Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Mustafa Cilasun

* Mustafa Cilasun Şiirleri *

Recommended Posts

Ne nefes nede heves kafidir!

 

Nihayet

Sende bulmuştum

Seninle kavuşmuştum ben huzura

 

Bizarlıktan

Uzanılan şevki refaha

Kalbin itminanlığında açan bahara

 

İlkimdin

Heceden şiirim

Düşünceden muhabbet iksirimdin

 

Sendin

Sevilen değerdin

Hak eden sabrı bilen zenginliktin

 

Sen ve ben

Sessizliği terennüm eden

Anca kelamla hem hal eden nefestik

 

Ne şevke

Ne de dinmeyen hevese

Zevklerin esenliğine hayale dalmadık

 

Hesabı andık

Kuvvetin iklimine kandık

Zamanın hikmetinde nasibe inanandık

 

Ne derler

En çok neyi dilersen

O illaki seni bulur ve niyazın kabul olur

 

O vakit

İş çok kolay sabah akşam

Hiç oyalanmadan zikredelim halde olanı

 

Hattı zatında

Hikmeti nerede bilinmez

Her şey ulu orta avuntuyla hesap edilmez

 

Nidanın değeri

Kalbin itminanlığıdır yeri

İhlâs için şartların kavli çok iyi düşünülmeli

 

Her şey dilenir

Edep içinde ruh dirliği aranır

Kalp, heveslerin, zevklerin yeri değil anlatır

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ruhun ikliminde bir hal!

 

Hükmün

Nefeslerde mühletin

Zaman içinde hali bulacak nasibin

 

Tevekkül

Kader değil bilmelisin

Tahkiki ihmal etmeden inanmalısın

 

Akılın

Mutlakıyet azığın

Merakı sevk eden zekâdır mantığın

 

Vehimlerde

Aradığın hezeyanın

Kendinden habersizsin nedir kaygın

 

An zamanın

Zan, mesnetsiz konuşanın

Kan, hükmün sahibine adanan hazzın

 

Yaşadın

Anlamadan kandın

Zamanı hiç umursamadan nefes aldın

 

Her gün

Müddeti nefes gidiyor

Canlar dermansızdır kabirlere giriyor

 

Ahir

Neler hissettiriyor

Ölüm dirliğinde bir namzetle arınıyor

 

Dirlik

Birlik içindedir şenlik

Muhabbet olmayınca hâsıl olur hiçlik

 

Metelik

Gayretinde netlik

Başaklardan akseder hep bereketlilik

Share this post


Link to post
Share on other sites

Suskunluğu kalbine akıtma!

 

Çok

Sıkıldım yine

Dolaşmak istiyorum

Kendi derlerimin serinliğinde

 

Yutkunmalarımın

Sensizliğinde, yumruklaşan

Parmaklarımın dinmeyen hazin çilesiyle

 

Sana sevgimi

Anlatamamanın hicranıyla

Sendeki duyarsız kalan zarif yüreğine

 

Kimseye

Bir şey söyleyememenin

Üzüntüsüyle, dalgaların efkârından

 

Yükselen

Nağmeyle, halimin hazanlaşan

Sakinliğinde, çok uzaklarda ki ümidimle

 

Söz vermiştik,

Her ne olursa da asla

Bizi vazgeçiremez kimse demiştik

 

Biz

Birbirimizin

Adeta ruh ikiziydik

 

Düşüncelerimizi

Tuval üzerine resmederken,

Renklerin izlerinden giderken,

 

Kalbin

Sahibini bilirken,

Nasip olmasına bu kadar yakınken

 

Birden

Fırçandan akseden

Resimlerde kara bulutların,

 

Gün

Batımının, hazanın,

Hüznün çizgileri ağır basıyordu.

 

Yemyeşil baharı

Güze çeviriyor, umutları

Dalgaların hırçınlığına emanet ediyor,

 

Zarifçe

Yağan yağmuru

Afete dönüştürüyordun.

 

Bu zaman

Diliminde sessizliğimi koruyor

Ve seni anlamaya çalışıyordum,

 

Fevkalade

Naif hislerinizin

Duyarlılığını bildiğim için,

 

Yüreğine inmek,

Seni o kapkaranlık vehimlerden

 

Bir hışımla

Çekip umudun vadisinde çay

İkram etmeyi o kadar çok diliyordum ki

 

Ama sen

Sadece hazin bir nazarla

Gözlerimden her zaman ışık saçan,

 

Yüreğimi bağlayan

Nazarlarını saklıyordun,

Bir türlü efkârını anlatamıyordun,

 

Darağacına

Mahkûm edilen

Suçsuz bir yareni resmediyordun

 

