Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

Achar

Admin
  • Content Count

    1,001
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    24

Posts posted by Achar


  1. Birkaç "kötü" adam!

     

    Üniversitelerde türban serbestisine yönelik yasal düzenlemeler gündeme geldiğinden beri üniversiteleri yöneten bazı sivil paşaların tepkilerine dikkat ediyorum da, "bu insanlar nasıl olup da bir eğitim kurumuna yönetici olabiliyor" diye düşünüyorum.

     

    Dinlerini elbette sormuyorum.

     

    Muhtemelen "sosyolojik olarak Müslümanım" diyeceklerdir.

     

    Üniversite rektörleri genel olarak TBMM'nin iradesine karşı saygılı bir tavır sergiliyorlar. Ama bir kaç tanesinin Allah'ın bir emrinin uygulanmasının yasal serbestisine karşılık verdikleri tepkiler "Ebu Cehil"e bile rahmet okutacak cinsten.

     

    Bir iki tanesi var ki yarayı durmadan kaşıyorlar.

     

    Bunların başında Başbakan Tayyip Erdoğan'a herkesin içinde "Tayyip Erbakan" diye hitap edebilecek kadar pervasız tavırlarıyla dikkat çeken İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu geliyor.

     

    Adam "TBMM'nin iradesinin en üstün irade olduğunu kabul etmiyorum" diyor. Bir derdi var ama anlamıyorum.

     

    "Burası Kasımpaşa Cumhuriyeti" değil diyor.

     

    Benim tanıdığım Tayyip Erdoğan bu adama gereken dersi en uygun zamanda en uygun şekilde verir, vermeli...

    Hiç değilse Süleyman Demirel gibi konuşsa.

     

    Ama haddini çok çok fazla aşıyor. Süleyman Demirel'e "MGK TBMM'nin neresindedir" sorusuna "Ne altındadır ne üstündedir" gibi bir cevap vermişti!

     

    Bunlar bu şekilde bir eşitliği bile kabul etmeyip Meclis'i hakir gören bir zihniyet sergiliyorlar.

     

    Ya şu Celal Şengör Paşa'ya ne demeli. Asker bile onların söylediğini söylemiyor.

     

    Şengör Paşa yeni YÖK Başkanı için "Onu asistanım bile yapmam" demişti.

     

    Adamdaki enaniyete, egoya, kibire bakın. Kendi gibi düşünmeyenleri böcek gibi gören, zihniyeti iğdiş olmuş bir tavır içinde.

     

    En son bir televizyon programında "Eğer türbanlılar üniversiteye gelirse üniversitelerin kapısına kilit vururuz" dedi.

     

    Vay be. Demek ki üniversiteler bu adamların babasının malı, ya da dedelerinden kendilerine miras kalmış kurumlar...

     

    Yazıklar olsun sizin aldığınız eğitime, verdiğiniz vereceğiniz eğitime:

     

    "Karşımıza gelen öğrencilere din kitaplarında yazamayan şeyleri öğretiyoruz. Bunları öğrenmesini istiyoruz. Nuh Tufanı'nın olmadığını, insanların Adem'le Havva'dan gelmediğini öğretiyoruz. Bunları sadece not alması için değil, hayatına da yansıtması için öğretiyoruz. Ancak şimdi durum böyle değil. Türbanını takan öğrenci, karşımıza dinini şakırdatarak gelecek."

     

    Celal Şengör Paşa'ya Burhan Kuzu Hoca gereken cevapları verdi. Daha fazlasını söylemeye gerek, ve sanırım bu türlü görüşleri daha fazla ciddiye almaya da gerek yok. Kendi haline bırakmak lazım.

     

    BÜYÜKANIT'TAN BÜYÜK YANIT

     

    Genelkurmay Başkanı silah zoruyla değilse bile medya zoruyla canlı yayında açıklama yapmaya mecbur edildi. Büyükanıt ne diyecek diye bekleyenler, rutin bir görüşmeyi neredeyse bir saat canlı verdiler. Sonuç; Genelkurmay Başkanı 1 saatin sonunda 1 dakikalık bir açıklama yaptı ve "Genelkurmay'ın türban konusundaki yaklaşımı belli, tekrara lüzum yok" dedi.

     

    Birilerinin hevesi kursağında kaldı elbette. Ama bu kısa açıklamayı bile Genelkurmay başörtüsü yasağının devamından yanaymış gibi sunanlar oldu. Hâlbuki GATA ve diğer askeri tesislere artık başörtülü hanımlar girebiliyor.

