sertleşerek rahatsız edici mecraalara göz kırpan bu konu, meselede genel itibarıyla gündeme getirilen çoğu fikrin her iki tarafça da ortaya dökülmüş olması sebebiyle aynı eksende dönmeye başladığından, genellikle neticeye erdirmeyen siyasi münakaşaların daha da ağır bir üslupta, daha da rahatsız edici veya seviyesiz noktalara ulaşmasını engellemek amacıyla bir süre için kilitlenmiştir. Siyasi görüşümüz ve siyaset telakkimizden bağımsız olarak, hep beraber Üstad'ın dirayetine, mevcut hadisattan kopuk olmayan tahlil isabetine ve engin kavrayışına yaklaşabiliriz inşallah.

     

    Edit: Onur1 kullanıcı isimli arkadaşımız ortaya çıkmış olabileceğini düşündüğü bir yanlış anlaşılmayı gidermek amacıyla izin istemiş ve buna binaen konu onun mesajını yazabilmesi için açılmıştır.

     

    Saygı ve selamlarımla


  9. Selamlar,

     

    İtimatsızlık yüzünden hareket etmemek olmaz, Allah niyetleri ve içyüzleri bilendir. Bu fikre destek veriyor ve katılmayı düşünüyorum. Fırsatı olan, arkadaş çevresinde de organize etmekte serbesttir. Gerekirse belli bir miktar fazla çekeriz, kabulünü Allah'a havale ederiz.

     

    Saygı ve selamlarımla


  10. KÖY ENSTİTÜLERİ

     

    Son günlerde peçesi kaldırılan ve bazı temayyüllere göre tekrar ihyası için zemin aranan Köy Enstitüleri dâvası, memleketimizdeki komünizma hululünün şahdamarını çizer. Komünizmanın hassasiyetle ele alındığı hissini veren bugünlerde, bazılarınca bu dâvanın gözden kaçırılması ve üzerine kül dökülmesi lâzım gelirken, aksine ortaya atılması ve inkılâp hamlelerine bağlanmak istenmesi, daima inkılâplardan faiz üstüne faiz isteyen solculuk taktikasına ne parlak işarettir! Bir ân için hükümete kadar sindirildiği zannını veren sert bir taarruz hamlesi karşısında komünizma taktikası, siperinde büzülmek yerine boy göstermekten, mukabil taarruza geçmekten geri kalmıyor; ve bir taraftan Komünizmaya lanet, öbür taraftan ilericiliğe hürmet gibi şaşırtmaca oyunları içinde bünyemizi tezada boğmak gayesini hiç kaybetmiyor.

     

    Köy Enstitüleri, Anadolu çocuğunun ruh topografyasını silerek, dümdüz ederek, üzerinden silindir gibi geçerek boşalan yere, ALLAHSIZLIK, MİLLİYETSİZLİK, MADDECİLİK VE KOMÜNİZMA çatısının kurulması için girişilen hesaplı ve tesviyeli bir arsa teşebbüsüdür; Anadolu çocuğunun ruh mezbahasıdır; ve dış ifadesiyle değil, iç gayesiyle, Türke ait bütün kıymetler bakımından en ağır küfür merkezidir.

     

    Bir devrin veba veya kolerası gibi gelip geçmiş, fakat ruhlardaki ukdesini olduğu gibi muhafaza etmiş olan bu faciayı, bugün, bugünün fevkalade nazik şartları içinde, dibine ve köküne kadar gözden geçirmek, millî vazifelerin en büyüğüdür.

     

    Komünizma meselesini alevlendirmekte baş âmil olduğumuz gibi, bunda da birinci olacak; Ege kıyılarından Karadeniz sahillerine kadar memleketi sarmaya başlayan Köy Enstitüsü tartışmalarının temel kimliğini ve Ölçüsünü göz önüne sereceğiz.

     

    Bu suikast çatısının, devrin Cumhurbaşkanı İnönü'yü inkılâp ve ilericilik nikabı altında aldatmaya memur başlıca iki mimarı vardır: Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç... Bunlar Devlet Reisini en hesaplı (illüzyonist) oyunlariyle aldatmışlar, izlerini Cumhuriyetin en aziz ve hayırlı bir müessesesi halinde göstermişler, üstelik Halk Partisinin en hassas mevkilerindeki gizli koruyuculariyle elele, vatan ve cemiyet yükselticileri edasına bürünerek, Türklük bakımından mahut manevî kıtal tezgâhını kurmuşlar ve işletmişlerdir.

     

    Bir zamanlar Köy Enstitüleri kuruldu ve başına İsmail Hakkı Tonguç getirildi. Yahut, başına İsmail Hakkı Tonguç'un veya ona ait başın getirilmesi için Köy Enstitüleri kuruldu.

     

    Böyle oldu; ve böyle olur olmaz İsmail Hakkı Tonguç İlk Öğretim Genel Müdürü oluverdi.