Kime

Neye kızacağımı,

Halini nasıl anlayacağımın

İpuçlarını bir türlü vermiyordun,

 

Kaderine

Teslim olmuş bir

Mürebbinin sakinliğinde,

Gözyaşlarının refakatiyle seyrediyordun

 

Dünyayı

Karşıma almayı göze

Almamanın bahanesi olur mu

 

Nefeslerin

Hükmünden arî olunur mu

 

Ömrün

kalanıyla hayat solunur mu

 

Hak aşkına

Aşka pranga vurulur mu

 

Anlat

Ne olur susma,

Suskunluğunu yüreğine kusama

 

Kalbini

Şeksiz şüphesiz bir anla

 

İtminanlık

İçinde ruhuna uzansana,

 

Bir

Nefsin sahibi olarak

Mizan senin uğrunda

 

Ne derler,

Vehimler, icbar edenler

Reddiye çekenler olmayacaklar yanında

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bıktırma zanla!

 

Yeter yeter

Uzatma artık hak aşkına

Her ne diliyorsan iraden seninle

 

Kimliğinde

Esrarını koruyan edebinle

Heveslerin sürüklediği beyhudeliğe

 

Yorma beni

Takatsiz olduğum bilinmeli

Ruhum yorgun artık sana ne demeli

 

Israrımın sebebi

Zevklerinin dinmeyen serüveni

Her gördüğün nasıl edebi ötelemeli

 

Kanaat örtün

Hani sabırdı azimetin

Takva için gecelerden vazgeçerdin

 

Durmadan

Bana nasihat ederdin

Tahakküm ederek halden bezdirirdin

 

Şimdi söyle

Ne oldu o natürel rengin

Çile içinde gayretin hedefince dilediğin

 

Hesap edemedin

İmtihanın rüknünü bilemedin

Şimdi elinin tersiyle silip benden geçtin

 

Ömrü tükettin

Baharlarımı hazan ettin

Şevksiz bir hayatın kurbanı etmiştin

 

Böyle olmamalı

Taassubiyetten arınmalı

Günahın bedeli bu kadar acımasız olmamalı

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ürpermelerin serinliğinde!

 

Yıllar bir bir

Sessizliğinde geçip gidiyor

Zaman beni içselliğimde demliyor

 

Ne hevesler

Yutkunmaların seyrinde

Sabrın bendinde tevekküle gidiyor

 

Evrensellik

Kalbi seferberlik

Ruhi dirlik ötelerden nefesleniliyor

 

Zevkler

Külfetin dirliğinde

Muvazene edilerek çile desteleniyor

 

Haşyet

Ürpermelerin serinliğini

Şimdiden hal ekseninde şenlendiriyor

 

Korkulardan

Kaygılardan arınmanın

Hakikat dergâhında yoğrulmanın aşısı

 

Lisanın

Ulu orta savrulmadan

Umutların düşlerinden sıyrılarak aleni

 

Müşahhas

Emanetlerin idrakiyle

Nakaratlardan çok uzak bir tefekkürle

 

Takıyelerin

Maslahat formüllerinden

Paye uğruna kalbi şirklerden arî olarak

 

Nefsin

Safsatasından anlayıp

Hanif kulluk noktasında azimeti anarak

 

Yaşamayı

Hayatın mana hikâyesini

Atinin şeref muvazenesinin mazisini

 

Yüksünmeden

Edebin rüknünü örtmeden

İnsan kimliğinden sarfı nazar etmeden

 

Ölmenin

Dirliğin safhası olduğunu

Hesabın arzın muhayyilesine sunulduğunu

 

Şahadet için

Delillerin seni unuttuğunu

Bilmeden, idrak etmeden cahilce soluğu

 

Zaferin

Ne toprakla ne parkta

Zafer bizzat senin en yakınında bir anla

 

Akideler

Yozlaşırsa kim ne ola

Kara sayfalar çıkacaktır bir bir huzura

 

En hazin ne ola

Sevgilinin kokusundan

Ümmetliğinin kaygısından uzakta kalmak

 

Azabın

Kahrın narın refakatiyle

Umudun kuruyan yelpazesiyle soluklanmak

 

Anlamadan

Tafsilata hiç gereksinmeden

Hiziplerin, tuğyanı ivmelerin hengâmesinde

 

Bir şefkat elinin

Sevginin namütenahi serinin

Efendiler efendisinin ümmetine verdiği sözüyle

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ellerine ,yüreğine sağlık arkadaşım eserlerin çok güzel :)

 

insan alıp başını düşüncelere dalıyo

Share this post


Link to post
Share on other sites
Ellerine ,yüreğine sağlık arkadaşım eserlerin çok güzel :)

 

insan alıp başını düşüncelere dalıyo

 

 

Efendim teşekkürler ediyorum, huzur ve afiyetler diliyorum, kalbinizin sahibinde sürurur bulunuz diliyorum, hürmetlerimle selam eğliyorum...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sen olmayınca!

