Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
sark

Şiir Bahçesi

Recommended Posts

TABULAR

 

Beklentiler ötesindeyim.

Kıpkırmızı bir hedef tahtası...

 

Alışılmışın dışındaki gerçeklere gem vuruyor,

Benim için ağlayanlara acıyorum.

 

Kapkaranlık bulutların ardındaki güneşler

Ve gecelerimdeki pırıltılar,

Ön ayak olmuşlar; aydınlığıma,

Tabuları yıkışıma...

 

Ferit Emre Adaklı

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

Birgün sapsarı kesildim

Öyle bir tabiat vardı ki gövdemde

İnsanları görmezdim bile

Yanımdan bir hava bulutu gibi geçerlerdi

İçimden

Gidip dağlara

Kafa tutmak gelirdi!

 

ACZ

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

DALGA

 

 

 

Mesut sanmak için kendimi

 

Ne kâğıt isterim, ne kalem,

 

Parmaklarımda cıgaram,

 

Dalar giderim mavisinden içeri

 

Karşımda duran resmin.

 

 

Giderim deniz çeker;

 

Deniz çeker, dünya tutar.

 

İçkiye benzer birşey mi var,

 

Birşey mi var ki havada

 

Deli eder insanı, sarhoş eder?

 

 

Bilirim, yalan, hepsi yalan;

 

Taka olduğum, tekne olduğum yalan;

 

Suların kaburgalarımdaki serinliği,

 

İskotada uğuldayan rüzgar,

 

Haftalarca dinmeyen motor sesi,

 

Yalan....

 

 

Ama gene de,

 

Gene de güzel günler geçirebilirim;

 

Geçirebilirim bu mavilikte.

 

Suda yüzen karpuz kabuğundan farksız,

 

Ağacın gökyüzüne vuran aksinden,

 

Her sabah erikleri saran buğudan,

 

Buğudan, sistem, aşktan, kokudan...

 

 

Ne kağıt yeter ne kalem,

 

Mesut sanmam için kendimi.

 

Bunların hepsi... hepsi fasafiso.

 

Ne takayım, ne tekneyim.

 

Öyle bir yerde olmalıyım

 

Öyle bir yerde olmalıyım ki,

 

Ne ışık, ne sis, ne buğu gibi...

 

İnsan gibi.

 

Orhan Veli KANIK

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

EBABİL

 

 

 

Alıp içinde sesler uçuşan bu akşamdan

 

Hâfızamı bir deniz kıyısına çeken yol,

 

Aydınlık rüyaların peşine düşen gondol,

 

Mavi bir denizde yüzer gibi yanan şamdan.

 

 

Tuşların üstünde karanlığın heyûlası

 

Ve birden kalbe çırpınışlar veren hâtıra,

 

Çekmede beni saadet dolu dünyalara

 

Mine parmaklarında sedalaşan hülyası.

 

 

Sıyrılmada gözlerimden yıllarca geceler,

 

Ve yalnız kalmada bir yaza râm olan sahil,

 

Uçuşmada gökyüzünde bir sürü ebabil:

 

Sevgimi ve hasretimi ebedî kılan yer.

 

 

Açık panjurlarından seslerin dökülüsü.

 

Bir göl mü ürpermede ruhun uzaklarında?

 

En yakın sevgiyi duymayan dudaklarında

 

Her yaşayıştan daha güzel olan gülüşü.

 

 

İlik gölgelerde uyutup düşünceleri

 

Beyaz etekler ile bana göründüğün an

 

Ve kapıları yeşil sabahlara açılan

 

Sıcak tahayyüllerle dolu yaz geceleri.

 

 

Renkli fanusların altında doğan dünyası,

 

Omuzlarında ay ışığından örgülerle

 

Eklenmede içime hasret kaldığım yerle

 

Mine parmaklarında sadalaşan hulyası.

 

Orhan Veli KANIK

 

 

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kaldırımlar II

Başını bir gayeye satmış kahraman gibi,

Etinle, kemiğinle, sokakların malısın!

Kurulup şiltesine bir tahtaravan gibi,

Sonsuz mesafelerin üstünden aşmalısın!

 

Fahişe yataklardan kaçtığın günden beri,

Erimiş ruhlarımız bir derdin potasında.

Senin gölgeni içmiş, onun gözbebekleri;

Onun taşı erimiş, senin kafatasında.

 

İkinizin de ne eş ne arkadaşınız var;

Sükût gibi münzevi, çığlık gibi hürsünüz.