     

    Başörtülerini alttan tavşankulağı yapıyorlar. Genelkurmay'ın türbanla ilgili tavrı bu. Zaten AKP ve MHP'nin bulduğu formül de aynısı değil mi?


  2. sevmiyorum o adamı...hatta sevmemek değil bendeki..daha da ileri bi şey...nefreti de aşıyor....

    sanırım başörtülü kızlar için kullandığı kelimeyi biliyorsunuzdur.. :rolleyes:

    bu ne haddini bilmezliktir.....:D

    Sadece başörütüsü değil, hemen her dini konuda din düşmanlığı yapmaya çalışıyor. Bir haber sitesinde yazı yazıyor, velhasıl layığını buluyor yavaş yavaş giderek batıyor.


  3. Kur'anı Kerimin yanına üstüne herkes gül koymak ister ama videodan benim anladığım; Kur'an için gerekirse silahla mücadele ederiz anlamını çıkardım..Bilmem artık gayrimüslimler nasıl düşünür, ne der buna

     

    empati kuramayacağım artık..

     

    Biz silahla savaşırız mesajı başka şekildede verilebilir, zaten İslamofobya diye bir şey atmışlar ortaya bu videoyu İslamı bilmeyen biri izlese muhtemelen ön yargılı bakacaktır.


  4. Video güzel.

    Videonun en başında silahlar ve KUR'AN ın aynı karede gösterilmesi hiçte yakışmamış.Akıllarınca site reklamını yapıyorlar, amaçlarını belli ediyorlar ama akıllarda neleri uyandırabileceğini, anlayamayacak olanların neler düşüneceğini, neler yazıp çizeceklerini hesap edememişler.


  5. sn gülistan

     

    o kitaptan benim elimde de var okusam mı okumasam mı kararsızım

    kitapta anlatılmak istenen ne?sadece tolstoyun açıklamaları mı yani size göre okumaya değer mi?

     

    Bence okuyun tavsiye ederim.

    Yanlış hatırlamıyorsam tamamen Hadis-i Şerifleri içeren bi kitaptı.


  6. Klavyenin (enter) tuşuna sıklıkla basarak köşesini doldurmayı başarmış, kendisine 'afferin' diyorum :rolleyes:

     

    Çok haklısın cihat kardeşim, sonuçta ahmet hakanın yeni babası veya patronu (hernesiyse) aydın doğan o köşeyi doldurması için ahmet hakana para veriyor.

    Bu arad bu adam hal vızıldıyormuydu bence görüldüğünde görmezden gelineceklerdendir.


  7. Sanırım sız gs lısınız.. bı gs lının daha duzeylı ve gecmıse takılıp kalmayanlarını tanıdım hep.hepte oyle olduklarını sanıyordum ,takı sızın yazınızı gorene kadar..tabıı sız bu gs lılıgın neresındesınız bılemem..benıde cokta alakadar etmez..yanlızca yapmıs oldugunuz bu makaraya bozuldum,ona ıstınaden yazma geregı duydum,hepsı bu..

     

    donguyu kısırlastıranlardan da olmak ıstemıyorum ayrıca,buda bılıne.

     

    sımdık kardesım;ben carşı grubundanım ve kendımce ıyı bı beşiktaş lıyım..

    hemen hemen butun maclarımıza gıtmeye calısırım. trıbundekı yerımı alıp uzerıme dusenı yaparım.. beşiktaş seyırcısının nasıl mac aldıgını tum dunyaya gosterdık

    ,yuzotuz dsb sesı dunya duydu..

    sızde bu dunyadansanız duymussunuzdur,gormussunuzdur..

    kesınlıkle beşiktaş a ve beşiktaş lılıga laf soylenmesını ,hele hele alay konusunu tasvıp etmem.bunu tum beşiktaşlılarda benım gıbı dusunur.

    her takıma ve her seyırcıye aynı mesafede ve aynı muhatabıyyette olmak,centılmenlık babında da en onde yurumektır bızım adımız..

    dedıgım gıbı seyırcının ısı takımına maddı manevı destek vermekten ılerı gıtmez.macı kazanmak veya kaybetmek oyuncuların sorumlulugu dur..bız futbolcuları yonetımı sunu bunu degıl beşiktaş ı sevıyoruz..hancı beşiktaş tır gerısı yolcu...