 

 

Ne

Yapacağımı

Bilemedim senden sonra,

 

Şaşkınlığın

Haykırışlarına sancılıydım,

 

Yutkunmalarımın

Hızıyla ancak ayaktaydım.

 

Umutların

Tükenen hazanında

Ben yalnızlıkla arkadaştım,

 

Yaprakları

Sessizliğinde yeniden andım,

 

Ortalıkta

Kala kaldım,

Şevksiz sokakta ben ne ararım,

 

Gecelerin

Soluğunda hüznümle ağlarım.

 

Ben

Artık yastayım,

Hastalığın yekpare adıyım,

 

Devasızlıkta

Hıçkırıklara boğulan davacıyım.

 

Nereye

Gitsem, neyi elime alsam,

 

Arkama

Dahi yaslansam

Biliyorum ki boşluktayım…

 

Ben

Sana mahkûm bir sızıyım,

 

Hicranımla

Sabahlara kadar sarsılırım,

 

Senin

Sıcaklığını

Her yanımda ararım,

 

Ayazlar

İçinde nefesi ne yapayım…

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

On an hissedilendir yazılan!

 

 

Bilirsiniz ki

Hissiyat rüzgârlar misalidir…

 

Hissedilir

Ve kendi sessizliğinde

Hilkatine çekilerek beklemektedir

 

İnsan,

Manasında kalan,

Zafiyetleri olan bir varlıktır…

 

O an

Ve hissedilen zamanda

Düşünceler kelimelerde anlatılır…

 

Hasretin,

Muhabbetin,

Vakfedilen sevginin,

Şefkatin güzelliğinde anmaktır…

 

Kulluğun

Acizliğinde…

 

Kalbin

Serinliğinde hıçkırıklar

Vesilesiyle hasret dillendirilir…

 

Kul,

Kulluğunda,

Kalb sahibinde kalmakta,

 

Sıkıntılıysa

Hasredilen sevgi anılacaktır…

 

Dolayısıyla,

 

Hissedilen,

Ve sevilen kimse,

 

Manasıyla

Terennüm edileni

Hak ediyorsa güzelliktir…

 

Ben

Acizliğimin

Ve zafiyetlerimin,

 

Nizamsız

Olan nefsimin,

İdraksiz bilgimin,

 

Tafsili

Öncelemeyen dirliğimin,

 

Kalbi

Marazlarıyla, mısralara

Aktarıyorum düşüncelerimi…

 

Öykü

Bu şekliyle,

Mefkûreden arî hasletiyle,

 

Hislerin

Feveran eden

Haliyle anlaşılmasıdır…

 

Sevgi

Ve muhabbetle,

 

Tahkik

Yeteneğinizde ki

Güzelliğinizle selam eğliyorum…

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Suskun duvarlar halime şahittir!

 

 

Nasıl söylesem i şimdi içim elvermiyor

Gönlüm hicranın ile hasretini demliyor

Can bizarlığında hisleri harman ediyor

Ruh sakinliğinde kalbi acıyla sızlatıyor

 

Senden gayrı halin baharı çok sarardı

Çiçekler kurudu rengârenk açmaz oldu

Umutlar, gözyaşlarıyla sicim gibi yağdı

Toprak, varlığın adresinde seni anlattı

 

Anladım ki seni bu kadar sevmemeliyim

Hasretinin acısıyla nefesi vermemeliyim

Canı müddetinden ziyade dilememeliyim

Kanı hükmüyle kalbin sahibine vermeliyim

 

Şimdi sensizim fersiz gözlerimi neyleyim

Şefkatinin gölgesinde serinliğe hasretim

Artık ben yaşayan ölüyüm cananı neyleyim

Sevginle, silinmeyenlerinle ben seninleyim

 

Gittin sessizliğinde çaresizce canı verdin

Bilemezdin, ziyadesiyle sen ömür dilerdin

Muhabbetliydin hamiyetinle ne himmettin

Şimdi ölümün adresi olarak mezara girdin

 

Sensiz hanem, gönül parem ne kadar yalnız

Yatağın mahzunluğunda gözyaşlarını anarız

Hasretinle varız, gecenin ıssızlığına yanarız

Seni yokluğuna, soluksuz duvarlara anlatırız

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mustafa CİLASUN abim şiirlerini zevkle okuyorum. Takip diyorum. ALLAH var gerçekten çok güzel yazıyorsun, tabiri caizse resmen döktürüyorsun. Devamını iple çekiyorum .Selametle

Share this post


Link to post
Share on other sites
Mustafa CİLASUN abim şiirlerini zevkle okuyorum. Takip diyorum. ALLAH var gerçekten çok güzel yazıyorsun, tabiri caizse resmen döktürüyorsun. Devamını iple çekiyorum .Selametle

 

 

Kıymetli kardeşim duyarlılığınız için çok teeşekkürler ediyorum, kendi halimde kelam ederek yüreğimi sizlere açıyorum, niyazınınız umut ediyorum, selamınızı diliyorum, sizi kalbinizin sahibine emanet ediyorum kardeşim...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Habersiz ziyaret bilinirken!