Dünyada taşınacak bir kuru başınız var;

Onu da, hangi diyar olsa götürürsünüz.

 

Yağız atlı süvari, koştur atını, koştur!

Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları.

Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur,

Ne senin anladığın kadar kaldırımları...

 

Necip Fazıl KISAKÜREK

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kaldırımlar -III

Bir esmer kadındır ki, kaldırımlarda gece,

Vecd içinde başı dik, hayalini sürükler.

Simsiyah gözlerine, bir ân, gözüm değince,

Yolumu bekleyen genç, haydi düş peşime der.

 

Ondan bir temas gibi rüzgar beni bürür de,

Tutmak, tutmak isterim, onu göğsüme alıp.

Bir türlü yetişemem, fecre kadar yürür de,

Heyhat, o bir ince ruh, bense etten bir kalıp.

 

Arkamdan bir kahkaha duysam yaralanırım;

Onu bir başkasına râm oluyor sanırım,

Görsem pencerelerde soyunan bir karaltı.

 

Varsın, bugün bir acı duymasın gözyaşımdan;

Bana rahat bir döşek serince yerin altı,

Bilirim, kalkmayacak, bir yâr gibi başımdan...

 

 

Necip Fazıl KISAKÜREK

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

ÖNDEN GİDENLER İÇİN

 

Onlar gittiler

Yalnız bir yemin kaldı aramızda

Ben şimdi bu yanda

Kasılmış çıplak bir kurşun gibiyim

Namluda.

 

Onlar gittiler

Topraktan bir işaret taşıyarak alınlarında

Ben şimdi bu yanda

Gerilmiş bir an gibiyim

Doğumla ölüm arasına.

 

Onlar gittiler

Gelen zamandan bir haber gibiydiler.

 

Ben şimdi bu yanda

İçilmiş bir and için bekleyenim

Kurulmuş saat gibi.

 

Onlar gittiler

Giderken bir muştu gibiydiler.

 

Erdem BEYAZIT

Share this post


Link to post
Share on other sites

DENİZ...

 

Bu akşam vakti deniz,

O bütün hasretimiz,

Sanki gelmiş de dile,

Nedametin sesiyle,

Çarparak kayalara,

Yetmez mi, diyor deniz,

Karada çektiğiniz?

 

Cahit Sıtkı TARANCI

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

GİDİYORUM

Çölde bir yolcu gibi yalnızlığım içinde

Kavrulup gidiyorum.

Serseri bir rüzgar gibi hep ganimet peşinde

Savrulup gidiyorum

Serçe kadar pervasız, bir günden ötekine

Atlayıp gidiyorum.

Bütün kumaşlarını açtığım gibi yine

Katlayıp gidiyorum.

Bir kış güneşi gibi ben keyfimin esiri

Görünüp gidiyorum.

Ne belli yerim var, ne de sevdiğim biri

Sürünüp gidiyorum.

 

Cahit Sıtkı TARANCI

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

ÖZGÜRLÜĞE DOĞRU

 

 

Bırakıyor ardından belalara beni

 

Tedbirim öldü gövdemin binası geçti

 

 

Göğsümde ince gergin çelik bağcık

 

Tenimi bastıran içerilere

 

 

Bağırıyor leylaklarım ağlıyor ağlıyor duvarlar

 

Çatlayacak gibi susuz düzgün ve biçimli sanatlar

 

 

Çocuk yığılıyor kalp kalp üstüne konuyor

 

Bir baba damarı vuruyor sökülen nabzım

 

 

Şimdi batar birkaç nesil azdıran bozgun

 

Simsiyah aklım ve beyaz bir nokta kalbim

 

 

Kader akışı alkışlanıyor her kârım

 

Nazlı buluş git git kabarıyor dalgalar

 

 

Çare yok gür gür bağıracağım yoksa bu sefil

 

İsyan yüklü gemi zor kayalıklarında gönlün

 

 

Harp. Ezilen etim söğülen köpekliğin için değil

 

Güzel ölçülü zulmetmeden yeterince öldürüşüm

 

 

Harp geliyor bir güzel bilendin mi kardeşim

 

Binlerce cilt tutuyor kılıçların hançerin

 

 

I believe in you believe in we believe in

 

In la ilahe illallah la ilahe illallah

 

 

Şimdi halk yüceldin guslet suyun götürmesiyle kuşan

 

Yüzün kolların ateş yakmaz başın ince ayakların

 

 

Dünya bir konak bir konuk ölümsüz hayat içre

 

Geçildikçe hor öpüldükçe soyunur şehvete

 

 