     

    Beşiktaş ile ilgili yapılan bir şakadan dolayı bu kadar alınıyor vede şahsınıza söylenmiş gibi üstleniyorsanız bi doktora görünün bence. Bu taraftarlıktan çok öte bir şey, belki beşiktaş aşığıyım, beşiktaşı çok seviyorum falan diyeceksinizdir şaka sonuçta. Reelde yapılan bir şakaya ne kadar alınılabilirki siz sanalda yapılan bu şakaya bu kadar alındınız ?

    Siz beni dinleyin en iyisi hem kendi ruh sağlığınız hemde çevrenizdeki insanların ruh sağlığı açısından bir doktora görünün.

    Ayrıca konunun başından beri ne şekilde yürüdüğünü görürseniz yaptığımın şaka olduğunu anlayacaksınızdır.

    Bu mevzuuyu uzatma niyetinde değilim, sizede teşekkür ediyorum sanalda bile olsa bana herkesi muhattap almamam gerektiğini hatırlattığınız için.


  8. guzel kardesım,sımdı olmadı..beşiktaşlıyım dıyosun ,ama makara yapıyosun takımımızla..ya barı sen yapma

    cok dokunuyo ınsana artık,gunlerdır bunun azabını yasıyoruz zaten..marsılya keyfını yasayalım :rolleyes:

    havada karada beşiktaş !

     

    Evet olmadı hatırlatmamak lazım şu ingiliz takımı varya hani liverpool mu ney onun bjk ye attığı 8 golü : )


  9. Bab-ı Ali yi okumamıştım, bu yazıdan sonra en kısa zamanda okuyacağım dedim kendi kendime : )

     

     

     

    Ya arkadaşlar ben kitap okuyunca canım çok fena sıkılıyor. sizlerde öyle bi durum yaşanmıyormu?

    Yaşanmıyorsa Ya ben anormalim Ya da sizler :rolleyes::D

    Lisedeyken çok okurdum ama nedense artık hiç okuyamıyorum....

     

    Okuduğunuz kitaba bağlı bence.

    O yüzden ne siz anormalsiniz , nede okuyanlar.


  10. sağolun değerli paylaşımınız için.

     

    eğer ki kaynağınızda mevcutsa veya bulabileceğiniz bir kaynak varsa 'SİLSİLE-İ ALİYYE' NİN 34.SÜDÜR' metnindeki o sırayı bizlere sunabilir misiniz?

     

    teşekkürler...

    1- Ebubekr-i Sıddık

     

    2- Selman-ı Farisi

     

    3- Kasım bin Muhammed

     

    4- Cafer-i Sadık

     

    5- Bayezid-i Bistami

     

    6- Ebul Hasan Harkani

     

    7- Ebu Ali Farmedi

     

    8- Yusuf-i Hemedani

     

    9- Abdülhalık-i Goncdüvani

     

    10- Arif-i Rivegeri

     

    11- Mahmud-i Encirfagnevi

     

    12- Ali Ramiteni

     

    13- Muhammed Bâbâ Semmasi

     

    14- Seyyid Emir Gilâl

     

    15- Seyyid Muhammed Behaeddin Buhari

     

    16- Alâüddin-i Attâr

     

    17- Yakub-i Çerhi

     

    18- Ubeydullah-i Ahrâr

     

    19- Kâdi Muhammed Zâhid

     

    20- Derviş Muhammed

     

    21- Hâcegi Muhammed Emkenegi

     

    22- Muhammed Bakibillah

     

    23- İmam-ı Ahmed Rabbani

     

    24- Muhammed Masum Faruki

     

    25- Seyfeddin Faruki

     

    26- Seyyid Nur Muhammed

     

    27- Mazhar-ı Cân-ı Canan

     

    28- Seyyid Abdullah Dehlevi

     

    29- Mevlana Halid-i Bağdâdi

     

    30- Seyyid Abdullah Şemdini

     

    31- Seyyid Tâhâ-yı Hakkâri

     

    32- Seyyid Muhammed Sâlih

     

    33- Seyyid Sıbgatullah-i Hizâni

     

    34- Seyyid Fehim-i Arvâsi

     

    35- Seyyid Abdülhakim-i Arvâsi

     

     

    Yukarıda verdiğim metinde bir yanlışlık var idi düzelttim, 34 değil 35 olmalı.

    Kaynaktada düzeltilmesi için gerekeni yapacağım inş.