 

 

Haydi kalk

Vakit seni haykırıyor

Ömrün sayfalarından kareler sunuyor

 

Hissettiğin

Kalbin meylinde gittiğin

Aklın vuzuhunda sırat için seyrettiğin

 

Azıklar için

Helali bil bilmem ki niçin

Aşkın hesabında ses geliyor senin için

 

Efradın ayalin

En yakınında ki ahalin

Seni anlamayan nefsin, iraden nefesin

 

Bazen dalarken

Ruhun devranında yaşarken

Kalbin hicranından gözelerini ıslatırken

 

Baharın adından

Hissedilmeyen muradından

Keş kelerin yarar sağlamadığı korkudan

 

İstersen bil

Dilemezsen hislerinde zil

Heveslerin sana olmayacak bilesin kefil

 

Ne ekersen

Menfaatin için takiyyeysen

Hasat için ömrün tarlasında ne beklersin

 

Önce kendini

Dilin dikenden arî halini

Sana ezelden bahşedilen esirgenen sevgini

 

Bilmediğin her şeyi

Bildiğini zannettiğin vehimleri

Nizamdan azade nefsini, delil içinde ki kalbi

 

Ne söyleyim

Ben edepten yoksun sefilim

Kendimle dertliyim, sukut ile vakti beklerim

 

Gördüklerim

Devasız vaazı nasihatlerim

Lafazanlık benim hasletim, sizden af dilerim

 

Niyazınız

İçindir sayrı gayretlerim

Bilirim ki fevkalade niteliksiz kelam ederim

 

Edebiyatı

Hal ikliminde ki sanatı

Mısralara akseden bir hayatın kalan anılarını

 

Yazmayayım mı?

Sizlere halimi anlatmayı mı?

Kuytu zindanda, derinler devranında kalsın mı?

 

Muhabbet için

Dostluğun hükmünde ki vefa niçin

Anlatılmazsa tecrübeler neden bekletilir seçim

 

Sevmek istidadı

Dikenin serencamında ki aşkı

Hakikat içinde ki irfanı hissetmeden bilinmez

 

Her şey bilinirken

Nihayet önümüzde aşikâr iken

Hanın, hamamın, yolcunun, her canın için nefesin

 

Nöbeti müddet

Seferde ki akil olan âdemin

Mürebbiye hasletinde ki şefkat selinde ki âlimin

 

Sosyoloji hâkimiyetinin

Travmalardaki geçici tedavilerin

Kalbin sahibinden azade zikrinin loşluğu sabitken

 

Ahirde ki mevkinin

Kabirde seni bulacak dirliğin

Ölümde aşkı saadet güzelliğinin terennüm şevkiyle

 

Hesabın kavliyle

Ruhun kalbi nizam etmesi dileğiyle

Muhabbet ve sağlık, afiyet ve selam dileklerimle

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

MUSTAFA ABİ; ELİNE DİLİNE SAĞLIK SİTEDE YENİLERDENİM VE YAZILARINIZI YENİ YENİ OKUYORUM ABİ ŞİİRLERİNİZE MEST OLDUM İNŞALLAH DEVAMINI DA BEKLİYORUZ İNANIYORUM Kİ DİĞER ARKADAŞLARDA BENİMLE AYNI FİKİRDEDİR ELİMDE OKUDUĞUM KİTAPTA BİR ŞİİR VAR BEN DE NACİZANE SİZE ARMAĞAN EDİYORUM

SELAM VE DUAYLA........... OLMALI BİR MİADI BU TEKLEMENİN ELBET;

KURTAR BENDELERİNİ,GÖNÜLLERİNİ ŞAD ET...

 

GÖZLERİMİZ UFUKTA SÜREKLİ TULU BEKLER,

MİHNETKEŞ GARİPLERİ BİR DE ÜNSÜNLE GARİP ET!

 

BİLMEM KAÇ ASIR OLDU IRMAKLAR KURUYALI,

NEZDİNDE HAPSETTİĞİN RAHMETİNİ AZAD ET!