     

    İsmail Hakkı Tonguç, Almanyada (Baden) civarında bir muallim mektebinde okumuş ve derecesi yüksek olmayan bu mektepten aldığı vesika Talim ve Terbiye Heyeti Reisi merhum İhsan Sungu tarafından daima redde uğradığı için, makamına "asîl" kaydiyle değil de, "vekil" olarak atanmıştı.

     

    Tonguç, nam-ı diğer Tonguç Baba, vaktiyle İstanbul'da başlıca Komünizma organları olan Kurtuluş, Aydınlık vesaire gibi neşir vasıtalarını tutanlardan ve onların fikir iklimi içinde beslenen malûm çiçeklerdendi; ve Ankara Üniversitesi rektörü iken gençliğinde yaptığı Komünist yayınlarının açığa vurulması üzerine makamından alınan Şevket Aziz Kansu'nun bacanağıydı. O Şevket Aziz Kansu ki, C.H.P. Genel Sekreterliğine kadar yükselmiş Nafi Atuf Kansu'nun öz kardeşi... Düşünün; nerelere kadar ve ne türlü kuşatılmışız!

     

    Tonguç da, Nafi Atuf ve Şevket Kansu gibi, Anadolu Türklerinden değil, Balkanlı, Romanyalıdır; ve bu nokta son derece hassas bir (karakteristik)tir.

     

    Tonguç, İlk Öğretim Genel Müdürü olur olmaz, hemen yardımcılarını ve şube müdürlerini, vaktiyle haklarında solculuk takibatı yapılmış insanlardan seçti ve işe koyuldu.

     

    Köy Enstitülerinin kuruluşu ve plânlaştırılışı işiyle, Ankarada Dil-Tarih Fakültesi Profesör ve Doçentleri ve bunlar arasında hususiyle materyalist ve Komünist ruh taşıyanlar alâkalandırıldı. Başta, artık bugün olanca mahiyet ve faaliyetiyle malûm bulunan Pertev Nail Boratav, Behice Boran vesaire...

     

    Ankara civarında kurulan Hasanoğlan Köy Enstitüsü, öbür Köy Enstitülerine öğretmen yetiştirmek gayesiyle kurulan merkez ocak ve ana mihrak... Zehir dağıtım üssü...

     

    Hasanoğlan Köy Enstitüsüne, Dil-Tarih Fakültesinin belli başlı mezunları getirilerek, bunlar tarafından belli başlı bir grup kurulmasına dikkat edildi.

     

    İşte bu sıralarda, Köy Enstitülerinin bütün içyüzünü meydana vuran bir hâdise patlak veriyor:

     

    Sağlık Bakanlığı, Hasanoğlan Köy Enstitüsüne, Profesör Kadri Olcak isminde, Amerikada tahsil görmüş, Komünizma düşmanı bir zatı tâyin ediyor. Bu zat Enstitüye giderken, yolda bir öğretmen genç kıza rastlıyor. Kız, Kadri Olcak'a bir münasebetle diyor ki:

     

    "- Bana şu bu vız gelir; ben ancak Stalin için ölebilirim!"

     

    Hâdise duyuluyor; ve kız öğretmen, güya ceza olarak -o zamanki Maarif cihazını kaplayıcı gizli şebeke sayesinde-İzmirde bir orta okula naklediliyor.

     

    Bu ses, Köy Enstitüleri teknesinde maya tutturulmaya bakılan ilerici ruhtan ilk nâradır:

     

    "- Ben ancak Stalin için ölebilirim!"

     

    Artık naralar ve hamleler üstüste yığılan bir ip kangalı gibi boşanır ve Köy Enstitülerinin bütün içyüzünü ifşa etmeye memurdur.

     

    Köy Enstitüleri inşaat işlerinde suiistimaller mi istersiniz?

     

    Enstitü öğretmenleri arasında her türlü cinsî ahlâk felâketleri mi? Öğretmenlerin, maddeci ahlâk şaheseri (!), müstehcenlikte eşsiz şiirleri mi?

     

    Mezunlardan bazılarının ilk tatbikat olarak, masum köylüleri toplayıp onlara "Allah yoktur!" diye telkine kalkması ve onun üzerine çıkan hâdiseleri mi?

     

    Mersinde 14 yaşında bir Köy Enstitüsü talebesi genç kız, Süreyya Kalabalık isimli bir doktorun sıhhat yurduna yatırılıyor. Kız gebedir ve piçinin kimden olduğunu bilmemektedir. 14 yaşındaki zavallının namus kaatilleri, sayıca, her halde onun yaşından fazla...

     

    Köy Enstitülerinde, sırf Anadolu köylüsünün an'anevî inancını yıkmak için, şarap ve domuz eti propagandası yapılması hususunda Tonguç Babanın resmî tamimleri vardır.