Şehvet ahırı değil yeryüzü

 

Domuz ahırı değil yer toprak

 

 

İki bakışımın arasında bulduğun toprak

 

Dört köşe duvarlar siyah örtü ve göç sesleri

 

 

Kapanıyorum kabul et öyle buyur

 

Bin açılı örtüye daha sar beni

 

 

Bin yıl bin daha

 

Dursam kapında

 

 

Sayısız perdeden bir perdecik kalksın için

 

Başım yüzüm kızarır haddim olmaz aslında

 

 

Sakin ve gövdemin mızraklarını döken bir geliş

 

Vara gele ancak birkaç ağaç alıyor göğsüm

 

 

Sakin ve daha sakin mızraklarım dökülsün daha

 

Aniden çıkıp havlayan köpekte emanet bugün

 

 

Binbir helak ve Allah selamıyla girilen ovada

 

Bir dağ gibi diz çök kendine ırmak ol tut tut bırak yıldırımları

 

 

Sakin daha sakin kımıltı yok bakışında

 

Bırak toprak altında göl olsun gözyaşın

 

 

Bir çeşit isyandın gönül ağlaması ilacın

 

Destur. Nice uzlet makamından geçersin şimdi

 

 

Şimdi çağırıyor o güzel aşka beni yalvarıyor beni

 

Duruyorum ve çeşit çeşit ölüm omuzumun binileri

 

 

Bu ova cennet olmalı sayımızca bir cennet safı

 

Bu çukur ateş olmalı sayımızca bir cehennem safı

 

 

Ya bu yol. Ayağın sahibi gövdeden habersiz yürüdüğü

 

Gövdenin ayağa merbut ayağa dönük ayak kesildiği

 

 

Sen gönlünü yukarıya bil

 

 

Bir dağ nasıl söylerse öyle söyle

 

Bir dağ nasıl inlerse başla öyle

 

 

Ey zarif sen de ata yoluna meylettin

 

Korkarım binbir belaya dayanmaz sıkletin

 

Abdurrahman Cahit ZARİFOĞLU

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Zaman Kayması

Kaynaşır birbirine gün olur zamanlar;

Geçmiş,gelecek birleşir tek kesitte.

Sanki ilk kez yaşarız yaşanmışı dünlerde

Ya da başlar ansızın ta ilerde olacak.

 

Çağırır gerilerden bir değişim ilk aşkı:

İşte yine o sıtma.

Çok sonraki yılları;oysa daha bir çocuk,

Duyar beri yanda bütün doymuşluğunca.

 

Sarkaçlar gibi şimdi sallanır

Dünle yarın arasında düzensiz.

Ya çok ileri gider ya da çok geri kalır,

Düzgün işletemeyiz.

 

Serpiştiriyordu kar soğuk gece yarısı

Birden mayıs sabahı,ılık seher yelleri.

Daha demin kıştı,başlar temmuz

Ve yaşanır bir sonbahar gibi bir yaz dönemi.

 

Behçet NECATİGİL

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sessiz Gemi

Artık demir almak günü gelmişse zamandan

Mechule giden bir gemi kalkar bu limandan

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol

Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol

 

Rıhtımda kalanlar bu seyahetten elemli,

Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli

Bicare gönüller! Ne giden son gemidir bu!

Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu

 

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;

Bilinmez ki giden sevgililer dönmeyecekler

Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,

Bir cok seneler geçti; dönen yok seferinden

 

Yahya Kemal BEYATLI

Share this post


Link to post
Share on other sites

Fani Ömür Biter Bir Uzun Sonbahar Olur

Fani ömür biter, bir uzun sonbahar olur.

Yaprak, çiçek ve kuş dağılır, tarümar olur.

Mevsim boyunca kendini hissettirirveda;

Artık bu dağdağayla uğuldar deniz ve dağ.

 

Teşrinlerinbu hüznü geçer ta iliklere.

Anlar ki yolcu, yol görünür serviliklere.

 

Yaprak nasıl düşerse akıp kaybolan suya.

Ruh öyle yollanır uyanılmaz bir uykuya,

Duymaz bu anda taşgibi kalbinde bir sızı;

Farketmez anne toprak ölüm maceramızı.

 

Yahya Kemal BEYATLI

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Korku gerek tenlere etim kalbur

Deşer bakışın da kıyar

Korku gerek reca gerek

Yanlış anaşılmış olabilir

Sesini duyuyorum kendimin/

kelimeler kendinden emin değil

 

Yanlış anlaşılmış da olabilir

Aklım başımda mı! Değil!