Share this post


Link to post
Share on other sites
MUSTAFA ABİ; ELİNE DİLİNE SAĞLIK SİTEDE YENİLERDENİM VE YAZILARINIZI YENİ YENİ OKUYORUM ABİ ŞİİRLERİNİZE MEST OLDUM İNŞALLAH DEVAMINI DA BEKLİYORUZ İNANIYORUM Kİ DİĞER ARKADAŞLARDA BENİMLE AYNI FİKİRDEDİR ELİMDE OKUDUĞUM KİTAPTA BİR ŞİİR VAR BEN DE NACİZANE SİZE ARMAĞAN EDİYORUM

SELAM VE DUAYLA........... OLMALI BİR MİADI BU TEKLEMENİN ELBET;

KURTAR BENDELERİNİ,GÖNÜLLERİNİ ŞAD ET...

 

GÖZLERİMİZ UFUKTA SÜREKLİ TULU BEKLER,

MİHNETKEŞ GARİPLERİ BİR DE ÜNSÜNLE GARİP ET!

 

BİLMEM KAÇ ASIR OLDU IRMAKLAR KURUYALI,

NEZDİNDE HAPSETTİĞİN RAHMETİNİ AZAD ET!

 

 

 

Halinizde ki mevcut güzelliğe selam olsun,

Yüreğiniz daima, muhabbet içinde bulunsun,

Kalbiniz sürura gark olsun, bahtınızı kuşatsın,

Dirliğiniz, sevgi için azimetiniz, nefesini artırsın...

 

Bilmenizi arzu ederim ki, ben kendi halini yazanım,

Ömrün devranında aşkı soluyan bir aciz fukarayım,

Nitelikten yoksun, hezeyanlarını anlatan bühtanım,

Halinize muhabeti nazarla bakarın, sizi ben alkışlarım...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Abicim bunun sırrı ne. 2 gündür adamı mest ettin. Ellerin dert görmez, yüreğine kötülük girmez İNŞAALLAH

Share this post


Link to post
Share on other sites
Abicim bunun sırrı ne. 2 gündür adamı mest ettin. Ellerin dert görmez, yüreğine kötülük girmez İNŞAALLAH

 

 

 

 

 

 

Kıymetli kardeşiim değerli katkılarınız için çok teşekkürler ediyorum, muhabbetle selam eğliyorum...

Kendi halimin devranında, acizliğimin sayfalarında, kalbimin karalığıyla ruhumun hicranını yazıyorum...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sevmek hesapsız serilmek değildir!

 

 

Sen sadece uzaklardan nazar ediyorsun,

Kalbimin hicranına kayıtsızca bakıyorsun,

Anlamadan, aşkın serencamına dalıyorsun,

Hissetmeden kelimeyi mısralaştırıyorsun…

 

Sen bilimisin yanmayı kavrulmayan sancıyı,

Ruhun insicamında kayıtsız olan prangaları,

Aşk sayfalarında bekâreti okunan sayfaları,

Kalbi lekelerden azade olan sevda salkımını…

 

Aşk vuslattır, kan içinde neticelenen ramdır,

Ömür içinde vuzuhunu bulan sanatın şartıdır,

Teslimiyet için kulluk kimliğine elzem olandır,

Zamandır can içinde hakikati anlatan sevdadır…

 

Sevmek, nedensizlikte sürüklenmek değildir,

Adamlık dirliğinde ak olan vefanın sayfasıdır,

Sevda için bilincin şartı mutlaktır aranmalıdır,

Ruh ikliminde kalbin serencamı sorgulanmalıdır…

 

Aşk, cinsiyetlerin fevkinde anlamlaşan hilkattir,

Tenden arî olan zevkin darlığında boğulmayandır,

Serabın umudunda filizlenen en kutsi sadakattir,

Hal iklimine akmaktır hilmi kuşanarak coşmaktır…

 

Çiçeğin renginde, kuşun ahenginde naif ülfettir,

Nezaket içinde demlenen zarafetin himmetidir,

Vermek için hedeftir, vefanın asliyetinde aranır,

İnsan için arzda, ahiri serinliğini yaşmanın adıdır…

 

Ölümle iç içe devranı anlatan o zamanın felahıdır,

Verilen söz kemaliyetinde anlamlaşan vuzuh attır,

Sanat kıvamında hesabı olan ruhun hicran odağıdır,

Zilletin, nefretin ve külfetin baki kalacak devasıdır…

 

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sadece bilmem yetmiyor hissetmeliyim!

 

 

Adım adım biliyorum sana yaklaşıyorum,

Zamanı devranında bazen kayboluyorum,

Halin ikliminden uzaklaşarak dağılıyorum,

Hicran içinde uyanarak ruhuma ağlıyorum.