     

    Adana Köy Enstitüsünde Tonguç Baba şerefine verilen ziyafette çağlayanlar gibi şarap akıtılmış ve genç köylü kızlara sakilik yaptırılmıştır.

     

    Sanki bunlar, Türk anavatanını, Anadolu iffetini kirletmeye ve tarihî İslâv intikamını almaya memur Moskof ajanlarıdır.

     

    Bir Köy Enstitüsünde Rusça kitaplar bulunuyor ve bazı talebelerin "Güzel Ukrayna" şarkısını söyledikleri tesbit ediliyor:

     

    "Güzel Ukrayna! Yeşil yuvalarında Su içmek isterdim!"

     

    1949 yılının Haruniye Köy Enstitüsü rezaleti o zaman gazetelere kadar düşmüştü...

     

    Enstitüde bir tahrik heyeti bulunurken, direkten gizlice Türk bayrağı indiriliyor ve yerine Komünist Rus bayrağı çekiliyor.

     

    Mersinde Sanat Enstitüsünde bulunan saatli bomba...

     

    Hadsiz hesapsız, fuhuş, kepazelik, başıboşluk, bütün ulvîlikleri kirletme, kutsîlikleri pisletme, mahremlikleri mıncıklama ve didikleme levhaları...

     

    Bütün bunlara karşı efsanevî bir gaflet ve kayıtsızlık...

     

    Üstelik Parti gazetesinde, Parti İdeologu geçinen muharririn imzasiyle "Tonguç Baba" isimli methiyeler ve Köy Enstitülerini, ülküleştiren destanlar...

     

    NETİCE:

     

    Nihayet, başta Karaoğlan Köy Enstitüsü, mahut feyizli (!) çatılar altında Komünist tahrikleri yapıldığı etrafa yayılıyor ve artık her şeyden haberdar olmak lüzumu doğuyor.

     

    Hattâ o zamanki Millet Meclisinde bir mebus, Enstitüler hakkında bazı ufak tefek ifşalar da yapıyor ve hesap istiyor.

     

    Meclis Reisi General Kâzım Karabekir, bu işle şahsen alâkalanıyor, Hasanoğlan Köy Enstitüsünü görmeye gidiyor, bir takım haller tesbit ediyor, vesikalar topluyor. Ve hemen İsmet İnönü'ne!.. Edindiği bilgilerle vesikaları ortaya seriyor.

     

    İnönü, derhal Hasan Ali Yücel ile İ. Hakkı Tonguç'u davet ediyor ve "Beni aldattınız!" diyerek Tonguç Babayı huzurundan kovuyor.

     

    Tonguç Baba 24 saat içinde "ferman ferma" olduğu saltanat makamından uzaklaştırılıyor; evet ama, bu defa Talim ve Terbiye Heyeti âzalığına getiriliyor. Peşinden İlk Öğretim Genel Müdürlüğünün gizli dosyasına bir heyet el koyuyor. İçinde Müfettiş İrfan ve Yunus Kâzım Köni'nin de (Yunus Kâzım da komünizma zanlılarından) bulunduğu bu heyet korkunç vesikalar elde ediyor. Peşinden Hasan Ali Yücel de yıllar boyunca bir gedik gibi yapıştığı Maarif Vekilliğinden nihayet düşüyor ve yerini Reşat Şemsettin Sirer alıyor.

     

    İlk Öğretim Genel Müdürlüğünün sevk ve idare dosyalarına el koyan heyetin raporları üzerine Reşat Şemsettin Sirer, Köy Enstitüleri kadrosundan tam 576 kişiyi yerinden oynatıyor ve Köy Enstitüleri faaliyetini şiddetli bir murakabe altına almak gayretini güdüyor.

     

    Anadolucu ve Milliyetçi tarafları olan Şemseddin Sirer, bu hareketi üzerine bazı komünist organların "MÜRTECİ -GERİCİ!" ithamına hedef tutuluyor. İşte Milliyetçi veya böyle sanılan bir şahsın, mahut organlardan gördüğü alâka!..

     

    Fakat Reşat Şemsettin, Millî Eğitim Bakanlığındaki Komünist çevreyi nihayet kıstırmaya başlıyor ve İçişleri Bakanlığı teşkilâtiyle elele, gözünü, Bakanlıktaki Tercüme Bürosu üzerine dikiyor. (Büro, bir zamanlar solcu fikriyatın genel kurmayı halindeydi.)

     

    Reşat Şemsettin zamanındaki, Türk siyasî zabıtası, Köy Enstitülerinde Komünistlerin (Selül) hücre teşkilâtı bulunduğunu tesbit ediyor.

     

    Derken, Koy Enstitüleri gizli faaliyetine ve (Selül) teşkilâtına ait vesikaların bulunması lâzımgelen odanın bitişiğinde, meşhur Maarif Vekâleti yangını çıkıyor; ve Bakanlık bu vesikalarla beraber yanıp kül oluyor!!!