  11. Dava adamları

     

    Osman Yüksel, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi?nin son sınıfına kadar okudu. Tahsilini tamamlayamadı. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel?di. Osman Yüksel?i kendi yazılarından tanımaya çalışırsak şöyle diyordu:

     

     

     

     

    Kula kul olmak için atılmadık meydana

    Biz yalnız hakikate, hakka secde ederiz

    Nasıl girdiyse dava sahipleri zindana

    Bilsin ki kahpe devir biz de öyle gireriz

     

     

    Osman Yüksel?in ömrü hapishanelerde geçti. Ankara?da Akdeniz Caddesi?nde bodrum katta otururdu. Bir küp pekmezi vardı. Her gün o pekmeze lokmasını batırır yerdi. Milletvekilliğini kazandığı zaman Meclis?teki nöbetçi onun kıyafetine bakıp, ?Buraya işçilerin girmesi yasaktır.? der. Osman Yüksel de ?Haklısın? der, ?adama değil de elbiseye önem verilen bu devirde, sen de beni elbisem için durduruyorsun?.

     

     

    Osman Yüksel Serdengeçti mecmuasını çıkarırdı. Bu mecmuaları dükkânına asmıştı. Hangi mecmuadan kaç sene hapis yattığını onların altına yazmıştı. Çıkan dergilerin başına "Açın kapıları Osman geliyor.." yazardı. Çıkardığı kitapların isimleri bile her şeyi anlatırdı. "Bir nesli nasıl mahvettiler?", "Mabetsiz Şehir" gibi... Mabetsiz Şehir isimli kitabını yazarken onun bürosunda, bodrum katındaydım. Dedim ki; ağabey, mabetsiz şehir neresi? Dedi ki; Ankara?nın Yeni Şehir dedikleri muhitte cami yok, havra yok, kilise yok. İşte mabetsiz şehir burası... (Yıl 1952)

     

     

    Osman ağabey derdi ki; evvelâ gönüllerdeki putlar kırılmalı, sonra dışarıdaki putlar kendiliğinden devrilir. Her peygamber ?Lâ ilâhe illAllah? diye dava eder, bunu anlatırlardı. Müşrikler putlardan vazgeçerlerdi. Lâ ilâhe illAllah?ın manası, Allah?tan başka ilah yoktur. Öyleyse ilah zannedilen her şeyden vazgeçecek ki insanlar ondan sonra Allah?a inanabilsinler.

     

     

    "Uyu yavrum, tepesinde haç yatan camiler var,

     

     

    Bu mu seni ağlatan

     

     

    Camilere hilal götür ninni,

     

     

    Hem yurdunu hem öcünü al ninni

     

     

    ***

     

     

    Uyu yavrum, uşaklarla köleler

     

     

    Uyandılar, vatanını bölerler

     

     

    Seni bekler boynu bükük bebeler

     

     

    Uyan artık uyanacak gün bugün

     

     

    Dayan artık dayanacak gün bugün

     

     

    Çilesini çekmediğimiz şey bizim değildi. Hapishanede çeşitli mahkûmlar vardı. Hırsızlar, caniler ve katiller. Onlar bir hiç için hapis yatmayı göze alırken biz neden Allah için razı olmayalım derdik. Böylece işkenceler, hapislikler bizi yıldırmadı. Bediüzzaman derdi ki: "Öyle bir hayat yaşayın ki hapishanede evi aramayasınız."

     

     

    Necip Fazıl?ı da kendisinden öğrenelim: "Tam otuz yıl saatim işlemiş, ben durmuşum. Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum." Necip Fazıl, Abdülhakim Arvâsi?yle karşılaşınca ruhunu doyuran bir sohbette bulunmuşlar. O an?dan itibaren Necip Fazıl?ın hayatı değişti. Eskiden göklere çıkaranlar yeni yazdığı şiirlerle ona gerici dediler. O da şöyle cevap verdi:

     

     

    "Zamanı kokutanlar mürteci diyor bana

     

     

    Yükseldik zannediyorlar, alçaldıkça tabana

     

     

    Zaman korkunç bir daire

     

     

    İlk ve son nokta nerde

     

     

    Bazı gün geriden gelen yüz bin devir ilerde

     

     

    Yeter senden çektiğim ey tersi dönmüş ahmak

     

     

    Bütün iş bir saman kâğıdından kopya almak"

     

     

    Necip Fazıl, Toptaşı Hapishanesi?nde yatarken hanımı Neslihan Kısakürek ona tenekeyle gazyağı taşırdı. Elektrik yoktu. Herkes petrol lambasıyla aydınlanırdı. Necip Fazıl da hapishanenin taş duvarları arasında petrol lambasıyla odasını aydınlatıp kitabını okuyordu. Oğlu Mehmed?e yazdığı mektup şöyleydi:

     

     

    "Mehmed?im sevinin, başlar yüksekte

     

     

    Ölsek de sevinin, eve dönsek de"

     

     

    Her şeyini malını mülkünü davası uğruna harcadı. Fakir bir hayat yaşadı. Hayatın kamçısıyla sızar derinden kanlar. Senin büyük derdinden, başkaları ne anlar.