 

Evvelin sebebiyle muvazenenin içindeydik,

Bizler sürekli kolayı seçtik gayret etmedik,

Zanlar için zindanı darboğazda nefeslendik,

Muhabbeti öteledik takviyelerle sevgi dedik.

 

Oysa her şey aşikârdı, yanılan çok korkandı,

Azimetin zorluğunda kaybolup uzaklaşandı,

Tahkikten soyutlanıp hevesleriyle soluyandı,

Mücerret olanı dışlayıp vehimlerine uzanandı.

 

Taşın suskunluğunda varlığımda kaybolurum,

Nebatat güzelliğinde aşkın suhuletini yaşarım,

Akıl sahibinde adamlığın izlerinde manalaşırım,

Kalbin sahibinden uzaklaşarak ben neyi ararım.

 

Her şey ona cezp ederken şaşkınlığıma ağlarım,

Vaktin vuzuhunda ruhun perişanlığına yanarım,

Ben Hak yoldan ne anlarım nefsimle pazardayım,

Kalbin hurdalığında geceler için darboğazdayım.

 

Ömrün toprağında yangın bir hastayım yastayım,

Hesapsız zevklerin bühtanlığında hep sabahlarım,

Seherin davetinden azade sarhoşluğun sancısıyım,

Kalbin solgunluğunda takatsizi yaşayan hastayım.

 

Nefsim muarızlara müptela olunca ruhum daralır,

Kalbim hıçkırıklarla halimde asude aşkı sorgulatır,

Şefkatin kuraklığında muhabbetin fakirliği yaşatır,

Mezarın derinliğinde haşyetin hükmüyle manalaşır.

 

Allah derim lakin idraksizim ben halimi iyi bilirim,

Gülün o kokusundan ziyade renklerinde gezinirim,

Ötelerden sıkça bahsederim bilirim ki çok fakirim,

Bedbin nefesin esiriyim, sevgiye hasretle gelenim.

 

Ne diyeyim, ben şimdi kime ne söyleyeyim sefilim,

Umudun fakirliğinde yorgunluğa müptela hederim,

Dostluk için vesileye gayret eden niteliksiz nefesim,

Niyaz için seferberim, selam için bekleyen çaresizim.

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hüzün içinde nefeslenen esirim!

 

 

Sen bilir misin hissizliğin yorgunluğunu,

Kalb ikliminde solgunun umutsuzluğunu,

Çaresiz sukutun sineme hicran akıttığını,

Halimin kuraklığında şevkim kalmadığını.

 

Düşlerimde, ne kadarda umuda uzansam,

Olmayacak hayaller avuntusunu yaşasam,

Yalnızlık acısını hazanın yaprağına yazsam,

Halimin hazin sayfalarını birde sana açsam.

 

Kokunla şevki bahara yaslanarak uzansam,

Hasretimin dallarında senin halini solusam,

O an tamamen sessizliğin hükmünü tanısam,

Aşkın umutlarında kalbimin sahibine varsam.

 

Öyle ömür yaşadım ki halimin o susuzluğunda,

Muhabbetin yıllarca uzağında bağ bozumunda,

Yapraksız dallar yozluğunda korkuları yanında,

Fakirliğin kucağında çaresizliğimin korkularıyla.

 

Melül melül baktım yıllarca hasretin sancısıyla,

Varlığın bilinmeyen adresine yazında sıcağında,

Bilginin kıtlığında, idrakimin fevkalade uzağında,

Umutların solgunluğunda, avuntunun kucağında.

 

Ben sana ne söyleye bilirim, bilirim ki sen eminsin,

Ruhunun enginliğinde kalbini nizam eden nefessin,

Hakkı bilen, kanaatle güçlenen sabrın müdavimisin,

Gülün kokusuyla şekillenen bahtiyarın ta kendisisin.

 

Sana nasıl bu sefil halimi anlatırım çaresiz kalırım,

Haline müdrik olmak için ne bahanelerde dolaşırım,

Uzaklardan nazarımla yaklaşırım ancak sakinleşirim,

O devranında Salih olmak için varlığımdan geçerdim.

 

Bilirin ve sessizliğimde kendi halimde kelam ederim,

Yazmanın yanıklığını sinemde her zaman hissedenim,

Aşkın ikliminde, adresin mücerretliğinde yine sefilim,

Ben kendi dertlerimle hüzün içinde nefeslen hederim.

 

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Gülün renginde diken hissedilmeli!

 

 

Artık yoksun işte ne kadar acı çeksem de,

Dinlediğim şarkıların hüznüyle kalbimde,

Ruhun ürpertisiyle anlamsız gezinsem de,

Yalnızlığın hazinliğinde kaldım dertlerimle.