     

    Yangının arkasından İsparta hâdisesi; Isparta'daki Romanyalı öğretmenin haykırışı; "Maarif Vekâletini bizimkiler yaktı!"

     

    Açılan takibat; fakat hiçbir netice yok!..

     

    Artık Tonguç Baba, o zamana dek eşi görülmemiş bir rütbe tenziliyle Ankara Erkek Lisesi Resim ve Elişleri öğretmenidir; fakat ektiği tohumlar, üstüne bir an için kum dökülmüş olmasına rağmen, için için faaliyet ve hayatiyettedir.

     

    Vaziyet, bu minval üzere 1950 ye kadar geliyor; ötesi malûm...

     

    Bugün Tonguç babası, Hasan Ali Yücel'i; karşı taraftan da Reşat Şemsettin Sirer'i, İhsan Sungusu ile baş aktörlerin ölü bulunduğu bu dâva, çatısı başından uçurulmuş olmasına rağmen hortlama vaziyetindedir.

     

    Gerisi Türk millî vicdanına havale olunur.

     

    22.3.1962

     

    (Başmakalelerim 3, Büyük Doğu Yayınları, 2. Baskı / s. 50-57)


  11. Selamlar,

     

    Bu meselenin haddinden fazla uzadığını düşünüyorum. Herkes üslubuna çeki-düzen vermezse bir süre bu konunun sitemizde gündeme gelmesini yasaklamak durumunda kalacağız. Zira inatla bu meselenin üzerinde duruldukça, hassasiyet sahipleri üsluplarının dengesini de kaybederek cevap vermek durumunda kalıyor ve ortada ne fikir, ne kanaat, ne de neticeye vardırıcı herhangi bir saike tesadüf edilebiliyor. Kusura bakılmasın, fakat karşımızda nahoş bir hal varsa mesuliyeti tam ortadan, yahut tam ortaya yakın bir noktadan kesip dağıtmak mecburiyetindeyiz.

     

    Şahsi fikir olarak yalnızca işin zaman zaman bizi de uzaktan ilgilendiren bir vechesine yönelik cevap vermek durumundayım, meselenin aslına inmek istemiyorum: Bir insanın yaptığı iktibaslarla fikrini beyan etmesi zatıyla yanllış bir hareket değildir. Bir kısım iddialar daha önceden farklı kimseler tarafından isabetle ifade veya tespit edilmişse, bu görüşler birtakım süzgeçlerden dikkatlice geçirildikten sonra kabul edildiğinde, elde edilen verimlerin aynıyla yahut kendi üretiminizle kullanılmasında hiçbir sakınca yoktur. Dolayısıyla ne Cihat yalnızca başka kimselere ait görüşleri derleyişinden, ne de Ali NFK sadece yapmış olduğu iktibastan dolayı tenkit edilebilir. Kamil olduğuna kanaat getirilmiş ve bir tenkidin ardından zihnen teslim olunmuş bir yazının kimyasına müdahale etmek veya aynı düşünceleri, sadece kendi şahsına mâl edebilmek için yeniden yazmak marifet değildir.

     

    Cihat ve Ali NFK kullanıcı isimli üyelerimiz 1 uyarı puanı almıştır. Bu konuları malesef daha daralmış bir müsamaha ile izlemek durumundayız.

     

    Saygı ve selamlarımla


  12. Selamlar,

     

    Biliyorsunuz ki temelde Üstad'ı mevzu edinmiş olan forumumuzda herkes, her zaman, belli hudutları ihlal etmediği sürece her istediğini yazabiliyor. Forumumuzun ve Dökümanlar bölümündeki Yorum alanının varlık sebebinin, bilgi akışını sağlamak olduğunu siz de taktir edersiniz. Bir kez daha vurgulamak gerekirse forum tercihimizdeki sebep, üyelerimizin Üstad ve eserleri hakkında fikir alışverişlerinde bulunmasını, Üstad ile ilgili materyal ve dökümanları yorumlamasını ve kendi ürün veya belgelerini paylaşmasını temin etme arzumuzdur. Farklı bir ifade ile, mevcut durumda bizim amacımız insanların Üstad ile ilgili zihin ürünlerini ortaya koyabilmesine öncülük etmektir. Fakat üzerinde daha fazla düşünülmüş, daha fazla emek harcanmış ve dolayısıyla daha yetkin olan yazıların ortaya çıkmasını da sağlamak için böyle bir organizasyon düzenleme gereği duyduk. Bu noktada, üyelerimizden de bu minvalde ısrarcı talepler geldiğini belirtmeliyim. Elimizde olmayan imkanları kullanabilmemiz malesef mümkün değil, mümkün olanla da bol katılımlı ve keyfiyet açısından da bizleri ziyadesiyle mutmain kılan böyle bir yarışmanın ortaya çıkmasına öncülük ettik ki bu güzel işi neticelendirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Üstad'ın daha fazla okunabilmesini ve onu hakkıyla anlatan derinlik sahibi yazıların ortaya çıkabilmesini sağlamak için, yine site mevzuumuzla ilgili olarak teşvik edici bir ödül koyduk. Siz de teşvik zaviyesinden takdirlerinizi esirgememişsiniz, teşekkür ederim. Forumda herkes her istediğini yazabildiğine ve sizin de bunu biliyor olmanız gerektiğine göre, yazınızda herkesin ödüllendirilmesi gerektiğini kastetmiş olmalısınız. Gönül isterdi ki herkese istedikleri eseri gönderebilelim ve pek çok güzel yazı içinde keyfiyet seçimi yapmak durumunda kalmayalım, ne var ki mevcut şartlarımız buna izin vermiyor. Eğer bu meselede katkı sağlamak isterseniz bizler burada, her daim her türlü yardımınıza açığız. Fakat malesef önümüzdeki şartlarla bağlıyız ve altından kalkabileceğimiz işlere el atmakla mesulüz.