     

     

    Vicdanı Paris?e, Moskova?ya satanlar,

     

     

    Küfür diye bakarlar senin dualarına"

     

     

    Cinnet Mustatili isimli kitabında onun hapishane hayatı daha iyi anlaşılır. Hayatı öyle ıstıraplar içinde geçiyordu ki:

     

     

    "Söyleyin, söyleyin! Ben miyim yoksa

     

     

    Bela mimarının seçtiği arsa,

     

     

    Eşyadan muhacir, ruhtan öksüz"

     

     

     

     

     

    Hekimoğlu İsmail / 03 Kasım 2007, Cumartesi

     

    Zaman


  12. bu siteye yeni üye oldum ve diğer sitelerden daha farklı olacağını düşünmüştüm fakat daha farlı olduğuna kanaat getirdim.burda gereksiz yere insanlara farlı bi tavır sergilemiyor.yani kim ne en olduğu zannediyorum ki biliniyor.dolayısıyla yapılan bazı saçma enler daha çok hakaret bazında ve insanları aralarında paylaşım yerine kızgınlık ve laf çatışmasına sürüklüyor bilmem bunun farkında mı acaba birileri yani yazanlar.neyse ilk okuduğum yazılardan insanların birbirlerine olan saygıları pek az geldi.kişi hakkında düşünülenler bu kadar açık ve genele özel kullanılmamalı diye düşünüyorum

     

    Konu tamamen geyik içerikli olduğu için kişi hakkında düşünülenlerin genele açık belirtilmesinde mahsur görmüyoruz.


  13. Uyan achar uyan, konferans salonunda değiliz forumdayız. Burada mesaj yazanlar da sahneye çıkmıyor, klavye tuşlarını gıdıklıyor sadece. Neyse sana laf anlatmayacağım. Getirin lan deveyle hendeği!

     

    Ayy achar beyciğim gerçekten çok iğrenç bir musikî zevkiniz varmış, halbusem ben dünür surettinle tiki müren dinlemekten zevk alan bir musikişinasımdır. Ama senin gibi rezil, senin gibi cahil, senin gibi sanattan anlamaz, senin gibi kulaksız, senin gibi... (ABS devreye girdi, sustum)

     

    İmza: Kartal gözlü trradomir

     

    Sen şu kartal ile kargayı karıştırmış olmayasın, malum ikiside kuş, ikiside kar la başlıyor :D

     

    "ALLAH cezanı verecek" der hemşerim ondan.


  14. Hahayyyt, senin öyle kisvelere bürünmeye çalışmana gerek yok acharcığım, sen bu halinle de uyuzsun zaten. Nickine tesadüf ettiğimde çok uyuz bi elemanla karşılaşacağımı biliyorum, devreye giriyor alarmlar, teyakkuza geçiyorum, öncelikle Muavvizeteyn dualarını kıraat eyliyorum, sonracısımına da biraz sinirlerimi yumuşatması için Seksenlerin yıldız tavernacısı Atilla Kaya abiden
    adlı şarkıyı dinliyorum. Biraz ters etki yapıyor ama olsun, şoka uğrayarak senin mesajlarını okumadan önce bilincimi kaybetmek iyi geliyor bana. Ehem. Neyse. (lan sakın gerçekten dinlediğimi sanmayın, 15 saniyeden sonrasına tahammül edemiyorum.)

     

    Yaa şimdi gözleri bozuk olanlar ne yapıyomuş bunda, ben anlayamadım. :) Yoksa, yoksa ben şey miyim? Hee? :)

     

     

    Kendini sahnede komaklık yapıyor sanıyor arkadaşımız. İdare etmek lazım.

    Bu arada zevksiz trradomar ne karalıyorsun bu nadir bulunan sanat eserini ? Bu sanat eserini karaladığın için kınıyorum seni.

    Ve küçükte olsa gerçek sanatın hakkını verme ihtimalin olduğu için bir büyük sanat eserini sunuyorum.

×
×
  • Create New...