 

Müşkülüm zorluk olmaktan çıkardı şevkinle,

Serdettiğin o hamiyetin yumuşaklığı benimle,

Hoyratlığım nefsimde şimdi kalbim serzenişte,

Halsizim kalan ömrümün şu hazan bahçesinde.

 

Ne şakıyan kuş, ne rengârenk kuşatan çiçekler,

Muhabbetsiz sinemde daralıyor şevksiz nefesler,

Hissiz bekleyişler, hıçkıran yürekler kefensizler,

Nedametin çardağında ölüm halinde habersizler.

 

Nereye yaslansam sanki bir boşluk beni bekliyor,

Ruhumun lekelerinde hicranın dur durak bilmiyor,

Ötelerin serinliği vaktin zuhurunda nöbet bekliyor,

Ölüm halimi kesmiyor sevgiye hasretim maf ediyor.

 

Cehaletim odaların zindan renksizliğinde seyrediyor,

Muhabbet olmayınca bilgiler varlığında buharlaşıyor,

Hedefsiz yaşamak anlamsızlığın sokağında barınıyor,

Her nedense her bir nefes yargıçlığa doğru adımlıyor.

 

Can kimin, mühletin derinliğinde ki hikmeti bilinmeli,

Vehimlerin kuraklığında taassupla yoldaş edinmemeli,

Bilerek düşünülmeli, gülün renginde diken hissedilmeli,

Sabrın güzelliğinde aşkın asudeliğine hasretle gidilmeli.

 

Şefkat, hakikatin terennümüyle nefeslere serdedilmeli,

Hamiyetin suhuletinde erdemin rüknüyle nefeslenmeli,

Hareket ve kuvvetin sebebinde ibretle idrake gidilmeli,

Tefekkürün zindeliğindeki aşk hakkıyla teslim edilmeli.

 

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Takiyyeler azimeti karartan maslahattır!

 

 

Şimdi nerden başlamalıyım sana anlatmaya,

Halimin bedbinliğinde baş gösteren yozluğa,

Nefsimin nizam edilmeyen hoyratlığı olsa da,

Ruhum bizarlığın hengâmesinde hicran solusa.

 

Yıllar sonra öğrendim şefkat eşiğinde ferdim,

Hilkatimin seyrinde mükellefiyeti bilemezdim,

Yıllarca sabi kimliğinde ürkekliğe sürüklendim,

Tahkik için solgun kimliğimle sürekli oyalandım.

 

Ne anadan ne babadan idraki hiç kuşanmadım,

Hakikatin nedenlerinde yol almadan saklandım,

Maslahat tüccarlığında yozluğa doğru uzandım,

Ne derlerse inandım hiç anlamadan bağırandım.

 

Şimdi ön yargıların prangasında boğulan candım,

Tahkikten azade marazdım, gülden ne anlardım,

Öteler hikâyesinde matraklık arayan bühtandım,

Ben hamiyetten neyi anlardım sühuneti dışlardım.

 

Okunan tilavetin makamında kalan anlamayandım,

Çöl ikliminde bedeviliğin serencamını yaşayandım,

Muhabbetin hikmetinde tebaalaşmayı soluyandım,

Mürebbinin ülfetinden feyzi alamayan zavallıydım.

 

Âdem, adamsa makbuldür yoksa beşerin hükmüdür,

Adamlıkta takiyyeler azimeti karartan maslahattır,

Eren kimliğinde dirayet sabrın kuşatıcılığına adımdır,

Vuslat için şart olan aşk adımlarıyla rıza solumaktır.

 

İptidai bir kamıştan husule gelen ney’in haz nağmesi,

Renklerin zenginliğinde heveslerin derlenerek silinmesi,

Saadet için hedefsiz kefalete zevk için meyil edilmesi,

Aşkın hakikatinden azade kimlikle ruhi açılım dilenmesi.

 

Ölümde dirilmenin adresi nefsi köleliğe son adımlardır,

Ömrün sayfalarında hasiyetle yaşamak vefa iştiyakıdır,

Mekânlar, sadece anlık hazların yaşanacağı yargılardır,

Mezar nihayetin bestesini anlamlaştıran hazin hicrandır.

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Seni düşünürken ey gönül!