     

    Başlıktaki eski sayfalara göz attığınızda, yarışmaya katılan yazıların zaten yayınlı olduğunu göreceksiniz. Dolayısıyla açıklanan puanlar, zaten yayınlı olan yazılarla ilişkilidir :)

     

    Özelde bu yarışmaya, genelde ise sitemizin tüm bölümlerinde Üstadla ilgili konulara ilgi gösteren tüm kullanıcılarımıza teşekkür ediyorum. Başlığa gönderilen yazıları yarışma harici düşünürsek de, herkese Üstad için ortaya koyduğu değerli çalışmalardan dolayı sonsuz takdirlerimi iletiyorum. Dereceye giremese de, oldukça değerli yazılara imza atan pek çok arkadaşımız oldu.

     

    Bilvesile, yarışmada derece elde eden arkadaşlarımızın hediyeleri kendilerine ulaştırılmıştır. Dereceye giren kullanıcılarımızın kitaplarını güle güle okumalarını, DVD'lerinden en verimli şekilde faydalanmalarını ve sitemizde paylaşımlarıyla katkıda bulunmaya devam etmelerini temenni ediyoruz.

     

    Saygı ve selamlarımla


  13. Selamlar,

     

    Bi' dahaki sefere inşallah :S

     

    Bir dahaki sefere senin yanına piyade geleceğimi sanıyorsan yanılıyorsun Ali NFK, bir hatayı ikinci kez yapmak şiarım değildir. Yönetime bir polis kadrosu açacak ve alacağımız arkadaşı gölgeme sabitleyerek yanımdan bir santim olsun ayırmayacağım. Bunların hepsi sana güvendiğim için oldu. Karşılığı ne? Altın kalbimin üzerine okkalı iki yumruk! Biz bunu hak etmedik, seni affetmiyorum :)

     

    en kısa zamanda bunun tekrarı yapılmalı tadı damağımda kaldı doğrusu... bu arada paşam size bir kaç koruma daha tahsis edelim size karşı geliştirilecek olan kanlı , kansız tüm hareketleri bertaraf edelim....

    ...

    rabbim bu ekibi cennette de buluşturur inş.

     

    Amin, buranın konakları Cennet köşklerinin yerini elbet tutamaz. İnşallah hep beraber bu duadaki temenniyi Allah'ın lütfuyla gerçekleştirmemize yetecek bir hayat sürer ve cennette bunları yad ederiz. Seneye Ramazan ayında burada bulunursunuz inşallah, sizinle tanışmak çok güzeldi, tekrarında da bir araya gelmek nasip olur umarım. Bir dahakine tedarikli geleceğim inşallah. Sizin gibi sevenimiz, Ali nFK gibi sevmeyenimiz var.:)

     

    (abilerya lakin ben bu yumruk mevzusuna fıransız kalmış bulunmaktayım:) şaşkınlığımı mazur görün. biri beni ayıktırırsa sevinicem. )

     

    Deşifre olduğu için baygınlık geçiriyor. Bağlı olduğunuz kumpasın lideri sizi ayıltsın hafakan abi, ben o kadar alicenap değilim :D

     

    Saygı ve selamlarımla


  14. Selamlar,

     

    Yemek biraz soğuk geldi, onun dışında bence fena değildi be abi. Gerçi bitmek tükenmek bilmedi fakat yine de lezzet açısından şahsen mutmaindim. Tercihleri size bırakmasaymışız şu anda yanmıştık :D. Memnuniyetiniz için teşekkür ederim; aşinalarla hasret gidermek de, sitemizdeki diğer Üstadseverlerle tanışmak da bizim açımızdan çok sevindirici oldu. Bu arkadaşları da gelecek buluşmaların kadrolu katılımcıları arasında görmek nasip olur inşallah :) 14 Üstadseverin ortak projesini de inşallah ilerleyen günlerde derli-toplu bir şekilde açıklayacağım.