 

ACZ

Share this post


Link to post
Share on other sites

Akraba açken uzanamasın elimiz ekmeğe, komşu tasalıysa tasalansın evimiz, iştahayla gülünmez bizde, azbiraz tebessüm edilir dünya için sevinilse..

 

ACZ

Share this post


Link to post
Share on other sites

ALLAH BİRDİR PEYGAMBER HAK

 

Allah birdir Peygamber Hak

Rabbül alemindir mutlak

Senlik benlik nedir bırak

Söyleyim geldi sırası

 

Kürt'ü Türk'ü ve Çerkes'i

Hep Adem'in oğlu kızı

Beraberce şehit gazi

Yanlış var mı ve neresi?

 

Kuran'a bak İncil'e bak

Dört kitabın dördü de Hak

Hakir görüp ırk ayırmak

Hakikatte yüz karası

 

Binbir ismin birinden tut

Senlik benlik nedir sil at

Tuttuğun yola doğru git

Yoldan çıkıp olma asi

 

Yezit nedir, ne kızılbaş

Değil miyiz hep bir kardaş

Bizi yakar bizim ateş

Söndürmektir tek çaresi

 

Kimi ne çeker dilinden

Hem belinden hem elinden

Hayır ve şer emelinden

Hakikat bunun burası

 

Şu alemi yaratan bir

Odur külli şeye kadir

Alevi Sünnilik nedir

Menfaattir varvarası

 

Cümle canlı hep topraktan

Var olmuşuz emir Haktan

Rahmet dile sen Allah'tan

Tükenmez rahmet deryası

 

Veysel sapma sağa sola

Sen Allah'tan birlik dile

İkilikten gelir bela

Dava insanlık davası…

 

Aşık Veysel ŞATIROĞLU

Share this post


Link to post
Share on other sites

BENDEDİR

 

 

 

Ne azap, ne sitem bu yalnızlıktan,

 

Kime ne, aşılmaz duvar bendedir,

 

Süslenmiş gemiler geçse açıktan,

 

Sanırım gittiği diyar bendedir.

 

 

 

Yaram var, havanlar dövemez merhem;

 

Yüküm var, bulamaz pazarlar dirhem.

 

Ne çıkar, bir yola düşmemiş gölgem;

 

Yollar ki, Allah'a çıkar, bendedir.

 

 

Necip Fazıl KISAKÜREK - 1936

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

ALLAH DERİM

 

 

 

Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin;

 

Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!

 

İsterseniz hayat aşını verin;

 

Sayılı nimetler bal olsa yemem!

 

 

 

Ey akıl, nasıl da delinmez küfen?

 

Ebedi oluşun urbası kefen!

 

Kursa da boşluğa asma köprü, fen,

 

Allah derim, başka hiçbir şey demem!

 

Necip Fazıl KISAKÜREK -1973

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

ALLAH DİYENE

 

 

 

Her şey, her şey şu tek müjdede;

 

Yoktur ölüm, Allah diyene!

 

Canım kurban, başı secdede,

 

İki büklüm, Allah diyene!

 

 

 

Akıl, kırık kanadı hiçin;

 

Derdi gücü 'nasıl' ve 'niçin'...

 

Bağlı, perçin üstüne perçin,

 

Benim gönlüm Allah diyene...

 

Necip Fazıl KISAKÜREK - 1972

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

BOŞ DÜNYA

 

 

 

Gittiler... Bana dünyam

 

Birdenbire boş geldi.

 

Seçilmiş oldu eşyam.

 

Odalarım loş geldi.

 

 

 

Gözlerim müebbette,

 

Günü gelir elbette...

 

Gelir Melek nöbette,

 

Safa geldi, hoş geldi.

 

Necip Fazıl KISAKÜREK - 1982

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

YATTIĞIM KAYA

 

 

 

Bu akşam o kadar durgun ki sular

 

Gömül benim gibi kedere diyor.

 

İçimde maziden kalma duygular

 

Ağla geri gelmez günlere diyor.

 

 

 

Ey gönül, gidenden ümidini kes!

 

Kaçan bir hayale benziyor herkes,

 

Sanki kulağıma gaipten bir ses

 

Buluşmalar kaldı mahşere diyor.

 

 

 

Enginden engine koşarken rüzgâr,

 

Bende bir yolculuk heyecanı var...

 

Yattığım kayaya çarpan dalgalar

 

Çıkıver bir sonsuz sefere diyor.

 

Necip Fazıl KISAKÜREK -1926

 

 

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...