 

 

Tahammül azalınca heyhat ki heyhat

Sabır sevgi olunca kapıyı çalıyor aşk

Ey kış uykusunda sabahlayan bir kalk

Zaman tükeniyor bir kez ahvaline bak

 

Sen benden ben sinemdeki halimden

Veremeyeceğimiz hesabın derdinden

Ne kadarda biz uzaklaşsak bu ilimden

Ruhum inliyor ben nasılda fark etsem

 

Sevgisiz iklim kuşağında ki filizlerden

Ne beklenecek bereketsiz nesillerden

Ölüme hasreti güzelliğe ödün verirken

Toprak benden ten sudan kan akarken

 

Yese kapılma daveti değil sanmayasın

Hey arkasına yaslanan bir an paklanın

Durmayın sizlerde yazın nasibedir akın

Edep içinde usanmadan sizde nefes alın

 

Yazanlar yazar olmaz birde böyle bakın

Siz yazar olacağım diye sakın yazmayın

Bir kendinize bakın halinize siz yakınlaşın

Sakı tekebbüre bulaşmayın heba olmayın

 

Muhakkak ki öğrenen kişiliği kavileştirin

Ne kadar yol kat ederseniz siz halimleşin

Toprak misali hataları emin onları öteleyin

Siz sevgiyle bütünleşin halinizle dertleşin

 

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ne hale getirildik!

 

 

 

Dertleniyorum bazen

Kendi halimde düşünürken

Otobüs duraklarında beklerken

Ayaz kesen simaları temaşa ederken

 

Oysa biliyorum ki bunlar

Bizim olan kanlar canlı insanlardı

Her birinin haline yansımış kaygılar

Ne olacağı belirsiz ilzamlar kanaatler

 

Çocuğun ellerinden tutan

Aylarca karnında taşıyan can

Kanından kan bağışlayan yüce insan

Ne olmuştu menzile yetişmek için unuttu

 

Aracın kaptanı asık suratlı

Gençler birbirlerinde farklı anlı

Duyarsız bir kimliğin sanki içinde saklı

Yaşlının karşısında görmemek içinde katlı

 

Her ne kadar tercih etmesem de

Bir şekliyle gönderiyorlar iş halinde

Yeşile hasret yaşadığım bu melalimle

Suda buluna ülfet nerede verilen değerde

 

Bulvarların kullanım hakkı

Biliyoruz ki insanın kudretinde saklı

Sırnaşlık arsızlık geceden kalanda farkı

Zavallı görevlilerin nahoş görünen efkârı

 

Bir heyecandır hız tutkunu

Basıyor gaza yutuyor bak salkımı

Yanında manitası onun dinmez çakası

Motosikletlinin kanlar içinde yerde yatışı

 

İnsanız işte merak kesildik

Yerle yeksan olan gence nazar ettik

Hareketsiz eklemler mesnetsiz şekilsiz

Kan revan içinde nefessiz yatıyordu hissiz

 

Hız tutkunu genç duyarsız

Kaskom var beyler bedelini alırsınız

Yaşanan hadise karşısında şaşar kalırsınız

İnsan mı bu konuşan genç diye hayıflanırsınız

 

Kız ağlıyor bir panik yaşıyor

Ölen insan için değil arkadaşına yanıyor

Sen üzülme baban halleder diye tembihliyor

Yerde yatan bedeni terk eden ruhuyla bakıyor

 

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hasretin sevdasındayım sevgili!

 

 

Bilmeliydin ki senin

Hissiyatınla nefeslenmek

Cihanın rengârenk gülleriyle

Bezenerek hem hal olmak demektir

 

Baharlarda aşkı anmak

Ve onu doyasıya yudumlamak

Ne kadar mukaddestir bir bilseydin

 

Her gün duvar başlarına

Bırakılan o bayat ekmekleri

Suya bandırarak yemek bir lütuftur

 

Suya hasret bir selvi misali

Korkuya taş çıkartan lav gibi

Gecelerin sessizliğinden ürpermek ne ki

 

Bilmeyen için aşk ne ki

Bilinen her melalde ki seyri

İdrak için hakikat tercih edilmeli

 

Durmadan akan suların hikmeti!

Susuzluğun sinedeki açtığı külfeti!

Akletme yenler için olan merak ne ki

 

Sen ki sahilde şakıyan suların

Hıçkırığında kendini buluyorsun

Halini bekleyen geceye anlatıyorsun

 

Sızını cihana haykırıyorsun

Anlaşılır olmak için yazıyorsun

Paylaşım için edeple soluyorsun

 

Lakin gözyaşların kurumadıkça

Toprak suya hasret kalmadıkça

Çileler sabır ile yudumlanmadıkça

 

Aşk asla bulunmaz değil mi?

Aşk sizce fedakârlık öyle değil mi?

Melali tevazu ile vakfetmenin emri

 

Hizmette zaruret keyfiyeti

Seni cezp eder değil mi senin için

Talebe olmak keyfi diplomalı olmak azmi

 

Sözün kuvveti mesabesinde

Öyle değil mi adam olmakta fevki

Akidede ki mevcut bulunan her şevki

 

Aşk ile kelimeyi tevhidi

İkrar etmek için vakit vaki sevgiler

Senin için saklı, akıl idrak edenler için katkı

Tefekkür edilmedikçe ruh, insan içinde saklı

 

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...