     

    Beylerbeyi, siteminde aslında hak veriyorum fakat bunu ifadede yine de senin kadar cesur davranmak istemiyorum. Ben en fazla, "Diğer arkadaşların da kendilerince geçerli sebepleri vardı ki gelmeyi tercih etmediler" diyebilirim. Bu arada her toplantıda sayımız artıyor, dolayısıyla biz Erzurum'a gitmektense Erzurum'u buraya getirmeyi tercih ederiz :)

     

    Saygı ve selamlarımla


  15. Selamlar,

     

    Site yönetimini cebren ele geçirme hedefindeki Ali NFK'nın, içtima sonrasında mevkiimi elde etmek için tuttuğu kiralık bir katilin silahlı saldırısından yara almadan kurtulmuş olmak da benim için bir şükür sebebidir. Çıkışta, hep beraber yürürken, kâtillik mesleğinde kafi miktarda tecrübe sahibi olmadığını sandığım bir çingene çocuğunun topuzlu (yumruk) saldırısına uğramış da olsak, elhamdülillah ayaktayız. Hakikatte ne kadar sert mizaçlı birisi olduğunu bildiğimiz Hafakan'ın, memur kılındığı işte muvaffak olamayan bu çocuğu saçlarını okşayarak teselli etmeye kalkması, mevzubahis kumpasın içerisinde kendisinin de bulunduğunu ispatlamış oldu. Bu seferlik bu iki arkadaşı affediyor ve kendilerine, bir daha boylarını aşan ve asla muvaffakiyet devşiremeyecekleri teşebbüslere girişmemeleri hususunda ihtarda bulunuyorum. :)

     

    Saygı ve selamlarımla

    • Like 1

  16. Selamlar,

     

    Katılan veya katılmak isteyip de bu fırsatı elde edemeyen herkesten Allah razı olsun. Bizim açımızdan memnuniyet verici bir toplantıydı, inşallah katılan herkes de aynı fikirdedir. Bahsettiğimiz hususlar açısından da doyurucu ve verimli bir toplantı gerçekleştirmiş olduk, bu sebeple de her birinize ayrıca teşekkür etmek istiyorum. İnşallah önümüzdeki dönemde toplantının neticelerini hep beraber izleme fırsatımız olacak. Yönetim stratejilerine kullanıcılarımızın bu derecede katkı sağladığına şahitlik etmek bizim için ayrı bir mutluluk vesilesi oluyor, önemseniyoruz ki ciddi fikirlerle destekleniyoruz. İnşallah kullanıcılarımızın olgunlaştırdığı bir fikri, kullanıcılarımızı da içine alan çalışmalarla aksiyona kavuşturmak ilerleyen dönemde nasip olur ve böylece, internet sınırlarını aşan, gerçek hayata hitap eden ilk çalışmalarımızı muvaffakiyetle neticelendirmiş oluruz.

     

    Daha önceki toplantılara katılmayan arkadaşların memnuniyeti özellikle mühimdi, inşallah onlar için de güzel bir akşamı geride bırakmış olmaktan söz edilebilir.

     

    Buluşmamızın sitemiz ve hepimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

     

    Saygı ve selamlarımla


  17. Selamlar,

     

    Yok Hayy ibn-i Yakzan, şaka yapıyorum. O hususta gerekli hatırlatmayı mesaj içerisinde yaptık zaten. Fakat İstanbul'daki piyasa ortalamalarını bilenler için bu fiyatlar çok da fazla olmayacak. Katılacak arkadaşlar, mekanın web sitesinden menüyü kontrol edip seçecekleri üzerinde karar verebilir.

     

    Trradomir, hele bir daha biriyle tartıştığını göreyim... :)

     

    Ve estağfurullah yunuscoskun, inşallah hayırlara vesile bir toplantı olur :)

     

    Saygı ve selamlarımla


  18. Selamlar,

     

    Aaa ama olmaz ki şimdi! Hayallerim yıkıldı. Barani gelmezse ben de gelmem :) Fan'ın tombalak suratına mı tamah edeceğiz yahu?

     

    Nur cemalime kurban ol sen :)

     

    Dostlar çorba 3 yoğurt 4 lira :D Varın gerisini siz düşünün...

     

    Tedarikli gelin diyen 'bir bilene' kulak vermek, dikkat kesilmek, sözünden çıkmamak icap eder..

     

    Gelip de laf edecek olanın gelmemesi daha evladır :D Piyasa ortalamalarını pek aşmıyor, yaptığımız görüşmelerde bu kadar güzel bir mekanı bu kadar uygun fiyata hiçbir yerde bulamadık.

     

    Saygı ve selamlarımla


  19. Selamlar,

     

    Malesef böyle denk getirebildik, zaman ilerledikçe diğer arkadaşların katılımı zorlaşıyordu. Ne yazık ki herkesi aynı anda memnun etmek mümkün olmuyor. Başka bir zaman katılabilirsiniz inşallah. Mesela fırsat olursa mayısta tekrar bekleriz :)

     

    Katılmayı düşünen arkadaşların cuma gününe kadar özel mesajlarını bekliyorum arkadaşlar. Cuma günü tam sayı iletileceği için katılacak olan arkadaşların o güne kadar kararlarını verip bana iletmeleri gerekiyor.

     

    Saygı ve selamlarımla


  20. Selamlar,

     

    Değerli kullanıcılarımız, gelen talep üzerine bu sene de bir iftar organizasyonu düzenlemeye karar verdik. İftar, Avrupa yakasının merkezî bir semtinde, 5 Eylül cumartesi günü gerçekleştirilecektir. Yine geçen seneden farklı olarak, bu sene herhangi bir sabit menü belirlenmemiş ve menü, her katılımcının kendi tercihine, kendi damak zevkine bırakılmıştır. Yaklaşık olarak piyasa ortalamalarında fiyatlandırmaya sahip olan, şahane bir mekânda tertipleyeceğimiz iftarımıza katılmaya karar veren arkadaşların özel mesaj ile tarafıma ulaşarak bilgi edinmeleri gerekmektedir. İftar öncesinde ise, iftarın düzenleneceği nezih mekanda bir süre sohbet edeceğimizi belirtmeliyim.

     

    Not: İftar masrafları katılımcılara aittir.

     

    Saygı ve selamlarımla


  21. Selamlar,

     

    Sitemize destek veren sitelerden bir başkası olan uniyorum.net'in tanıtım metni aşağıdadır.

     

    Sözün gücünü göstermediği yerde sadece gücün sözü geçer akçe eder. Sesini zulüm adına yükseltenler, bağırarak mütehakkim olmaya çalışanların inadına bir şeyler söylemek istedik, "söylenecek sözümüz var" dedik... Sözlerimize katılsanız da katılmasanız da acizane kurduğumuz; genç kalemlerin ve günümüz aydınlarının yazılarından müteşekkil sitemizi ziyaret etmeniz bizleri sevindirecektir:

    ---->>

    http://www.uniyorum.net/

     

    Saygı ve selamlarımla


  22. Selamlar,

     

    Manevi kıymetleri sinema perdelerine taşıyan bir avuç insandan biri olan, Üstad'ın tiyatrolarına çektiği filmlerle tanıyıp kendisine büyük bir sevgi beslediğimiz Yücel Çakmaklı'ya Allah'tan rahmet, ailesine ise sabırlar diliyorum. Başta yakınları olmak üzere, hepimizin başı sağolsun... Her fırsatta Üstad sevgisini dile getiren ve Üstad'ın da takdirlerine mazhar olan bu ağabeyimiz için, en azından bir Fatiha okumaktan geri durmayalım. Allah rahmet eylesin, içinde yetiştiği çevrede onun gibilerini bulmak çok zordu. Eserleri profesyönel kimliğini ve başarılarını tasvirde yeterlidir, fakat onun bu mukaddesatçı cihetinin özellikle altının çizilmesi gerekiyor. Allah taksiratını affetsin... Öncüsü olduğu yol, daha da ileri keyfiyet hudutlarına bir gün ulaşacaktır inşallah...

     

    Milli sinemanın öncü ismi, Devlet Üstün Hizmet Madalyası sahibi yönetmen, yapımcı ve senarist Yücel Çakmaklı hayatını kaybetti. Çakmaklı, bir süredir tedavi altında idi.

     

    Yücel Çakmaklı hayata gözlerini yumdu

     

    23 Ağustos 2009 20:32

     

    Yönetmen, yapımcı ve senarist Yücel Çakmaklı tedavi gördüğü İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nde hayatını kaybetti.

     

    Alınan bilgiye göre, 9 Temmuzda özel bir hastanede by-pass ve kalp kapakçığı ameliyatı olan 72 yaşındaki Çakmaklı, daha sonra nakledildiği İstanbul Tıp Fakültesi Reanimasyon servisinde, ''enfeksiyona bağlı septik şok'' nedeniyle hayatını kaybetti.

     

    Çakmaklı'nın cenazesi, 25 Ağustos Salı günü Fatih Camii'nde öğlen vakti kılınacak cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.

     

    Afyonkarahisar'ın Bolvadin ilçesinde 1937 yılında doğan Çakmaklı, 1959'da İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü'nden mezun oldu.

     

    Askerlik sonrası Yeni İstanbul Gazetesi'nde Tarık Buğra'nın yönettiği sayfada sinema yazıları yazmaya başlayan Çakmaklı, bir yandan da Erman Film Stüdyoları'nda yönetmen yardımcısı olarak çalıştı.

     

    Çakmaklı, 1968 yılına kadar 50 kadar filmde Dr. Arşevir Alınak, Osman Seden, Orhan Aksoy gibi yönetmenlere yardımcılık yaptı.

     

    İlk belgesel filmi Kabe Yolları'nı yönettikten sonra 1969 yılında Elif Film şirketini kuran yönetmen, ''milli sinema'' olarak adlandırılan akıma dayalı filmler çekti. TRT bünyesinde çalışmalarına devam ettiği 1975-1990 yılları arasında kısa hikayelerden televizyon filmleri yaptı. Prag'da 1978'de televizyon filmleri arasında ödül alan ilk yapım olan ''Çok Sesli Bir Ölüm'' ile ''Çözülme'' filmlerini çekti.

     

    ''KÜÇÜK AĞA, KURULUŞ, ALİŞ İLE ZEYNEP...''

     

    Tarık Dursun K.'dan, ''Denizin Kanı'', Tarık Buğra'dan ''Küçük Ağa'' ve ''Kuruluş'' gibi roman uyarlamalarını dizi olarak televizyona aktaran Çakmaklı, Necip Fazıl Kısakürek'in ''Bir Adam Yaratmak'' ve Turan Oflazoğlu'nun ''4. Murad'' gibi tiyatro eserlerinden televizyon oyunları yaptı. Çakmaklı'nın, ''Müzik odaklı drama'' dalında hazırladığı eserler arasında Hacı Arif Bey'in hayat hikayesi ile bir Rumeli türküsünden yola çıkarak çektiği ''Aliş'le Zeynep'' sayılabilir.

     

    Çocukluğu ve ilk gençliğinde edindiği tecrübelerle Türk Sinemasının en otantik yönetmenlerinden biri olmaya hak kazanan Yücel Çakmaklı, pek çok ilke imza atan ve çok değişik konuları filmleştiren bir yönetmen olarak tanındı.

     

    TBMM tarafından 10 Temmuz 2008 tarihinde Devlet Üstün Hizmet Madalyası'na layık görülen Çakmaklı'ya, 19 Ekim 2008'de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sinemadaki 50 yıllık hizmetleri dolayısıyla ''Emek Ödülü'' verilmişti.

     

    AA

     

    (Haber7)

     

    Saygı ve selamlarımla


  23. Dereceye giremeyen arkadaşların puanlarını görebilme imkanımız var mı?

    Selamlar,

     

    Bu noktada isim açıklamak gereksiz ve rencide edici olabilir. Yalnız 3 arkadaşımızın 48-49.5 aralığında puan aldığını söylemem, yarışmanın ne derecede çekişmeli gittiğini göstermek açısından yeterli olsa gerek.

     

    Saygı ve selamlarımla


  24. Selamlar,

     

    Değerli kullanıcılarımız, uzun bir bekleyişin ardından dün itibarıyla puanlamalar tamamlandı. Evvela hesapta olmayan gelişmelerden dolayı sonucu açıklamada bu kadar geciktiğimiz için, başta gerekli anlayışı gösteren katılımcılar olmak üzere, tüm kullanıcılarımızdan özür diliyoruz.

     

    Yarışma, 34 yazı arasında gerçekleştirilmiş ve yapılan puanlama neticesinde ilk 3'e giren kullanıcılar belirlenmiştir. Oldukça yakın puanlar elde edilen yarışmada ortaya çıkan büyük çekişme, keyfiyet açısından bizleri ziyadesiyle memnun ve tatmin etmiş bulunuyor. Neticeleri açıklamadan evvel dereceye giren arkadaşları tebrik ederken, başta az farkla dereceye giremeyen arkadaşlarımız olmak üzere tüm katılımcılara teşekkür ediyoruz. Bu yüksek keyfiyetin elde edilmesinde büyük pay sahibi olduğu halde yarışmaya katılan kıymetli yazılarıyla dereceye giremeyen arkadaşlarımız da, inşallah ilerleyen yarışmalarda derece kazanarak sarfettikleri kıymetli emeğin karşılığını elde eder. Umarız ki, yüksek keyfiyetin sergilendiği bu yarışma, tüm katılımcılar açısından en hayırlı şekilde neticelenmiştir.

     

    İlk üçe giren kullanıcılarımız ve bu kullanıcılarımızın aldığı puanlar şu şekildedir:

     

    1. Ali NFK - 52.5

    2. Cihat - 51 (her iki yazısı da aynı puanı almıştır)

    3. dbdbd - 50

     

    Bu kullanıcılarımız, ilk mesajda belirtilen hediyeleri almaya hak kazanmıştır. bu arkadaşlarımızın en kısa zamanda özel mesaj ile tarafıma ulaşarak arzu ettikleri kitapların isimleri ile adres bilgilerini bildirmelerini rica ve kendilerini tekrar tebrik ediyorum.

     

    Gecikmeden dolayı tekrar özür diliyor, neticelerin hayırlara vesile olmasını arzu ediyor ve katılan tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum.

     

    Saygı ve selamlarımla

×
×
  • Create New...